Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar Satış ve Pazarlama Başkanı Andreas Burkhart:
“2018 Yılına Kadar Citan’ın Olduğu Küçük Sınıf Yüzde 22 Oranında Büyüyecek”
Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar Satış ve Pazarlama Başkanı Andreas Burkhart, KargoHaber dergisine yaptığı açıklamalarda hafif ticari araçlar pazarı ile ilgili gelecek trendlerinden söz ederken, Mercedes-Benz’i öne çıkaran temel özellikleri sıraladı.
Üç yıl öncesine bakıldığında rahat ve sakin bir hafif ticari araçlar pazarından söz ederken günümüzde agresif ve rekabetin giderek arttığı pazarının varlığına dikkati çeken Burkhart, yoğun rekabetin yaşandığı ticari araçlar segmentinde Mercedes-Benz’i öne çıkaran özellikleri sıraladı. Burkhart, Mercedes-Benz’i öne çıkaran kriterleri; ürün kalitesi, satış sonrası hizmet kalitesi ve müşteriyi anlayıp kişisel hizmet kurmak olarak açıkladı. Mercedes-Benz olarak her zaman vurguladıkları ‘kalite’ ile öne çıktıklarını ifade eden Burkhart, kalite ve aracın her zaman kullanıma hazır olmasının önemine değinerek şunları söyledi: “Araçlarımız oldukça dayanıklı ve hesapta olmayan tamir ya da servis masrafları olmuyor. Uzun ömürlü araçlar. Aracın ömür boyu oluşan işletme maliyetini hesaplarken, her an aracın çalışır vaziyette olması çok dikkate alınmıyor. Ancak aracın sürekli çalışır vaziyette olmasının önemli bir yeri olması gerekir. Aracın kullanılmadığı her saat kayıptır. Bu saati de dikkate alırsanız Mercedes-Benz her zaman daha avantajlı oluyor.
Sloganımız ‘sürekli kullanılmak üzere doğan araçlar.’ Kalite, araçlarımızın ikinci el değerini de artırıyor. Bunlar bizim diğer üreticilere göre fiyatlarımızdaki artışı da etkiliyor. Rekabette öne geçmede diğer önemli etken de ‘hizmet kalitesi’. Rakiplerimize göre bu alanda da bir adım öne çıkmak istiyoruz. Müşterimize uyan çalışma saatleri, müşteriye sürekli ve hızlı hizmet verebilmek önemli. Müşteriyle kişisel ilişki kurabilmek, diğerlerinden daha iyi anlamak önemli.”
“Yakıt ekonomisinde hep öndeydik”
Ticari araçlarda yakıt tüketimini en önemli konulardan biri olarak nitelendiren Andreas Burkhart, Mercedes-Benz olarak bu konuyu her zaman gündemde tuttuklarını vurguladı. Büyük filolarda olduğu kadar bireysel çalışan hafif ticari araç sahipleri için de yakıt tüketiminin her zaman önemli olduğunu ifade eden Burkhart, “Yakıt ekonomisinde Mercedes-Benz olarak hep en önediydik ve bu özelliğimizi de korumak istiyoruz. Bu yönde de çalışıyoruz. Bunların dışında kanun yapıcının verdiği birtakım sınırlar da var ve onlara da uymak zorundayız. Kanun yapıcı tarafından verilen karbondioksit salımı ile ilgili limitlere ulaşabilmek için yakıt tüketimini düşürmemiz gerekiyor. Biz bu limitleri yerine getirmekle kalmayıp ötesine de geçmek adına çalışıyoruz. Mercedes Benz’in 800 mühendisi sürekli olarak bu konunun üzerinde çalışıyorlar” diye konuştu.
Yakıt verimliliğinde aracın önemi kadar üstyapının da önemine işaret eden Burthart, verimliliği artırmak adına üst yapıcıların da aerodinamizm konusuna eğilmeleri gerektiğini söyledi. Bu anlamda en iyi yöntemin araç üreticileri ile üstyapı firmalarının işbirliği içinde çalışması olacağını belirten Burkhart, “Aracın aerodinamizmini optimize etmeye çalışan üstyapıcılar artık çoğunlukta. Mercedes-Benz olarak bizim de bu yönde örnek işbirliklerimiz var. UPS ile ortak bir çalışma yaptık. UPS’in araçlarının en iyi aerodinamiği yakalamasını sağladık” dedi.
Bu uygulamanın benzerlerine emsal olması açısından yakıt tasarrufundaki etkisini de açıklayan Andreas Burkhart, UPS’in 100 kilometrede araç başına yaklaşık 2 litre daha fazla yakıt tasarrufu sağladığını söyledi. Şehiriçi trafiğinde bu tür dağıtım araçlarının 80 ila 100 kilometre yaptıklarını belirten Burkhart şunları söyledi: “Bu araçlar zaten çok kilometre yapmıyor diye düşünülebilir ama bu araçlar genelde büyük şirketler ve dağıtım filolarında kullanılıyor. Her aracın günde 2 litre tasarruf ettiğini düşünürseniz büyük meblağlar ortaya çıkıyor.”
“Türkiye Citan için çok önemli bir pazar”
Gelecek ile ilgili olarak hafif ticari araçlar pazarındaki beklentileri dile getiren Andreas Burkhart, belirli dönemlerde ülkelerin trendlerini öğrenmek adına çalışmalar yaptıklarını ve bu araştırmaların sonucunda; 2018 yılına kadar Mercedes-Benz Citan’ın olduğu hafif ticari araçların küçük sınıfının yüzde 22 oranında büyüyeceği öngörüsünde olduklarını açıkladı. “Vito ve Viano’nun olduğu orta sınıf ise yüzde 17 büyüyecek. Mercedes-Benz Sprinter’in olduğu sınıf ise yüzde 19 büyüyecek. Biz bu nedenle şuanda yeni ürünler ve mevcut ürünlerin geliştirilmesine yatırım yapıyoruz. Olası krizler dikkate alınmadan bu göstergeler ortaya çıkıyor” diyen Burkhart, 2020 yılına kadar Avrupa’da hafif ticari araçlar pazarının yüzde 2, dünya çapında ise yüzde 4 oranında büyüyeceğini tahmin ettiklerini söyledi.
Türkiye pazarı ile ilgili görüşlerine de yer veren Burkhart, Türkiye’nin hafif ticari araçlar pazarının çok güçlü olması yanında büyüme potansiyeli de yüksek olan bir pazar olduğunu vurguladı. Geçmişte bu segmente pazarda büyük iniş çıkışlar yaşandığına dikkate çeken Burkhart, “Yine bir çıkış yaşanıyor. Bunun süreceğini söylüyor herkes ama yine bir noktada ekonomik etki ile yükselişin bir miktar azalacağını düşünüyoruz. Ancak Türkiye bizim için çok önemli. Özellikle yeni aracımız Citan için çok önemli bir pazar. Citan’ın özel kullanıma da uygun olan her tarafı camlı olan versiyonu ile Combi versiyonunun Türkiye’de rağbet göreceğini düşünüyoruz. Almanya’dan sonra Citan için en önemli pazar Türkiye” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.