Halka açık noktalarda sunduğu hızlı şarj imkanının yanında, kullanıcılarının talepleri doğrultusunda ev ve işyerlerine de şarj istasyonu kurulumları yaptıklarını belirten Zorlu Enerji Ticaret Direktoru İnanç Salman, “81 ili ZES ile buluşturduk. Yavru vatanda da şarj istasyonu ağımızı genişletiyoruz. Amacımız 2021 sonuna kalmadan Avrupa’da kullanıcılarla buluşmak” dedi.
Elektrikli araç çeşidi ve üretiminin Türkiye’de ki seyri konusunda neler düşünüyorsunuz?
Çevreye verilen zararın minimize edilmesi ve karbon nötr ekonominin yaratılması adına pek çok sektörde "yeşil dönüşüm" hızlanıyor. Bu dönüşümün öncülerinden biri de, özellikle şehirlerdeki karbon salımını düşüreceği öngörülen elektrikli araç sektörü. Dünyanın önde gelen otomotiv üreticileri de bu alandaki yatırımlarını hızlandırmış bulunuyor. Ülkemizde de Türkiye'nin Otomobili Projesi’ne ek olarak üreticilerin bazıları elektrikli araç yatırımlarına başladı.
Son 2-3 yıldır araç sayısında hızlı bir artış izliyoruz. Geçtiğimiz yıl otomotiv sektöründe pandemiyle birlikte bir daralma yaşanmış olmasına rağmen elektrikli araçların payının yüzde yüzden fazla arttığını görüyoruz. Örneğin; Norveç’te 2021 yılında yeni satışların yüzde 85’i, Almanya’da yüzde 23, Hollanda’da ise yüzde 21’i elektrikli araç satışlarından geliyor ve her yıl bu oranlar artmaya devam ediyor. Ülkemizde de global trendlere bağlı olarak elektrikli araç kullanıcı sayısının hızla artacağı öngörülüyor.
Türkiye pazarında satışı yapılan elektrikli araçların batarya kapasitesi ve menzilleri hakkında ki düşünceleriniz neler?
Gelişen teknolojiye bağlı olarak elektrikli araçların menzilleri hızla artıyor. Bundan birkaç sene önce 200 km’ler civarı olan menziller 500-600 hatta 700 km’lere kadar çıktı. Bu menzillerin, batarya teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha da artmasını bekliyoruz. Batarya kapasitesi, mevcut teknolojilerin birkaç katı kadar enerji yoğunluğu sunan teknolojiler geliştiğinde dikkate değer şekilde artacak, menzil de buna paralel uzayacaktır. Peki, bize nasıl etkisi olacak? Araçların menzilleri arttıkça şehirlerarası yollardaki şarj istasyonu ihtiyacında önümüzdeki yıllarda düşüş görülebilir. Fakat şu anda 400-500 km menzil olan bir yerde belli şarj istasyonlarının olması zorunlu. Biz de ZES ile şarj ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz. Çünkü bu yatırımlar araç parkına paralel hızda yapılabilecek yatırımlar değil. Şimdiden geleceğe hazır olmalı ve insanları elektrikli araç konusunda teşvik edecek yoğunlukta şarj istasyonu bulunmalı diye düşünüyoruz. Bu düşünceyle de ZES markamızla kurduğumuz elektrikli araç şarj istasyonu ağımız, bugün sektörde lider olmanın yanı sıra, sektörün en aktif oyuncusu konumunda.
Elektrikli ve hibrit araç satışlarındaki yükseliş, Türkiye şarj altyapısını hangi yönde etkiliyor?
Bu aslında iki taraflı bir motivasyon. Üreticilerin öğrenme eğrisine göre elektrikli otomobil üreticileri teknolojinin de desteği ile daha fazla araç ürettikçe daha ucuza ve kullanıcı ihtiyaçlarına daha fazla cevap veren araçlar üretmeyi öğrenecekler. Bu da daha fazla potansiyel kullanıcıya aracı deneyimleme olanağı sunacak. Bizim işimiz de burada başlıyor. Artan talebe sunduğumuz çözüm bizi farklı kılacak nokta olacak. Bugün Türkiye’deki elektrikli araç şarj istasyonu sayısıyla araç oranına baktığımızda, sadece ZES’in yatırımlarının bile mevcut elektrikli araçların büyük şehirlerde, alışveriş merkezleri, oteller, hastaneler gibi kamusal alanlarda seyahat için yeterli noktaya sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Şu an Türkiye’de 3 binin biraz üzerinde “tamamen elektrikli” araç olduğunu söyleyebiliriz. Bu rakamlara baktığımızda Türkiye’deki şarj ağının mevcut elektrikli araç adedine göre oldukça önde olması diyebiliriz. Bizim yaptığımız projeksiyonlar, 2030’lu yıllarda Türkiye’de 1.5 milyon civarı elektrikli araç olacağını gösteriyor. Türkiye’de 2030’lu yıllarda satılan iki araçtan birinin elektrikli araç olması bekleniyor. Bu özellikle 2025-2030 daha da ivmelenecek. Şu anda ki sayıyla kıyasladığınızda bu büyük bir ivme. Şu an ZES’in bin 200 civarı soketi mevcut. Kısacası biz hazırız demek yanlış olmaz.
Lokasyonlara göre şarj tipleri değişmekte mi? Elektrikli araçların şarjı olma süreleri ne kadar hızlı?
DC şarj ile araçlar daha hızlı şarj olurken AC ile şarj süresi daha uzun olabiliyor. Örneğin ZES’in de sunduğu DC çıkışlar, bir aracın 30 dakika içerisinde yüzde 80 şarja ulaşmasını sağlıyor. AC şarj çıkışlarında ise süre biraz daha uzuyor ve araca göre değişmekle birlikte ortalama 4 saat içerisinde araçlar yüzde 80’e kadar şarj olabiliyor. Özellikle şehirlerarası yolculuklarda hızlı şarj çok daha önemli. Bu yüzden o tarafta hızlı şarj cihazlarına daha fazla odaklanıyoruz. Şehir içinde ise bazen araçlar saatlerce otoparkta kalıyor. O yüzden burada hem hızlı hem standart istasyonlara yatırım yaparak dengeli bir şekilde ilerliyoruz.
Türkiye genelinde kaç adet elektrikli araç şarj istasyonunuz bulunmakta?
ZES markamıza yaptığımız yatırımlarla, 2019 yılında 149 lokasyonda 272 soket sayısına, 2020 yılı sonunda 455 lokasyonda 761 araca, 2021 yılının ilk 8 ayında ise 600’den fazla lokasyonda bin 100’den fazla araç kapasitesine ulaşmayı başardık. Yatırımlarımız doğrultusunda ZES, sektördeki liderliğini korumaya devam ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.