AIRBUS, 3 Aralık 2009 tarihinde Ritz Carlton Oteli’nde bir basın toplantısı düzenledi.
Airbus yetkilisi Christopher Buckley, konuşmasında Airbus olarak bugünkü konumları, gelecekte neler yapmayı planladıkları ve Türkiye’deki faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.
Airbus’un dünya üzerine yayılan fabrikaları, ofisleri, destek merkezleri ve 50 binin üzerindeki çalışanıyla ciddi anlamda küresel bir şirket haline geldiğini belirten Buckley, Airbus olarak global krize rağmen 2009’un ilk 10 ayında 399 uçak teslim ettiklerini, 2008’de gerçekleştirilen 483 uçaklık teslimat sayısına 2009 yılı sonunda da ulaşmayı hatta geçmeyi planladıklarını ifade etti.
Sözlerini “2009 yılındaki birkaç büyük başarıdan söz etmek istiyorum” diyerek sürdüren Buckley, “Temmuz ayında bininci A330/A340 uçağımızı teslim ettik. A320 ailesinden 4 bininci uçağı Ağustos’ta TAM’a teslim ettik ve A330 kargo uçağımızın ilk uçuşunu Ekim ayında gerçekleştirdik. Ekim sonu itibari ile büyük ticari uçaklarda net pazar payımız yüzde 59’luk bir orana ulaştı ki bu rakam bizim doğru yerde olduğumuzu gösteriyor” dedi.
Siparişler başarı ile yönetiliyor
Yeni uçak satmanın kendileri için çok önemli olduğunu ancak işin ticari tarafında sipariş defterinin yönetimi olarak adlandırdıkları bir olgunun var olduğunu kaydeden Buckley, “Yani sipariş aldığımız her uçağın nihai olarak müşterimiz olan hava yoluna teslim edilmesi gerekiyor. Şu anda da 2010-2011 yılları için yaptığımız budur” diyerek sözlerini sürdürdü.
Uçak modelleri hakkında kısa bilgileri basın mensuplarıyla paylaşan Buckley, A320 ailesinin üstün özellikleriyle, hava yolları ve yolcular tarafından çok sevildiğini, Airbus’un A320 ailesinin gelişimi için her yıl 100 milyon Euro’dan fazla harcama yaptığını kaydetti.
THY’nin de içinde bulunduğu 50’den fazla A320 Ailesi kullanıcısı hava yolunun aynı zamanda A330’u da uçurduğunu belirten Buckley, “A330 ile ilgili bizi en çok şaşırtan şey, A350’nin ve 787’nin lansmanına rağmen hala en çok satan geniş gövdeli uçak olması. A330 ile ilgili 4 yıllık kesinleşmiş ve şu anda üretimde olan siparişten söz ediyoruz” dedi.
Buckley: “10 yıl içinde Türkiye’de 20-25 kadar kargo uçağımızın olacağını düşünüyorum”
A330 kargo uçaklarından da bahseden Buckley, “Bu modelimizin gerçekten çok rekabetçi olduğunu söyleyebilirim. 64 tondan, 69 tona yük/kargo esnekliği sahip ve 4000nm’a varan menzili var. 10 müşterimize 68 tane kargo uçağı sattık. Uçaklarımızı Türkiye’de de MNG Cargo, Turkish Cargo ile görebileceksiniz” diyerek sözlerine devam etti. Buckley, “Belki iyimser bir tahmin olarak algılanabilir ama önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye’de 20-25 kadar kargo uçağımızın olacağını düşünüyorum” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Christopher Buckley, en heyecan verici gelişmenin ise A350 modeli olduğunu ve bu uçağın 3 farklı boyutta 2013 yılından itibaren görülebileceğini söyledi. Buckley, “Bu model çok popüler ve 32 müşteriden 505 adet sipariş aldık” dedi.
Buckley, “A380 modelimiz için ise şimdiye kadar 200 sipariş aldık ve 20 adet teslimat gerçekleştirdik. Gerçekten de muhteşem bir araç olan A380 deneyimini şimdiye kadar 3 milyondan fazla yolcu yaşadı” diyerek sözlerini sürdürdü.
Buckley, sözlerinin sonunda Türkiye’deki durumdan da oldukça memnun olduklarını ve yaklaşık olarak 150 adet uçaklarının seferde olduğunu ifade etti. Türkiye’deki endüstri ortakları ve yatımlarından bahseden Buckley, yatırımlarının 2008 yılı sonu itibarıyla çeyrek milyar doları bulduğunu ancak 2020 yılında büyük bir artışla 2,4 milyar dolara çıkacağını kaydetti.
Gordon: “Önümüzdeki 15 yılda hava taşımacılığı 2 katına çıkacak”
Airbus Pazar Analiz Direktörü Andrew Gordon ise sözlerinin başında pazar analizi yaparak ekonomideki her düşüşün sonunda bir çıkışın mutlaka olacağını, dolayısıyla bir çıkış olduğunda havayolu trafiğinde de bir artışın meydana geleceğini ve bununda işletme karlarına yükseliş olarak yansıyacağını kaydetti.
Dünya hava trafiğinde önümüzdeki 20 yılda her sene ortalama yüzde 4,7 artış olmasını beklediklerini ve gelecek 15 yılda hava taşımacılığının 2 katına çıkacağını düşündüklerini belirten Gordon, “Asya’nın trafikte bir numaralı bölge olacağını düşünüyoruz. Avrupa ikinci sırada yer alırken, Kuzey Amerika üçüncü sırada olacak” dedi.
Türkiye’deki havayollarının 28.3 milyar dolar değerinde 277 yeni uçağa ihtiyacı olacak
Airbus Küresel Pazar Tahmini’ne göre 2009 ile 2028 yılları arasında Türkiye’deki havayollarının 28.3 milyar dolar değerinde 277 yeni uçağa ihtiyacı olacak. Gelişen havayolu ağları, artan turizm ve eskiyen uçakların eko-verimli yenileri ile değiştirilmesi bu ihtiyacı doğuracak.
Havalimanlarındaki yoğunluğu azaltmak ve var olan uçuş noktalarındaki büyümeleri desteklemek için tüm kategorilerde daha büyük uçaklara ihtiyaç duyulacak. Yükselen yakıt fiyatları ve çevresel kaygılar da havayollarını yeni ve daha eko-verimli uçaklara yöneltiyor.
A320 Ailesi uçakları gibi 221 adet tek koridorlu uçağa ve A350 XWB ya da dünyanın en iyi satan çift koridorlu uçak ailesi olan A330/340 gibi de 56 yolcu ve kargo uçağına bölgede ihtiyaç duyulacak.
Türkiye içerisinde, Türkiye’de ve Türkiye’ye gelen hava trafiği 2000 yılından günümüze yüzde 115 artarak iki kattan fazla bir artış gösterdi ve Airbus bu rakamın 2028’e kadar tekrar ikiye katlanacağına inanıyor.
2003 yılından beri Türkiye’de iç hatlar trafiği üç katına çıktı (+%219) ve Airbus Türk iç hat uçuşlarının dünyada en hızlı büyüyen pazarlardan bir tanesi olacağına ve önümüzdeki 20 yıl içerisinde yılda yüzde 10.1’lik büyüme göstereceğine inanıyor.
Andrew Gordon, “Türkiye’nin jeolojik konumu doğu ile batı arasında seyahat eden yolcular için ideal bir yerde bulunuyor ve bu da bölgede yolcu artışını sağlayan en önemli nedenlerinden bir tanesi. Buna ek olarak ulusal büyümenin yanı sıra artan turizm de önümüzdeki senelerde yeni uçaklara ihtiyaç yaratacak. Eko-verimli ve modern uçak ailelerimizle Airbus olarak bu ihtiyacı karşılayacak pozisyondayız” dedi.
Havacılık ekonomik büyümenin oldukça önemli bir parçası ve dünyanın her yerinde bireylere katkıda bulunuyor. Oxford Economics tarafından açıklanan bir rapora göre önümüzdeki 20 yıl içerisinde hava taşımacılığı direct olarak 8.5 milyon kişiye istihdam sağlayacak ve dünya gayri safi milli hasılasına 1 trilyon dolar katkıda bulunacak. Turizme direkt ve endirekt katkıları ise bu rakamdan çok daha büyük olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.