TÜRKİYE’DE araç lojistiğinin yüzde 80’ini üye firmaları ile gerçekleştiren Araç Lojistikçileri Derneği (ARLOD) 6’ncı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı yaptı. Trafik cezaları, şoför sıkıntısı, limanların araç lojistiğinde uzmanlaşmış terminallere dönüşmemiş olması gibi sorunların dile getirildiği Genel Kurul’da, ARLOD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı, farklı boyutlarda araçlar taşıdıkları için yaşanan gabari sorunu üzerinde de durdu.
2010 yılı Ocak-Aralık döneminde otomotiv sektöründe toplam pazar satışlarının yüzde 38 artarak 793 bin düzeyinde gerçekleştiğini ve bu rakamın otomobil pazarındaki payının 510 bin, hafif ticari araç pazarındaki payının 251 bin ve ağır ticari araç pazarındaki payının 32 bin adet olduğunu açıklayan Ağaçlı, toplam üretim ise yüzde 26 artış ile 1 milyon 095 bin adet düzeyinde gerçekleştiğini söyledi. Bu rakam içerisinde otomobil üretim payı yüzde 18 artış ile 603 bin adede yükseldiğini belirten Ağaçlı, otomobilde bir önceki döneme göre toplam satışların yüzde 123 oranında arttığını kaydetti.
Otomotiv sektörünün, 2011 yılına çok iyi bir performans ile başladığını ve bu tempoyla devam etmesini beklediklerini vurgulayan Ağaçlı, “Büyük bir düşüş beklemiyoruz. Çok büyük dalgalanma olmadan 2011 Genel Seçimlerine gidileceği gözüküyor. Bu da otomotiv sektörü ile birlikte tüm sektörü olumlu etkileyecektir. Ayrıca hurda indiriminin araç parkının yenilenmesi, talebin ve üretimin artması açısından Türkiye için de faydalı olacağını düşünüyorum. Bu aynı zamanda yüksek teknolojili araçların yaygınlaşmasını da kolaylaştıracaktır. Tüm bu varsayımlar ile birlikte Türkiye otomotiv pazarı 1 milyon adetlik satış rakamını rahatlıkla yakalayabilecek bir potansiyele kavuşacaktır” dedi. Otomotiv sektöründe üretim ve satışların artmasına rağmen araç lojistikçileri olarak talebi karşılamakta güçlük çekmediklerinin altını çizen Ağaçlı, kriz döneminde yatan araçların yeniden faaliyete alındığını söyledi.
Ağaçlı: “Bizim sorunumuz yüklediğimiz yük ile ilgili”
“Derneğimiz üyesi firmaların araç lojistiğinin yaklaşık yüzde 80’lik bölümüne sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Üye sayısı olarak bakıldığında biz azınlıkta bir derneğiz, boyumuz kısa fakat gücümüz fazla. 6 bin 500 çalışanı, bin 650 arabası olan, cirosu trilyonları aşan küçük ama güçlü derneğiz” diyen Ağaçlı, araç lojistiği firmalarının yaşadığı temel sorunlardan da bahsetti. Trafik cezaları konusuna değinen Ağaçlı, şunları söyledi: “Araç taşıyıcı firmaların uzunluk ve yükseklik ihlalleri, üretici firmaların ürettikleri araç boyutları ile alakalı. Zaman zaman elde olmayan teknik ve ekonomik sebeplerle söz konusu ihlaller yapılıyor ve ciddi para ve idari cezalarla karşılaşıyoruz. Bizim sorunumuz yüklediğimiz yük ile ilgili. Domates taşımıyoruz ki aynı boyutta olsun. Çeşitli boyutlarda araç taşıyoruz biz. Türkiye’de yanlış alınmış bir karar söz konusu. Tenteli araçta 4 metre gabariyi geçemez diye bir karar var. Türkiye’de sadece tenteli araçla bir yere taşıma yapmıyorsunuz ki. Cezalar konusunda Emniyet Genel Müdürlüğü nezdinde girişimlerimiz sürüyor. Tanesi 3 bin 500 liradan benim dört aracım ceza yedi. Körfez bölgesinde bu sorun yaşanıyor. Heyet olarak Emniyet Genel Müdürlüğü ile de Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü ile de konuştuk. Halledeceğiz çözeceğiz demelerine rağmen fırsat oldukça ceza yazıyorlar. Nakliyeci zaten zor kazanıyor ve bir ay ya da iki ayda kazandığı parayı tek celsede verebiliyor. Bunu etik bulmuyoruz. Biz Avrupa standartlarındaki ECG’nin (Avrupa Oto Taşıyıcıları Derneği) belgelerini götürüp vermemize rağmen herhangi bir netice alamadık.”
Araç lojistiği için imal edilmiş özel donanımlı römorkların özelliğinden kaynaklanan gabari sorununun çözüme kavuşturulması, Kanun ve Yönetmeliklerde gerekli düzenlemelerin biran önce hayata geçirilmesi hususunda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü nezdinde girişimlerin de sürdüğünü hatırlatan Ağaçlı, yol geçiş belgeleri ve bu belgeler için talep edilen bedellerin taşıma maliyetlerindeki olumsuz etkilerinden de söz etti.
Limanlarda da sıkıntı yaşadığını belirten Ağaçlı, temel sorunu; limanların araç lojistiği alanında uzmanlaşmış terminallere dönüşmemiş olması ve fiziki alan yetersizliği olarak açıkladı.
“Biz tepemizde yumurta taşıyoruz. Sor derece hassas olmamız gerekiyor” diyerek taşımalarda şoförlerin önemini de vurgulayan Ağaçlı, bu hassasiyet nedeniyle şoförlere eğitim verdiklerini ancak eğitim alan şoförün başka bir yere çalışmaya gittiğini ve yeni sürücü bulmak zorunda kaldıklarını söyledi. Bunun da maliyetleri artırdığına dikkati çeken Adnan Ağaçlı, ARLOD bünyesinde eğitim vermeye başlayacaklarını açıkladı. Ağaçlı, ARLOD bünyesinde eğitimden geçen şoförlere sertifika verileceğini sonraki süreçte firmalarda istihdam edilerek firma özelinde de eğitimlerin süreceğini kaydetti.
2011 yılı ile ilgili olarak da 40-50 bin adetlik bir artış beklediklerini ifade eden Ağaçlı, “Sonuç olarak araç lojistiği yapan firmalar, otomotiv sektöründe yaşanan olumlu ve olumsuz gelişmeleri birebir yaşamaktadır. Global ekonomik kriz döneminde, otomotiv sektöründe meydana gelen talep daralması sürecinde, sektörümüz maalesef ihtiyaç duyduğu desteği tam manası ile görememiştir. Yine de öz kaynakları ile mevcut filo yapısını korumayı başarmıştır. Böylece son bir yılda talebin rekor düzeye artmış olmasana rağmen sektörümüz sevkıyatta hiçbir sıkıntı yaşanmamasını sağlamıştır. Araç lojistiği yapan firmalar, işin tabiatı gereği her türlü şartlara karşı duyarlı, öngörüleri olan, potansiyeli geniş, deneyimli kadrosu ile genç ve dinamik bir yapıya sahip olduğunu bir kez daha kanıtladı” diye konuştu.
Küçükertan: “Sektör uzmanlık istiyor”
ARLOD üyesi dışındaki araç lojistiği yapan firmaların yaşadığı haksiz rekabetten söz eden ARLOD Yönetim Kurulu üyesi firmalardan Omsan Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, “ARLOD üyesi firmaların belirli bir kapasitesi var ancak bizler filo artırımına değil yenilemeye gidiyoruz. Ancak bizlerin filosunda bulunan eski araçlar satıldığında ARLOD dışı şirketler bizim eski araçlarla bölgesel ve lokal dağıtımları yapıyorlar. Genellikle Çukurova bölgesindeki firmalar Irak, Suriye gibi ülkelere çalışıyorlar. Güneydeki arkadaşlarımız bizim eski araçlarımızla yani Avrupa standartlarındaki araçlarla taşıma yapmış oluyorlar ancak Suriye gibi ülkelerin araç taşıyıcıları daha büyük olduğu için haksız rekabetle onlar karşı karşıya kalıyorlar” dedi.
Araç lojistiği sektörüne girişlerin çok fazla olmadığı ile ilgili bir soru üzerine ise Osman Küçükertan, bu sektörün uzun yıllara dayalı tecrübe, birikim, uzmanlık istediğini vurgulayarak, “Çok kolay değil, araç taşımacılığı zor ve meşakkatli bir iş. Bu nedenle sektöre girişler çok olmuyor” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.