Arkas Lojistik olarak Atık Yönetimi ile yeşil yönetim konusunda çalışmalarını hızlandırdıklarını belirten Arkas Lojistik Genel Müdürü Onur Göçmez, önceliklerinin tehlikeli ve tehlikesiz atıkların bertaraf edilmesi ve geri dönüşüm tesislerine gönderilmesi olarak belirlediklerini söyledi.
Şirketinizde yeşil lojistik faaliyetleri olarak adlandırılabilecek uygulamalarınız var mı? Varsa anlatır mısınız?
Yeşil yönetim yaklaşımımız kapsamında daha az elleçleme, daha az enerji, daha fazla geri dönüşüm, daha kısa rotalar belirleme ve alanların daha verimli kullanılması gibi uygulamalara ağırlık verdik. Bağımsız belgelendirme kuruluşutarafından yapılan saha denetlemesi ve dokümantasyon sistemleri incelemelerinin ardından ISO 14001 standardının güncel versiyonu olan ISO 14001:2015 belgesini almaya hak kazanan ilk lojistik firmalarından biri olduk. Sürdürülebilirlik anlayışımızı destekleyen tedarikçi seçimleri ile 2017 yılında toplam yaklaşık 300 ton, 2018 yılında ise 400 ton atığın doğaya terk edilmesini önlemiş olduk.
Çalışmalarımız yalnızca düzenlemelerle sınırlı değil, yeni yatırımlar yaparken de çevreci olmaya özen gösteriyoruz. Yeşil Lojistik konusunda en önemli etken, yakıt tüketimi oluyor. Yaptığımız işin kapsamına bakıldığında deniz, kara, tren ve havayolunu entegre ederek sunduğumuz taşıma hizmetinde filolarımız önemli birer etken durumunda. Kara filomuzdaki araçlarımız yıllık ortalama 25 milyon kilometre yol kat ediyor. 8 milyon 750 bin litre yakıt tüketiyor. Bu kadar yüksek bir tüketimde araçların sunduğu yakıt tasarrufu, hem maliyet hem de sürdürülebilir çevre konusunda büyük bir faydasağlıyor. Filomuza yeni araç yatırımı yaparken sürdürülebilirlik politikamızla da uyuşmalarına dikkat ediyoruz. Son olarak 4 milyon Euro yatırımla 55 adet Ford Trucks F-Max’leri filomuza kattık. Seçimimizde F-Max’lerin yüzde 6 daha az yakıt tüketmesi en büyük etken olurken, ergonomik ve kullanıcı dostu olmasıda etkili oldu.
Türkiye’de bulunan tüm lokasyonlarımızdan 17 bin 100 litre atık yağ toplandı. 1 litre atık yağın 1 milyon litre suyu kirletebildiği gözönüne alındığında Arkas Lojistik uygulama sayesinde 17 milyar litrenin üzerinde suyun kirlenmesini önlemiş oldu.Sadece Mersin, Bursa, Gebze, Sütçüler, Kemalpaşa ve Hadımköy lokasyonlarından 186 bin 822 kg., tüm Türkiye’deki lokasyonlarımızdan ise toplam 196 bin 762 kg. metal atık dönüştürüldü
Sizce daha fazla çevre dostu operasyonlar için ne yapılmalı?
Sürdürülebilirlik, çevre sorumluluğu gibi kavramlar üzerinde yalnızca lojistik sektörü ya da firmalar bazında değil makro boyutta da sistemsel çalışmalar yapılmalı. Türkiye, hatta dünya olarak yolun başındayız.
Gelecek nesillere daha iyi, yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmalarımıza çok geç olmadan, daha da hızlanarak devam etmemiz gerekiyor. Türkiye’de lojistik sektörü de aynı şekilde. Dünyada denizyolu ve demiryolu daha fazla kullanılıyor ve ikisinin de daha çevreci olduğu ölçülebiliyor. İşin kendisi tam anlamıyla aslında çevreci. O nedenle iki taşıma yolu ile ilgili teşvikler, mevzuat düzenlemeleri tabii ki çok önemli.
Yeşil lojistik faaliyetleri açısından intermodal operasyonların önemi sizce nedir?
Yeşil lojistik faaliyetleri açısından baktığımızda da demiryolu, kara yolu ve deniz yolundan bahsediyoruz. Bu kapsamda en verimli ve çevreye en az zarar veren ulaşım türünün raylı sistemler olduğu bilinen bir gerçek. Demir yolu çevre kirliliği, hava kirliliği, arazi kullanımı, enerji tüketimi ve maliyet açısından bir çok avantajı da beraberinde getiriyor.
Arkas Lojistik olarak Türkiye’nin en önemli sanayi kentlerinden limanlarına ithalat ve ihracat konteyner taşımalarını demiryolu ile de gerçekleştiriyoruz. 2018 yılında Türkiye’deki toplam demiryolu taşımasının yüzde 12’sini gerçekleştirdik. Demiryolu taşımalarının Anadolu’yu daha fazla geliştireceğine inançla uzun yıllardır demiryoluna önem veren ve yatırım yapan bir şirketiz.
Dünyadaki yeni geçiş yolları ve koridorlarına paralel olarak Yenice ve Kartepe’de demiryolu ve karayolu modlarınıbir araya getirecek kombine kara terminalleri projelerimiz bulunuyor.
Almanya'da dünyanın en büyük kombine terminalini işleten duisport ortaklığıyla başlatılan Railport projemiz devam ediyor. Türkiye'de ilk defa kara ve tren yolunu bir araya getirecek olan kombine kara terminali Railport için 10 yıldan fazla süredir çalışılıyor. Railport’u deniz limancılığı yatırımının intermodal versiyonu, yani hem trenin hem kamyonun giriş yaptığı bir deniz limanının karada olanı şeklinde tanımlıyoruz. Tren yolu bağlantılı, yükün tahliye olup tekrardan yüklendiği bir aktarma limanı olarak kullanılabilecek. Proje, özellikle Doğu Marmara limanlarına hizmet verecek.
Diğer yandan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Mersin’in Tarsus ilçesinin Yenice Bölgesi’nde başlattığı Yenice Terminali projesinin yanıbaşında faaliyete geçen Arkas Lojistik Yenice Terminali’nde halihazırda konteyner elleçleme, depolama ve stuffing hizmetleri veriyoruz.
Bu kapsamda intermodal taşımanın bizim için ne kadar önemli olduğunu açıkça görebilirsiniz. Karayoluna baktığımızda da daha önce bahsettiğim gibi karbon salınımını büyük ölçüde azalttık, TIR’larımızda sistem değişikliğine giderek çevreye duyarlılığımızı her yatırımımızda ortaya koyduk. Deniz yolu taşımalarında ise Arkas tecrübesi daha da ön plana çıkıyor. Arkas Line, Dünya Limanları İklim Girişimi tarafından oluşturulan Çevresel Gemi Endeksi Ödülü’nü almış bir isim. Arkas Line’ın filosundaki ileri teknoloji ile donatılmış yeni nesil-eko dizayn gemiler; eski nesil gemilere kıyasla yüzde 25’e varan yakıt tasarrufu sağlayarak zehirli gazların doğaya salınımını minimuma indiriyor. Her geçen gün çevre duyarlılığı konusunda IMO’nun hayata geçirdiği regülasyonlarda seviye atlanırken, tüm dünyadaki diğer şirketlerin de bunu göz önüne alıp, ayak uyduracaklarını düşünürsek deniz yolunu da yeşil lojistik kapsamına alabiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.