DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, UND Başkanı Çetin Nuhoğlu ve UTİKAD Başkanı Emre Eldener’in katılımlarıyla gerçekleşen konferansı 330’u aşkın katılımcı takip etti.
Konferansın açılışında konuşan DEİK Başkanı Nail Olpak, salgınının etki alanının sadece sağlıkla sınırlı kalmaması, ekonomi ve siyaset gibi birçok stratejik ve kritik alana sıçraması ile yeni bir dünya düzenine geçişin eşiğinde olduğumuzu belirtti. Pandeminin kontrol altına alınmasının ardından artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyen Olpak, ekonomik, sosyal ve siyasi ilişkilerin yeniden tesis edileceğini kaydetti.
Olpak: Haziran’da Pozitif Yönde Gideceğimizi Bekliyoruz
DEİK Başkanı Olpak, içinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte, sağlık hizmetleri, lojistik hizmetleri ve gıda tedarikinin devamlılığının hayati önem taşıdığını vurgulayarak, “3 hafta önce kafalarda oluşan tüm sistemi, riske atmamak adına bir süreliğine kapatma fikirleri oluşmuştu. Biz sürecin en başından beri bazı sektörlerin gerekli tüm tedbirleri aldıktan sonra sekteye uğramadan devam etmesi gerektiğini söyledik. Lojistik de gerekliliği içeren sektörlerimizden biridir” dedi. DEİK olarak bu süreçte çalışmalarına ve üyelerinin sesi olmaya devam ettiklerini belirten Olpak, İş Konseyi toplantıları, karşı kanat görüşmeleri ve webinarlar ile toplanan talep ve önerileri, kamu otoriteleri ile üst seviyede paylaştıklarını ifade etti. Ödemeler ile ilgili sektörlere yönelik destekler hakkında çek kredisinin gündeme getirildiğini belirten Olpak, bu kredinin sektör içinde aylık 90 milyar TL civarında olduğunu ifade etti. Olpak, “suistimal edenlerle etmeyenleri ayrıştırmak için bunu bankacılığa yönlendirmek gerekiyordu. ‘Globalleşme’ ya da ‘Glokalleşme’ hangisi olacak, bilmiyorum. Ancak lojistiğin şekilleri de değişebilir. Bugün hava kargo olabilir, yarın moto-kurye taşımacılığı olabilir. Ama lojistik bir şekilde devam edecektir. Ödeme vadelerinin sınırlandırılması sektörün bir talebiydi, hala onun takipçisiyiz” dedi. Yönetim Kurulu’nda görev aldığı Eximbank’ın 3 tane kaynağı olduğunu ifade eden Olpak, bunlardan birincisinin banka öz kanyağı olduğunu, bunu da KOBİ’leri hedefleyerek TL üzerinden kullandırdıklarını ancak sınırlı olduğunu belirtti. İkincisinin merkezden kullandırılan reeskontlar, üçüncüsünün de sendikasyon kredileri olduğunu, bunları da döviz olarak kullandırdıklarını ayrıca, Türk Exim firmaları kredi skoru üzerinden de teminat mektubuna gerek kalmadan çalışılabildiğini ekledi. Olpak, “Ramazan ayının da etkisi ile “yavaş bir mayıs” görebiliriz. Haziran’dan itibaren pozitif yönde gideceğimizi bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Erkeskin: Piyasalar Açılığında Fuarlara İhtiyacımız Olacak
Webinarın moderatörlüğünü üstlenen DEİK Lojistik İş Konseyi Başkanı Turgut Erkeskin de lojistiğin, sağlıktan sonra bu zor günlerde en kritik sektörlerin başında geldiğini vurgulayarak sağlık, gıda, ilaç, tıbbi malzeme gibi salgın sürecindeki temel ihtiyaçların düzenli tedariki açısından lojistik sektörünün sekteye uğramadan çalışmasının kritik olduğunu işaret etti. Erkeskin, her şeyin başının sağlık olduğunu ve bu günlerde bunu damarlarımıza kadar hissettiğimizi belirterek, bundan sonra belki de artık seyahate giderken yanımızdaki koltuğun boş olmasını talep edeceğimizi ancak ümitsizliğe kapılmadan en zor şartlarda bile çözüm aramaya çalışmamız gerektiğini, bunun da ülke olarak doğamızda var olduğunu vurguladı. Erkeskin, webinar boyunca izleyicilerin sorularını panelistlere aktardı. Erkeskin krizin ardından firmaların yeniden kendilerini göstermeleri için fuarlara ihtiyaçları olacağını söylerken, “Bu dönemde en kritik sektörlerden biri fuar sektörü. Onların çok ciddi endişeleri var çünkü insanlar bir araya gelemiyorlar. Ama her şeyden önemlisi tekrar piyasalar açıldığında kendimizi göstermemiz için mutlaka fuarlara ihtiyacımız olacak, fuar hazırlıkları bizim için çok önemli. Bizim önümüzde Kasım ayında Türkiye’de sektörümüzün çok önemli fuarı olan logitrans var. Bu fuar, Türkiye’de lojistikçilerin en önemli platformu ve dolayısıyla fuar sektörünü de mutlaka değerlendirmeye alıyor ve destekliyor olmamız lazım” dedi.
Nuhoğlu: Avrupa İhracat Taşımaları Yüzde 35 Azaldı
UND Başkanı ve DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Nuhoğlu, “Karayolu taşımacılığı yılda 600.000 seferle Avrupa ihracatımızın yüzde 42’sini gerçekleştirmekteydi. Orta Doğu’ya 12 milyar dolar, Rusya ve Orta Asya’ya ise karayolunda 8 milyar dolar ihracatımız vardı. Ana ihraç pazarlarımıza transit geçişin olması, karayolunun önemini arttırıyor. Almanya’ya belge problemi olmadan 36 saatte ulaşabilmekteyiz. Trieste ve Marsilya’ya Ro-Ro seferleri ile kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Önümüzdeki yeni dönemde her ne kadar birçok süreç değişecek, dijital sistemler ve satış iyice yaygınlaşacak olsa da, karayolu taşımacılığı her halükarda önemini koruyacaktır” dedi. AB’nin salgını önlemek amaçlı transit taşımalara yönelik çeşitli önlemler aldığını, yeşil hat ve hızlı geçiş önlemlerine karşın özellikle Güney Avrupa’daki taşımacılık trafiğinin düştüğünü kaydeden Nuhoğlu, “Kıtada ortalama üçte bir oranında karayolu trafiği azaldı. Bu bağlamda, UND olarak kamu kurumlarımızla ve bakanlıklarımızla sıkı temaslarımız sürmektedir. Sadece malların taşınmasının yanında insan faktörünü de ön plana alarak çözümler bulmaya çalışıyoruz. Salgın sonrası süreçte bilhassa İran ve Ukrayna’da uzun süre temas kuramadığımız şoförlerimiz oldu. Fransa ve İtalya’daki Ro-Ro seferlerine giden şoförlerimizi geri getirebilmek adına alternatif yollar bulduk. Temassız sınır geçişleri çalışmalarımız da sürmektedir” dedi. Nuhoğlu, Ticari açıdan salgından dolayı ciddi bir kriz ile karşı karşıya olunduğunu vurgularken son dönemde Avrupa’ya ihracat taşımalarımızın yüzde 35 oranında azaldığını, ancak önümüzdeki aylarda AB tarafında alınan sınai ve iktisadi tedbirlerin bir miktar daha olumlu yansıyacağını umduğunu belirtti.
Eldener: Hava Kargoda Maliyetler İkiye Katlandı
UTİKAD Başkanı Emre Eldener salgın nedeniyle farklı taşıma alanlarında farklı problemler yaşandığını belirtti. Yolcu seferlerinin tamamen iptal olmasından dolayı THY’nin geniş gövdeli maksimum 4 saatlik mesafelere kadar gidebilen yolcu uçaklarını da kargo için kullanmaya başlandığını söyleyen Erdener, yolcu bilet satışlarının ortadan kalkması sonucu bütün maliyetlerin kargolara yüklenmesi nedeniyle hava navlun maliyetlerinin 2 kat arttığını kaydetti. Deniz taşımacılığında da benzer problemler yaşandığını söyleyen Eldener, Çin’in deniz taşımacılığını tamamen durdurmasının ardından, bu ülkeye ulaşamayan satın almacıların yönünü, üretimin devam ettiği Türkiye’ye çevirdiğini vurguladı. Eldener, “Bu süreçte, Türkiye’den talep ve siparişler artınca Orta Doğu ve Afrika’ya ihracatta konteyner taleplerinde de artış oldu. Öte yandan armatörler konteyner talebinin dünya çapında azalmasından dolayı bazı seferlerini daha az limana uğrayarak sürdürürken diğer seferlerini de iptal ettiler. Uzak Doğu’dan ithalatımız kesilince boş konteynerlerin ülkemize dönüşü geç olmaya başladı. Bu da konteyner rezervasyonlarının geç alınması ve konteyner maliyetlerinin yüzde 25 artasına sebep oldu. Yasaklı ülkelere uğramış gemilerin ülkemize girişte 14 gün karantina altına alınması kararının ardından bekleme maliyetleri, navlun maliyetlerini arttırdı. Bu sürecin sonunda yüksek demuraj maliyetleri üreticilerin belini bükebilir” şeklinde bilgi verdi. Bu süreçte, demiryolunun temassız taşımacılık açısından öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ancak donanım yetersizliğinden kaynaklanan eksiklikler yaşandığını ekleyen Eldener, tedarik zincirinin devamı için lojistik sektörünün her bir adımının aksamadan idamesinin önemine dikkat çekti.
UND Başkanı Çetin Nuhoğlu: Şu An Önemli Olan Malın Yerine Ulaşmasıdır
Riskli ülkelerden dönüş yapan şoförler sınır kapılarında 14 gün araçla birlikte karantina altında bekletilmektedir. İlgili Bakanlıklarımızla yapılan koordineli çalışma sayesinde temassız taşımacılık uygulaması, Türkiye’de ilk kez uygulanmaya başlandı. Sınırlarda Kapıkule ve Habur gümrük kapılarında tampon bölge oluşturularak, bu bölgede ülkeye giriş yapan araçların treylerlerinin değiştirilerek aracın tekrar yurt dışına çıkışı sağlanmaktadır.
Şu anda en önemli sorun, İran ile transit ticaretin kesilmiş olmasıdır. Temassız taşımacılık sistemini Gürbulak sınır kapısında devreye alabilirsek saatte 10 aracın geçişi sağlanabilir. Halihazırda İran’a sadece demiryolu üzerinden çok kısıtlı taşıma gerçekleştirilmektedir. İran’a kara taşımacılığı yapılamaması, Orta Asya ülkelerine de ulaşımımızı engellemektedir. Burada alternatif, Bakü-Türkmenistan üzerinden Ro-Ro geçişleridir. Ancak Türkmenistan, Türk şoförlerinin ve araçlarının hiçbir şekilde ülkeye girişine izin vermemektedir. Kazakistan veya Rusya üzerinden bu soruna çözüm bulmaya çalışılmaktadır. Ancak bu hem süreyi hem de maliyetleri arttırmaktadır. Bu sebeple İran geçiş sorununun çözülmesi hem ihracatçılarımız hem de sektör açısından öncelikli konudur.
Transit geçişlerde, geçiş sürelerinin uzaması ve şoförlerin vizesinin konsoloslukların kapalı olmasından dolayı uzatılamaması nedeniyle sıkıntılar yaşandı. Dışişleri Bakanlığımızın girişimleri sonucunda, ilgili büyükelçilik ve başkonsolosluklarda şoförlere vize verilmeye başlandı.
Covid-19 salgını, taşımacılık kotaları, transit geçişler ve sürücü vizeleri konularında AB’nin katı yaklaşımının değişmesine fırsat olabilir.
Sefer sayılarımız, bekleme süreleri ve 2. şoförün kullanılma zorunluluğu gibi sebepler, taşımacılık ve lojistik maliyetlerini artırmaktadır. Şu anda fiyattan ziyade önemli olan, o malı yerine ulaştırabilmesidir.
Köstence – Trieste Ro-Ro hattının desteklenmesi, Çerkezköy’den günlük tren seferlerinin artırılması hedeflenmektedir.
Sınırdan giriş yapan şoförlere Covid-19 hızlı tanı testlerinin yapılması önemlidir, ancak hızlı test sonuçlarının güvenilirliği sağlıklı değildir. Aşamalı olarak güzergah üzerinde belli aralıklarla kontrol noktalarında şoförlerin kontrollerden geçmeleri ve diğer olası önlemler üzerinde Sağlık Bakanlığımız çalışmalarını sürdürmektedir.
UTİKAD Başkanı Emre Eldener: Petrol Fiyatların Düşse de Ek Maliyetler Navlunları Yükseltiyor
Sektör üzerindeki finansal yüklerin bu zorlu süreçte hafifletilmesi gerekir. Şartlar normale dönene kadar mali yükümlülüklerde erteleme sağlanması önemlidir. Mücbir sebepler nedeni ile bazı ödemelerde gecikmeler olabilir ancak durum düzeldikten sonra bu günlerde yaşananların firma sicillerine yansımamasında yarar vardır. KGF ile ilgili kanunun çıktı ama pratiğe yönelik uygulamalara ihtiyaç var. Bankalardan teminat mektubu almanın bu kadar zor olduğu bir dönemde Gümrüğe verilmiş olan teminat mektuplarının rahatlatılması gerekir. Gemi taşımacılığında ödemelerle ilgili olarak armatörlere verilen yüz milyonlarca dolarlık teminat mektupları bulunmaktadır. Armatörlerin sağlamış olduğu vadelere ilave 30 gün vade eklemesiyle forwarderlar bu süreçte rahatlatılabilir. İlgili öneri hem vapur donatanlarına, hem de Deniz Ticaret Odası’na iletilmiş durumdadır. Ticaret Bakanlığımız tarafından sağlanan devlet destekleri sektör için çok önemli olmakla birlikte kapsamının genişletilmesinde yarar vardır.
Hava kargo için ödemelerin belli bir süre ile ertelenmesi için IATA merkezine başvuru yapıldı ancak talep reddedildi.
Forwarder’lerin Atatürk ve İstanbul Havalimanı’nda 120 avro/m² seviyesindeki kira giderlerinin maliyetleri doğrudan etkilemesi sebebi ile DHMİ’den bir süre kira öteleme veya indirim talep ettik.
Ordinoların elektronik ortama taşınması ve yazılımların e-fatura vb. şekillerde geniş tabana yayılması gibi gümrük süreçlerimizin tamamıyla dijitalleşmesi ile insan sağlığı odaklı bir çalışma ekosistemine geçilmesi gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.