“Türkiye’nin palet havuzlama sistemine artık adapte olduğunu söyleyebiliriz. Eskiden paletleri toplatmak ve takip etmek firmalara çok zor gelirken, şu anda hem üretici hem tüketiciler palet konusunda zaman harcamıyor, maliyetlerini düşürüyor” diyen CHEP Türkiye Genel Müdürü Şafak Aktekin, sistemin gelecekte CHEP’in yatırımızla daha da büyüyeceğini kaydetti.
Öncelikle Chep markası hakkı bilgi verir misiniz?
Genel hatlarıyla hem global hem de lokal anlamda taşımacılık ve depolama süreçlerine yönelik palet havuzlama sistemini tanıtan ilk şirketiz. Diğer taraftan Dünya Orman Koruma Konseyi tarafından uzun denetimlerin sonunda verilen dünyanın en saygın orman sertifikasyon sistemi PEFC ve FSC sertifikalarının her ikisine de sahip olan ‘ilk’ palet şirketiyiz. Bu açıdan taşımacılık ve depolama alanında sürdürülebilirlikte önemli bir geçmişimiz olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte dünya çapında müşterilerine ilk ‘sıfır emisyonlu’ palet temini yapan şirket de yine biziz.
Sistem ilk olarak nerede hangi tarihte kullanılmaya başlandı?
CHEP 1998’de başladığı Orta ve Doğu Avrupa’daki faaliyetlerini, son dönemde genişletti ve bu bağlamda 23 Avrupa ülkesinde halihazırda verdiğimiz palet havuzlama hizmetine yeni ülkeleri de ekledi. Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Macaristan, Polonya, Slovakya, Slovenya ve Türkiye’deki palet havuzlama hizmetleri, Balkanlar’da Romanya, Bulgaristan, Hırvatistan ve Sırbistan’a, Baltık ülkelerinde ise Estonya, Letonya ve Litvanya’ya ulaştı. Bu bölgeleri seçmemizin nedeni perakende ve üretim sektöründeki hızlı değişimlerin bu ülkelerde de görülüyor olması. Orta ve Doğu Avrupa’daki tedarik zinciri hızla modernleşiyor ve artık şirketler tüketici ürünlerinin nakli için paletleri kullanıyor. Özellikle çok uluslu şirketler, beyaz ahşap palet transfer sisteminin yetersizliğiyle ve yüksek maliyetiyle başa çıkmak için, CHEP palet havuzlama sistemini kullanarak faaliyetlerini Orta ve Doğu Avrupa’ya kaydırma kararı aldı. Sonuç olarak, müşterilerimiz bizden Batı Avrupa’daki hizmet ve kalitenin aynısını beklemeye başladılar. Bu nedenle bu yayılma, bizim için müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için stratejik bir hamle.
Dünya çapındaki müşteri portföyümüzde, P&G, Kimberly-Clark, Henkel, Colgate-Palmolive ve Unilever gibi saygın şirketler var. Türkiye’de ise, Paşabahçe, Dimes ve Konya Şeker gibi müşterilerle çalışırken Migros, Real, Carrefour, Şok, Özdilek, Tesco-Kipa, Tansaş gibi market zincirleri CHEP toplama noktaları olarak çözüm ortaklarımız arasında yer alıyorlar.
Palet havuzlama sistemi nasıl çalışıyor? Lojstik sisteminin bu sistemden sağladığı somut avantajlar (maliyet ve operasyonel olarak) nelerdir?
CHEP, dünyanın lider palet tedarikçisi olarak, depolama ve taşımacılıkta diğer şirketlerden tamamen farklı bir uygulama geliştirmiş, kendi standartlarını oluşturup tüm dünyaya kabul ettirmiştir. CHEP’in asıl uzmanlık alanı, müşterilerinin sermaye harcamalarını azaltarak tedarik zinciri operasyonlarına ağırlık vermelerini sağlayan ‘palet havuzlama’ sistemidir. Bu sistem, tedarik zinciri verimliliğini artırmak isteyen şirketler için stratejik bir iş çözümü olarak sunulmuştur ve en basit tanımıyla, yüksek kalite paletlerin farklı müşteriler tarafından bir döngü dâhilinde kiralanması, kullanılması ve sisteme yeniden sokulmasıdır.
CHEP’i farklı kılan ‘CHEP Mavisi’ paletlerimizi de anmamız gerekir. CHEP paletleri mavidir ve üzerlerinde CHEP logosu ile paletin CHEP’e ait olduğunu bildiren ‘CHEP’in mülküdür’ veya Property of CHEP gibi ibareler vardır.
Sistemimiz, esneklik, sürdürülebilirlik ve şeffaflık çerçevesinde, müşteri odaklı minimum yönetim ve geniş dağıtım ağıyla yüksek performans ve nakliyede verimlilik sağlar. Kiralama sistemi her iki taraf için de başlı başına avantajlı çünkü her şeyden önce müşteriler palet satın alma işine girmiyor ve ihtiyaçtan fazla palet almamış oluyor. Bunun yanı sıra, diğer sistemlerde olduğu gibi satın alınan, kullanılmayan veya eskiyen paletleri depolarda tutmak zorunda kalmıyorlar. Böylece, örneğin mevsimsel talep dalgalanmalarında, ekipman stoklama, stok açığı ve ekipman sürekliliğiyle uğraşmadan mekandan, zamandan ve toplama, aktarma gibi tedarik zinciri harcamalarından ciddi ölçüde tasarruf ediyorlar. Gerekli onarımlardan sonra havuza yeniden dahil edilen paletler, aynı zamanda, paletten kaynaklanan ürün hasarını azaltıyor. Kullanılamayacak hale gelen paletlerimiz ise geri dönüşüme gönderilerek endüstriyel atık oluşmasına engel oluyor. Atık kullanımını azaltan bir diğer etken ise, bu süreçte tek kullanımlık ve diğer tüm ambalajlamaların ortadan kaldırılmasıdır.
Bununla birlikte palet havuzlama çözümlerimizle, şirketlerin doğa koruma sorumluluklarına ve çalışmalarına katkıda bulunuyoruz. Daha kaliteli paletler ürettiğimiz için paletlerimiz daha uzun ömürlü oluyor; böylece yeni paletler için yeni ağaçlar kesilmesine, doğal kaynakların plansız bir şekilde harcanmasına neden olmuyoruz. Biz de CHEP olarak, işbirliği yaptığımız müşterilerimizle birlikte, doğal kaynakların korunmasına bu şekilde yardımcı oluyor, müşterilerimizin karbon ayak izlerini azaltmalarını sağlıyoruz.
Sektör geneline baktığımızda CHEP Değer Analizi’ni kullanarak farklı partileri bir araya getirerek üretici, tedarikçi ve dağıtıcılar arası işbirliği fırsatlarını ortaya çıkarmaya, daha verimli bir tedarik zinciri fırsatı yaratmaya çalışıyoruz. Düzenli palet toplama operasyonumuzla bayi ve zincir marketler ile ilişkilerin yürütülmesine yardımcı oluyor, müşterilerimizin ilişkileri için artı değer yaratıyoruz. Ayrıca Portfolio+Plus adını verdiğimiz uygulamamız sayesinde, 7/24 online servisimizle müşterilerimizin yanındayız. Müşterilerimizin hesaplarına dair her türlü bilgiye anında ulaşmasını sağlıyor, günlük planlarını ve operasyonların bu sistem üzerinden planlamalarına olanak sağlıyoruz.
Geleneksel - ahşap palet kullanımına kıyaslama yapar mısınız?
CHEP'in palet havuzlama sistemi ile sektördeki diğer alternatif yöntemlerin karşılaştırıldığı Brüksel merkezli çevre danışmanlık kuruluşu Intertek-RDC Environment’ın yaptığı araştırmada, çevre üzerinde en az etkiye sahip palet havuzlama şirketinin CHEP olduğu bir kez daha kanıtlandı. Avrupa’da uyguladığımız palet sistemi ile sektördeki diğer alternatif yöntemlerin karşılaştırıldığı araştırma sonunda, CHEP'e özgü palet havuzlama sistemiyle ortaya çıkan emisyon miktarı ve kaynak kullanımının, tek kullanımlık beyaz ahşap paletlerde tespit edilen miktarın yarısından daha az olduğu ortaya çıktı. Oluşan atık miktarının ise, tek kullanımlık beyaz ahşap paletlere göre 18 kat daha az olduğu ispatlandı.
Avrupa’da kullanılan modern teknikleri perakendecilere tanıtmak ve CHEP’e özgü palet havuzlama sistemimizle tedarik zincirlerini iyileştirmek istiyoruz. Sınırlı kullanıma sahip, belirli standartlar doğrultusunda üretilmeyen, tek kullanımlık beyaz ahşap paletlerin aksine, CHEP havuzlama sistemindeki tüm paletler kalite kontrol süreçlerinden ve zorlu testlerden geçiyor, yeniden dönüşüm işlemine tabi tutuluyor, sisteme yeniden sokuluyor ve bu sayede atık miktarı en aza indirgeniyor.
Türkiye'deki iş ortaklarımızın bir bölümü, CHEP ile tanışmadan önce herhangi bir kalite standardı olmayan, takaslı beyaz ahşap paletleri kullanıyordu. Fakat bu paletlerin maliyet, sürdürülebilirlik ve güvenlik konularındaki mevcut sorunlarını ortadan kaldırmadığını, aksine daha da artırarak tüm bu sistemin astarı yüzünden maliyetli hale geldiğini görünce bize yöneldiler. Şimdi biz de CHEP’e özgü palet havuzlama çözümlerimizle tedarik zincirinde sorunsuz operasyon ve lojistik verimlilik sağlamalarına ve büyük oranda maliyet tasarrufu elde etmelerine yardımcı oluyoruz.
Sistemin çevreye katkılarından bahseder misiniz?
Geçtiğimiz yıl Avrupa’da üreticiler ve nakliyecilerle beraber ‘Müşterek Nakliye Programı’ gibi sıradışı bir çevresel çözüm ile taşımacılık ve lojistik alanında bir ilke imza attık. CHEP dışı sistemlerde firmalar kendi gönderdikleri paletleri kendileri geri alırken, CHEP müşterilerinin paletlerini bir araya getirerek topladığı için palet toplayan tırların yüksüz kat ettiği toplam mesafede çok ciddi bir ekonomi sağlıyor. Müşterilerimizin her birinin kendi paletlerini toplamak üzere yola çıkmaları halinde, kat edilen mesafenin korkunç boyutlarda olacağını hesaplıyor, karbondioksit salımını azaltacak her türlü önlemi alarak çevresel sorumluluğumuzu örnek bir şekilde yerine getiriyoruz.
Benzer bir şekilde, palet üretiminde kullanılan ağaçları Avrupa’daki ve Türkiye'deki sürdürülebilir ve sertifikalı ormanlardan elde ediyoruz.
CHEP olarak, aynı zamanda yerli sertifikalı kereste ve ahşap kullanımına çok önem veriyoruz. Orman Bakanlığı'yla yaptığımız görüşmeler sonucunda Amerika’daki Forest Security Council kriterlerinin sağlanması ile yerli hammadde kullanımına Bolu bölgesinde geçtik ve ticari amaçlı üretilmiş ormanlardan elde edilen ürünlerle üretimlerimize devam ediyoruz. Bu konuda öncülük yaptığımız için de gurur duyuyoruz. Ayrıca müşterilerimize de, üretim ve diğer süreçlerinde karbondioksit salınımını azalttıkları için onlara bu konu ile ilgili sertifikalarını vermeye devam ediyoruz.
Bununla birlikte ekipmanlarımız ve çalışmalarımız, pek çok araştırma şirketinin dikkatini de çekiyor. Örneğin; Intertek-RDC Environment'ın yürüttüğü kapsamlı yaşam döngüsü değerlendirme çalışması da, ISO 14044 sertifikasyonu için, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 30 Avrupa ülkesinde tüketim ürünleri, taze gıda ve içecek gibi alanlarda, CHEP'in en çok kullandığı Euro Palet (1200x800mm) ve Yarım Palet (600x800mm) ürünlerinin incelemesine odaklandı. Çalışma, ağaçların kesilmesinden ömrü sona ermiş ürünlerin geri dönüşümüne kadar tüm yaşam döngüsü boyunca paletlerin çevreye toplam etkisini değerlendirdi. İnceleme heyetinde, Solinnen'den bir yaşam döngüsü değerlendirme uzmanı, CPV Associés'ten bir lojistik uzmanı ve Avrupa Ahşap Palet ve Ambalaj Üreticileri Federasyonu'ndan (FEFPEB) bir palet uzmanı yer aldı. Çalışma sonuçları, CHEP havuzlama çözümlerinin, küresel ısınma potansiyeli (CO2 emisyonları), asitlenme (asit yağmuru oluşumu), ötrofikasyon (nehirlerdeki kirlenme), ozon tabakası delme potansiyeli (ozon tabakası üzerindeki etki), yenilenemeyen enerji tüketimi, ahşap tüketimi, mineral tüketimi, su tüketimi ve atık alanına gönderilen nihai atık gibi çevresel etkiler açısından, analiz edilen ahşap palet sistemlerine kıyasla en az olumsuz etkiyi yarattığını ortaya koydu.
Tedarik zinciri ekipmanları yönetimindeki tüm bu yenilikçi yaklaşımlarımızla sektörde ödüllerimiz ve bağımsız araştırma kuruluşlarının çevresel etki raporlarındaki liderliğimizle fark yaratmaya devam ediyoruz. İnovasyona dayalı ürün geliştirme süreçlerimiz ve tedarik zinciri uygulamalarımız, sürdürülebilirlik kavramının Türkiye’de de yerleşmesi, standartların oluşması ve sistemin oturması açısından da önemli rol oynuyor. CHEP’e özgü doğa dostu palet havuzlama çözümleri, pazarı yavaş yavaş dönüştürürken, bu süreçte CHEP yaklaşımlarını benimseyen ve sürdürülebilirliğe kapılarını açan iş ortaklarımıza da ayrıca teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki aylarda müşterek nakliye ve sürdürülebilir ormanlar ile ilgili kurumsal düzeydeki bilinirliği artırmaya ve benzer projeleri Türkiye’de de hayata geçirmeye odaklanacağız.
Türk firmalarının Chep’e yaklaşımı nasıl? Türkiye pazarına gireli ne kadar oldu?
Şu anda İstanbul da iki tane, İzmir, Ankara, Konya, Samsun ve Adana'da toplam yedi servis merkezimiz var. 2015 yılı içinde Samsun ve Eskişehir’de de faaliyete geçecek iki servis merkezi kurmayı planlıyoruz.
Türkiye’nin palet havuzlama sistemine artık adapte olduğunu söyleyebiliriz. Eskiden paletleri toplatmak ve takip etmek firmalara çok zor gelirken, şu anda hem üretici hem tüketiciler palet konusunda zaman harcamıyor, maliyetlerini düşürüyor. Bu sistemin gelecekte bizim yatırımızla daha da büyüyeceğini düşünüyorum.
Gıda, temizlik ürünleri ve içecek gibi hızlı tüketim ürünleri arasına giren tüm sektörlerde de faaliyet gösteren bir şirket olarak, ayrıca plastik kasa ve konteyner ürünleriyle de ağırlıklı olarak otomotiv sektörüyle çalışıyoruz. Türkiye’de plastik kasa ve tahta palet olarak iki ürün üzerinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Türkiye’nin altyapısının daha hazır olmadığı fakat Avrupa ve özellikle Almanya’da kullanılan yarım palet ve çeyrek palet üretimi ile ilgili çalışmalara çok yakında burada başlayacağız. Çünkü Türkiye’de de perakende alışkanlıkları giderek değişiyor. Azar azar ama sık alım gerçekleşiyor ve Türkiye’deki az kapasiteli indirim marketleri de bu doğrultuda artıyor. Çeyrek ve yarım paletler de bu marketlere Avrupa’daki toplam maliyetlerinde fayda sağlayacağını düşünüyoruz. 2015 yılında içecek sektöründe de belirli bir paya ulaşmayı hedefliyor, dolayısıyla Türkiye'de yarım ve çeyrek palet kullanımını artırmayı planlıyoruz.
1 milyon liralık yatırım ile faaliyetlerini başlattığımız yeni otomatik palet onarım makinesiyle inceleme ve tamir kapasitemizi yüzde elli oranında artırıyoruz. Bu yatırımla Şekerpınar servis merkezimizdeki onarım faaliyetlerini, iş süreçlerini ve hizmet verimliliğini artırmaya başladık bile. Yeni bakım hatları saatte 300 palet inceleme ve tamir kapasitesine sahip. Bu makinenin en önemli özelliği ise, palet istiflerini otomatik olarak ayrıştırması ve inceleme öncesi paletleri otomatik olarak kaldırarak insan gücü kullanmadan paletlerin alt kısmını görünür hale getirmesi. İnceleme ve tamir sonrası paletleri tekrar otomatik olarak istifleyen makine, aynı zamanda üzerindeki okuyucular sayesinde hattın tamamının online olarak izlenebilmesini ve takip edilmesini sağlıyor. Makine, hem iş gücünden hem de doğal kaynaklardan daha fazla tasarruf sağlamamıza yardımcı oluyor ve ürettiğimiz yüksek kaliteli, uzun ömürlü paletlerin gerekli onarımlardan sonra havuza yeniden dahil edilme sürecini hızlandırarak, tedarik zinciri verimliliği açısından da müşterilerimize daha iyi hizmet vermemizi sağlıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.