Dünyada taşınan yükün büyük bir kısmı denizyoluyla taşınıyor (yaklaşık yüzde 82). Bu oran birkaç puanlık değişikliklerle sürüp gidecek. Çünkü ne havada ne de karada su üzerinde giden araçlar kadar büyük araç yapma ihtimali neredeyse imkansız. Bu yüzden deniz lojistiği sektörde aslan payını almaya devam edecek. İstatistiklere bakıldığında ise deniz lojistiğinin payı yıllar içerisinde neredeyse aynı kalmış. Uzak mesafe taşımacılığında önemli ve acil kargolar dışındaki tüm taşıma bu yolla yapılıyor. Ancak yakın mesafe ve hız gerektiren durumlarda diğer taşıma yolları devreye giriyor.
Dünya deniz lojistiği pazarına baktığımız zaman ‘3 büyükler’ olarak adlandırabileceğimiz 3 firmanın toplam taşınan yükün yüzde 37.8’ine sahip olduklarını görüyoruz; APM-Maersk(yüzde 15.5), Mediterranean Shg Co(yüzde 13.4), CMA CGM Group(yüzde 8.9). Türk firmaları ise henüz bu alanda yeterli düzeye ulaşamadılar. En büyük 100 firma listesinde 26’ncı sırada Arkas Line / EMES, 57’nci sırada TURKON Line bulunuyor.
Türkiye’nin gemi lojistiğindeki genel konumuna baktığımızda ise sevindirici gelişmelere şahit oluyoruz. 2011 yılına kadar dünya sıralamasında 15’inciliğe kadar ilerleyen Türkiye, 2012 yılında 13’üncü sıraya yükselmeyi başardı. Şu anda Hong Kong ile 12’ncilik için yarışıyor. Her ne kadar Türk sahipli ama yabancı bayraklı gemilerimizin sayısında artış eğilimi olsa da Türklerin sahip oldukları toplam ticari gemi sayısı bin 489’a ulaştı.
Diğer taraftan ülkemizde bulunan liman sayısı ve limanların kapasiteleri, hizmet kaliteleri de hızla artıyor. Özel limanların sayısının artması, kısmen de olsa yaşanan rekabet ve teknolojik gelişmelerin takip edilerek hızlı bir şekilde uygulanması ile liman hizmetlerinde de arzu edilen noktaya ilerliyoruz. Bu sayımızda ele aldığımız Deniz Lojistiği dosyamızda özellikle bu firmalarla röportajlar gerçekleştirerek, sektörün gidişatı hakkında bilgiler aldık.
Tabloyu daha büyük görmek için tıklayınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.