Intermodal taşımacılık kapsamında sundukları çevreci çözümlerle karbondioksit salınımı, yakıt tüketimi ve gürültü kirliliğinde ciddi oranlarda azalma sağladıklarını söyleyen Ekol Türkiye Ülke Müdürü Arzu Akyol Ekiz, “Ekol, düşük karbonlu ekonomiye hizmet eden sürdürülebilir iş modeli intermodal taşımacılık sayesinde, karbon emisyonlarını azaltarak son 10 yılda 10 İstanbul büyüklüğünde yeşil alanı dünyaya kazandırdı” dedi.
Ekol Lojistik olarak intermodal taşımacılık alanında hangi hizmetleri sunuyorsunuz?
Ekol, intermodal taşımacılığı 2008 yılında hayata geçirerek sektöründe öncü bir rol oynadı. Operasyonlarımızın yüzde 65’ini taşımacılık oluşturuyor. Bunun da yüzde 85’ini intermodal ile gerçekleştiriyoruz.
Avrupa'da önde gelen operatörlerden olduğumuz intermodal ağımızla sadece Avrupa'daki en büyük filolardan biri olan karayolu araçlarımızı kullanarak değil, bunların yanında firmamıza ait 45" konteyner ve swap body ekipmanlarımızı da devreye sokarak, mevcut ticari bölgeler arasındaki yük dengesizliklerinden en az etkilenecek şekilde operasyonlarımızı geliştiriyoruz. Avrupa'da kurulu seksenin üzerinde özmal ofis, terminallerimiz ve geniş acenta ağımızla da çift yönde satış ve iş geliştirme faaliyetlerimizi sürdürüp, en verimli şekilde ve müşteri odaklı olarak hizmet veriyoruz.
Yalova Limanı’ndan Trieste’ye ve Alsancak Limanı’ndan Trieste ve Sete’ye ulaşan Ekol’a ait treylerler ve konteynerlerle karşılıklı blok tren seferleri üzerinden yükleri Trieste’den Almanya Köln, Ludwigshafen, Belçika Zeebrugee, Kiel veya Çekya Ostrava terminallerine, Sete’den blok trenlerle Paris’e, karayoluyla ise İspanya, Portekiz ve Batı Avrupa ülkelerine taşıyoruz.
Müşterilerimize daha kaliteli, sürdürülebilir, düşük maliyetli ve verimli hizmet sunduğumuz intermodal taşımacılık modeli ile ihracatçılarımıza avantaj sağlarken birçok küresel marka ile çözüm ortağıyız. Binlerce konteyner malzeme, bitmiş mamul, endüstriyel ve tüketici ürünlerini her gün taşıyarak dünyanın en iyi bilinen şirketlerinin ve markalarının büyük bir çoğunluğuna intermodal hizmet veriyoruz.
Ayrıca intermodal taşımacılık kapsamında sunduğumuz çevreci çözümlerle karbondioksit salınımı, yakıt tüketimi ve gürültü kirliliğinde ciddi oranlarda azalma sağlıyoruz. Ekol, düşük karbonlu ekonomiye hizmet eden sürdürülebilir iş modeli intermodal taşımacılık sayesinde, karbon emisyonlarını azaltarak son 10 yılda 10 İstanbul büyüklüğünde yeşil alanı dünyaya kazandırdı. Ekol olarak her ay yaklaşık 700 futbol sahası büyüklüğünde ormanı gezegenimize hediye ederken, Dünya’nın etrafında 350 tur atılmasında kullanılabilecek kadar, fosil yakıtın tüketilmesini önlüyoruz.
Intermodal taşımacılığı geliştirmek adına bu dönemde hayata geçirdiğiniz projeler nelerdir?
Intermodal ağımızı yeni hatlarımızla her geçen gün yaygınlaştırıyoruz. Fransa ve İtalya’daki mevcut intermodal hatlarımıza yakın zamanda İspanya’yı ekledik. Türkiye ile İspanya arasındaki yeni intermodal hizmetimiz kapsamında İzmir Alsancak Limanı ile İspanya Tarragona Limanı’nı birbirine bağlayan RO-RO hattı üzerinden sadece 60 saatte teslimat gerçekleştiriyoruz. Akdeniz’de taşımacılığa hız kazandıran bu yeni hat üzerinden Türkiye ve Orta Doğu bölgesini İspanya, Portekiz ve Fas ile en verimli şekilde birleştiriyoruz.
Türkiye ekonomisi için önemli bir yatırım olan Yalova RO-RO Terminali, konumu itibarıyla ülkemizde gelişime açık tek RO-RO terminali. Ülkemizin dış ticaretinin sürekli arttığını biliyoruz. Bu sebeple yatırımımızın ikinci evresini daha ilk günden planlamıştık ve bu konuda hazırlıklarımız sürüyor.
Türkiye’de intermodal taşımacılığın geliştirilmesi için hangi adımların atılması gerekiyor?
Intermodal taşımacılık, yatırım gerektirdiği için büyük firmaların daha çabuk geçebildiği bir sistem. Türkiye’de RO-RO hattı işletmeciliğini üstlenen sınırlı sayıda birkaç firma var. Yurt dışında şirketler özellikle demiryollarının desteğini görürken Türkiye’de konu demiryoluna geldiğinde ise ne yazık ki oldukça geliştirilmesi ve bu konuda mutlaka kamu desteği devreye girmesi gerekiyor. Demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi amacıyla kamu-özel sektör iş birliği ile altyapı yatırımlarına hız verilmesi ve mevzuatın bu çerçevede güncellenmesi de şart.
Öncelikle demiryolu altyapı yatırımları yolcu ile birlikte yük taşımacılığı projeksiyonu ile hayata geçirilmeli. Diğer yandan üretim merkezlerinin, organize sanayi bölgelerinin demiryollarıyla limanlara bağlanarak geliştirilmesi gerekiyor. Ne yazık ki ülkemizde bulunan organize sanayi bölgelerinin birçoğunun direkt demiryollarına ve limanlara bağlantısı bulunmuyor. Aynı şekilde limanlarımıza bakıldığında da çok az limanda direkt demiryolu bağlantısının olduğunu görüyoruz.
Intermodal taşımacılığa yönelik hedefleriniz neler?
İhtiyaç duyulan noktalarda yeni intermodal hatlarını devreye sokabiliriz. Gümrük, sınır kapılarında yaşanan olası bir tıkanma ve/veya kapanma durumu, herhangi bir limanda, taşımacılık hattında yaşanabilecek bir grev gibi olası bir kriz anında müşterilerimize çözüm ile giderek alternatif sunabilen bir firmayız. Bu gibi durumlarda en büyük hedefimiz maliyet ve zaman açısından müşterilerimizin zarar görmemesi. Dolayısıyla yeni bir hat devreye almamız her zaman mümkün.
Sektör ihtiyaçlarına göre de alternatif rotalar oluşturabiliyoruz. Örneğin İspanya - Tarragona hattımız ilk aşamada tekstil sektörünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir hat olarak devreye girdi.
2021’i nasıl kapattınız? 2022 yılına ilişkin hedef ve planlarınızdan bahseder misiniz?
Her zaman olduğu gibi geçtiğimiz yıl da Ekol’ü ileriye taşıyan yenilikçi vizyonumuzla tesislerimize, filomuza ve iş gücümüze yatırımlarımızı sürdürdük. Ekol’de 2021 yılını yüzde 20 büyüme oranı ile kapattık.
Lojistik sektöründe 2021 yılındaki beklenenin üzerindeki büyüme trendinin 2022 yılında da devam edeceğini öngörüyoruz. 2022’nin iş hacimlerimize olumlu yansımalarını göreceğimiz bir yıl olacağını düşünüyorum. Gerek e-ihracat, gerekse B2C market yeri ve son teslimat çözümleri ile büyüme stratejimizin en kritik yapı taşlarını e-ticaret oluşturuyor ve büyüme stratejimizin merkezinde yer alıyor. Online sipariş sayılarındaki hızlı yükseliş trendi ile ortaya çıkan yeni fırsatları değerlendiriyor, altyapı ve teknoloji yatırımlarımıza ağırlık veriyoruz. 2022, hem ihracatta hem iç pazarda e-ticarete yatırım yapmaya ve yeni projeler geliştirmeye devam edeceğimiz bir yıl olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.