Son aylarda, Mısır’ın 22 Nisan’da sona erecek olan, ikili karayolu anlaşmasını yenileme konusundaki isteksiz tavrı, Türk ihracatçısını ve nakliyecisini alternatif güzergahlar aramaya yöneltti. En önemli alternatif olarak da, maliyetlerin artacak olmasına karşın, zamandan büyük tasarruf sağlayan Süveyş Kanalı geçişi ile Kızıldanez’e ulaşmak kabul gördü. Mısır’ı by-pass eden yeni güzergah, ihracatçılar tarafından da, nakliyeciler tarafından da benimsendi.
İskenderun Limanı’ndan Süveyş’i geçmek üzere yapılan ilk seferin yapılmasıyla ilgili tören düzenlendi. Törene, nakliyecilerin yanı sıra, çok sayıda ihracatçı da katıldı. Törende konuşma yapan Hatay Ro-Ro Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Güler, Arap Yarımadası’ndaki ülkelere ve Kuzey Afrika’ya ulaşmanın en kestirme yolunun İskenderun-Duba (S.Arabistan) güzergahı olduğunu vurguladı.
Güler, “Bu bölgeye önemli miktarda meyve sebze ve gıda ürünü ihracatı yapılıyor. Bu ürünleri pazara zamanında ulaştıramazsanız, bozulma tehlikesi taşıyor. O yüzden pazara en kısa sürede ulaşmamız gerekiyor. Bu da Süveyş Kanalı’nı geçerek mümkün olabiliyor. Artık araçlarımız 3-4 gün içinde Suudi Arabistan’a ulaşmış olacaktır. O bölgede malların dağıtımı ve tekrar gemiye dönüp, İskenderun’a dönmesi 18 günde olacaktır. Bu biz nakliyeciler için de, ihracatçılar için de büyük avantajdır. Üstelik bu hat, Rusya ve Orta Asya ülkelerini de Ortadoğu’ya bağlayan bir hat özelliği taşıyor. O nedenle Türkiye için yaşatılması gereken bir hat niteliğinde” dedi.
Daha önce İran üzerinden Suudi Arabistan ve Arap ülkelerine gidilebileceği konusunda ‘Rota’ önerildiğini belirten İbrahim Güler, o güzergah üzerinde araştırma yaptıklarını ancak zaman ve maliyet açısından uygun olmadığı, o bölgedeki ülkelerde de sık sık taşımayla ilgili sorunlar yaşandığını, uzun vadeli bir güzergah olamayacağına karar verdiklerini kaydetti. Güler, “En önemlisi de o güzergahtan giden araçlarımız ancak 40-45 günde geri dönüş yapabilir. Bu hem zaman kaybı olacaktır, hem de yeni maliyetler getirecektir. Sürdürülebilirliği olmayan maliyetli bir hat olduğu için rantabl görmedik” dedi.
Nakliyeciler ve ihracatçılar olarak önemli bir görev üstlendiklerini vurgulayan İbrahim Güler, Süveyş Kanalı geçişinin çok yüksek maliyet getirmesine rağmen, bu hattın yaşatılması ve gerek Ortadoğu pazarının, gerekse Kuzey Afrika pazarının kaybedilmemesi için risk aldıklarını vurguladı.
“Bu hattın Türk ihracatçısına yeni yeni kapılar açacağına inanıyorum”
Güler sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölge ihracatçısı ve nakliyecisi olarak bu hattın yaşatılmasından yanayız. Ancak kanalın geçilmesi, araç başına bin 500-USD gibi ek bir maliyet getiriyor. Bu aşamada hükümetimizin de bizi yalnız bırakmayacağına ve destekleyeceğine inanıyoruz. Bu konudaki taleplerimizi ilettik. Bu hattın Türk ihracatçısına yeni yeni kapılar açacağına inanıyorum.”
Hatay Ro-Ro AŞ. Suriye kapısının kapanması nedeniyle, Türk ihraç ürünlerini Mısır’dan Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya ulaştırmak üzere, geçen yıl kuruldu. Hataylı 55 nakliye firmasının bir araya gelmesiyle kurulan şirket, kiraladığı iki Ro-Ro gemisiyle TIR’ları Mısır Port Said Limanı’na taşıyor, oradan da karayolu ile pazara ulaşıyordu. Ancak Mısır’ın 22 Nisan’da sona erecek olan İkili Karayolu Taşımacılığı Anlaşmasını yenileme konusunda isteksiz davranması, nakliyecileri yeni bir güzergah yaratma konusunda arayışa yöneltti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.