Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), Mart 2020 için küresel yolcu trafiği sonuçlarını açıkladı ve yolcu talebinin, kilometre başına düşen yolcu geliri cinsinden (RPK) bir önceki yıla göre% 52.9 oranında düşüş gösterdiğini açıkladı. IATA bu düşüşün yakın tarihin en büyük düşüşü olduğunu ve bu tablonun COVID-19'un yayılmasını yavaşlatmak için hükümetlerin başlattığı önlem ve kısıtlamaların da etkisini yansıtan bir gelişme olduğunu duyurdu.
IATA açıklamasına göre mevsimsellikten arındırılmış verilerle, küresel yolcu hacimleri en son 2006 yılında görülen seviyelere geri döndü. Mart koltuk kapasitesi ( ASK)% 36,2 düşerken, doluluk oranları 21,4 puanlık azalışla ortalama yüzde 60,6'ya düzeyine indi. Nisan ayı sonuçlarında tablonun daha da kötüleşmesi bekleniyor.
Dış Hatlarda Yüzde 55.8, İç Hatlarda Yüzde 47.8 Yolcu Azalışı
Türk Hava Yolları dahil dünyada toplam 290 hava yolu şirketini çatısı altında toplayan ve küresel trafiğin yüzde 90’ını temsil eden IATA’nın verilerine göre hava yollarının dış hat uçuşlarında yolcu talebi ortalama yüzde 55.8 daralırken, iç hat uçuşlarında yolcu talebi, Mart ayında Mart 2019'a kıyasla% 47,8 düşüş gösterdi. Ve iç hatlarda tüm pazarlarda çift haneli yüzde lerle gerileme oldu,koltuk kapasitesi yüzde 24.5 düştü,ortalama doluluk oranı da 26.0 puan düşerek yüzde 58.1'e geriledi.
“Nisan Ayının Daha Da Kötü Olacağını Biliyoruz”
Mart ayı sonuçlarını değerlendiren IATA Başkanı Alexandre de Juniac “Mart, havacılık için felaket bir ay olarak tarihe geçti. Havayolları, COVID-19 ile ilgili sınır kapamalarının ve kısıtlamalarının iç pazarlar da dahil olmak üzere seyahat hareketliliği üzerindeki artan etkisini giderek daha fazla hissediyordu. Mart ayı yolcu talebi 2006'daki seviyesinde gerçekleşti. Ancak bu mevcut talebekarşılık iki kat daha büyük filolarımız ve çalışan sayılarımız var. Daha da kötüsü, durumun Nisan ayında daha da kötüleştiğini biliyoruz ve çoğu işaret yavaş bir toparlanmaya işaret ediyor”dedi.
Uluslararası Uçuş Trafiği Ortalama Yüzde 55.8 Daraldı
Mart ayında uluslararası yolcu talebi, Mart 2019'a göre% 55,8 daraldı. Tüm bölgeler çift haneli yüzdelerle trafik düşüşü kaydetti. Kapasite% 42.8 geriledi ve doluluk oranı 18.4 puan düşerek% 62.5'e geriledi.Bölge bazında bakıldığında Asya-Pasifik bölgesinde yolcu trafiği yüzde 65.5 gibi büyük bir düşüş kaydetti. Mart ayında bu bölgede uçaklar yaklaşık yarı yarıya dolu yolcu sayısıyla uçtu.
Avrupa Bölgesinde Yüzde 54.3 Düşüş
THY’nin içinde yer aldığı Avrupa bölgesinde ise Mart ayında yolcu talebi yıllık bazda yüzde 54.3 düştü. Koltuk kapasitesi yüzde 42.9 azalmasına karşın Avrupa bölgesinde faaliyet gösteren hava yollarında ortalama doluluk oranı yüzde 67.6 ile tüm bölgeler içinde en yüksek oran oldu.
Kuzey Amerika’da Düşüş Yüzde 53.7
Kuzey Amerika’da bölgesinde havayolu şirketlerinin trafiği, bir yıl önceki Mart ayına göre% 53,7 oranında azaldı. Toplam koltuk kapasitesi % 38,1 düşerken, uçaklar bu bölgede ortalama yüzde 62.8 doluluk oranıyla uçtu. Orta Doğu bölgesi ise Mart ayında% 45,9 oranında trafik düşüşü kaydetti. Kapasite% 33.5 düştü ve doluluk oranı 13.7 puan düşerek % 59.9'a indi.
Güney Amerika merkezli havayolları Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre% 45,9 oranında bir düşüş yaşadı. Kapasite yüzde 33.5 düştü ve doluluk oranı % 15.3 puan azalışla % 66.5'e düştü.
Afrika merkezli havayollarının trafiği ise Mart ayında% 42,8 düştü. Bu bölge hava yollarında kapasite% 32.9 düştü ve doluluk oranı 10.5 puan daralarak% 60.8'e geriledi.
“Serbest Düşüşteyiz Ama Henüz Dibe Vurmadık”
IATA Başkanı havacılık endüstrisinin serbest düşüşte olduğunu, ancak henüz dibe vurmadığını belirterek şunları söyledi:
“Endüstri serbest düşüşte ve henüz dibe vurmadık. Ancak yetkililerin seyahat hareketliliği ve sınırların açılması üzerindeki kısıtlamaları hafifletmeye başlamaya hazır olacakları –ki bu yakında olur umarım - bir zaman gelecek. Hükümetlerin o güne hazırlanmak için havacılık sektörü ile birlikte çalışması zorunludur. Yolculuk sırasında yolcuları güvende tutmak için gerekli önlemlere sahip olduğumuza yönelik bir güvence oluşturmak ve hükümetleri de havacılığın hastalığın yayılmasında bir vektör olmayacağı konusunda temin etmek bu alanda alacağımız yegane yoldur. 9/11'i takip eden dönemde yaşanan karışıklık ve karmaşıklıktan da kaçınmalıyız. Karşılıklı olarak kabul edilen ve operasyonel olarak uygulanabilir olan küresel standartlar bunu başarmak için kritik öneme sahip olacaktır. O noktaya ulaşmanın tek yolu birlikte çalışmaktır”.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.