2008 yılının son çeyreğinde global finansal krizin başlamasından kısa bir süre önce düzenlenen 62’nci IAA Hannover Ticari Araçlar Fuarı, yüksek katılımcı ve ziyaretçi sayısıyla başarılı bir fuar olmuştu. 2010 yılının Eylül ayına kadar yeniden toparlanan sektör, 63’üncü IAA Hannover Fuarı’nı da başarıyla tamamladı.
Mercedes-Benz Atego ve Atego BlueTec Hybrid “2011 Yılının Kamyonu” seçildi
Mercedes-Benz Atego ve Atego BlueTec Hybrid, Ticari Araçlar Fuarı’nda, uzmanlardan oluşan bir heyet tarafından “2011 Yılının Kamyonu” seçildi.
Mercedes-Benz Atego, 23 farklı Avrupa ülkesinden uzman gazetecilerden oluşan jüri tarafından, yenilikçi teknolojisi, kullanım kolaylığı, çok yönlülüğü, güvenlik ve yüksek konfor donanımı, ekonomik ve çevreyle uyumlu olma özellikleri ile büyük övgü topladı. Öte yandan seri üretimine başlanan Atego 1222 L EEV BlueTec Hybrid alternatif yakıt sistemli araçların öncüsü olarak takdir gördü.
Daimler Kamyon Grubu Başkanı Hubertus Troska, Atego’nun bu ödülü almasını şöyle yorumladı: “İhtiyaçlarımızın günlük dağıtımı ve ulaştırılması konusunda yüksek performansı nedeniyle tercih edilen Mercedes-Benz Atego’nun jüri üyeleri tarafından yılın kamyonu seçilmesinden dolayı gurur duyuyoruz. Diğer taraftan hibrid teknolojisi gibi geleceğe yönelik geliştirme çalışmalarımızı ve teknolojik yenilikler alanındaki yatırımlarımızı küresel ekonomik krize rağmen, sürdürmemizin karşılığını bu tür ödüllerle alıyoruz.”
Atego ile hafif kamyon sınıfında da yıllardır liderliğini sürdüren Mercedes-Benz Türk, 12, 15 ve 21 tonluk araçtan oluşan hafif kamyon ürün gamına sahip.
Volvo Kamyon Avrupa’da yüzde 23’lük artış elde etti
IAA Ticari Araçlar Fuarı’nda Volvo Kamyon standı büyük ilgi gördü. Taşımacılık alanındaki büyüyen talebin, teslimatlara ve sektöre olan ilgiye yansıması Volvo Kamyon’un uzun vadede geleceği çok olumlu yorumlamasına neden oldu. Volvo Kamyon CEO’su Staffan Jufors konuya ilişkin olarak, “Talebin artması üretim ve satış hacmine de yansıyor” dedi.
Zorlu geçen 2009 yılı sonrasında Volvo Kamyon’un satış grafikleri yükseliyor. İlk sekiz aylık durum, geçtiğimiz yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında Volvo Kamyon’un satış grafiğinin global anlamda yüzde 47 gibi çarpıcı bir oranda arttığı görülüyor. Avrupa pazarında ise Almanya, Kuzey ve Orta Avrupa ülkelerinin başı çektiği yüzde 23’lük bir artış bulunuyor.
Volvo Kamyon, geçtiğimiz yıl üretim kapasitesini ve verimliliğini yeni ürünler geliştirerek artırdı. Ayrıca hizmet ve satış sonrası konularında da kendini geliştirmeyi sürdürdü. Yeni ürünlere en çarpıcı örnek ise bahar aylarında lansmanı gerçekleştirilen ve tüketiciler tarafından büyük ilgi gören Volvo FMX. Volvo FMX satışa çıktığı anda sadece Avrupa pazarından binin üzerinde talep gördü.
Volvo Kamyon’un uzun vadeli ürün geliştirme stratejisi, süreklilik sağlayan bir taşımacılık hizmeti sunmayı hedefliyor. Bu strateji ile IAA Fuarı’nda Volvo Kamyon standında hem metan hem de dizel yakıtla çalışan Volvo FM motoru sergilendi. Volvo FM, pazarda bulunan ve gazla çalışan rakiplerine oranla yüzde 40 oranında daha etkin yakıt tüketimi sunuyor.
Volvo Kamyon Avrupa Bölümü Başkanı Claes Nilsson, “Eğer dizel yakıt yerine yenilenebilen kaynaklardan edinilecek metan gazı kullanılsa karbondioksit emisyon oranında yüzde 80 oranında bir düşüş yakalanır” diyor.
Yeni teknolojinin tek avantajı, düşük yakıt tüketimi ve çevre dostu olması değil. Metan gazı çoğu zaman dizel yakıttan daha ucuz bir yakıt. Sıvılaştırılmış gaz (LNG) kullanıldığından, aracın yakıt deposu büyüklüğüyle uzun yol taşımacılığına bile imkan tanıyor. Fakat sıvı metan dağıtım altyapısındaki yetersizlik bu yakıt türünün önünde bir engel olarak duruyor ve geniş çaplı kullanım imkanını kısıtlıyor.
Önümüzdeki yıl boyunca Volvo Kamyon, bu teknolojiye sahip araçlarını sınırlı sayıda üretecek. Ağır hibrid kamyon üretimi de aynı paralelde küçük ölçekli olarak sürdürülecek. Uzun vadede umut vaat eden bir alternatif olarak DME kullanımlı kamyonların da testlerine başlanmak üzere.
Claes Nilsson, tüm bu çalışmalarla ilgili olarak; “Atılan bu adımlar, uzun vadeli sürekliliği olan taşımacılık çözümlerini uygun bir ekonomiyle tüketiciyle buluşturmak için çok önemli” dedi.
MAN’ın konsept çekicisi büyük ilgi topladı
MAN tarafından geliştirilen “MAN S Konsepti” dünyada kamyon tasarımında yeni bir çığır açıyor. Yunus balıklarından esinlenerek geliştirilen bir tasarım ve yüzde 25 yakıt tasarrufu sağlayan MAN S Konsepti, 0.3 düzeyindeki hava sürtünme katsayısı sayesinde sadece limuzin araçlarda bulunan aerodinamik kalite anlayışını kamyonlara taşıyor.
Çeyrek binyılı aşkın köklü geçmişi ile otomotiv sektöründeki birçok ilkin altında imzası bulunan MAN, geleneksel kamyon tasarımına radikal bir farklılık getirecek olan “MAN S Konsepti”ni, 2010 IAA Ticari Araçlar Fuarı'nda sundu. Devrimci kamyon tasarım araştırmasının ürünü MAN S Konsepti ile; yunus balıklarının yüzme topolojisinden esinlenerek geliştirilen tasarım ile aerodinamikte binek otomobil düzeyinde hava sürtünme katsayısı (0.3) yakalandı. Limuzin araçlarda bulunan bu aerodinamik kalite anlayışı, kamyonlarda hem yakıt tüketimini yüzde 25 azaltırken, hem de CO2 emisyonunu aynı oranda ortadan kaldıracak.
MAN S Konsepti, bütünleştirilmiş tasarımı ile yollarda şu anda görülen geleneksel kamyonların temel olarak küp şeklindeki görünüşünden oldukça farklı bir dizayna sahip. Narin ön uç, dışa doğru uzanan tekerlek kemerleri, yumuşak ve pürüzsüz hatlara sahip bir kabin ve kavisli arka duvar, MAN S Konsepti’ni, geleneksel kamyon görünümünün tamamen dışına taşıyor.
MAN S Konsepti’nin tasarımı, rüzgar tünelinde mümkün olan en düşük hava direncine ulaşılıncaya kadar yoğun ve titiz bir çalışma ile gerçekleştirildi. MAN S Konsepti, yaklaşık 0.3 düzeyindeki hava sürtünme katsayısı (cD değeri) ile daha önce sadece günümüz limuzinlerinin sahip olduğu aerodinamik kalite alanına giriyor. MAN S Konsepti, yeni tasarıma uygun şekilde geliştirilmiş römorku ile tamamlanan aerodinamik bütünlüğü ile, benzer bir geleneksel çekiciye göre yüzde 25’e ulaşan bir yakıt tasarrufu sağlıyor. Aynı zamanda bu yakıt tasarrufu ile birlikte CO2 emisyonunda da aynı oranda sağladığı azalma ile de, geleneksel kamyonlarla olan farkını, dizayn ve teknolojinin yanı sıra, ekonomi ve çevre alanlarına da taşıyor.
MAN S Konsepti, tüm bunları gerçekleştirirken, geleneksel kabin ve yükleme alanı hacimlerinden de taviz vermiyor. MAN S Konsepti’nin, kamyonlarda yarattığı otomobil aerodinamiği ile radikal bir tasarım olduğunu vurgulayan MAN AG Ticari Araçlar Baş Kamyon Tasarımcısı Holger Koos, “S Konseptimiz, aerodinamik olarak en uygun hale getirilmiş yarı römork ile modern bir binek aracı ile aynı şekilde oluşturulmuştur. Tüketimdeki tasarruflar, kesinlikle gerçekçidir” dedi. Kamyon şasisi ve iki yakıt tankı gibi komponentleri, hava akışının kamyonun yanından geçmesine yardımcı olan harici gövde tasarımı, MAN S Konsepti’ni geleneksel anlayışın dışına taşıyor.
Geleneksel kamyonlardan 20 santim daha fazla yüksekliği ile MAN S Konsepti, başta AB olmak üzere sektör standartlarını da değiştirmeyi hedefliyor.
Aerodinamik, ticari araçların CO2 emisyonları ve yakıt tüketimi konularında büyük ve belirleyici bir öneme sahip. Düz bir yolda saatte 85 km hızla giden 40 tonluk bir yarı römorklu çekicinin enerji sarfiyatına bakıldığında; yuvarlanma ve hava direnci, belirleyici unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Zira, sarfedilen enerjinin yüzde kırkı, sadece hava direncinin aşılması için kullanılıyor.
V8 motorlu Scania’lara ilgi büyüktü
Scania, IAA 2010’da geliştirilmiş verimliliğe sahip kamyon ürün gamını, yakıt ekonomisini optimize eden yeni araçları, eşsiz kimliği ile V8 kamyon ürün gamını, geliştirilmiş mobiliteye sahip inşaat kamyonları, kamyon ve otobüsler için yeni gaz motorları, genişletilmiş yolcu otobüsü ürün gamından Scania Touring 6x2, yenilikçi güç aktarma teknolojisi ve kiralamayı kapsayan genişletilmiş servis teklifini içeren birçok yeniliğin prömiyerini gerçekleştirdi.
Scania, standında, Yeni P-, G- ve R- serileri, yeni V8 kamyon ürün gamı, Scania Touring yolcu otobüsü ve alçak tabanlı şehir otobüsü Scania OmniCity ile yerini aldı. Sergilenen araçlar arasında, yeni yüksek güçlü V8 platformu ve 9.3-litre CNG’li (doğalgaz) motorlarının yeni yelpazesi ile birlikte ayrıca Scania'ya özgü en gelişmiş teknolojiyi içeren yürüyen aksam yelpazesi de ziyaretçilere tanıtıldı.
Scania, Hannover’de P-, G- ve R- serilerinin, kamyon verimliliğini ve konforunu en üst düzeye taşıyan tüm yenilikleriyle birlikte prömiyerini yaptı. Sergilenen teknolojik gelişmeler arasında yeni otomatik vites değiştirme sistemi Scania Opticruise da yer aldı. Ziyaretçiler, Scania “Sürücü Destek Sistemi” yakıtın hiçbir damlasını ziyan etmek istemeyen ve sürüş kabiliyetlerini mükemmelliğe taşımak isteyen sürücülere kullanım yardımı sağlarken, P-, G- ve R- serilerinde gerçekleştirilen yeni kabin düzenlemesi ve açılabilir 90 cm’lik lüks yataklara sahip araçları da inceleme fırsatı buldular.
Scania'nın yeni V8 motorlu kamyon yelpazesi, eşsiz tasarım özellikleri ile kendine özgü sayısız tercih sunuyor. Heyecan verici performansa sahip seçenekler 16.4 -litrelik V8 ve 730 hp, 3500 Nm R730 ile dikkat çekti. V8 platformlu motor seçenekleri arasında 500, 560 ve 620 hp alternatifleri de yer aldı.
Scania'nın genişletilmiş inşaat araçları yelpazesi ilk kez Bauma Fuarı’nda sergilenmiş ve R 730 ağır nakliye çekicisi büyük ilgi görmüştü. Ayrıca Bauma’da ilgi gören araçlar arasında ağır ticari araç pazarının en hafif kamyonu olan 8x4 mikser ve azami yüklü ağırlığı 66 tona ulaşabilen ve 46 ton faydalı yük kapasitesi bulunan 10x4 maden kamyonu da yer almıştı. IAA'da ise Meiller Damper üstyapısı ile birlikte sunulan G 480 8x4 ziyaretçilere tanıtıldı.
Scania'nın güç aktarma teknolojisindeki öncülüğü tüm motor aralıklarında ve fuar alanında sergilenen konfigürasyonlarda da görüldü. Yeni 16.4 litrelik V8 motor ve güçlendirilmiş overdrive şanzımanlı Scania Opticruise ve Retarder yeni R 730 çekici de yer aldı. Scania’nın yeni common-rail motor platformu, sayısız yenilikçi çözümleri ile Euro 6'da kullanılan teknolojiler için de zemin hazırlamakta.
Fiat’tan ticari pick-up konsepti sürprizi!
Hannover Ticari Araçlar Fuarı’nda Yeni Fiat Doblo ile “2011 Yılının Uluslararası Ticari Aracı” ödülünü kazanan Fiat Ticari Araçlar, aynı zamanda dünya lansmanına imza attı. Fiat markasına ticari araçlar sınıfında yeni bir kulvar açacak ödüllü Fiat Doblo baz alınarak geliştirilen pick-up konseptinin gelecek yıl tanıtılacak seri üretim versiyonu, çiftçilik, inşaat ve şehir ya da yeşil alan koruma sektörleri için ideal bir araç çözüm olmasını sağlayacak.
Fiat’ın Doblo pick-up konsepti, Yeni Fiat Doblo ile platform, ön yüz ve iç mekan benzerliğinin yanı sıra modern motor yelpazesi ve modern süspansiyon gibi özellikler bakımından benzerlikler taşıyor. Kompakt dış ebatlarıyla yeni pick-up versiyonu, yüksek kaldırım taşları ile dar yollar gibi sıkışık ve güç durumlarda şehirde kolay kullanıma imkan verir ancak aynı zamanda son derece hatırı sayılır kasa ölçüleri de sergiliyor. Fiat’ın yeni ticari araç konseptinin kasa ölçülerinin uzunluğu 2,30 m, genişliği 1,86 m ve yük yüzeyi 4 m2. Yol yükünü, dayanıklılığı, hafifliği ve düşük yakıt tüketimini temin etmek adına, yüksek sağlamlığa sahip çelik kafesli, kaydırmaz kontrplak zeminli ve hafif alüminyum alaşım yan kısımlı bir kasa kullanılmış.
Bin kilograma varan taşıma kapasitesi ise akslar üzerinde azami düzeyde izin verilen yükleri garanti eden yepyeni çift bağlantılı arka süspansiyon sistemleri sayesinde mümkün kılınmış. Bu nedenle Fiat Ticari Araçlar, küçük kamyoneti yeniden icat ederek belli başlı bir üreticinin daha önce hiç keşfetmediği bir segmente giren, türünün tek örneği tasarıma sahip bir araç sunmakta. Prototip modelin kasasında ise merdiven/kova taşıma tertibatı, yük tutucu kancalar, kabin ve arka camı koruma maksatlı olarak güçlü bir tel ızgara yer alıyor.
Fiat Marka Direktörü Okan Baş, “Sektördeki hafif ticari pick-up olarak müşterilere, kaliteyi ve güvenilirliği garanti edecek bir çalışma hazırlığı içindeyiz. Ödüllü Yeni Fiat Doblo ön görüntüsüne sahip olan bu aracın platformunda üretilen konseptin seri üretim versiyonu, Tofaş’ın Bursa fabrikasında üretilecek. Gelecek senenin 2. çeyreğinde seri üretim halini Türkiye pazarına sunmayı amaçlıyoruz. Yılda yaklaşık 20 bin pick-up ve hafif kamyonetin satıldığı pazara girecek yeni model ile ilgili isim çalışmalarımız sürüyor ama bu aracının adının Doblo uzantılı olmayacağını söyleyebiliriz. Bu pazarın içinde en az yüzde 10 pay almayı ve pazarı daha da genişletmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Otokar’dan Avrupa pazarına yeni bir otobüs serisi: Territo
Otokar, bu yıl üçüncü kez katıldığı IAA Fuarı’nda Avrupa pazarı için özel geliştirdiği otobüslerini ve yeni otobüs serisini görücüye çıkardı.
Otokar’ın Avrupalı kullanıcılarının ihtiyaçlarına uygun olarak tasarladığı 5,8 ve 12 metre arasında değişen geniş araç yelpazesini IAA 2010’da sergiledi. Otokar bu fuarda, Centro, Vectio, Navigo, Kent ve IAA 2010’da dünya prömiyeri yapılan Territo modellerinden oluşan dokuz araçlık bir takım ile Avrupa pazarında sahaya çıktı.
Avrupa pazarı için özel olarak dizayn edilen Terrioto serisi, özellikle şehir içi ve servis aracı kullanımı için yaratıldı. 12 ile 12,8 metre arasında değişen modelleri olan yeni serinin 12 metrelik servis taşımacılığına uygun aracı Territo U, ilk kez IAA 2010’da sergilendi. Yeni otobüs serisi Territo, estetik dizaynı ve yüksek yolcu kapasitesi ile dikkat çekiyor.
Toplu taşımacılık alanında engelli yolcuların konforunu göz önüne alan Otokar, 12 metrelik Kent LF otobüslerinin içerisinde görme engelliler için uyguladığı Braille Alfabesi özelliğini ilk kez IAA’da sundu. Türkiye’de toplu taşımacılık araçlarında ilk kez uygulanan bu özellik sayesinde görme engelli yolcular, araç içerisinde yolcu koltuklarında ve ikaz butonlarında kullanılan Braille Alfabesi ile rahatlıkla yolculuk yapabiliyor.
Otokar’ın IAA’da sergilediği bir diğer yeni özellikli aracı ise Tur Rehberi Paketli Vectio T. Bu paket birçok etkileyici fonksiyonu ile turizm taşımacılığına yönelik bir yenilik olarak fuarda yerini aldı. Tur Rehberi Paketi ile ön konsol çok fonksiyonlu olarak kullanılıyor. Ön konsola entegre olan multimedya yönetim sistemi, arka kapı kamerası, 2 kablosuz mikrofonu, koltukların arkasında her yolcu için 7”’lik LCD ekranları ile turizm yolcularına konfor ve eğlenceyi bir arada sunuyor.
Anadolu Isuzu’dan gövde gösterisi
Anadolu Isuzu, IAA Ticari Araçlar Fuarı’nda, kalitesiyle adını kısa sürede Avrupa’ya duyuran Novo Lux, Novociti Ultra, Citimark ve Turquoise serisi araçları ile gövde gösterisi yaptı.
Türkiye’nin toplam küçük otobüs ihracatının yüzde 61’ini gerçekleştiren, ağırlıklı AB ülkesi olmak üzere toplam 22 ülkeye ihracat yapan Anadolu Isuzu, Hannover Fuarı’nda biri özel tasarım olmak üzere üç modelini sergiledi. Geçtiğimiz yıl Belçika’da düzenlenen Busword Kortrijik Otobüs Fuarı’nda Novo Lux, Citimark ve Turquoise modelleri ile fuara damgasını vuran Anadolu Isuzu, 63. IAA Ticari Araçlar Fuarı’nda da toplu taşıma için özel olarak tasarlanan Novociti Ultra modeli ile görücüye çıktı.
Üretilen araçların sadece Türkiye pazarı için değil aynı zamanda Avrupa pazarı içinde tasarlandığını belirten Anadolu Isuzu Genel Müdürü Ömer Ablay, “Yetkili satış ve satış sonrası hizmetleriyle bünyemize yeni katılan Almanya ve Avusturya toplam 24 olan bayilerimiz ile dünya standartlarında hizmet vermeye devam edeceğiz” dedi.
Isuzu’nun ilk 7 aylık performansı ile ilgili bilgi veren Ablay, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Anadolu Isuzu bu yıl 25 yılını bitirdi. Türkiye’nin küçük otobüs ihracatının yüzde 55’ini AB ülkesi olmak üzere toplam 24 ülkeye yapıyoruz. Türkiye pazarında ise ilk 7 aylık rakamlara göre aynı başarımızı tekrar ediyoruz. Küçük otobüste Türkiye pazarının lideriyiz.”
Krone IAA’da çevreci yeniliklerini tanıttı
Hannover 2010, lojistik sektörüne yenilikçi sistemler sunan Krone’nin çevreci ürünlerine sahne oldu. Krone standında sergilenen yeni ürünler arasında Krone VIP Soğutmalı Treyler, Krone Cool Box, Megaliner Ultra, Railcargo Box’ın yanı sıra Easy Tarp hızlı kilitli tente, led aydınlatma, Wabco Römork Immobilizer ve Haldex Soft Docking gibi yenilikçi sistemler bulundu. Krone standında yer alan konsept treyler ise 38 tona kadar ağırlığa sahip yüklerin taşınmasında sağlanacak kolaylıkları da gözler önüne serdi.
Yeni VIP soğutma tertibatına sahip treyler daha az enerji sarf ederek Duoplex Steel VIP panelleri ile yüzde 25 enerji verimliliği sağlarken, daha sessiz soğutma yapması ile de dikkat çekiyor. Yeni treylerde, yüksek oranda sıcaklık izole eden vakum izolasyonlu panel plakalar kullanıldı. Vakum panellerinin soğutucu aracının panellerine entegrasyonu sayesinde Krone Cool Liner Duoplex Steel, K değeri yaklaşık yüzde 25'lik bir oranda iyileştirilebiliyor.
Krone, duoplex Steel modeline sahip olan bu yeni soğutucu kasa ile tamamıyla sıcaklığa bağlı taşımacılık alanındaki yüksek taleplere cevap veren değiştirilebilir kasa seçeneği de sunuyor. Bu değişken kasa sıcaklık kontrollü taşımanın taleplerine göre geliştirildi. İzin verilen toplam ağrılığı 16 bin kg olan kasa, yeni Douplex çelik panelden oluşturuldu ve oldukça yüksek bir yoğunluğa sahip olan köpüklü bir PU çekirdeği ile oldukça sağlam metalik kaplama tabakalarına sahip. Bu yeni soğutucu kasa aynı zamanda yük emniyeti için de iyi bir örnek oluşturuyor.
Mega Liner Ultra aracı, Krone'nin Ultra yapı serisini tamamlıyor. Coil Liner Ultra ve Profi Liner Ultra'nın yanı sıra yeni Mega Liner Ultra sadece 5 bin 950 kg'lık ağırlığı ile hacimli araçlar alanında gerçek bir hafif ürün olarak dikkat çekiyor.
Krone, demiryolu lojistiği ihtiyaçları için özel olarak yeni RailCARgo Box sistemini geliştirdi. Dünya çapında ilk değişim kasa olarak RailCARgo Box kasası 3 bin mm'lik bir yükleme yüksekliği ile yandan ve arkadan yüklenebilirlik özelliği ile dikkat çekici. Ayrıca üst üste yüklenebilir kasa, trene yükleme imkanı için yan forklift ceplerine, Topspreader tarzı yükleme şekli için üst köşe bağlantılarına ve TIR ile CSC (KTK) sertifikasına sahip.
Krone, EasyTarp (Pratik Branda) ile zaman ve para tasarrufunda son noktaya ulaşıyor. Pratik branda, artık yeni otomatik ve basitleştirilmiş emniyet kilidi ile birlikte sunuluyor. Pratik branda sistemi, sürücünün tenteyi önden ve arkadan üst yapıya taktıktan sonra, arka tarafta bulunan bir gerdirme mandalı üzerinden yatay şekilde gerdirmesi şeklinde çalışıyor.
Meiller’den yapı endüstrisi ve atık lojistiğine uygun araçlar
160 yıla ulaşan tecrübesiyle Meiller, IAA Fuarı’nda sergilediği damperleri ile yapı endüstrisi ve atık lojistiğinde, uluslararası pazarın lideri olduğunu bir kez daha ispatladı.
Atık lojistiği ve inşaat sektörlerinde Avrupa pazarında çift haneli büyüme bekleyen Meiller, fuar alanında “i.s.a.r”; uzaktan kumandalı damper ve ekipmanları yönetim sistemi”, ağırlık optimizasyonlu çöp boşaltma için yarı römork, çift hatlı hidrolik sistemi ile alüminyum duvarları sayesinde 300 kilogram daha fazla yük kapasitesine sahip üç yöne devrilebilir damper gibi birçok yeniliği tanıttı.
I.s.a.r uzaktan kumanda ile Meiller, atık lojistiğinde bir adım daha ileri gitti. Meiller mühendisleri, mevcut sistemi geliştirerek, operatör konforunu da artıran bir sistem oluşturdu. Yeni sistemde, geleneksel valfler yerine, en son dijital radyo teknolojileri kullanılarak, hidrolik sistem komutları güvenli ve müdahalesiz gerçekleşiyor. Basit bir çalışma mantığına sahip kontrol ünitesinde iş eldivenleri ile de kolayca kullanılan geniş düğmelerin yanı sıra römork ve otomatik bordmatikte olduğu gibi, opsiyonel fonksiyonlar da entegre edildi.
Yeni sistem, Meiller kancalı tip atık taşıyıcıların yanında çift kollu atık taşıyıcılarla da kullanılabiliyor. Sistem, araçtan azami 15 metre yarıçapındaki uzaklığa kadar tüm üst yapı fonksiyonlarını kontrol edebilirken, yüke bağlı yüksek hız seçeneği bir butona basılarak etkinleştirilebilir. Böylece kancalı ve çift kollu atık taşıyıcılarda önemli ölçüde hız sağlanıyor.
LF45 hibrid kamyonu görücüye çıktı
IAA 2010’da bir PACCAR şirketi olan DAF Trucks, üretime bu yılın sonunda girecek olan 12 tonluk LF45 hibrid kamyonu görücüye çıkardı. Aynı zamanda IAA’da, DAF, XF105 Super Space Cab’ın özel bir sürümü olan Blue Edition da tanıtıldı.
DAF Trucks, her uygulama için özel yapım taşıtlarla 2, 3 ve 4 dingilli araç çeşidiyle daha fazla büyümenin de başarılmasına ihtiyaç duyuyor. Bunu vurgulamak için DAF standında üstyapı sektöründen lider ortaklarla işbirliği içinde çok sayıda tam teçhizatlı taşıt sergiledi. İçki dağıtımı için Saxas karoser ile üç dingilli LF55, HN Schörling karoser ile üç dingilli bir CF75 çöp taşıtı, Schmitz Cargobull tarafından soğutucu gövdeli iki dingilli CF65, VDL kancalı kol sistemi ile üç dingilli bir CF85, Gergen tarafından bir konteyner-yükleme sistemi ile üç dingilli bir CF85, bir Meiller damperi ile dört dingilli bir CF85 ve Almanya’da çok popüler olan BDF karoserli üç dingilli bir XF105 fuarda tanıtılan yeni araçlar arasında yer aldılar.
Tırsan; Kassbohrer ve Talson ile boy gösterdi
Tırsan Treyler; Kässbohrer markası ile, “1893’den beri burdayız!” konsepti ile 63’ncü IAA Hannover Ticari Araç Fuarı’na katıldı. Fuarda Kässbohrer, özel olarak hazırlanan şık standında yerini alarak yeni araç teknolojileri ve konseptini sergiledi.
Kässbohrer fuarda, Damperli Silobas Yarı Römork 60m3 SSK60’ları sergiledi. Aracın kapasitesi 40m3 ile 90m3 arası olan damperli silobas yarı römorklardır.
Bu araç yüksek kaldırma açısından yarı römork’ların her türlü ağır yük taşıyabilmesini sağlıyor. Alüminyum gövdesi ile Kässbohrer boş ağırlığı sadece 6 bin 400 kg.
Kässbohrer ürün yelpazesinde 3 ile 8 dingil arası değişen, uzayabilir veya sabit, platform ve lowbed yarı römorkları bulunuyor. Fuarda sergilenen lowbed, 4 dingilli uzayabilen, yüksek dayanımlı çelik, 2 sabit ve 2 serseri dingilli olma özelliklerine sahip.
Farklı bölme sayıları ve hacimleri ile Kässbohrer, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayan kimyasal madde tankeri üretiyor. IAA 2010 Fuarı’nda Kässbohrer 30m3 hacimli, paslanmaz çelikten oluşan ana kimyasal madde tankerini sundu.
2010 yılı Renault Trucks için iyi bir yıldı…
Hanover Enternasyonel Motor Show’da gövde gösterisi yapan Renault Trucks, fuardaki tüm iletişimini iki ana alanda odakladı: yakıt tasarrufu ve alternatif enerjilerin kullanımının arttırılması. Renault Trucks standında basın mensuplarına Opti Track sunumu, ve Renault Trucks all-wheel drive araçları hakkında özel sunum yapıldı. Basın Mensupları yüzde 15’e varan yakıt tasarrufu sağlayan Opti Fuel Teknolojisi, ve alternatif enerji kullanan Temiz Enerji araçları hakkında daha fazla bilgi sahibi olma fırsatı elde ettiler. Fuardaki satışlara gelince, Renault Trucks bu özellikleri ile ön plana çıkarak, 2008 yılındaki fuar siparişlerinin yüzde 16 üstüne çıkarak, 852 adet araç siparişi aldı.
Avrupa Kamyon Yarışları Şampiyon ekibi Renault Trucks-MKR Teknoloji ekibinin katılımı ve breakdance dansçılarının katılımı ile renklenen Renault Trucks standı, izleyicilerin ve basının ilgi odağı oldu.
Basın gününde bir sunum ve konuşma yapan Renault Trucks Başkanı Stefano Chmielewski 2010 yılının genel değerlendirmesini yaparak, ekonomideki zor koşulların hala devam etmekle beraber, Avrupa satışlarında yüzde 41, ihraç pazarlarında da yüzde 21 artış elde ettiklerini belirtti. 2010 yılı ve gelecek yıllarda da yakıt tasarrufu ile ilgili yaratıcı tasarım çalışmalarının çevreye olan sorumlulukları çerçevesinde devam edeceğini belirten Chmielewski “Alternatif enerji konusunda, hybrid ve elektrikli araçlar ile ilgili olarak çalışmalarının kesintisiz devam edeceğiz, yeni motor ve model tasarımları ile bu çalışmalarımızı desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.