Fuarda dijital çözümler, yakınlardan tedarik, güvenilir, sürdürülebilir, çevreci, daha işbirlikçi ve esnek lojistik çözümler öne çıktı. Pandemi süreci deneyimleri, sonrasında araya giren zamanın sağladığı test avantajları, geliştirilen lojistik seçeneklerin süzgeçten geçmiş sonuçlarını pazara sunma açısından oldukça uygun bir ortam yarattı.
Toplam 127 bin m2 büyüklükteki 10 salonda 67 ülkeden 2 bin 320 firma sergileme yaptı. 50 bin m2 dolayında açık alan katılımının gerçekleştiği fuara, 120 ülkeden 75 bin ziyaretçi geldi. Fuar süresince yapılan binlerce sosyal medya paylaşımının tümünü izlemek olanaksız olsa da basılı medya ürünlerinde en çok görülen fotoğraf karesinde, forum alanlarında yapılan panel ve sunumlarda konuşan uzmanlar yer aldı. Fuar boyunca düzenlenen 57 oturumda, 265 konuşmacı, 6 bin 700 katılımcı ile bilgi ve görüşlerini paylaştı. Bu tam da fuarın ruhuna uygun bir şekilde, muhteşem bir ‘bilgiyi paylaşarak büyütme’ ortamı oldu.
Fuara Türkiye de etkili bir katılım sergiledi. DEİK tarafından organize edilen Türkiye ortak katılımı ve “Yeniden Küreselleşme ve Uluslararası Ticaret ve Lojistik İçin Avrasya Merkezlerinin Rolü” başlıklı panelde çok değerli konuşmacılar söz aldı.
Sanayi ve ticaretin lojistik gereksinimlerini, sosyal hayatın e ticaret paralelinde gelişen ve karşılanması gereken son derece dinamik talepleri ile ülkelerin uluslararası gelişmeler düzleminde kurguladıkları lojistik politikaları tüm oturumlara, sunum ve sergilere yansıdı.
Türkiye her zamankinden çok ilgi çekti. Diğer ülkelerden gelenler; Türkiye’nin fiziki alt yapısının, modern çözümler üreten dinamik şirketlerinin, -DEİK panelinde de vurgulandığı gibi- diğer üretim ve tüketim merkezlerine olan coğrafi yakınlığının, üretim alanındaki yetenekleri ve insan potansiyelinin farkındaydı. Son derece dinamik ve rekabete açık bu alanda Türkiye dahil hiçbir ülkenin boşluk bırakma hakkı yok. Kuzey Makedonya’dan Letonya’ya, Körfez ülkelerinden Latin Amerika’ya uzanan katılımcıların her biri, belki de Rusya ve halen pandemi sıkıntıları yaşayan ve kısmen daha az sayıda katılım sağlayan Çinli şirketlerin eksikliğinden yararlandı diye düşünmeden edemedim.
Almanlar sanayi ve ticaretin yanı sıra fuarcılıkta da dünyaya ders veriyor. Bu ülke birlikte hareket etme becerisi ve kültürüne sahip. 2. Dünya Savaşı sonrası yeniden kalkınması, sanayide Dünya lideri haline gelmesi, ihracatta uzun süreler ilk sırada yer alması ve her yıl sadece Münih’e milyonlarca fuar ziyaretçisi çekebilmesi, kendiliğinden gelişecek bir süreç olamaz. Her noktasına dokunulmuş, her aşaması bir kurgu ve felsefe gerektiren bu gelişimden alınacak dersler var elbette. En başta da kolayına kaçmadan işin gereken yerinden tutma ahlakı, fuara ve sergilemelere damgasını vurmuştu.
İşbirliği ve birlikte iş yapma, lojistik söz konusu olduğunda intermodalı açık ara öne çıkarmıştı. Dijital çözümler, elektrikli ekipmanlar, yeşil enerji seçenekleri sergilenirken mevcut altyapıların yeni döneme entegrasyonu ve geliştirilmesi, her bir çözümün ve lojistik seçeneğin birbiri ile işbirliği içerisinde değerlendirilmesi göz önüne serildi. Lojistikte dünya devi Alman markaları, bu kez geçmiş yıllara oranla diğer katılımcılara daha fazla alan bırakmıştı. Ağ oluşturma çabasında olup katılım veya ziyaret gerçekleştiren çok sayıda küçük şirket, dünyanın artan ve çeşitlenen lojistik gereksinimlerine göre biçimlenmiş, akıllı çözümler öneren birer iş buluşması gerçekleştirme olanağını yakaladı.
Ülkelerin lojistik olanaklarını, ortak kurumsal katılımın yanı sıra şirketlerinin kendilerini üst düzeydeki temsili ile dünyaya gösterme olanağı bulduğu fuara dair yazılacak, söylenecek çok şey var elbette. Bunlardan birini, Federal Almanya Ulaştırma ve Dijital Altyapı Bakanı Volker Wissing açılış konuşmasında; “fuarda özellikle netleşen şey, iklim hedeflerinin sadece güzel sözler olmadığı, aksine sektörün bunları çok ciddiye aldığıdır,” şeklinde söyledi.
transport logistic Fuarı, Messe Münih’in 2004 yılından bu yana yapılan ve her yıl Kasım ayında İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı’nın da dahil olduğu fuarlar kümesinin en güçlü ayağını oluşturuyor. Kümelenmenin Türkiye ayağı olarak gerçekleşen logitrans Fuarı da; gösterdiği gelişim, katılımcı çeşitliliği, seçkin, nitelikli katılımcıların kendini temsil düzeyi, katılımcı ve ziyaretçi dostu fiziki ortamı ile uluslararası katılımcı ve ziyaretçilerin yanı sıra değerlendirme kuruluşlarının da tam puan verdiği bir fuardır. Katılımcı başına ziyaretçisi en çok sayıya ulaşan logitrans Fuarı, Türkiye’nin lojistik alanındaki özel sektör performansını giderek daha güçlü şekilde temsil etmektedir. Aynı şeyi, lojistik dünyası tarafından ilgiyle takip edilen iddialı kamu alt yapılarının temsili açısından söylemek olanaksız. Başta, köklü TCDD ve en iddialı ulusal projelerden İHL olmak üzere her biri dünya vitrinine çıkmak ve böylece verimli bir şekilde ekonomiye kazandırılmak zorunda olunan köprüler, yollar, tüneller, kendini temsil etmeli. Önce kendi ülkesinin dünya vitrini olan logitrans Fuarı’nda etkili bir şekilde ve sonra dünyanın diğer lojistik vitrinleri olarak kurulan Şangay’da, Münih’te, Delhi’de, Singapur’da veya diğer vitrinlerde olmalı. İkinci olarak Türkiye’nin bunca iddialı lojistik yatırımları ve bundan beslenen diğer iddialarının felsefi dayanaklarını devletin sözcüleri gelip anlatmalı.
Fuarların genel yönetimi, fuar alanı ve alan işletmeciliği de ayrı bir konu. Fuar şirketlerinin, mevcut koşullar altında fuar geliştirmek ve kendi alanında dünyanın lider fuarı yapmaları çok zor. Sosyal medya paylaşımlarında sıkça vurgulandığı gibi Münih Fuar alanı çok iyi. Katılımcı ve ziyaretçi dostu. Fiziki mekanlar, yerleşim düzeni, yeşil alanlar, yeme-içme olanakları, kentle bağlantısı ve konaklama seçenekleri ile elbette çok üstün. O yüzden de Messe Münih dünyanın ilk 5 fuar şirketi arasında ve dünyada lider olan 5-6 fuarı organize ediyor. Bizim gidecek daha çok yolumuz olsa da en azından yürüdüğümüz yol doğru. Şimdiye kadar en iyisini yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Katılarak, ziyaret ederek katkıda bulunan ve bu gelişime ortak olan tüm cesur, vizyoner ve özverili katılımcı ve ziyaretçilerimize teşekkür ediyoruz. 15-17 Kasım’da logitrans Fuarı’nda görüşmek üzere...
İlker ALTUN
[email protected]
Kargohaber Dergisi (Sayı:293)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.