INTER Global Kargo, kurduğu profesyonel depolama alanları ile firmaların depolama maliyetlerini düşürürken iş kaybını azaltarak şirketlerin müşterilerine daha hızlı ulaşmasını hedefliyor. Inter Global Kargo’nun İstanbul’da bulunan 13 bin m2 ve 10 bin palet kapasiteli serbest depolarında firmaların kısa ve uzun vadeli depolama ihtiyaçlarına çözüm ürettiklerini belirten Inter Global Kargo Genel Koordinatörü Selahattin Doğan, bu depolarda barkod kontrollü süreçler ile operasyonlar için gerekli FIFO, FEFO, LIFO, lot takibi, seri no takibi, üretim tarihi, son kullanma tarihi kriterleri ile çalıştıklarını ve 7/24 online stok bilgisi sorgulayabilme hizmeti sunduklarını söyledi.
Sayın Doğan, 2009 yılının son çeyreğine doğru Inter Global Kargo olarak uluslararası hızlı kurye servisini başlattınız. Bu servisiniz nasıl başladı ve şu ana kadar nasıl geri dönüşler oldu?
Uluslararası hızlı kurye hizmetimizi en ince ayrıntısına kadar açıklayan broşürümüz basıldı, satış ekiplerimiz bu hizmetin satışı konusunda eğitildi. Biliyorsunuz Inter Global Kargo bugüne kadar yurtiçi taşımacılık ve ağırlıklı kargo taşımacılığı yapan, bunun yanında da katma değerli hizmetler veren bir şirketti. Bu çok yeni bir ürün ve uluslararası hızlı kurye taşımacılığına da biz ileriye dönük yatırımlarımıza, değerlendirmelerimize esas olsun, uluslararası taşımaya da bir nüve teşkil etsin diye başladık. Buradaki hedef kitlemizi küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak belirledik. Daha büyük işletmeleri hedef kitlemiz içinde tutmuyoruz çünkü bizim yeni olmamız ve piyasada bu konuda daha önceden çalışan, özellikle uluslararası boyutlu, büyük çaplı, çok uluslu şirketlerin olması büyük potansiyeli olan müşterilerden daha uzak durmamıza neden oluyor.
Uluslararası kurye taşımacılığında beklediğimiz şekilde bir atak yaptık. Bu hizmetimizde gümrüğe tabi olmayan doküman, hediyelik paket, numune ve ticari nitelik taşımayan ürünler taşınabiliyor. Bizim de geniş bir müşteri kitlemiz ve vurguladığımız bir sloganımız var: “Inter Global, 15 yıldır kurumsal hizmet veren firma”. Bu kurumsal hizmette büyük ölçekli firmalar olduğu gibi küçük ve orta ölçekli firmalar da var. Dolayısıyla bu müşteri potansiyelinin içine yenilerini de katarak uluslararası hızlı kuryede kendimize pazardan bir pay edinmeyi öngördük. 2009 yılının son çeyreğinde başladığımız faaliyet olumlu sinyaller veriyor, 2010 yılında ise daha olumlu sonuçlar alacağımızı umuyorum.
Inter Global Kargo’nun 2009 yılında yaptığı çalışmalar ve ulaştığı taşıma potansiyeli nasıldı?
2009 yılında bütün sektörler ekonomik kriz ile boğuştu. Global krizin etkileri en çok 2009 yılında Türkiye’de kendisini hissettirdi; Amerika’da meydana gelen kriz tüm dünyayı etkisi altına aldı. Bizim Türkiye olarak Amerika ile ihracat ve ithalat bağlamında çok büyük ticari ilişkilerimiz yok. Ancak Avrupa ile büyük çapta bağlantılarımız var. Amerika’daki kriz Avrupa’ya sıçradıktan sonra doğal olarak Türkiye de bu krizden etkilendi. Benim şahsi fikrime göre krizin sonuçlarının görülebileceği en ideal tablo kargo şirketlerinin iş potansiyelleridir. Çünkü krizin etkileriyle ticari yaşamda çok büyük bir durağanlık oldu ve insanlar yaşamsal ihtiyaçları dışında kalan diğer gereksinimlerini rölantiye aldılar. Bu nedenle önce alış veriş azaldı ve buna bağlı olarak üretim düştü. Sanayinin ana hammaddesi ithal ürünlerine bağlı olduğu için ithalat ve ihracatta büyük kısıtlamalar oldu. Avrupa’daki kriz nedeniyle ihracatımız etkilendi ve bununla ilgili ithalat azaldı. Bunun etkilerini ilk önce uluslararası taşımada gördük. Ardından Türkiye’de üretimin düşmesinden sonra Cumhuriyet tarihinin en büyük işsizlik oranları yaşandı. Kargo sektöründe de 2009 yılının başından son çeyreğine kadar olan bölümde bayağı bir durgunluk oldu. Bu durgunluğu yüzde 35 ile 40 arasında daralma olarak ifade edebiliriz. Tüm sektörler krizin sıkıntısını yaşadılar ve tabiki bunu en çok yaşayan sektörlerden birisi de taşımacılık sektörü oldu. Hatta 2009 yılı içinde bir tanesi oldukça büyük bir işletme olmak üzere 2 tane kargo şirketi faaliyetlerine son verdi.
Inter Global de bu sıkışıklıktan ve sıkıntıdan mutlaka etkilendi. Biliyorsunuz ben uzun yıllar sektörde hizmet veren bir yönetici olarak 8-9 aylık bir süre içinde Inter Global’de görev aldım. Inter Global’de gördüğümüz en büyük eksiklik, kendi alanında başarılı hizmet vermekle birlikte, buna daha çok yoğunlaştıkları için tanıtım ve bilinirliklerini geri planda tutmalarıydı. İlk önce ona önem verdik. Inter Global’in bilinen bir firma olması ve imajını yerleştirmek için kampanyalar başlattık, müşteri ziyaretlerimizi sıklaştırdık. Inter Global’in kurumsal kargo hizmeti veren bir şirket olmasını öne çıkardık. Büyüklük açısından baktığımızda diğer kargo şirketlerinin piyasada kuruldukları günden bu yana aldıkları çok büyük mesafe ve pazar payları var. Ancak bu pazar payları bireysel müşteriye yönelik hizmet vermeleri nedeniyle Inter Global’in pazar payından farklı değerlendirilmesi gereken bir durumda, dolayısıyla geleneksel kargo işletmeciliği anlayışı ki; dünyada Türkiye’den başka hiçbir ülkede kargo işletmeciliği diye bir işletmecilik tarzı yoktur. Hızlı taşımacılık diye nitelendirebileceğimiz bu sistemde, Inter Global salt kurumsal kargo hizmeti üreten ve yüzde 100 müşteri memnuniyetini ilke edinmiş bir şirkettir. Bu söylediğim çerçevede bir eksiklik öne çıkıyordu. Taşıma, lojistik olmadan; lojistik, taşıma olmadan aynı anda söylenemeyecek iki tanım, dolayısıyla biz 2009 yılının son çeyreğinde de yeni bir hizmet ürünü olarak lojistik hizmetlere de ağırlık verip, kargoyla lojistiği entegre ederek depolama, elleçleme, stok yönetimi, ambalajlama ve nihai tüketiciyle üretimi birleştirecek bir çalışma sistemine girdik. Bununla ilgili çok geniş kapsamlı ve açıklayıcı broşürlerimiz hazırlandı; bunları sektöre ulaştıracağız. Büyük depolar kiraladık; onların bir kısmının raf sistemleri tamamlandı, bir kısmının ise devam ediyor. Kurumsal hizmet verdiğimiz için hizmetler proje bazında ağırlık kazanıyor. Dolayısıyla 1-3 yıl sürecek kontratlarla yaptığımız proje bazlı çalışmalarda ürünlerin çeşidine göre depo sistemlerinin kurulması da farklılık gösteriyor Ancak bazı ürünlerde de aynı depo sistemlerini kullanma imkanımız var.
Inter Global Kargo, 15 senelik çalışma süresince kalitesini kanıtlamış ve kalite belgesine sahip bir şirket. Bunun dışında 2010 yılında büyük ihtimalle depolamada da büyük çapta kaliteli hizmetler verip en uygun maliyetlerle müşteri odaklı çalışmalarımıza başlayacağız. Kargoculukta önemli olan fiyat maliyetlerini, kaliteyi bozmadan asgari seviyeye çekebilmektir. Dolayısıyla biz bu depolama sistemlerimizle, yeni ürünlerimizle, konsolidasyonu en üst seviyede tutarak ve müşteri memnuniyeti en önemli ilkemiz olarak yukarıda saydığım tüm hizmetleri verecek konumda olacağız.
Mevcut portföyünüzdeki firmalardan bu hizmetinize sıcak bakan, bu hizmeti almaya hazır olan firma var mı?
Elbette var. Bizim kurumsal bazlı müşterilerimiz olduğu için bu kurumsal firmaların değişik projeleri var. Bunları birkaç örnekle vurgulayacak olursak; bizim müşteri hedef kitlemiz, telekomünikasyon, sigorta, ilaç, perakende, enerji, ,medya ve buna benzer sektörlerde çok geniş çapta çalışan şirketler. Bu şirketler iletişim ile ilgili firmalar olduğundan çok çeşitli tanıtım malzemeleri var. Bütün bunlarla ilgili ürünlerini üreticilerinden alarak, kısmi montaj yaparak, depolarımızda muhafaza edip, firmanın talimatları doğrultusunda en hızlı şekilde ve en ufak bir arıza görmeden istenilen kalitede yerlerine teslim etmek hedeflerimizden biri olarak öne çıkıyor. Buna benzer hizmetlerimiz uzun süredir veriliyordu, ancak 2010’dan itibaren daha büyük depolama alanlarının hizmete sunulması ile daha kapsamlı ve potansiyel olarak geniş alanlarda tüm hizmetleri geliştirerek ve yeni hizmet katkılarıyla önemli bir konuma geleceğiz. Lojistik hizmet verilebilmesi için gerekli olan L1 lisansımız 31.12.2009 tarihi itibariyle alındı.
Mevcut depolarınızın konumunu öğrenebilir miyim? Ya da projeler olursa bu depoları nerede kurmayı planlıyorsunuz?
Bizim depolarımız kargo sektörünün depolama işlerinin yoğun olduğu Güneşli bölgesinde yer alıyor. Şuanda 6 bin m2 raf sistemleri tamamlanmış depolarımız var. Buna ilave olarak merkez ofislerimizin de bulunduğu ve merkez şubelerimiz olarak da görev yapan bölümlerde de 4 bin 500 - 5 bin m2 depolarımız var. Burada da raf sistemleri hazırlanmış durumda. Bunların dışında bir firmanın depolama ile ilgili bir talebi olduğunda, depolanacak ürünlerin üretim mahallinden sizin depolarınızın olduğu bölgelere getirilmesi bir maliyet teşkil edebilir. Dolayısıyla geniş kapsamlı ve uzun süreli kontratlarda ürünün üretildiği bölgelere yakın depolama sistemini kurup, depoları hemen faaliyete geçirecek altyapıya sahibiz.
Inter Global’in en önemli özelliklerinden biri müşterilerimizin hizmetimizden yüzde 100 memnun olmasıdır. Peki bunu nasıl sağlayabiliriz? Öncelikle ürünlerini sağlam, istedikleri kalitede, zamanında istedikleri yere götürmek gerekiyor. Bunu zaten sağlıyoruz. Onun dışında da kurduğumuz entegre sistemlerle müşterilerimiz bizim depolarımızı ve araçlarımızı, kendi depo ve araçlarıymış gibi yönetme, izleme imkanına sahip oluyorlar.
Dağıtım filonuz nasıl? Filoyu 2010 yılında genişletecek misiniz? Yenileme yatırımı yapacak mısınız?
Biz dağıtım odaklı çalıştığımız için şehirlerarası çalışanlar dışındaki araçlarımız küçük araçlar ama şehirlerarasında kullandığımız büyük kamyonlarımız da var. 2009 yılının sonlarında aldığımız işaretler hizmet kalitemizin aynen devam etmesi için 2010 yılında şu andaki araç sayımızın oldukça üzerine çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Araç sayımızın, öz mal ve sözleşmeli olarak 200’ün üzerinde olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında sahip olduğumuz lisansların verebildiği ölçüde kiralık araç kullanma imkanımız var. İhtiyaç duyulduğunda sözleşmeli araçlarla da bu işleri yapabiliyoruz. Bu araçlarında hepsi yetki belgeli araçlardır.
Bugün itibarıyla personel sayınız nedir? 2010 yılında personel açısından da büyüyecek misiniz? İnsan kaynakları açısından ne tür yatırımlar yapıyorsunuz?
Çok genç bir kadroya sahibiz ve her müşterinin değişik projeleri için bir müşteri temsilcisi atayabilecek durumdayız. Müşterinin Inter Global’de yaptırdığı işlemlerle ilgili herhangi bir sorusuna yanıt verilme süresi bizim için en fazla 5 dakikadır. Bu durum, eğitimle ve genç kadronun çok iyi motivasyonuyla sağlanabiliyor. Bizim merkezde 200-250 civarında personelimiz mevcut. Verilen hizmet gerekliliği olarak personel takviyesi nedeniyle sayıyı net olarak bildiremiyorum. Ülke genelinde çalışan sayımız 450-500 dür. Dışarıdan birini alıp bir projenin başına getirmeyi çok tercih etmiyoruz. Hep kendi bünyemizden, bizim eğitimimizi almış, kurum kültürünü özümsemiş personelimizi değerlendiririz. 2009’un son çeyreğinde yeni personel alımlarına başladık ve sanırım bu 2010 yılında da devam edecek.
İstanbul merkez olmak üzere şehir dışında kaç tane şubeniz, acenteniz var?
Türkiye’nin her noktasına hizmet verebilecek, teslimat yapabilecek ağımız var. İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Bursa, Trabzon illerinde Bölge Müdürlüğü olarak örgütlenmemizi tamamladık. Kurumsal müşterilerle çalıştığımız ve bu yapımızla müşteri isteklerine yüzde yüz yanıt verebildiğimiz dikkate alındığında çok geniş bir şube ağı olması gerekmiyor. Kurumsal ve merkezi hizmet üretmemize rağmen acente ve şube ağımız çok şubeli kargo firmalarının 600 noktada hizmet verdikleri kapsama alanına sahip yapılanma içerisindedir.
2009 sonunu 2008 yılıyla mukayese ederseniz cirosal olarak bir artış var mı? Şirkette büyüme ne oranda?
Biliyorsunuz kriz etkilerini göstermeye 2008 yılının sonlarında başladı ve 2009 yılında iyice hissedildi. Bu nedenle 2009 yılında bir artış olduğunu söylemek biraz zor. Bütün sektörlerde olduğu gibi kargo sektöründe de yüzde 40’lara varan daralmalar oldu. Dolayısıyla 2008 ile 2009 yılını mukayese ettiğimizde ciro anlamında ve hizmet anlamında küçülme var diyebiliriz.
2010 yılında nasıl bir bütçe öngörüyorsunuz?
BM’nin yaptırdığı “Krizden çıkacak ülkelerden en çabuk toparlanma hangisinde olacak?” başlıklı bir anket var. Bu ankette Türkiye, D.Avrupa ülkeleri içerisinde en çabuk toparlanacak ülke olarak gösteriliyor. Aynı anketin Türkiye’de istihdamın artacağı yönünde bir sonucu daha var. 2010’un ilk bölümünde toparlanmanın devam edeceğini, son çeyreğinde de düze çıkılacağını tahmin ve temenni ediyorum. Eğer altyapı çalışmaları tamamlanıp eksiklikler giderilirse Türkiye’nin lojistik sektöründe dünyadaki konumuna uygun yerlere çıkabileceğini düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.