ODMD, otomotiv sektörünü de değerlendirerek kısa, orta ve uzun vadeli beklentilerini de paylaştı.
Otomotiv sektöründe Ocak-Kasım dönemi satış adetlerini ve detaylı analizlerini kamuoyu ile paylaşan ODMD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce, ‘‘Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2022 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,0 oranında azalarak 668 bin 063 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, 2022 yılı Ocak-Kasım döneminde geçen yıla göre yüzde 2,4 oranında azalarak 505 bin 886 adet, hafif ticari araç pazarı yüzde 3,4 artarak 162 bin 177 adet oldu.
2021 yılında otomotiv toplam pazarı 772 bin 722 adetle tamamlanmıştı. Bu verilere otomobil, hafif ticari ve ağır ticari araç satışları dahildir. Küresel arenada rekabet üstünlüğümüzü korumak ve daha da geliştirmek, yeni yatırımların yeni teknolojilerle beraber ülkemize gelmesi bakımından iç pazarın büyüklüğü, ileriye dönük sağlıklı kararlar alabilmek için güven ve istikrar ortamı önem taşıyor. Bu bakımdan yeni teknolojileri dikkate alarak, yakın geleceğe gerek altyapı gerekse bir yandan mevzuat düzenlemeleri ile hazırlıklı olmamız ve küresel arenadaki rekabetçi gücümüzü mutlaka korumamız gerekiyor’’ dedi.
Otomotiv sektörüne dair 2022 yılındaki gelişmeleri ve Türkiye otomotiv sektöründe kısa, orta ve uzun vadeli bakış açısını değerlendiren ODMD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt, “Kısa vadeli duruma baktığımızda, 24 Kasım tarihi itibariyle matrah tutarlarının güncellenmesi ile ilgili olarak sektörde uzun zamandır dile getirdiğimiz düzenleme yapıldı. Ancak matrah tutarlarındaki artışların etkisi sınırlı oldu.” diye konuştu.
ODMD olarak orta vadeli beklentilerini de açıklayan Bozkurt, şunların altını çizdi; “Dünyada gelişen teknolojiler ile beraber bizim şu anda kullandığımız ‘1.6 litre motor hacminin üstü lükstür, altı değildir’ noktasının dışına çıktı. Orta vade beklentimiz, bu konuda temiz bir sayfa açıp kriterlerin gözden geçirilmesini sağlamak olacak. Gelişen teknolojilere uygun araçların ülkemizde de kullanılmasını istiyoruz. Tüketici yeni bir teknolojiye sahip aracı olduğu zaman daha çevreci ürünler kullanmış olacak. Hatta yakıt tüketimi konusunda da daha verimli araçlara kavuşmuş olacağız. Orta vade beklentimiz öncelikle sistemin gözden geçirilmesi yönünde.”
Bozkurt, dernek tarafından hazırlanan Türkiye Otomotiv Ekosistemi Gelişim Senaryoları ile ülkemizin üretimde öne çıkacağı noktaları tespit ettiklerini belirterek; “2023-2034 arası yılların modellendiği senaryoda Türkiye’de otomotiv ekosistemine uzun vadeli olarak baktığımızda, herkesin en başta ÖTV’nin kaldırılmasını talep ettiğini görüyoruz. Ancak bunun sadece bir günde yapılamayacağı bir gerçek. Aynı zamanda mevcut araç envanterinin değeri düşer ve başta filo şirketleri gibi envanter yöneten şirketlerin yönetemeyeceği durumlar yaşanır. Bu noktada otomotiv ekosistemini gözeten, sorumluluk sahibi bir yaklaşım göstermeliyiz. Biz de ODMD olarak uzun vadede ÖTV konusunu nasıl kaldırabiliriz diye kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdik. Bu sayede ülkemiz artık ‘otomobil üzerinden yüksek vergiler alan bir ülke’ şeklinde anılmaktan çıkar, ‘yeni teknolojiler için bir üretim üssü haline gelebilir’. Kısacası, Türkiye’nin otomotiv üretim üssü olmasının tam zamanı!”
Gerçekleştirdiğimiz simülasyona göre kademeli olarak ÖTV oranlarının düşmesiyle birlikte bu rakamı sıfırlayacak bir senaryo çalışıldığını belirten Bozkurt, “Bu 10-15 yıllık süreçte üretim yatırımı almak gibi teşviklerin hazırlanması üzerine detaylar da devreye girmeli. Böyle bir adım atmak için tam olarak doğru zamandayız ve bu geçişi doğru yönetmeliyiz. Bu adımlarla birlikte otomobil ve hafif ticari araç pazarının 2034’e kadar 2 milyonun üstünde bir adede ulaşma potansiyeli var. Pazarın gelişimi, Türkiye Otomotiv Sektörü’nü Dünya Otomotiv Ekosistemi’ndeki yerini daha üst sıralara taşıyacaktır. Biz ülke olarak mevcut konjonktürde, yatırım ve üretim anlamında en avantajlı konumdayız. Böyle bir stratejik hamle ile bir yol haritası belirlememiz ve bu yol haritasına sadık kalmamız önem taşıyor. 2010 yılından itibaren ortalama iç pazar adetleri 800 bin adetlerde ve aslında 2 milyonu geçecek, 3 milyon adedi ise zorlayacak bir iç pazar potansiyelimiz var. Ortaya koyduğumuz senaryo ile otomotiv yol haritası oluşturularak, 2034’e kadar bin kişiye düşen otomobil sayısı, 219 adetten Doğu Avrupa ortalaması olan 365 adedin üzerine çıkarken, daha fazla marka/model üretimi mümkün olacak, otomotiv ihracatı 2 milyon adede ve 30 milyar dolar seviyelerinden 50 milyar doların üzerine çıkarma imkanı olacaktır. Tedarik sanayinin de ekonomik ölçeklere ulaşması ve yatırımlarını artırabilmesi mümkün. Bu gelişmeler yeni yan sanayi firmalarının da ülkemizde yatırımlar yapmasına ve mevcut yan sanayi firmalarının kapasite artırmasına fırsat yaratacaktır.
Özellikle son dönemde Çinli elektrikli araç üreticilerinin Avrupa pazarına giriş yapmakla ilgili önlerindeki en büyük zorlukların başında gümrük tarifeleri ve lojistik yönden uzaklık konuları gelmekte. Aslında Türkiye, Çinli otomobil üreticileri için en uygun üretim üssü olarak öne çıkabilecek fırsatları da barındırıyor.”
“Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği adı ile yola devam ediyoruz”
Globalde mobilite kavramının değiştiğinin, akıllı hareketlilik kavramının önem kazandığının altını çizen ODMD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt, derneğin isim değişikliğini şu şekilde açıkladı; “Sektör olarak şu anda 100 yıllık dönüşümün ilk dönemine hep beraber şahitlik ediyoruz. Sürdürülebilir bir dünyada akıllı mobilite vizyonu her geçen gün daha büyük önem kazanıyor. Üretici firmalar kendi mobilite platformlarını ve mobilite şirketlerini oluşturmaya başladılar. Artık mobilite dediğimiz kavram, sadece otonom ve elektrikli araçlardan oluşmuyor. Bağlantılı araçlar, otonom sürüşe dair hazırlıklar, akıllı hız destek sistemleri kapsamında güvenlikle ilgili önemli teknolojik gelişmeler, paylaşım ekonomisi, akıllı cihazlar, elektrifikasyon ve alternatif yakıtlı araçlara yönelim her geçen gün artıyor. Sonuç olarak mobilite sistemi çok geniş bir kavram haline geldi. İnsanların mobilite ihtiyaçlarının tamamına hizmet eden, hayatını kolaylaştıran sistemler kazanacak. Önümüzdeki dönemde mobilite platformları çok fazla konuşulacak ve mobilite platformlarını dernek olarak kendi bünyemizde topluyoruz. Artık mobilite platformları da derneğimize üye olabilecek. Tüzüğümüzü değiştirdik ve ilk etapta OEM firmaların kendi oluşturacakları mobilite platformlarını ve şirketlerini derneğe üye olarak katabileceğiz. Tüzüğümüzün değişmesiyle beraber derneğimizde isim değişikliği de yaptık. Artık derneğimizin adı Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) oldu. Mobiliteyi anlatan M harfini logomuza dahil ettik ve sizlerle bugün burada yeni logomuzu da ilk kez paylaşıyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.