Uluslararası kara taşımacılığında faaliyet gösteren Ortadoğu Lojistik, gerçekleştirdiği ‘Dual Hub’ operasyonlarıyla birlikte hava kargo köprüsü oluşturan ve dünyadaki her 20 hava kargodan 1’ini taşıma başarısı gösteren global hava kargo markası Turkish Cargo’nun, Atatürk – İstanbul Havalimanı kargo terminalleri arası transfer çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Dünya etrafında 41 tura eş değer yol kat edildi
Ön hazırlık çalışmaları 6 ay süren ve Nisan 2019 itibarıyla çalışmalarını 7 gün 24 saat sürdüren Ortadoğu Lojistik, bu süre zarfında toplam 30 bin sefer gerçekleştirdi. Dünya havacılık ve lojistik sektörüne yön verecek boyutta gerçekleştirilen ve bugüne kadar 500 bin ton yükün taşındığı operasyonda, dünya çevresinde 41 tura eş değer toplam 1 milyon 650 bin km yol kat edildi. 16 ayda 1 milyon 650 bin km yol kat edilerek 500 bin ton yükün taşındığı 30 bininci sefer, Ortadoğu Lojistik, Atatürk Havalimanı personeli ve Turkish Cargo çalışanlarının katıldığı bir törenle kutlandı.
Projeye özel yazılım geliştirildi
Ortadoğu Lojistik’in projeye özel geliştirdiği yazılım, uluslararası havacılık, güvenlik kuruluşlarından aldığı sertifika ve izin belgeleri ile gerçekleştirdiği operasyonda, kuru yüklerin yanı sıra soğuk zincir, canlı hayvan, tehlikeli yük, radyoaktif yükler gibi her türlü malzeme uzman ekiplerce taşınıyor.
Taşıma operasyonuyla ilgili olarak görüşlerini bildiren Ortadoğu Lojistik Yöneticisi Ferhan Bay, “Üstlendiğimiz görev, sadece bir taşıma operasyonu değil, iki havalimanı arasındaki lojistik akışın ortasında yer alan kara transferlerinin güvenli ve global taşıma kriterlerine uygun olarak, transit kargoların sorunsuz aktarılmasıydı. Bu doğrultuda çalışmalarımızı, bayrak taşıyıcı milli hava kargo markası Turkish Cargo ile sorunsuz bir şekilde sürdürdük ve operasyonda büyük bir başarı elde ettik” dedi.
Dünya üzerinde böylesine büyük bir hacimde eşi benzeri olmayan bir model kurguladıklarını ve projeye özel yazılım gerçekleştirdiklerini söyleyen Bay; “Hazırlık aşamasında tüm araçlarımızı kayar sistem yükleme tertibatları ile donattık, her aracımıza kamera sistemi, kapı sensörleri ve çift takip sistemleri ve mobil devriyelerle kontrolünü sağladık. Bu sayede uluslararası güvenlik kuruluşlarından tam puan alarak taşıma izinlerini aldık. Ulusal kuruluşumuz Sivil Havacılık İdaresi’nden RA belgesi, Alman Sivil Havacılık İdaresi LBA’dan RA3 Yetki Belgesi’ni aldık. İngiltere, ABD, Kanada gibi ülkelerin tüm denetlemelerinden başarı ile geçtik. Sahada çalışan tüm personeli temel eğitimlerden geçirdik. Sadece bu projeye özel, kendi yazılım ekibimizle bir yazılım geliştirdik. Bu yazılım ile yapılan tüm sevkiyatların, yük içeriğini, sevk sürelerini, belgelerini, fotoğraflarını sisteme yükledik. Yazılımımız sayesinde iş süreçlerimiz son derece hızlanırken gelecekte de geçmişe dönük tüm seferlerin bilgisine rahatlıkla ulaşabilecek” şeklinde konuştu.
“Her türlü yükün taşınması için alt yapı kurduk”
Kuru yüklerin yanı sıra soğuk zincir, canlı hayvan, tehlikeli yük, radyoaktif yükler gibi her türlü malzemenin taşımasına yönelik kapasite ve alt yapı oluşturduklarını vurgulayan Bay, “40 yıllık uluslararası kara taşımacılığı tecrübemizin yan sıra gelen taleplere hızla aksiyon alan, müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımları sayesinde, Turkish Cargo yönetici ve çalışanlarının bu konuda pozitif yaklaşımları tek bir şirket gibi çalışmamızı sağladı. Öyle ki her konuda günün her saatinde karşılıklı olarak rahatlıkla iletişime geçerek sürekli aktif olan operasyonun en ufak kesintiye uğramadan devamlılığını başarı ile sağladık. Bu konuda Turkish Cargo yöneticilerine ve çalışanlarına sonsuz teşekkür ediyorum. Turkish Cargo’nun bu projede bizi tercih etmesinden çok büyük bir gurur duyduk. Bundan sonraki süreçte de operasyonun sorunsuz ve zamanında tamamlanması için elimizden gelenin en iyisini yapacağız” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.