Türkiye’nin öncü firmalarından Reysaş için demiryolu lojistiğinin ayrı bir önemi var. Yıllardır bu alanda yaptığı yatırımlarla dikkat çeken firma, demiryoluna güveniyor ve sahip çıkıyor. Reysaş Demiryolu Müdürü Onur Göllü ile sektörün durumunu ve sorunlarını konuştuk.
Demiryolu lojistiğinde nasıl bir hizmet portföyünüz var?
Reysaş Grubu, demiryolunu çok önemsemekte ve bunu yarının işi olarak görmekte yatırımlara da devam etmektedir. Reysaş’ın demiryolu taşımacılığındaki portföyünü 2 ana başlık olarak inceleyebiliriz.
Yurtdışı Demiryolu; bu konuda Reysaş Türkiye’deki en büyük servis vericisidir. Sahibi olduğu 450 konteyner , yurtdışı demiryolu hizmetini kolaylaştırmak ve müşterilere daha iyi hizmet vermek için yapılan Köseköy istasyonu , yine bu bağlamda ileriki yatırım planları içerisine aldığı ve bunun için arazisini satın aldığı Çatalca istasyonu ve çalışılan bazı TCDD istasyon alanlarında Top Lifter yatırımları ile diğer firmalardan farkını ortaya koymaktadır.
Yurtiçi Demiryolu; bu konuda da REYSAŞ diğer rakiplerine göre açık ara önde olup, en büyük özelliği müşterilerine demiryolunun tüm hizmetlerini sunmasıdır. Kendi konteyneri ile hizmet vermekte kendi istasyonunda yükleme ve boşaltmayı gerçekleştirmekte, bu taşımaları da kendi vagonları ile yapmaktadır.
Reysaş 230 adet vagon 650 adet konteyner 3 adet toplifter ve 1 adet manevra makinesi, şu an faal olarak çalışan 2 adet istasyonu (Köseköy-İZMİT, Taşkent-MERSİN) ile demiryolu sektörüne hizmet vermektedir.
Buradaki hizmet yelpazemizi aşağıdaki maddeler ile sıralayabiliriz;
-Doğu ve iç bölgelerdeki ağır madenlerin limanlara sevki,
-Liman bölgelerine gelen kömür vb. hammaddelerin iç bölgelere taşınması,
-İran ve Irak bölgesine yapılacak olan ihracat taşımalarında malı en yakın sınır istasyonuna sevk etmek,
-Yurtiçinde ağırlıklı olarak batı illerimizde yapılan seramik ürünlerinin doğu illerine sevki.
Türkiye’de demiryolu taşımacılığı nasıl bir noktaya geldi? Daha iyi bir konum için öncelikle neler yapılmalı?
Osmanlı İmparatorluğu’nun son, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönemlerinde demiryolu çok önemsenmiştir. Bu bağlamda yapılan demiryolu yatırımları ile Anadolu’da şehirleşme artmış, hammaddeler çok daha zahmetsiz şekilde fabrika ve limanlara ulaştırılmıştır. Ancak 1950 ile 2000’li yıllar arasında demiryolu taşımacılığı yerine karayolu taşımacılığı ön plana çıkarılmış, Türkiye artık dünyada büyük kamyon filoları ile anılır olmuştur. 2000’li yıllardan itibaren bu senaryo değişmiş demiryollarına daha büyük yatırımlar yapılmıştır. Demiryollarında serbestleşmenin ilk adımları atılmış, sahibine ait vagon işletmeciliği başlamıştır. Oluşan liberalizasyon taşımalarda artışa neden olmuştur. Taşımalar yükselmeye başlamış olsa bile günden güne büyüyen Türkiye’yi düşündüğümüzde demiryollarının hala bu büyümenin gerisinde kaldığı görülmektedir.
Yukarıda bahsettiğimiz büyük yatırım bütçeleri Yüksek Hızlı Tren projelerine aktarılmış, taşımacılık geri planda kalmıştır. Yıllarca beklenilen Demiryolu Yasası, 2013 senesinde çıkartılmış, ancak 3 sene geçmesine rağmen hala yönetmelikler nedeni ile tam anlamıyla işlerlik kazanamamıştır.
Demiryolu ile yapılan taşımaların devamlı olarak düşme nedenlerinin en büyük nedeni rekabetçi bir yapıya sahip olmamasıdır.
2015’te dünyada düşen petrol fiyatları ile karayolu taşımasının en büyük gideri olan akaryakıtta ciddi anlamda fiyat düşüşü karayolu fiyatlarını düşürür iken, aynı dönemde TCDD’nin “Biz Zarar Ediyoruz” diyerek taşıma fiyatlarına %5 zam yapması çok manidardır. Bu zam itibari ile Türkiye’de demiryolu taşıma rakamları sert bir düşüş yaşamıştır. Sonuçta A noktasından B noktasına yapılacak bir taşımanın kapıdan kapıya tek araç ile aktarılmadan götürülmesi ve bunu da ucuz yapması yükün karayoluna kaymasına neden olmuştur.
TCDD’nin acilen sadece vagon sahibi olan firmalar ile değil, karayolu ve diğer taşıma modları ile rekabetçi politikalar geliştirmesi gerekmektedir. Bu yapılmadığı takdirde taşımacılıktaki rakamlar düşecek, karayoluna kayan yük bir daha demiryoluna dönmeyecektir.
Yol iyileştirmeleri adı altında yapılan demiryolu yol bakımları, demiryolunun tamamen aleyhine olan gelişmelerdir. Türkiye sanayisinin kalbi olan İzmit’e 3 sene demiryolu ulaşamamış olup, İstanbul’da ise hem Avrupa hem de Asya kıtalarında demiryolu bağlantısı son 4 senedir bulunmamaktadır. Sadece İstanbul’da Halkalı Tren istasyonun yol çalışması nedeni ile kapatılmasından sonra çeşitli firmaların yapmış olduğu haftalık 9 blok tren Çerkezköy ve Tekirdağ’dan 2 veya 3 adete düşmüş, aradaki giden yükler karayolu taşımacılığı ile RO-RO aktarmalı taşıma moduna dönmüştür. Yapılacak olan yol çalışması hala devam etmekte, Türkiye’de vagonlar ve raylar boş kalırken her gün karayolu filolarına yeni tırlar eklenmektedir.
Bugün itibari ile Samsun-Sivas arası planlanan yenileme inşaatı yine aynı sonuçları ortaya çıkartacak, Orta Karadeniz’in tek demiryolu bağlantılı limanının demiryolu hattı 3 sene boyu kapalı kalacaktır. Bu bölgede demiryolu ile sevkiyat yapan ve bunlara göre yatırımlarını şekillendiren firmalar, bu kapatmanın ardından hat açıldığında demiryoluna dönmeyeceklerdir.
Demiryolu sektöründe Sivil Toplum Örgütü eksikliği bulunmaktadır. Daha önceden bizim de üyesi bulunduğumuz, yönetim kurullarında üyelik yapmış olduğumuz DTD(Demiryolu Taşımacılığı Derneği), yönetimdeki bazı yöneticilerin “TCDD ile ilişkimiz bozulmasın” demeleri üzerine sadece protokol derneği olmuştur. Bugün UTİKAD konu ile endirekt alakalı olmasına rağmen, DTD’den daha büyük demiryolu sivil toplum kuruluşu haline gelmiştir. Son dönemde DTD TCDD’ye karşı bazı beyanlarda bulunmaya çalışsa da ortaya bir sonuç çıkmayacaktır. Bu nedenlerden dolayı Reysaş Mayıs 2015 tarihinde DTD’deki hem üyelik hem de yönetim kurulu üyeliklerimizden ayrılmıştır.
Sevindirici olan İstanbul Ulaşım A.Ş.’de muhteşem işler başaran Ömer Yıldız’ın TCDD Genel Müdür olmasıdır. İstanbul Ulaşım A.Ş.’ deki dinamizmini buraya da yansıtacağına eminiz.
Sizin bu alandaki yeni yatırım ve girişim planlarınız nelerdir?
Şuan itibari ile yurtiçi ve yurtdışı olarak iki alanda da demiryolu faaliyetlerimiz devam etmektedir. Ancak yönetmelikler ve söz konusu yasa tam olarak ortaya çıkmadan yeni yatırımlardan bahsetmek zor gözükmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.