1990 yılında araç taşımacılığı ile başladığı lojistik sektöründe kısa zamanda büyüyüp araç taşımacılığı, yurtiçi ve yurtdışı taşımacılık, uluslararası ve yurtiçi demiryolu taşımacılığı, otel işletmeciliği, taşıt muayene istasyonu işletmeciliği, depolama hizmetleri, GES Tesisleri, tarım hayvancılık ile ek servisleri vermeye başlayan Reysaş Grup 2018 yılını yaklaşık yüzde 20 oranında büyüyerek 2019 yılında da aynı oranda büyümeyi hedefledi.
Durmuş Döven, “2016 yılında sadece İzmir Menderes’te 35 bin m2 kapalı alana sahip 45 depo, Çayırova’da ise 45 bin m2’lik kapalı alana sahip depo inşaatını, 2017 yılında da İstanbul Esenyurt’da 42 bin m2 kapalı alana sahip depo inşaatını bitirdik.2018 yılında ise İstanbul Tuzla Orhanlı’da bölgenin en yeni, en büyük ve en modern kapalı alanı en büyük depolarından biri olan, tek çatı altında 105 bin m2 kapalı alanına sahip Orhanlı 6 projemizi, Çayırova’da 30 bin m2 kapalı alanı olan 12’nci binamızı ve Adana’da 25 bin m2 kapalı alana sahip depo inşaatlarımızı bitirmiş ve kiracılarımıza teslim etmiş bulunuyoruz. Halen Çayırova’da 30 bin m2 ve Ankara Gölbaşı’nda 8 bin m2 kapalı alana sahip olacak depo inşaatlarımız devam etmektedir” dedi.
Depolarının yüksek şiddette depreme dayanıklı statik hesap, çelik ve beton kalitesiyle üretilen, sprink sistemi ile yangın algılama sistemine sahip, alev yürümez ve 180 dk boyunca aleve dayanıklı alarm kabloları, duman tahliye fanları ve halogen-free materyallerle donatıldığını söyleyen Döven, şirketlerinin, Türk gayrimenkul sektörünü en iyiye teşvik etmek ve sektöre farklı bir bakış açısı kazandırmak amacıyla gerçekleştirilen Sign of the City Awards (SotCA) 2017 gayrimenkul yarışmasında, Çayırova Kampüsü içindeki Çayırova 11 Depo Binamız ile En İyi Endüstriyel /Lojistik Yapı ödülünü kazandığı bilgisini verdi.
Depo çatısında güneş panelleri ile elektrik üretimi yapan ve Türkiye’de çatı üzerinde kurulmuş ilk ve en büyük GES tesisini hizmete alan firma olduklarını belirtken Döven, “Depo sayımızın fazlalığı ve depo yatırımlarımızın devam etmesi sebebi ile 2019 ve takip eden yıllarda da güneş enerjisi yatırımlarımız devam edecek. Bu şekilde katkı değeri yaratan, verimlilik artışı sağlayan, karbon salınımını azaltan uygulamalarda yatırımlarımız devam ettirmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
Döven; “Son yıllarda Tehlikeli Madde taşımacılığının LNG ve CNG bölümü üzerinde yoğunlaştık. LNG ve CNG taşımacılığı akaryakıt taşımacılığının yanında çok daha fazla uzmanlık, özel ekipman, bu konuda bilgili personel gerektirmektedir. Birkaç taşıma modunun birlikte kullanımı, buna bağlı olarak verimlilik artıran ve taşıma maliyetlerinin düşüren farklı taşıma ekipmanları ile yeni taşıma modelleri oluşturma çalışmaları ve yatırımları yapıyoruz. LNG ve CNG’nin sadece lojistiği ile değil aynı zamanda ağır ticari vasıtalarda yakıt olarak kullanımı ile ilgili de gerçekleştirdiğimiz, ödüller aldığımız projeler bulunmaktadır. Bu projelerde, taşıma maliyetlerinin düşürülmesinin yanında, karbon salınımının azaltılması, motorindeki kaçak ve kayıpların azaltılmış olması gibi çok önemli faydalar sağladık. Lojistik ve diğer sektörlerde de bu uygulamaların tedarik noktalarının artması ile hızla yayılacağına inanıyoruz.”
Demiryolu taşımacılığında kendine ait istasyonlar, vagonlar, üst yapılar ve elleçme makinaları ile hizmet veren bir firma olduklarının altını çizen Döven, Yine Türkiye’de ilk özmal sarnıçlı vagonlar ile akaryakıt taşıması yapan hatta bunun ilk taşıma lisansını alan firma olduklarını söyledi. Döven; “Maalasef demiryolu alt yapımız Cumhuriyetin ilk dönemlerinden bu zamana çok fazla geliştirilemedi böyle büyük bir coğrafya da çağın gerisinde kaldı. Bu sebeple tehlikeli madde taşımacılığında demiryolu taşımasında ek karayolu taşıması yükleme ve boşaltmada ilave edilmesi halinde maliyeti karayolu taşımasını geçmektedir. Demiryolunda intermodal taşımacılığa uygun alt yapının da geliştirilmesi gerekmektedir. Üç tarafı denizler ile kaplı ülkemizde tehlikeli madde taşımacılığın halen yüzde 90’a yakın bölümü karayolu ile yapılmaktadır. Karayolu taşımacılığı üzerindeki bu yükü almak gerekmektedir. Bu hem taşıma maliyetlerini düşürecek, hem de karayollarındaki tehlikeli madde taşıma riskini azaltacak hatta taşımada oluşan karbon salınımını düşürecektir” dedi.
Tren, enerji, depo ve lojistiğe limitsiz para yatırdıkları bilgisini veren Durmuş Döven sözlerine şöyle devam etti: “Bu işten kazandığımızı bu işe harcıyoruz. Proje lojistiği yapan bir firma olmamız sebebi ile her zaman proje büyüklüğüne göre yapılan yatırımlarımız değişebilmektedir. Tüm Türkiye’de depo, tren, tarım-hayvancılık (yaklaşık 5-6 kat büyümek için gerekli yatırımlar yapıldı), istif makinaları ve lojistik yatırımlarımız, yurtdışında ise İngiltere, Belçika, Hollanda, Avusturya, Macaristan ve Polonya’da tren yatırımlarımız devam etmekte. Bu işten kazandığımızı bu işe harcıyoruz. Aktif olmayan şirketimiz yok. Yatırımlarımız; sıfırdan fabrika, depolama tesisi, araç, vagon ve ekipman yatırımı şeklinde.”
Reysaş olarak mevcut depo ve yeni yatırımların son teknolojik altyapı desteği ile her sektörden her ürüne hizmet verebilecek kapasitede tasarlandığı bilgisini veren Döven, akıllı bina yapısını kendi yazılım firmamızın şirket ve müşteri bazında özelleştirerek hazırladığı depo içi takip ve ürün yönetimi sistemleri ile birleştiriyor ve müşteriye özel çözümler üreterek depo yönetimi hizmeti sunduklarını aktardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.