İSTANBUL Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Yatırım, Yapım ve İşletme AŞ (İSG) tarafından, 13 Kasım 2008 tarihinde Holiday Inn Hotel’de 1. Ulusal Kargo Forumu gerçekleştirildi. Bir ilk gerçekleştirilen forumda, havacılık ve lojistik sektöründe faaliyet gösteren özel sektör ve kamu kurum ve kuruluşları biraraya gelerek, hava kargo sektöründe daha yakın işbirliği ve rekabet avantajının yollarını tartıştı.
Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yerinin ve öneminin giderek arttığını hatırlatan İSG Genel Müdürü Gökhan Buğday, Türkiye’nin ve ekonominin gösterdiği büyüme doğrultusunda hava kargo taşımacılığının da son yıllarda kayda değer bir artış gösterdiğini ifade etti.
Buğday, “Türkiye ile birlikte, İstanbul’da tüm dünyada gelişen bir iş ve cazibe merkezi olarak gösterilmektedir. Özellikle İstanbul’un sosyal ve ticari açıdan her geçen gün artıran Anadolu Yakası, Türkiye’nin üretim ve sanayi ana aksı olarak da tanımlayabileceğimiz, Bursa, Gebze, İzmit, Sakarya, Yalova illerimizi içine alan kapsama sahası, yani iki saatlik ulaşım alanı ile önemli bir hava kargo destinasyonu haline gelmektedir” şeklinde konuştu.
Limak Holding, GMR Infrastructure ve Malaysia Airports Holding Berhad ortaklığında kurulan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Yatırım Yapım ve İşletme AŞ, Havalimanı’ndaki mevcut terminallerin işletme hakkının yanı sıra otopark işletmesi, yer hizmetleri, kargo, uçak yakıt ikmal operasyonlarını ve havalimanı oteli CIP-VIP tesislerini 20 yıl süre ile işletme hakkını 1 Mayıs 2008 tarihinde devraldı.
Buğday: “Sabiha Gökçen, önemli bir hinterlandın dünyaya açılan en yakın kapısı”
Buğday, “İstanbul Sabiha Gökçen, Türkiye Sanayi’nin can damarı Bursa, Gebze, İzmit, Sakarya, Yalova gibi bölgeleri ve İstanbul’un hızla büyüyen Anadolu Yakası’nı içine alan önemli bir hinterlandın dünyaya açılan en yakın kapısı konumundadır. Bu bağlamda, havalimanımızda kargo operasyonlarına büyük önem verilmektedir. Kapsama sahamızda yer alan, otomotiv, kimya, gemi inşaatı ve bakımı gibi çeşitli endüstrilerin, spesifik kargo ihtiyaçlarını karşılayacak donanım ve insan kaynağına sahibiz” dedi.
Hedeflerinin havalimanında kargo trafiğinde yeni pazarlara girerek entegre bir kargo işletme sistemi geliştirmek olduğunu söyleyen Buğday, önemli bir bölgesel kargo merkezi haline gelmek istediklerini kaydetti.
Hizmet kalitelerini profesyonel ekipleriyle en üst seviyeye taşımakta kararlı olduklarını belirten Gökhan Buğday, yolcularına en kaliteli seyahat deneyimini yaşatırken, kargo ve yer hizmetleri başta olmak üzere kurumsal müşterileri ile iş ortağı yakınlığı içerisinde hareket edeceklerini vurguladı.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne desteklerinden ötürü teşekkürlerini sunan Buğday, “8 Ocak 2001’den bu yana işletmesini yapmış olduğu İSG’yi, yıllık 47 bin yolcun kapasitesini 4 milyon yolcunun ağırlandığı bir havalimanı markası haline getiren HEAŞ yetkililerine ve emeği geçen herkese teşekkür borçluyuz” dedi.
Mandal: “Kriz yeni fırsatlar için önemli bir etki olmalı”
İlk etapta UTIKAD hakkında bilgi veren UTIKAD Genel Müdürü Müjdat Mandal; derneğin, hava, kara, deniz ve demiryolu taşımacılığının depolama, dağıtım ve gümrük işletmeciliğine iştigal eden 400’e yakın üyesi olduğundan bahsetti. Son derece aciliyeti olan kargoların sevkıyatının hava kargoya kaydırıldığını söyledi.
Hava kargoda dünya genelinde yüzde 10’luk bir düşüşün gerçekleştiğinden bahseden Mandal, “Dünyada yaşanmakta olan küresel kriz, Türkiye’yi de etkilemekte. Bu krizin etkilerinin 2009’da görülmeyeceğini umut ederek, hava kargonun daha da dar bir alana gireceği bilinmektedir. Ancak bu gelişmeler bizi daha da umutsuzluğa itmemelidir. Tam tersi yeni fırsatlar için önemli bir etki olmalıdır” dedi.
“Hava kargonun yüzde 70’e yakın bir rakamın elleçlendiği Atatürk Havalimanı’nın altyapısı artık ihtiyaca cevap verebilecek düzeyde değildir. Bu tesislerin kısa sürede yapılanması ve yıllardan beri üzerinde durulan kargo köyü projesinin hayata geçirilmesi mümkün görülmemektedir” diyen Mandal, bu durumda yapılması gerekenin taşıyıcıların Sabiha Gökçen Havalimanı’na seferlerin düzenlenmesine özendirilmesi gerektiğini söyledi. Mandal, hava kargo trafiğinde ihracat ve ithalat taşımalarının yanı sıra, aktarma transit trafiğine de önem vererek Türkiye’yi lojistik üs haline getirmenin katma değer yarattığını vurguladı.
Büyükgöz: “Alışılagelmiş kooperatifçilik zihniyetinde değiller”
“İSG’nin 2006 yılında kargo taşıma ihalesini alarak büyük bir başarıya imza attık. Uluslararası kargo taşımacılığı işletmeciliğini yapan kooperatifimiz Türkiye’deki havalimanlarında tektir” diyen İSG Taşıyıcılar Kooperatifi Genel Müdürü Emre Büyükgöz, kooperatifin sahip olduğu uluslararası C2 ve D1 lojistik yetki belgeleri olduğunu, hedeflerini yüksek tuttuklarını ve her yüklerinin 100 bin YTL’ye kadar sigorta kapsamında olduğunu söyledi.
Kargo taşıma faaliyetlerinde kullanılmak üzere 12 adet çekici, 12 adet semi treyler, 5 kamyon ve 2 adet frigo kasalı kamyonet bulunduğunu belirten Büyükgöz, üyelere ait 11 adet çekici ve semi treyler, 4 adet kamyonunda havalimanında bekletildiğini vurguladı.
Son olarak İSG Havalimanı’nı kullanarak taşıma organizasyonunu yürütecekleri her firmanın aynı zamanda çözüm ortakları olacağını ifade eden Büyükgöz, “Hızlı, güvenilir ve emniyetli taşımacılığın bir parçası olacaktır. Bu sebeple alışılagelmiş kooperatifçilik zihniyetinde olmadığımızı, sahip olduğumuz hakların tek taraflı düşünerek kazanç amacı gütmeyeceğimizi ortak menfaatlerimizin hedeflerimizin işbirliğimizin çıkış noktası olacağını belirtmek istiyorum. İnanıyoruz ki böylesine geniş imkânlara sahip kargo terminalinin karşılıklı iyi niyetle bölge ekonomisine kazandırır geniş bir istihdam sağlarız” dedi.
Global krizin sektöre etkilerinin de tartışıldığı forumda, hava kargo taşımacılığında geçen yıl rakamlarına göre yüzde 10 düşüş yaşandığının altı çizildi. Buna bağlı olarak havacılık sektöründe 2009 yılı ilk çeyreği için öngörülen zararın, 6 milyon dolar olarak tahmin edildiği belirtildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.