Olumsuz ekonomik şartların doğal olarak taşımacılık sektörünü, ticareti, inşaat ve madencilik gibi pek çok sektörü etkilediğini belirten Doğuş Otomotiv Scania Genel Müdürü Tolga Senyücel, 2008 yılının ilk ayında 16 ton ve üzeri ağır ticari araç pazarının yaklaşık 11 bin adetle tamamlandığını hatırlatarak, bu yılın aynı döneminde ise yaklaşık 5 bin adetlik bir satışın gerçekleştiğini ve bunun yüzde 55 daralma anlamına geldiğini söyledi.
İthal ağır ticari araç pazarının ise yüzde 66 oranında daraldığına dikkat çeken Senyücel, “İthal araçların satışı yerli araçlar karşısında gerileme gösterdi ve bu çok tabii bir durum olarak karşımıza çıktı. Burada döviz kurlarında yükselme vb. gibi pek çok neden etkili oldu. 2008 yılında ağır ticari araç pazarında yüzde 31’e yüzde 69 ithal ve yerli dağılımı vardı. 2009’un ilk 6 ayında ise satılan her 100 aracın 78’i yerli 22’si ithal oldu. Scania olarak ise 2008’in ilk 6 ayında bin 124 adet araç satışı gerçekleştirirken bu yılın aynı döneminde 410 adet araç sattık. Toplam ticari araç satışlarından daha az pazar payı kaybettik ancak yerli araç satışları nedeniyle bizim satışlarımız bir miktar geriledi. Bizim ilk 6 ay itibariyle pazar payımız yüzde 37. Geçen yıl aynı dönemde ise bu oran yüzde 34’dü. Scania olarak 2003 yılından bu yana ithal ağır ticari araç pazarında liderliğimizi devam ettiriyoruz. Bundan da son derece gururlu ve mutluyuz. Hedefimiz bu başarımızı devam ettirmek” dedi.
Mevzuat açısından Euro 4 motora geçiş zorunluluğunun 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren başladığını hatırlatan Senyücel, şöyle devam etti: “Elinde Euro 3 motorlu araçlar bulunan üretici veya distribütörlerin önümüzdeki dönemde bu araçları satma hakları bulunuyor. Stoğumuzdaki Euro 3 motorlu araçların hemen hemen tamamını sattık ve Euro 4 motorlu araçların tüm ürün gamını aynı anda pazara sunarak Euro 4 motora geçen ilk ağır ticari araç markasıyız. 2005 yılında Euro 4 motorlu araçlarımızın tanıtımını Türkiye’de yapmıştık. O tarihten bu yana gerek uluslararası gerekse yurtiçi taşımacılık yapan kişi ve kuruluşlara 500’ün üzerinde araç satışı yaptık. Bu araçlar 4 yıldır Türkiye’de çalışıyor. Geride bıraktığımız 4 yıl, bu araçların performasını gözlemek açısında çok iyi bir fırsattı. Şu an Scania’nın sunmuş olduğu hem EGR hem de SCR teknolojileri, en baştan beri Scania’da mecut. Biz her iki teknolojiye sahip Euro 4 motorlu araçları Türkiye’ye getiriyoruz ve müşterimizin beğenisine sunuyoruz. Türkiye’deki müşterilerin kullanma alışkanlıkları, çalışma şartları ve maliyet unsurlarından dolayı Euro 4 EGR sistemli araçlarımıza ağırlık vereceğiz. EGR teknolojisini Avrupa’nın 7 büyük ağır ticari araç markasından Scania ve MAN tercih etti. Hem EGR hem de SCR sistemleri her iki markada da mevcut. Biz burada tamamen müşterilerimizin tercihine saygı duyuyoruz. Ancak maliyetlerle mücadele edilen bir ortamda bizim öngörümüz ve pazardan aldığımız geri bildirimler, ilave katkı maddelerine daha az bağımlı motorların, markaların seçileceği yönünde. Biz de planlarımızı, projelerimizi ve stratejilerimizi buna göre belirledik. Müşterilerimize hem EGR hem de SCR sistemli motorlara sahip araçları sunacağız.”
EGR sistemli motorların adblue adı verilen ilave katkı maddesine ihtiyaç duymadığına dikkat çeken Senyücel, “Bu araçlarımız sadece motorin ile çalışmaktadır; yani müşterilerimizin alışkanlıklarını değiştirmesine gerek yoktur. SCR sisteminde kullanılan adblue katkı maddesi düzenli olarak ve ihtiyaç duyulduğu şekilde kullanılmadığı takdirde araç torku kesip çekiş gücünü yitirmektedir. Bu da hiçbir taşımacının karşılaşmak isteyeceği bir durum değildir. SCR sistemli araçlarda 150-300 kg arasında ilave bir ağırlık söz konusu. Bu da bugün firmaların araçlarını daha hafif yapmak için çok büyük ar&ge yatırımları yaptığı bir ortamda çok ciddi bir ağırlık olarak karşımıza çıkıyor. EGR daha çok mekanik, SCR ise ağırlıklı olarak elektronik bir sistem. Global ekonomik olumsuzluklar nedeniyle daha çok Avrupa hattında çalışan taşımacılık firmaları, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri hatta Asya ülkelerine taşıma yapmaya başladılar. Bu bölgelerde Euro 4 mevzuatı olmadığı için ilave katkı maddesi bulmak da pek mümkün olmuyor. Bu nedenle bu bölgelere taşıma yapan firmaların EGR teknolojili araçlar tercih edeceğini düşünüyoruz. Katkı maddeli araçlar belli ısıların altında donma problemi yaşatıyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine, Rusya ya da İskandinav hattına taşıma yapan firmalar, EGR sistemli araçlarla problemsiz hizmet veriyor. Bu araçlar, -45 - +50 derece ısılarda çalışabiliyor. Son kararı elbette ki müşterilerimiz verecektir ancak biz müşterilerimize diyoruz ki ‘alışkanlıklarınızı değiştirmeyin” dedi.
Scania olarak Euro 4 EGR’yi seçerken geçmişteki müşteri memnuniyetleri ve sattıklara araçlara baktıklarını belirten Doğuş Otomotiv Scania Satış ve Lojistik Müdürü Selçuk Aksakal, bugüne kadar Euro 4 EGR’li araç alan Scania müşterilerinin araçlardan hep memnun kaldıklarını söyledi.
Özellikle maliyetlerin çok önem kazandığı günümüzde bu araçların daha verimli kullanılmasını teşvik etmek gerektiğini ifade Aksakal, “Gün geçtikçe araç filolarının daha operatif şekilde tesis edilmesi gerekiyor. Senede yaklaşık 500’ün üzerinde şoförümüz ve 70 firmamız eğitimlerimizden faydalanıyor. Müşterilerimizden bu eğitimler için herhangi bir ücret talep etmiyoruz. Bu eğitimler sayesinde şoförler araçları daha doğru kullanarak verim sağlıyorlar. Bu konuda çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Scania Euro 4 EGR lansmanından sonra eğitimlerimize tüm müşterilerimize ulaşacak şekilde devam edeceğiz” dedi.
Scania’nın tercih edilmesindeki en önemli nedenlerin başında düşük yakıt tüketimi, araçlardaki düşük arıza oranları ve yaygın servis ağı olduğunu söyleyen Tolga Senyücel, “Scania Euro 4’de de yakıt ekonomisini sürdürüyor. Pazardan aldığımız geri bildirimler de bu görüşümüzü doğrular yönde. Ayrıca pazardan aldığımız bir başka bilgi ise şu ana kadar daha çok EGR’li araçlara sıcak bakıldığı şeklinde. Ancak müşteri beklintileri tek bir parametre ile ölçmek imkansız. Bunun ticari ve finansman boyutları da var. Euro 4 EGR’li veya SCR’li araçlarda bakım aralıkları aynı. Ancak SCR’de filtre vb. gibi ilave maliyetler olacağını biliyoruz. EGR ve SCR, Avrupa’da dört yıldır mevcut ve rekabet ediyorlar. Şu ana kadar SCR sistemi sunan markalar eğer isteselerdi EGR’ye geçerlerdi. Tabi şuna da bakmak gerekir ki, EGR çok daha fazla mühendislik isteyen bir sistem. Çok büyük ar&ge yatırımları yapıldı. SCR sitemi ise Euro 1 ve Euro 2 motorların etrafına elektronik donanım geçirilerek gerçekleştirildi. Bu durumda SCR sistemini sunan firmaların EGR’ye geçeceğini düşünmüyorum ancak Euro 6’da bir zorunluluk olarak karşılarına çıkarsa onu şimdiden tahmin etmek mümkün değil” dedi.
Şirket birleşmeleri ve Scania ile MAN’ın birleşme ihtimalleri üzerine soru yönelttiğimiz Tolga Senyücel, şöyle yanıt verdi: “Şirket birleşmeleri çok doğal ve gerekli. Ancak ağır vasıta sektöründe çok büyük birleşmeler beklemiyorum. Asyalı üreticiler ile Avrupalı üreticiler arasında birleşmeler, hisse değişimleri veya joint venture’lar oluyor. Önümüzdeki dönemde bu gelişmelerin devam edeceğini düşünüyorum. MAN ve Scania birleşmesine gelince; her iki firmanın stratejileri paralellik arz ediyordu. Böyle bir dönemde her iki firma arasında ar&ge, satın alma vb. gibi alanlarda belli sinerjiler yaratılabileceğine inanıyorum.”
230 beygir gücünden 480 beygir gücüne kadar EGR sistemli araçlar
Scania, ürün gamında 230 beygir gücünden 480 beygir gücüne kadar EGR sistemli Euro 4 motorlu farklı dingil konfigürasyonunda araçlar sunuyor. Euro 4 emisyon normlarını karşılayan motorlar ve bu motorlarla tam uyumlu olarak çalışmak üzere tasarlanmış olan şanzıman ve diğer aktarma organları seçenekleri, her türlü yol şartında üstün performans ve düşük yakıt tüketimi sağlamakta. P-, G- ve R- olmak üzere üç temel kabin tipinde ihtiyaçlara göre farklı tavan yüksekliklerinde kabin seçenekleri sunulabilmekte. Scania’nın vazgeçilmez özelliklerinden olan yardımcı fren sistemi Retarder ile fren ekipmanlarının ömrü dört kata kadar artarken, üstün frenleme performansı ile sürücünün ve aracın güvenliğini ön planda tutulmakta. Opsiyonel olarak sunulan Opticruise otomatik vites değişim sistemi ise aracı verimli kullanmaya ve sürüş esnasında sürücün tüm dikkatini yola vermesine imkan vererek yakıt ekonomisi yanında sürüş güvenliği ve konforuna da katkıda bulunmakta.
Scania, mevcut teknolojisini geliştirmek, iyileştirmek ve en uygun işletme ekonomisi sağlayarak müşterilerine en uygun çözümleri sunmak amacıyla, dayanıklı, güvenilir ve ikinci el değeri yüksek olan araçlar üretmeye devam ediyor.
Euro emisyon standartları
Euro emisyon standartları, Avrupa Birliği bünyesinde geçerli olup egzozdan çıkan zararlı gaz ve partikülleri, kademeli olarak ve belirli bir takvim içerisinde azaltma programıdır. Euro 4, Avrupa Birliği’nin öngördüğü egzoz gazı emisyon sınır değerinin ağır ticari araçlar için Euro 3’ten bir sonraki kademesidir. Güncel Euro 3 nomruna kıyasla Euro 4 emisyonları azot oksitin (Nox) yüzde 81, NC yüzde 87, CO yüzde 89 ve partiküllerin yüzde 98 oranında azaltılmasını şart koşmaktadır. 10/2006 tarihinden beri yürürlükte olan A.B. ülkeleri ile uyum amacı ve çevresel faktörlerin de etkisiyle 1 Ocak 2009 itibariyle ülkemizde Euro 4 normuna sahip motorlara geçiş zorunluluğu getirilmiştir. Euro 4’ü tüm kamyonların sağlaması gerekiyor. Bu tonajın altında kalan tüm araçlar için otomobillerdeki A.B. normları geçerli.
EGR (Egzoz Gazı Dönüşümü) sistemi
EGR (Egzoz Gazı Dönüşümü) sistemi prensipte egzoz gazının tekrar dönüşümü ve işlenmesinden oluşuyor. Bunun için de ekstra bir soğutma sistemine ihtiyaç duyulmakta. Ancak bu sistemde ek bir sıvı veya yakıta gerek kalmamakta. EGR sisteminde yanma sonrası ortaya çıkan egzoz gazlarının yüzde 10-15’i, silindir içinde soğutularak motora geri gönderilmekte. Bu şekilde karışımdaki oksijen (O2) miktarı kontrollü şekilde azaltılarak, yanma sıcaklığının yükselmesi ve neticede azot oksit bileşiklerinin oluşumları kontrol altına alınarak aranılan emisyon değerleri sağlanmış olmakta.
Scania, EGR sistemi ile emisyonlara yanma odasında müdahale ediyor. Hiçbir katkı maddesine gerek duyulmayan EGR sisteminde araç herhangi bir istasyondan alınabilecek olan standart dizel yakıtla çalışabilir ve düşük emisyon seviyelerini mükemmel yakıt ekonomisiyle birleştiren doğrudan çözümdür.
Bu motorlar, en uygun ekonomiyi elde etmek için Scania’nın kendi motor yönetim sisteminin yanında Scania’nın yüksek basınçlı yakıt enjeksiyon sistemi (Scania HPI) ve bazı durumlarda turbocompund özelliğine sahiptir. Bu sistem, hem nitrojen oksit hem de partikül emisyonlarının büyük ölçüde azaltılmasına rağmen toplam işletim maliyetlerinin Euro 3 seviyesinde kalmasını sağlamakta.
EGR sisteminin avantajları
EGR teknolojisinde herhangi bir katkı maddesi kullanılmamakta olup sadece her yerde bulunabilen standart dizel yakıt tek gider kalemi olarak görünmektedir. Böylece EGR sistemi şoföre katkı maddesi ekleme sorumluluğu yüklememekte, insiyatifi azaltmaktadır. EGR uzun yıllardan bugüne tüm dünyada gerek ağır ticari gerek binek araçlarda kullanıldığından kanıtlanmış bir teknolojidir. EGR sisteminde şasiye monte edilmiş bir ekipman olmadığından yakıt deposu hacminden kaybedilmemektedir. EGR sistemi sadedir, ilave Ad-Blue deposu, pompası, susturucusu yoktur ve arızalanma ihtimali daha düşüktür. Türkiye’de 4 yıldır Scania EGR sistemli yürüyen 500’ün üzerinde Scania araç mevcuttur. EGR sistemi mekanik ağırlıklı bir sistem olduğundan daha az arıza yapar. İlave 150-300 kg. ağırlık yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.