Mart ayında 9.7 milyar dolara çıkıp mayıs sonunda da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 163 artış gösteren cari açık, yıllık 70 milyar dolara dayandı. Üstelik kolay kapanacak gibi görünmüyor. Yunanistan, ardından İtalya’dan alınan kriz sinyalleri, İspanya’nın zaten bir süredir devam eden sıkıntıları da piyasaları tedirgin ediyor. Bunların üstüne, ucu kaçan cari açık da eklenince kamu yönetimi harekete geçti.
Kısa bir anlatımla; az satıp çok almaya dayanan cari açığın kapatılması için ilk akla gelen, alımları azaltmak değil, satışları artırmak olmalı. Üstelik yalnızca tüketirken değil üretirken de -eğer seçenek varsa- ‘yerli malı kullanmalı’… Başta alternatifsiz ithalat ve tüketim kalemi durumundaki enerji olmak üzere, yerli tedarik olanakları artırılmalı.
Dış ticaret açığı verilen ülkelerin başında, Çin geliyor. Sonra doğal gaz ithalatı yapılan Rusya var. Rusya’yı ABD izliyor. Bu üç devin ardından Almanya ve ondan sonra da yoğun petrol ithalatı yapılan İran sıralanıyor. 5 ülke ile yapılan ticaret sonucunda 15 milyar dolar cari açık oluşuyor.
Petrol ve doğalgazda dışa bağımlı olan Türkiye’nin, Rusya ve İran’dan yaptığı enerji ithalatı zorunlu. Türkiye’nin pek çok alandaki üretimi, Almanya’dan gelen ara ve yatırım malına bağlı. Çin’den gelenler oyuncaktan, kırtasiyeye, ayakkabıdan, çantaya kadar uzanıyor. Yakın zamana kadar Türkiye’de üretilirken yerini Çinliler’e bırakmış pek çok ürün ve üretici olduğu biliniyor. Biraz tekstil satılan ABD’yi saymaya gerek yok.
Cari açık ile mücadeleye; en çok açık verilen bu ülkelere yönelik ihracatı artırarak başlamalı. Açığa neden olan, başta kapı komşuları İran’a, Rusya’ya hatta Çin’e daha fazla mal satmak için stratejik planlar yapılmalı. En azından ticaret dengelenmeye çalışılmalı. Hem Rusya’nın hem de İran’ın biraz da ulaşımda yarattığı bilinçli sorunlar sayesinde ticari dengelerin değiştiğine dikkat edilmeli. Rusya’nın, İran’ın borusundan petrol, doğalgaz Türkiye’ye rahat rahat geliyorsa, Türkiye’nin de yollarından kapılarından, limanlarından çıkan treylerleri, gemileri aynı rahatlıkla bu ülkelere gidebilmeli…
Rusya’dan alıp, Gürcistan’a satarak, İran’dan alıp Suriye’ye satarak açık kapanmaz. Elbette onlar da olacak ama büyük pazarlarda büyük satışlar peşinde olmak lazım. Bunun için de yolların, kapıların, limanların tıkır tıkır işlemesi gerekiyor.
İlker ALTUN
ilker@aysberg.com