Airbus Havacılıkta Oyunun Kurallarını Değiştirecek İlk Sıfır Emisyonlu Ticari Uçak İçin Yolculuğa Hız Verdi. Hedef 2025’te Start ve 2035’te Uçuş

Airbus, havacılıkta oyunun kurallarını değiştirecek bir proje olarak gördüğü dünyanın ilk sıfır emisyonlu ticari uçağını 2035 yılına kadar hizmete sokma planlarını açıkladı.

Hidrojeni uçakları uçurmak için birincil güç kaynağı olarak kullanmayı  hedefleyen Airbus bu yılın sonuna kadar uçakların tam ölçekli prototipleri ortaya çıkarmayı ve 2025 yılına kadar da ZEROe uçak programını başlatmayı planlıyor.

Airbus bu projeyle tüm havacılık endüstrisinin karbondan arındırılmasına öncülük etme hedefini desteklemeye odaklı olduğunu açıkladı. Airbus hidrojen teknolojisi sayesinde havacılık sektörünün emisyonlarının yüzde 50 oranında azalacağına inanıyor.

Üç Konsept Tasarım

Airbus, 2035 yılına kadar hizmete girebilecek dünyanın ilk sıfır emisyonlu ticari uçağı için üç konsept hazırladı. Bu konsept tasarımların her biri, sıfır emisyonlu uçuşa ulaşmak için farklı bir yaklaşımı temsil ediyor, çeşitli teknoloji yollarını ve aerodinamik konfigürasyonları araştırıyor. Tüm bu konseptler birincil güç kaynağı olarak hidrojene dayanıyor. Hidrojen Airbus'ın temiz bir havacılık yakıtı olarak olağanüstü bir vaatte bulunduğuna ve havacılık ve diğer birçok endüstri için iklime nötr hedeflerini karşılamaları için bir çözüm olacağına inandığı bir seçenek olarak görülüyor.

2035’te Montaj Hattından Çıkacak

Hidrojeni uçakları uçurmak için birincil güç kaynağı olarak kullanmayı hedefleyen Airbus bu yılın sonuna kadar prototipleri ortaya çıkarmayı ve 2025 yılına kadar da ZEROe uçak programını başlatmayı planlıyor. Hidrojen teknolojisi gelişimi planlandığı gibi ilerlerse, Airbus'ın çok beklenen sıfır emisyonlu ticari uçağının 2035 yılına kadar montaj hattından çıkması ve hizmete girmesi bekleniyor.

Mühendislerin Beş Yıllık Süresi Var

Bu iddialı 2035 hedefini karşılama hedefi doğrultusunda Airbus mühendislerinin gerekli tüm hidrojen teknolojilerini olgunlaştırmaları için yaklaşık beş yıllık bir süresi olacak.  Önümüzdeki aylarda, sırasıyla hidrojen yakıt hücresi ve hidrojen yanma teknolojilerini test edecek birkaç hidrojen gösterici programın resmi olarak başlatılacağı tahmin ediliyor. Tam ölçekli bir uçak prototipinin 2020'lerin sonlarında gelmesi tahmin ediliyor.

Ticari Havacılık İçin Tarihi Bir An

Airbus’un merkezinin bulunduğu Fransa Toulouse’da konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Airbus CEO'su Guillaume Faury “Bu, bir bütün olarak ticari havacılık sektörü için tarihi bir andır ve bu sektörün şimdiye kadar gördüğü en önemli geçişte öncü bir rol oynamayı amaçlıyoruz. Bugün açıkladığımız kavramlar, dünyaya sıfır emisyonlu uçuşun geleceği için cesur bir vizyon oluşturma tutkumuza bir bakış sunuyor. Hem sentetik yakıtlarda hem de ticari uçaklar için birincil güç kaynağı olarak hidrojen kullanımının, havacılığın iklim etkisini önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip olduğuna kuvvetle inanıyorum”dedi.

Yenilenebilir Enerji ve Hidrojen

Guillaume Faury, "Hazırladığımız bu üç konsept 2035 yılına kadar hizmete sunmayı hedeflediğimiz dünyanın ilk iklim nötr, sıfır emisyonlu ticari uçağının tasarımını ve yerleşimini keşfetmemize ve olgunlaştırmamıza yardımcı olacak. Bu konsept uçaklar için birincil güç kaynağı olarak hidrojene geçiş, tüm havacılık ekosisteminden kararlı eylemler gerektirecek. Hükümet ve endüstriyel ortakların desteğiyle birlikte, havacılık endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için yenilenebilir enerji ve hidrojeni ölçeklendirmek için bu zorluğun üstesinden gelebiliriz”diye konuştu.

Havaalanlarında Hidrojene Uygun Altyapı Gerekecek

Airbus’tan yapılan açıklamaya göre bu zorlukların üstesinden gelmek için havalimanları, günlük operasyonların ihtiyaçlarını karşılamak için önemli miktarda hidrojen taşımacılığı ve yakıt ikmali altyapısına ihtiyaç duyacak. Hükümetlerin desteği, bu iddialı hedeflere ulaşmak için araştırma ve teknoloji, dijitalleşme ve sürdürülebilir yakıtların kullanımını teşvik eden mekanizmalar ve uçak filolarının daha eski, daha az çevre dostu uçakları daha erken emekliye ayırmasına olanak tanıyan mekanizmalarla karşılanması bu süreçte kilit rol oynayacak.

İnanılmaz Potansiyel

Airbus Zero-Emission Aircraft projesinden sorumlu Başkan Yardımcısı Glenn Llewellyn, "Daha beş yıl gibi kısa bir zaman ömcesine kadar hidrojen propolsiyon sistemi, uygulanabilir bir emisyon azaltma teknolojisi yolu olarak radarımızda bile değildi. Ancak, diğer ulaşım sektörlerinden gelen ikna edici veriler tüm bunları hızla değiştirdi. Bugün, yıkıcı emisyon azaltımı açısından hidrojenin havacılıkta sunduğu inanılmaz potansiyelden heyecan duyuyoruz”dedi. 

“Bir Mühendis İçin Daha Heyecan Verici Ne Olabilir”

Airbus yöneticilerinden Jean-Brice Dumont, "Hidrojenin jet yakıtından farklı hacimsel enerji yoğunluğu vardır, bu nedenle mevcut olanlardan farklı depolama seçeneklerini ve uçak mimarilerini incelemeliyiz. Bu, gelecekteki sıfır emisyon uçağımızın görsel görünümünün değişeceği anlamına geliyor. Bu üç yapılandırma, bize daha fazla keşif için bazı heyecan verici seçenekler sunuyor”dedi. Jean-Brice, "ZEROe dünyanın ilk sıfır emisyonlu ticari uçağı olacak. Bir mühendis olarak bundan daha heyecan verici bir şey üzerinde çalışmayı düşünemiyorum”diye konuştu. 

Üç Konsept Uçakla İlgili Ayrıntılar

İlk iklim nötr sıfır emisyonlu ticari uçak için üç konsept "ZEROe" başlığı altında şöyle anlatılıyor.

Turbofan: İki hibrit hidrojen turbofan motor itme gücü sağlıyor. Sıvı hidrojen depolama ve dağıtım sistemi, arka basınç perdesinin arkasında bulunuyor. 2000'den fazla deniz mili menzili var ve kıtalararası çalışabilecek. 120-200 yolcu kapasiteli uçaklara uygun. Sıvı hidrojen depolanması ve arka basınç perdesinin arkasında bulunan tanklar aracılığıyla dağıtılması planlanıyor.

Turboprop: Turbofan uçaklara benzer şekilde, bu konseptin sıvı hidrojen depolama ve dağıtım sistemi, arka basınç bölmesinin arkasında yer alıyor. Bununla birlikte, altı kanatlı pervaneleri çalıştıran iki hibrit hidrojen turboprop motor itme kuvveti sağlıyor. Bir turbofan yerine bir turboprop motor kullanıyor ve ayrıca 1.000 deniz mili menziline sahip. 100 yolculuk kapasitesi onu kısa yollar için mükemmel bir seçenek haline getiriyor.

Karışık Kanatlı Gövde (BWB): Bu konfigürasyon, son derece geniş bir iç mekana sahip. Bu nedenle hidrojen depolama ve dağıtımı için birden fazla seçenek sunuyor. Bu örnekte, sıvı hidrojen depolama tankları kanatların altında bulunacak. Turbofan uçağı gibi, iki hibrit hidrojen turbofan motor itme gücü sağlıyor. Turbofan konseptine benzer bir aralıkta kanatların uçağın ana gövdesiyle birleştiği bir "karma kanatlı gövde" tasarımı var ve 200 yolcuya kadar bir kapasitesi olacak. Olağanüstü geniş gövdesiyle, hidrojen depolama ve dağıtımı ve kabin yerleşimi için birden fazla seçenek sunuyor.

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor
MRLlog Filosu, 50 Yeni Renault Trucks Çekiciyle Güçleniyor
Lalamove Türkiye’de Faaliyete Başladığını Duyurdu