SEKTÖR temsilcilerinin bilgilendirilmesi amacıyla LODER (Lojistikçiler Derneği) tarafından düzenlenen BKBK (Bir Konu Bir Konuk) toplantılarının ikincisi 19 Eylül 2006 tarihinde gerçekleştirildi. LODER FKT Komitesi Başkanı Başkanı Atilla Yıldıztekin’in ev sahipliği yaptığı toplantıda konuşmacı olarak yer alan Enera Danışmanlık İş Geliştirme Sorumlusu Kerem Bikmen, operasyonlarda karlılığı artırmak amacıyla kullanılan Altı Sigma metodunu ve şirket için faydalarını katılımcılar ile paylaştı.
Beş yıl önce kurulan Enera Danışmanlık’ın özellikle Altı Sigma konusunda eğitim hizmeti vermek için çalışmaya başladığını ifade eden Kerem Bikmen, Altı Sigma’nın ötesinde de bazı ihtiyaçların olduğunu görüp hizmet portföyünü geliştirdiklerini belirtti.
Lojistikteki optimizasyon Altı Sigma’ya uygun zemin yaratıyor
"Lojistik, müşteri isteklerini tatmin etmek amacıyla mallar, hizmetler ve bunlar ile ilgili bilgilerin çıkış noktasından tüketim noktasına kadar etkin ve verimli şekilde akmasını, depolanmasını planlayan, uygulayan ve kontrol eden sürecin kısmıdır." diyen Bikmen, bunun da çok sayıda iç ve dış birimin biraraya gelerek yaptığı bir iş olduğunu açıkladı. Altı Sigma ile yapılmaya çalışılanın birimler arası süreçlerin iyileştirilmesi olduğunu vurgulayan Bikmen, lojistikte departmanların da ötesine geçilerek şirketler arasında bir sürecin yaşandığını ve dolayısıyla Altı Sigma için oldukça uygun bir zemin olduğunu söyledi.
Lojistik fonksiyonunun operasyonel amaçlarını değerlendiren Bikmen, lojistik operasyonunun hızlı tepki ve cevap yani müşteri ve pazar ihtiyaçlarına esnek bir şekilde cevap verebilecek düzeyde olması gerektiğini kaydetti. Operasyonlarda minimum değişkenlik, minimum stok ve kalitenin de öneminden bahseden Bikmen, "Artık hizmet verilen şirketler için sadece ürün kalitesi yeterli değil. Ürünün yanında ortaya çıkan hizmet kalitesi çok önemli. Dolayısıyla hepsini işin içine kattığımızda lojistiğin amacını, ‘hedeflenen müşteri hizmet düzeyini mümkün olan en düşük maliyet ile karşılayabilmektir’ şeklinde açıklayabiliriz. Bu noktada birçok şirkete göre lojistik sektörü farklılık arz ediyor. Çünkü pek çok şirket belli ürünleri üretiyor ve ürün ortaya çıktıktan sonra müşteri beklentisine göre zamanla bu ürün geliştirilebiliyor. Ama lojistik sektöründe her müşteriye farklı hizmet sunmak söz konusu oluyor. Dolayısıyla yine Altı Sigma açısından çok iyi bir zemin çünkü tam bir optimizasyon ortamı oluyor." şeklinde konuştu.
Şirket döngüsü içerisinde başlangıç noktasında şirketin misyonu, vizyonu ve hedeflerinin yer aldığını belirten Bikmen, daha sonra bu hedeflerin nasıl gerçekleştireceğini saptamak için strateji yapılması sürecinin geldiğini açıkladı. Stratejiyi yaptıktan sonra nasıl hayata geçirileceğini belirlemek için bir operasyona ihtiyaç duyulduğunu ve sonra da istenen seviyeye ulaşılabilmesi için performansın iyileştirilmesi gerektiğinin altını çizen Bikmen, performans iyileştirmede başarılı oldukça hedeflere ulaşılabileceğinin altını çizdi. Altı Sigma, Leon Six Sigma, Kaizen gibi iyileştirme çalıştırmalarının şirket döngüsü içerisinde performans iyileştirme ayağına oturduğunu ifade eden Bikmen, dolayısıyla Altı Sigma gibi bir sistemi çalıştırmak, ondan yüksek getiri ve verim elde etmenin öncelikle döngüyü sağlıklı yapıyor olmaya bağlı olduğunu vurguladı.
Süreçlerdeki değişiklik şirketlere ciddi maliyetler doğuruyor
Tüm departmanlara ortak bir hedef verilerek yönetim gerçekleştirildiğinde gerçek süreç yönetiminden söz edileceğini söyleyen Bikmen, böyle bir bakış açısı oturtulduğunda Altı Sigma’nın çok daha etkili olacağını kaydetti. Lojistik operasyonlarının çok farklı birim ve şirketleri biraraya getirdiği için Altı Sigma’yı uygulama fırsatlarının da çok yüksek olduğunun altını çizen Bikmen, Altı Simga’nın müşteri odaklılık için çok ciddi bir araç içeren yönetim sistemi ve bir kültür değişim stratejisi olduğunu açıkladı. Bikmen, "Altı Sigma, kısa vadede sonuç odaklı projeler yaparak kazanç elde edebileceğimiz, uzun vadede de şirketin iş yapış şeklini, kültürünü, bakış açısını değiştirecek bir yaklaşımdır." diyerek sözlerini devam ettirdi.
Altı Sigma’nın nasıl bir bakış açısı geliştirdiğine de değinen Bikmen, geleneksel felsefeye göre belirlenen sınırların dışında kalan herşeyin kalite kaybı anlamına geldiğini ve geleneksel şirket yapılarının değişime hazır olmayıp, değişime cevap verme yeteneklerinden yoksun olduklarını belirtti.
Gereksiz yere yapılan her türlü donanım ya da insan yatırımının kalitesizlik unsuru olduğuna dikkat çeken Bikmen; yaşanan fazla mesailer, müşteri memnuniyetsizliği, geç yapılan teslimatların navlun maliyetleri gibi unsurlar alt alta koyulduğunda şirketlerdeki kalitesizlik maliyetlerinin ciroların yüzde 30-35’ine kadar çıkabildiğini vurguladı.
Bikmen: "Altı Sigma, istatistiki analiz yaparak şirket için en kritik sorunu bulup, iyileştirme işini yapmaktır"
Müşterinizin ne istediğini anlamanın kritik nokta olduğunun altını çizen Bikmen, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Tüm süreçler Altı Sigma seviyesinde performans göstermek zorunda değildir. Müşteri beklentisine göre fizibilite yapmak gerekir. Altı Sigma, maliyetimiz yüksekse ya da teslimat sürelerimizdeki değişkenlik sebebi ile müşteride gereksiz stok ve eleman maliyetleri yaratıyorsak dönüp bunun kök sebebine bakma işidir. Teslimattaki değişkenliğin kırk tane sebebi olabilir ama bu kırk sebep içerisinden iki ya da üç tanesi çok daha önemlidir. İşte Altı Sigma’nın işi istatistiki bir analiz yaparak bu kırk sebebin içerisinde en kritik olanını bulup, iyileştirme işini yapmaktır." şeklinde açıklama yaptı.
Üst yönetim tarafından tanımlanan projede probleme neden olan girdilerin saptanmaya çalışıldığını ve çeşitle metodlarla sebepler azaltıldıktan sonra aralarından sonucu en çok etkileyenlerin bulunup iyileştirilme noktasına getirildiğini söyleyen Bikmen, hangi alandaki iyileştirmelerin yatırım olarak daha uygun olacağına karar verildiğini belirtti.
Altı Sigma’nın şirket bünyesinde görev yapan kişilerce uygulandığını açıklayan Bikmen, şirketteki liderlerin hazırlanma sürecinin bir ay kadar sürdüğünü, ikinci ayda da kaynak ve proje seçimi gerçekleştirildiğini kaydetti. Üçüncü ay ve altıncı ay arasında da uygulama ve dönüşüm sürecine girildiğini ve Altı Sigma ile kültür değişimi başladığını belirten Bikmen, altıncı aydan sonra da kurumsallaşmanın gerçekleştiğini ifade etti.
Kerem Bikmen, Altı Sigma’nın lojistikte uygulanması ile elde edilebilecek faydaları da şu şekilde sıraladı: "Altı Sigma, antrepolarda müşteriye hızlı ve hatasız hizmet verebilmek, hizmet gerçekleştirme maliyetlerinin azaltılması, müşteriye teslim sürelerinin kısaltılması gibi avantajlar sunuyor. Bunların dışında Altı Sigma ile kapasite kullanım oranı, bakım ve onarım masraflarının azaltılmasının yanında TIR’ların hizmet dışı kalma süreleri ve stok kayıtlarının gerçekle uyumsuzluk oranları da düşürülüyor. Ayrıca sektör ihtiyaçlarına göre yeni lojistik modellerin de tasarlanması sağlanıyor."