Avrupa Araç Lojistiği Derneği (ECG)’nin Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlediği Araç Lojistiği Konferansı sektörün paydaşlarını bir araya getirdi. Araç lojistiğinde faaliyet gösteren firmalarla, araç üreticilerinin lojistikten sorumlu üst düzey yöneticileri hem ticari işbirliklerine yönelik ilişkilerini geliştirdiler hem de farklı konulardaki sunumlarla sektörünü durumu, geleceği hakkında fikir sahibi oldular.
Türkiye’den; ECG yönetim kurulu üyesi Ömer Gürsoy, Autoport işletme müdürü Bilgin İşler, Marport ticaret ve müşteri ilişkileri müdürü Fatih Yılmazkarasu, Akansel yönetim kurulu başkanı Volkan Akansel konferansı takip eden sektör temsilcileri oldular.
Dijitalleşme ile yeni dönem
Konferansta sektörün geleceği ile ilgili tartışmalara ‘dijitalleşme ve mobilite’ kavramı damgasını vurgu. Eylül ayında gerçekleştirilen Ticari Araçlar Fuarı(IAA)’yı yakından takip ettiklerini belirten katılımcılar, bu trendlerin sektörün geleceğini nasıl etkileyeceği hakkında görüş alışverişinde bulundular.
Uydu teknolojisi sayesinde konumu takip edilebilen araçların artık yakıt durumu, arıza durumu gibi bilgileri de takip edilebiliyor. Araç lojistiğinde ise taşınan araçların da benzer şekilde takipleri çok yakında mümkün olabilecek. Ayrıca otonom sürüşle ilgili beklentiler de oldukça yüksek. Değeri milyonları bulan taşınan araçların daha güvenli bir şekilde ulaştırılmaları için bu konuda araç lojistikçileri daha hızlı bir gelişim bekliyorlar.
Dijitalleşme ile eş zamanlı olarak SAP uygulamalarının yayılması, ülkeler arası e-CMR protokolü gibi uyumluluğun sağlanması konferansın diğer odak konularından biri oldu. Bu sayede hem giderler de hem de zaman kayıplarında önemli tasarruflar sağlanması hedefleniyor. Örneğin büyük ölçekli bir lojistik firmasının yılda 1.5 milyon kağıt çıkışı aldığı tahmin ediliyor. Konferansta söz alan bazı konuşmacılara hem ülkelerin hem de firmaların yetkililerine hitap ederek, dijital dönüşüme daha hızlı entegrasyon çağrısı yaptılar.
Başkandan inovasyon çağrısı
Konferansın açılış konuşmasını yapan ECG Başkanı Wolfgang Göbel, bir çok alanda olduğu gibi lojistik ve ticari araçlar alanlarında dijital dönüşüm yaşandığını ancak yatırım maliyetleri nedeniyle bu dönüşümün yavaş ilerlediğini belirtti. Düşük kar marjlarına da değinen Göbel, alınan riskler karşısında yapılan operasyonların bazen büyük başarılara dönüştüğünü ifade ederek ilginç bir döneme girdiklerini söyleyerek şöyle devam etti: “Sektörde elbette yeni yatırımlara, yeni girişimlere ihtiyacımız var ancak daha da önemlisi yeni fikirlere ihtiyacımız var. İnovasyon bizim için artık hayati önem taşıyor.”
Araç sektörü tedirgin büyüyecek
PwC araştırma şirketinden otomotiv sektörü analiz uzmanı Christop Stürmer ‘Autofacts’ isimli sektör araştırmasının detaylarını anlattı. Hafif araç sektörünün Avrupa genelinde istikrarlı ama tedirgin büyüyeceğini belirten Stürmer, 2022 yılında pazar büyüklüğünün 88.2 milyondan 110.8 milyon adetlere ulaşacağını söyledi. Asya Pasifik bölgesinin en hızlı büyüyecek bölge olduğunu belirten Stürmer şöyle devam etti: “Asya Pasifik araç üretiminde büyük bir ivme kazanacak. 2022 yılına kadar sektörün %9 büyümesini bekliyoruz. Yine bölgede 10’dan fazla yeni fabrika yatırımı olacağını tahmin ediyoruz. Güney Amerika ise %0.6 ile en az büyümesi beklenen bölge olurken, Avrupa’nın %1.3 büyümesini bekliyoruz. Avrupa’da İngiltere’nin AB üyeliğinden çıkmasıyla kısa bir süreliğine sıkıntılar yaşanabilir ancak bu genel gidişatı çok etkilemeyecektir.”
Teknoloji evrimine mi devrimine mi gidiyoruz?
Renault Nissan Alliance Logistics Europe firmasından Chris Godfrey, araçların ve araç taşımacılığının tarihine değinerek yaşanan teknolojik, sosyal ve ticari değişimi anlattı. Hem lojistikte hem de tüketim alışkanlıklarında baş döndürücü bir hız ve gelişim yaşandığını aktaran Godfrey, bugün online alışveriş sitesinden otomobil siparişi verilebildiğini, otomobilin de kutu içerisinde kargoyla teslim edildiğini gösterdi.
Daimler FleetBoard GmbH’den Dietrich Müller ise araç lojistiğinde dijital dönüşümdeki bağlanabilirliğin etkisini sorguladı. Farklı sektörlerden başarılı firmaların teknolojiye olan yatırımlarından örnekler veren Müller, RFID teknoloji sayesinde araç lojistiğindeki ilerlemelerden bahsetti. Bulut teknolojisinin bu sektörde de pek çok kolaylığı sağladığını belirten Müller, global entegrasyon için firmaların acele etmeleri gerektiğini söyledi.
Porsche Consulting GmbH temsilcisi Carsten Kahrs teknolojik araç yapmak kadar araçların teknoloji yardımıyla daha hızlı, güvenli ve kontrol edilebilir bir şekilde taşınmasının da önemli olduğunu anlattı. Yazılım, elektrifikasyon, mobil uygulamalar, otomasyon, otonom tedarik zinciri gibi kavramların sektöre olan katkılarından bahsederek şu noktalara değindi; “Lojistik sektörü dijital süreçlerin kullanımında öncü değil. Bu konuda sektörler sıralamasında oldukça altta. Telekomünikasyon ve IT sektörü dijital kullanımda %65.4 ile liderliği sürdürürken, bankacılık, medya ve eğlence, elektronik, otomotiv, enerji, perakende, kimya gibi sektörlerden sonra %46.8 ile lojistik sektörü geliyor. Global rekabet koşullarında dijitalleşme daha çok önem kazandı. Bu rekabette dijitalleşme bize verimlik, yeni iş fırsatları gibi avantajlar sağlayacaktır.”
Bir Türk’ün online başarısı
Konferansta konuşmacı olarak yer alan Hakan Koç, Almanya merkezli Auto1 Group isimli bir firmanın kurucusu. Auto1 Group 20 ülkede 25 bin bayi ile yılda 300 bin ikinci el araç satan bir firma. Satılacak araçların kontrollerini kendileri yapıyorlar ve geniş hizmet ağıyla güvenli alışveriş sağlıyorlar. Konuşmasında Hakan Koç, lojistik firmaları ile daha yakın iletişim halinde olarak başta boş dönüş seferleri olmak üzere bir çok alanda işbirliği yapmak istediğini söyledi. Gerçek zamanlı bilgi ve veri akışlarını açarak teknolojinin de yardımıyla daha verimli proseslerin mümkün olduğunu belirten Koç’un konuşması katılımcıların beğenisini topladı.
Üretim de teslimat da daha hızlı
Araç dağıtımı üzerine araştırmalar yapan ICDP firmasından uzman Ben Waller, araç lojistiğinin dönüşümü ve global trendleri hakkında yaptıkları araştırmaların sonuçlarından örnek vererek, sektörün durumu hakkında detaylı bir portre çizdi. Örneğin 1994-2012 yılları arasında fabrikalardan bayilere araçların ulaşım hızının %18 arttığına dikkat çeken Waller şunları aktardı: Yakın zamana kadar tahmini varış ve teslimat sürelerinden bahsediyorduk. Şimdi ise çoğu zaman kesin gün hatta saat verebiliyoruz. Yine de iletişim ve ortak platform kullanımı gibi alanlardaki eksiklikler, uyumsuzluklar sebebiyle müşteriyi anlamama, verimlilik düşüşü gibi sektörün temel sorunları devam ediyor. Mesela OEM tedariği noktasında çok fazla aksamaya şahit oluyoruz. Şehir içi operasyonları ve uzak yol taşımaları arasındaki entegrasyonda özellikle dijitalizasyon daha fazla kullanılmalı. Normal işletme maliyetlerinin yanı sıra müşteriye daha iyi hizmet verme noktasında teknoloji gibi unsurlara yatırım yapma gerekliliğinden doğan maliyetleri de bir şekilde sürdürülebilir kılmak gerekiyor. Bir çok firma tam da burada tıkanıyor. Ama orta vadede tüm bunların aşılabileceğini geçmişte gördük. Gelecekte de aşılabileceğinden şüphemiz yok.”
Marport ticaret ve müşteri ilişkileri müdürü Fatih Yılmazkarasu, Autoport işletme müdürü Bilgin İşler, ECG yönetim kurulu üyesi Ömer Gürsoy, Akansel yönetim kurulu başkanı Volkan Akan konferansa katılan Türk katılımcılar oldular.
Konferansın gerçekleştirildiği otelin önünde araç lojistiğine yönelik taşıyıcı ekipmanlar üreten firmalar yeni ürünlerini sergilediler.