ARLOD Genel Kuruluna Sektörün Sorunları Damga Vurdu

Kalifiye çalışan, haksız rekabet ve vize gibi kronik sorunların daha da ağırlaştığını ve artan maliyetlerle birlikte problemlerin arttığını açıklayan ARLOD üyeleri, destek beklediklerini ifade ettiler.

Araç Lojistikçileri Derneği (ARLOD) 14’üncü Genel Kurul Toplantısını 21 Şubat 2019 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirdi. Genel Kurul sonrası yapılan basın sohbetinde sektörün daralan otomotiv pazarına paralel olarak kötü bir yıl geçirdiklerini kaydeden üyeler, 2019 yılında da işlerin iyi başlamadığını ve sektörün sorunlarının derinleştiğini kaydettiler. Kalifiye çalışan, haksız rekabet ve vize gibi kronik sorunların daha da ağırlaştığını ve artan maliyetlerle birlikte problemlerin arttığını açıklayan ARLOD üyeleri, destek beklediklerini ifade ettiler.

Toplantıya Adnan Ağaçlı başkanlık ederken OMSAN Lojistik adına Kürşad Ünlü, MER-TUR Otomotiv ve Taşımacılık adına Yücel Hakan Albayrak, TERRA Transport adına Müjdet Kahraman, Tolga Kahraman ve Özlem Üzen, ANT Lojistik adına Cem Eker ve Can Eker, ARLOD adına Harun Elmas gibi isimler katıldılar.

ARLOD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı’nın Genel Kurul Toplantısında üyelere yaptığı konuşma ve gazetecilere ilettiği açıklama şöyle:

“Türkiye otomotiv sektörü, oldukça hareketli bir 2018 yılını geride bıraktı. Yılın hemen ortasında döviz kurlarında yaşanan gelişmelerle sıkıntılı bir süreçten geçen otomotiv sanayii, yılın son çeyreğinde atılan pozitif adımlar ve kapsayıcı teşvikler, sayesinde bir nebze de olsa nefes almış oldu.

Ancak, 2019 yılı Ocak ayı, Otomotiv Sektörü verileri endişelerimizi artırdı. Şöyle ki; Otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 59 azalarak 14 bin 373 adet, Otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 59 azalarak 10 bin 979 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 60 azalarak, 3 bin 394 adet oldu.

Malumlarınız olduğu üzere; iki sene önce 1 milyonu aşan pazar önceki yıl 900 binli adetlere geriledi. 2018’de ise toplam pazar 642 binlere kadar düştü. 2019’da bu rakamın 500 binlerin bile altına düşme endişe var. Asıl korkumuz 2019 yılı.  Çünkü Yatırımlar 1 milyon adetlik pazara göre yapıldığından iç pazarda bu ölçekteki bir gerileme otomotiv sektörüne çok büyük kayıplar yaşatabilir.

2018 yılında toplam üretim bir önceki yıla göre, yüzde 9 azalarak 1 milyon 550 bin adet, otomobil üretimi ise yüzde 10 oranında azalarak 1 milyon 26 bin adet düzeyinde gerçekleşti.

Ticari araç grubunda, 2018 yılında üretim bir önceki yıla göre yüzde 5 oranında azalırken, hafif ticari araç grubunda yüzde 6 daralma, ağır ticari araç grubunda ise yüzde 6 seviyesinde artış gerçekleşti.

Türk Otomotiv Pazarında Büyük Daralma

2018 yılında toplam pazar yüzde 35 oranında daralarak 642 bin adet düzeyinde, otomobil pazarı ise yüzde 33 oranında azaldı ve 486 bin adet olarak gerçekleşti. 

Son 10 yıllık ortalamalara göre 2018 yılında toplam pazar yüzde 23, otomobil pazarı yüzde 16, hafif ticari araç pazarı yüzde 39 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 46 oranlarında düşüş gösterdi.

2018 yılında otomobil pazarında ithalatın payı yüzde 66 hafif ticari araç pazarında ithalatın payı yüzde 50 olarak gerçekleşti.

2018 yılında geçen yıla göre toplam otomobil satışları yüzde 33, ithal otomobil satışları yüzde 36 (332,9 bin adet), yerli otomobil satışları yüzde 25 oranlarında azaldı.

2018 yılında geçen yıla göre toplam hafif ticari araç satışları yüzde 42 ithal hafif ticari araç yüzde 39 yerli hafif ticari araç satışları yüzde 46 oranlarında azaldı.

2018 yılında otomotiv ihracatı bir önceki yıla göre, adet bazında toplam yüzde 1 oranında azalarak 1 milyon 319 bin adet oldu. Otomobil ihracatı ise yüzde 5 oranında azalarak 875 bin adet düzeyinde gerçekleşti

Böylece, Türkiye otomotiv sanayii, toplam üretimin yüzde 85'ini ihraç edilmiş oldu.

Türkiye, otomotiv ihracatının yüzde 77’sini AB ülkelerine gerçekleştirdiğini göz önüne alırsak; Avrupa otomotiv pazarına da bakmamız gerekiyor.

Avrupa otomotiv pazarı AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomobil pazarı 2018 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 0,04 azaldı ve toplam 15 milyon 624 bin adet seviyesinde bir pazara ulaşıldı.

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre, 2018 yılında, Avrupa otomobil satışları sıralamasında ilk beşe giren Almanya 3 milyon 436 bin adet, İngiltere 2 milyon 367 bin adet, Fransa 2 milyon 173 bin adet, İtalya 1 milyon 910 bin adet, İspanya 1 milyon 321 bin adet olarak açıklandı.

2018 yılında Türkiye; Avrupa otomotiv satışları sıralamasında yüzde 35 azalış ile 6. ülke, Avrupa otomobil satışları sıralamasında yüzde 33 azalış ile 8’inci sırada, Avrupa hafif ticari araç satışları sıralamasında yüzde 42 azalış ile 6’ncı sırada yer aldı.

2018 Yılı Genel Değerlendirme: 2019 Yılı Tahminler

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Raporda, Avro Bölgesi'nde; politik belirsizliklerin iş dünyasında güven düşüşüne neden olduğu, kredi koşullarının sıkılaştırılması ve ticaret ihtilaflarının artması gibi ekonomik faktörlerin de bölgede büyümeyi yavaşlattığı, Euro Bölgesi'nde büyümenin bu yıl yüzde 1,5'e düşmesinin beklendiği açıklandı.

Gelişmekte olan ekonomilere değinilen raporda, Brezilya, Hindistan ve Rusya gibi bazı ekonomilerin 2018'de ılımlı bir toparlanma yaşarken, Arjantin, Güney Afrika ve Türkiye gibi bazı ülkelerin yoğun finansal baskı altında kaldığı vurgulandı.

Son zamanlarda döviz piyasalarındaki göreceli sakinlik göz önüne alındığında, özellikle de gelişmekte olan ülke para birimlerine bağlı olarak bu yıl doların çok önemli değer kazanması olası görünmüyor. Avrupa'daki politik belirsizlik Avro ve sterlin için olumsuzluk çizerken, Avro/Dolar paritesinin bu yılı 1,10 seviyesinde bitirmesi bekleniyor.

KPMG Türkiye raporuna göre, ekonomik belirsizlikler ve dalgalanmalar, 2018 yılında sadece otomotiv sektöründe değil tüm sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin yönetim kapasitesini zorladı.

Kur ve faiz etkisiyle sert daralma yaşanan Türkiye otomotiv pazarı 1 milyon adetlik satış rakamına ulaştıktan sonra küçülme sürecine girdi. Daralmanın 2019'da da sürmesi beklenirken, satışların 2020'den itibaren yeniden artmaya başlayacağı tahmin ediliyor. 1 milyon rakamının ise 2023'ten önce tekrar görülmesi beklenmiyor.

Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden otomotivde, küçülmeye dört faktör sebep oldu bunları ÖTV oranları, Avro/TL kuru, taşıt kredi faizleri ve harcanabilir gelir düzeyi olarak sıralandı.

Daralma sonuçlarının hafifletilmesi için her ne kadar kampanyalar yapılsa da müşterinin algısı yüksek faiz döneminde kredi borcunun altına girilmez şeklinde yorumlanıyor.

Ayrıca, ÖTV ve KDV'nin makul düzeyde kalmasının yanı sıra, yerli otomotiv projesi ve Türkiye'ye çekilecek doğrudan yatırımlarla yerli üretimin artırılması öngörülüyor. Otomotiv Sektöründe çeşitli markaların ülkemizde ciddi yatırımları yapıyor olması da sektörün geleceği açısından önemlidir.

2019 yılı ilk 3 ayında da ÖTV ve KDV indiriminin uygulamada kalacak olması, yılın ilk çeyreğine büyük etki edecek ve özellikle ulusal pazar odaklı satışları destekleyen etkisiyle, Türk otomotiv sanayinin üretim ve istihdam sürekliliğine nefes aldırmaya devam ettirecek pozitif bir gelişmedir.

KPMG tahminine göre, Türkiye otomotiv pazarı 2025 yılında 1.2 milyon adetlik satış ile rekor kıracak

Sonuç olarak, Araç Lojistiği sektörü, 2018 yılında hedeflenen araç taşıma rakamlarına ulaşamadığı gibi kazanç da elde edememiştir. Kar marjının düşüklüğü göz önüne alındığında, ne yazık ki sektörümüz, 2018 yılını kayıp bir yıl olarak geride bırakmıştır. Önümüzdeki dönemde doğru pozisyon alabilmek için hükümet ve sektör dinamiklerinden beklentimiz, bu duruma kayıtsız kalmayıp, araç lojistiği sektörüne gerekli desteği sağlamalarıdır.

14’üncü Genel Kurulumuzun sektörümüze tekrar hayırlı olmasını diliyor,  en içten dileklerimle hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.”

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor
MRLlog Filosu, 50 Yeni Renault Trucks Çekiciyle Güçleniyor
Lalamove Türkiye’de Faaliyete Başladığını Duyurdu