bu bağlamda sektörün cirosunun 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiğini açıklıyor.
“2014 yılı beklentilerimiz ise özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarının gelişimi ile beraber daha ümit vaat edici gözüküyor. 2014 yılı ülke büyüme oranımızın 2013 yılına göre daha iyi olacağını düşünüyoruz. Buna paralel olarak ülkemizin 2023 ihracat hedefleri doğrultusunda bizim pazarımızın da ihracat ve ithalat rakamları ile birlikte büyüyeceğini ön görüyoruz” diyen Aslan Kut, sektörde yıldan yıla yaşanan değişimi de gözler önüne seriyor.
Son yıllarda kargo, kurye ve lojistik hizmeti veren şirketlerin insan kaynağını geliştirmeye, teknoloji alt yapısını güçlendirmeye, imajını yenilemeye hız ve güven arttırıcı yeni hizmet sunmaya önemli kaynak ayırmaya başladığının altını çizen Kut, bu açılımın, rekabetçi bir ortamın katkısı ile hızla gelişerek tüketiciye kaliteli hizmet olarak yansıdığını vurguluyor. Sektörde yer alan firmaların her alanda dünya ile rekabet edecek kapasiteye ulaştığını kaydeden Kut, “Bundan sonra yapılması gereken, değişen global rekabet koşulları içinde sektörde zaman ve iş gücü tasarrufu kazandıracak otomasyon teknolojilerine geçilerek bu teknolojik alt yapıyı iş gücü tasarrufu kazandıracak otomasyon teknolojilerine geçilerek bu teknolojik alt yapıyı destekleyecek nitelikli personel imkanlarının oluşturulması, teknolojinin merkezine insanı koyarak, nitelikle iş gücü ve hizmete esas üretim yaklaşımına yönelik eğitim faaliyetleriyle çalışanların motivasyonunu teknoloji ve gelişmeye paralel olarak ivme kazandırılmasıdır” diyor.
Günümüzde toplam perakende satışların yüzde 5’ine sahip olan e-ticaretin 2015 yılına kadar büyük bir gelişim göstereceğini ifade eden Aslan Kut, “Kargo sektörü e-ticaretin alt grubu olarak görülen sanal mağazacılık alanında yaptıkları büyük yatırımlar sayesinde ticari faaliyet gösteren tüm kuruluşların pazar daha hızlı ve az maliyetle ürünlerini sunma imkanı kazanmasıyla, firmalar uluslar arası rekabet için çok önemli fırsatlar yakalamış ve bunun sonucunda kargo sektörü büyük bir gelişme göstermiştir” açıklamasını yapıyor.
2005’te başlayan çalışmalar sonuçlanmadı
“Tüm sektörler serbest rekabete açılmış ve devlet ekonomik faaliyetlerinden çoktan elini çekmişken, posta sektörüne halen ‘devlet tekeli’ anlayışı hakimdir. Bu durum kargo, kurye ve lojistik firmalarının sorunu olmasından çok, reel sektöründen gelişmesinin önünde bir engeldir” diyen Aslan Kut, yasama ve yürütme organlarının PTT tekelinin kaldırılmasını ve özelleştirme ile ilgili çalışmalarını 2005’de başlattığını ancak sonuçlandıramadığını söyleyerek sektörün önemli bir sorununa değiniyor.
Bu sürecin birçok AB ülkesinde yıllar önce tamamlandığını ve Rusya’da bile 20 yıl önce posta sektöründe tekelin kaldırıldığını vurgulayan Kut, şunları söylüyor: “Ülkemizde posta tekelinin sıfırlanarak kaldırılması gerekmektedir. AB üyesi ülkelerin tamamında posta tekeli yoktur. Diğer taraftan uluslararası standartlarda rekabet edebilme koşulu altyapı çalışmalarının tamamlanmasıdır. Karayolları Taşıma Kanunu bu anlamda en önemli adımdır. Ancak şu an uygulama ve denetimi kararlılıkla takip edilememektedir. Dünyadaki sürece ayak uydurmanın tek yolu yasayı tavizsiz uygulamak ve bu konudaki var olan eksiklikleri gidermekle mümkündür. Bizlerde bu konularda yapabileceklerimizi göz önüne alarak çalışmalarımıza devam etmekteyiz.”
“Çevre dostu ürünlerin arzı, satın alma kararında büyük bir etken olacak”
Sektörü gelecek 10 yılda bekleyen gelişmelere de değinen Aslan Kut, internet kullanımının artması ile müşteri beklentileri ve davranışlarının bireysellikten, şeffaflık ve hız üzerine kurulu olacağını vurgularken, dünya ekonomisinin büyümesi ile beraber sürdürülebilir enerji, hizmet ve ürünlerin iklim koşulları sonucunda öncelikli konumunun güçleneceğini belirtiyor. Taşımacılık sektörünün çevreci uygulamalarda trend’leri belirleyici ve uygulayıcı ana iş kolu olacağını söyleyen Kut, “Çevre dostu ürünlerin arzı, satın alma kararında büyük bir etken olacaktır. Tüketiciler için hizmetin ulaşılabilir olması, kullanım rahatlığı ve kolaylığı sunması önem arz edecek. Taşımacılık firmaları hizmet alanlarının yanında danışman firma rolünü de üstlenecek, müşterilerine artı hizmetler sunacaklar. Tedarik zinciri lojistik alanı ile ilgili tüm alanlarda genişleyecek.” Diye konuşuyor.
Aslan Kut, gelecek 10 yıl içerisinde Türkiye ticaretinin önemli ölçüde gelişeceği ve Avrupa’nın Kafkasya, Asya ve Ortadoğu pazarlarına erişim sağlama konusunda önemli bir rol üstlenerek lojistik merkez olacağının öngörüldüğünü de sözlerine ekliyor.