Türkiye’nin lojistik performansı artarken bunun etrafındaki üstyapıya yönelik etkinliklerin de gelişmesi normaldir. Doğru bir yol üzerinde yürüyen tüm çalışmalar meyvesini verecektir. Tıpkı Lojistik Ödülleri Yarışması gibi… Kazanana Atlas heykelciği verilen Lojistik Ödülleri Yarışması, her kesimden büyük övgü aldı. Bu bir rastlantı olmasa gerek.
Ekonomi Bakanlığı himayesinde, Türkiye’nin gelişim trendine uygun hatta onu biraz da aşan bir hızla ilerleyen taşımacılık ve lojistik endüstrisinin sivil toplum örgütleri ile sektörel yayınlarının temsilcileri, Lojistik Ödülü Atlas etrafında birleşti. İlk olarak 2010 yılında verilen Atlas, saygınlığını artırarak yoluna devam ediyor.
Kendine ait bir kurumsal kimliği bulunan, özgün bir figür olan Atlas, üç kişiden oluşan bir ödül komitesi ile 10’dan fazla (son jüri 13 kişi) tarafsız jüri üyesinin oylarıyla dağıtılıyor. Gerçekleşmiş çalışmaların ve projelerin değerlendirildiği yarışmada gönüllü katılım şartı bulunuyor. En başta kategorileri, sonra da kriterleri ve diğer koşulları açıkça belli olup, ödülün kurumsal sitesinde yayınlanıyor. Her yıl özellikle jüri toplantılarında gelen öneriler, katılımcıların soruları, görüş ve önerileri, ödül törenlerinde verilen mesajlar doğrultusunda, bir sonraki için geliştirme çalışmaları yapılan yarışmanın saygınlığı giderek artıyor.
Ödül aritmetik verilere dayalı olduğu için sonuçları tartışma götürmezken, bu durum bir başka tartışmaya neden oluyordu: Her şey aritmetiğe dayanıyorsa kazanan hep ‘büyük’ler olacaktır. Ancak sonuçların öyle olmadığı görüldü. Puanların yarısı, bitirilmiş yıl içerisindeki faaliyetlerinin sayısal karşılıkları, diğer yarısı ise bir önceki yıl ile son yıl arasındaki performansa göre veriliyor. İşte bu sayede aynı kategoride ödül için başvurmuş bulunan iki farklı ölçekli adaydan göreceli olarak daha küçük ölçekli olan adayın ödül aldığını görüyoruz.
Hayata geçmiş bulunan lojistik proje ödüllerinde ise zaten tamamen jüri tarafından yapılan değerlendirme ve bu değerlendirmeye bağlı oylama sonucu belirliyor. Oldukça ilginç projelerin ödül başvurusunda bulunduğuna tanık olduğum için rahatlıkla söyleyebilirim ki; Lojistik Ödülleri Yarışması ve onun artistik ödülü Atlas sadece, ‘giderek daha çok sayıda lojistikçi tarafından elde edilmek isteniyor’ diye geçiştirilecek bir ödül çalışması değil. Yarışma, aynı zamanda sektörde yapılanı anlatmaya, görünür olmaya, ortak bilgi havuzuna katkı sağlamaya, üretilen bilgiyi büyütmeye ve paylaşmaya da katkı sağlıyor.
Bir yıllık süreye yayılan çalışma takvimi ile yol alan Lojistik Ödülleri, organizasyonun hakkını veren düzeyli ve sempatik ödül töreniyle de ayrışıyor. Ödül töreni de sivil toplum örgütü başkan ve yöneticilerini, sektör medyası ve Ekonomi Bakanı Yardımcısı Sayın Mustafa Sever başta olmak üzere kamu temsilcileri ile buluşturdu. Törende yapılan konuşmalar da gidilen yolda nereye gelindiğini göstermesi açısından önem taşıyor. Sayın Sever, Türkiye’nin lojistik performans endeksindeki yerine ilişkin hedeflerin nasıl gerçekleştirileceğinin, bugün 27 olan sıranın, nasıl 15’e çıkartılacağının mesajlarını verdi.
Aynı zamanda jüri üyesi de olan UTİKAD Başkanı Sayın Turgut Erkeskin, ‘Mutlaka gelecek sene bu ödüle başvurun, işimizi zorlaştırın.’ derken UND Başkanı Sayın Ruhi Engin Özmen, özellikle sürdürülebilirlik üzerinde durdu ve ‘Üçüncü yılında sürdürülebilir bir başarı gösteren Lojistik Ödülleri’ni düzenleyenlere teşekkür ediyorum. Sektör geliştikçe bu ödüller de daha fazla firmaya verilir diye umut ediyorum.’ diyerek hem bir beğeni hem de devamlılık temennisinde bulundu.
Üç yıl önce ortaya çıkan fakat fikri oluşumu daha eskiye dayanan bu çalışmanın başından sonuna kadar içinde olup emek verenlerin isimleri, üç yıllık jüri listelerinde yer almaktadır. Burada tek tek saymaya da gerek olmadığını düşünüyorum. Tören konuşmalarında şahsıma yönelen övücü sözlere de teşekkür ediyorum. Fakat bir başarıdan söz ediyorsak; başta organizasyon komitesi üyeleri olmak üzere, ödül sekreteryası ile değerli jüri üyelerinin, bu başarının temel paydaşları olduğunu belirtmek zorundayım. Ayrıca Ekonomi Bakanlığı, yarışmayı himayesi altına alarak güven ve saygınlığın altını kalıcı olarak çizdi.
Seneye daha çok katılımcısı olan bir yarışma temennisiyle 2013 yılının herkes için barış içinde, sağlıklı, huzurlu ve bol kazançlı olmasını dilerim.
|