Dönemin lamba ve radyo üreticisi Philips gibi yerel şirketler ve belediye için kaynak ve demir dövme işleriyle faaliyetlerine başlayan Hub van Doorne, 1932’de treyler üretmeye başladı ve kısaltması DAF olan, Van Doorne's Aanhangwagen Fabriek (Van Doorne'un yarı römork fabrikası) ismini aldı.
Kaynaklanmış şasileri sayesinde sundukları yüksek yük kapasiteleriyle bu küçük fabrikada üretilen römorklar ve yarı römorklar rakipleri arasında ön plana çıkmıştı. Bu römorkların imalatında kullanılan kaynak işlemi o zamanlar için benzersiz bir yenilikti ve ağırlıktan büyük tasarruf sağlıyordu. Bir diğer yenilik olan ve ilk kez 1936'da görücüye çıkan DAF konteyner römorku, konteynerlerin demiryolu vagonlarına hızlıca yüklenmesine ve vagonlardan hızlıca boşaltılmasına olanak sağlayacak şekilde tasarlanmıştı. Bu, intermodal taşımacılığın ilk örneklerinden biriydi ve DAF'ı dünyanın ilk konteyner römorku tedarikçilerinden biri haline getirdi.
Yeni Bir Kamyon Şirketinin Doğuşu
1949'da ilk DAF kamyonu üretim hattına girdi ve şirketin adı Van Doorne's Automobiel Fabriek olarak değişti. Bir yıl sonra kamyon üretimine özel fabrika kuruldu. Üç, beş ve altı tonluk kamyon şasisi ile üretime başlayan fabrika, bugün herkesin bildiği bu kamyon şirketinin doğuşunu simgeliyordu.
Motor geliştirme alanında liderlik
Başlangıçta DAF, benzinli ve dizel Hercules ve Perkins motorları kullanıyordu ama 1957'de Eindhoven merkezli şirket DAF markalı ilk motorları tasarladı ve üretmeye başladı. DAF, iki yıl sonra bir turboşarj ekleyerek DD575 dizel motoru yeniledi; bu, o dönem için bir başka çığır açan yenilikti. DAF, 1973'te sektördeki ilk turbo ara soğutma sistemini üretti. Bu teknoloji ilk olarak daha yüksek motor çıkışlarına ve daha düşük yakıt tüketimine olan talebi karşılamak için geliştirildi ancak daha temiz egzoz emisyonlarının elde edilmesinde çok önemli bir rol oynadığı da kanıtlandı. DAF, 1980'lerde Gelişmiş Turbo Ara Soğutma sistemi olan ATi'yi tanıttı. Bu sistem, enjeksiyon teknolojisinde yapılan iyileştirmeler ve yanma odasının optimize edilmiş şekli sayesinde daha fazla güç ve verimlilik kazançları sağladı.
Standartları yeniden belirleyen kabin
1940'ların sonunda ve 1950'lerin başında fabrikada üretilen ilk DAF kamyonları sadece şasiden oluşuyordu ve motorun önünde yedi krom çubuktan oluşan karakteristik ızgara ve ahşaptan üretilmiş geçici bir koltuk bulunuyordu. DAF şasileri, yerel üreticiler tarafından kişiye özel üretilen kabinlerin montajı için kasa yapımcılarına götürülüyordu. 1951 yılında DAF kendi kabinini üretti. Bu kabin, daha iyi aerodinamik özellikleri sunan yuvarlak köşelere ve yana yatık ön ızgaraya sahipti. Süspansiyonlu koltuk kullanımıyla sürücü konforu daha iyi hale getirilmişti.
DAF, 1960'larda uluslararası taşımacılık için tasarlanan ilk kabinle birlikte sürücü konforunu başka bir boyuta taşıdı. İki yatak bulunan DAF 2600'de kabinin daha ferah bir his vermesini ve yolun en iyi şekilde görülebilmesini sağlamak üzere kabinin dört bir yanında camlar yer alıyordu. Servo frenler ve hidrolik direksiyon sürücünün zorlu görevini kolaylaştırmıştı. 2600, günümüzde tüm uluslararası taşımacılık kamyonlarının ilki olarak kabul ediliyor. 1969'da DAF, motor üzeri kabin modeli için yatırma mekanizmasını kullanmaya başlayan ilk üreticilerden biriydi ve bu mekanizma, bakım amaçlı erişimi büyük ölçüde kolaylaştırıyordu.
1988'de Space Cab konseptinin tanıtılmasıyla birlikte DAF, tamamen hem işletme maliyetlerine hem de sürücüye odaklanan lider kamyon üreticisi konumunu pekiştirdi.
Bir PACCAR Şirketi Olarak DAF
DAF, 1996'da bir PACCAR şirketi oldu. 2001 ve 2002'de yeni LF, CF ve XF serisini, 2005'te ise ödüllü XF105 modelini tanıtan DAF, 2006'da Euro 4 ve 5 programını piyasaya sundu. Yeni, son derece temiz Euro 6 modellerinden oluşan eksiksiz ürün serisinin üretimine 2013'te başlandı. 2017 yılına gelindiğinde Yeni CF ve Yeni XF, sınıflarında lider taşımacılık verimliliği ve yüzde 7 gibi etkileyici yakıt verimliliği kazancı özellikleriyle "2018 Yılının Uluslararası Kamyonu" ödülünü aldılar.