Best Uluslararası Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı ve UND Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yayman: “Taşımacılık Sektörü Ülkemize 1 Milyar Dolar Fazla Döviz Kazandırabilir’’

Uluslararası taşımacılıkta Türkiye’nin saygın şirketlerinden biri olan Best Uluslararası Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı ve UND Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yayman,

taşımacılığın güncel sorunu olan sınır kapılarındaki bekleme ve oluşan kuyrukların sektöre etkilerini dergimiz için değerlendirdi.

Erenköy, Muratbey ve Sınır Kapılardaki beklemenin ve oluşan kuyrukların taşımacılık sektörünü olumsuz etkilediğini ve yaşanan zorlukların ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Best Uluslararası Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yayman, sorunların çözülmesi ile araçların daha çok sefer atabileceğini ve sefer sayılarının çoğalması ile ülkenin daha çok döviz kazanacağını belirtti.

1992 yılında kurulan Best Uluslararası Nakliyat hakkında bilgi veren Yayman, “Türkiye ve İngiltere merkezli Avrupa genelinde karayolu taşımacılığı alanında faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Bulgaristan çıkışlı, Sırbistan-Hırvatistan-Slovenya Avusturya-Almanya-Belçika ve Fransa’ya giriyor ve oradan feribot ile İngiltere’ye ulaşıyoruz. Kapılarda kuyruklar olmazsa 5-6 gün içinde İngiltere’ye yük teslim edebiliyoruz. Problemlerimizden en büyüğü de bu kapılardaki bekleme, kuyruklar. Onları çözebilirsek araçlarımız daha çok sefer atacak. Sefer sayılarımız çoğaldığı zaman da bizlerde ülkemize döviz kazandırmış oluyoruz. Aynı zamanda biz ihracatçı bir şirketiz, ülkemize döviz kazandırıcı hizmetler yapıyoruz. Hattı zatında baktığınız zaman ülkemiz açısından çok kutsal bir görev yapıyor şoförlerimiz. Eşinden, çocuklarından ayrı kalınan cefakar bir iş ve bu işle ülkelerine döviz kazandırıcı bir hizmette bulunuyorlar.”

Gümrük güvenlik uygulamalarını taşımacıların dışında tutulmalı

Kapılardaki kuyruklar ve gümrük uygulamalarının taşımacılara zaman kaybettirdiğini belirten Yayman sözlerini şöyle sürdürdü; “ Ülkemize daha çok döviz kazandırmak istediğimizin altını çiziyorum. Bu konuyu Ulaştırma ve Ticaret Bakan Yardımcısı, Genel Müdür arkadaşlarımızla da konuşuyoruz;  gümrük teşkilatının bazı uygulamaları bizi yavaşlatıyor. Bunlardan bir tanesi antrepo beyanname uygulaması. Yurtdışından gelen TIR’lar özel antrepoya gittiğinde orada özet beyan dediğimiz gümrüğe sunum yapıyoruz. Biz parsiyel taşımacılık yapıyoruz. TIR’da ne kadar mal var diyelim ki 10 müşterinin malı var, gümrüğe antrepo beyannamesi vermeden TIR boşaltmaya alınmıyor. Bu antrepo beyannamesini kanunda vardı ama bir muafiyet uygulanmıştı çünkü beklemeye ve zaman kaybına sebep oluyordu. Gümrüklerin kendi değerlendirmelerine göre veya güvenlik sebebi ile de olabilir uygulama tekrardan hayata geçirildi.

Bu süreç biraz fazla sürüyor ithalatçıların bu beyannameyi hazırlamaları veya faturalarda problem çıkıyor. Buda sektörümüze zaman kaybettiriyor. Gelen tırda bir gümrük noktası varsa 2 gün, hem Muratbey hem Erenköy varsa 3-4 gün zaman kaybediyoruz. Önceden biz bunu özet beyan vererek hemen boşaltıyorduk. Bu yanlış uygulama ile sefer sayısı düşüyor, şoförüm sefer atamıyor ben ihracatçıya araç veremiyorum ihracatçı bu sefer Bulgar TIR’ı, Roman TIR’ı çağırıyor. Ne yapıyor ülkemiz burada döviz kaybetmiş oluyor. Yapılan hesaplamalara göre ülkemiz bu sebeplerden dolayı 1 milyar dolar döviz kaybetmiş oluyor.

Biz eskisi gibi gümrüğün güvenlik uygulamalarını taşımacıların dışında tutulmasını istiyoruz. Getirelim yükümüzü antrepoya veya Erenköy’e, Muratbey’de ki geçici depolara nasıl boşaltıyorsak aynı şekilde antrepolara özet beyan sunduğumuz anda boşaltmamızı yapalım ve ihracatçılarımıza istedikleri araçları verelim, ihracat yüklerini taşımış olalım.”

İstanbul’da bulunan gümrüklü antrepolar bütün talebi karşılayabilir

Yayman konuşmasına şöyle devam etti: “İhracat yüklemesi yapan TIR’larımız Erenköy ve Muratbey gümrüklerinin yoğunluğundan dolayı içeri giremiyor, caddelerde kuyruk oluşturuyor ve 1-2 gün de burada kaybediyoruz.

İstanbul’da 300 civarında Gümrüklü Antrepo var, ihracat çıkışı yapan TIR’lar buralarda da çıkış işlemi yapabilirse bütün bu beklemelerin, kuyrukların ve kayıpların önüne geçmiş oluruz. Ülkemize 1 milyar dolar daha döviz kazandırmış oluruz.

Erenköy gümrüğünün başka bir yere taşınacağına ve yeni gümrük tesisleri yapılacağına dair bilgiler duyuyoruz. Devletin kıt kaynaklarını böyle bir tesis için harcamasına gerek yoktur. İstanbul’da 300 civarında Antrepo vardır. Bu antrepolar bütün talebi karşılayabilir. Ayrıca Kapıkule civarında yapılacak yeni gümrük sahaları ile gümrükleme etkin olarak yapılır. Kontrol oranı daha da artırılır. Zira iç gümrüklere aslında gerek te yoktur. Günümüz teknoloji çağında gümrük işlemleri online sistemler üzerinden TIR’lar Sınır kapısından girerken ve çıkarken yapılabilir. Çünkü iç gümrükten çıkan TIR sınır kapısına giderken her türlü suistimal olabilir. Bunun örneklerini basından okuyoruz.”

İngiltere’nin dış ticaretinin Türkiye’den 5 kat fazla olduğunu belirten Yayman,  “Bu ticaretin büyük bölümü Dover Limanından yapılmaktadır. Her gün binlerce TIR Dover limanından giriş yapıyor. Gümrükleme işlemi online sistem üzerinden ithalatçılar ve onların yetki verdiği gümrük acentaları tarafından yapılıyor. Gümrük ithal işlemi 1-2 saat içinde bittikten sonra araçlarımız yüklerini serbest/gümrüğü bitmiş bir şekilde Londra, Birmingham ve Manchester’e teslim ediliyor. Aynı işlem İngiltere’den Türkiye’ye yükleme yapan TIR için de geçerli. Çeşitli şehirlerden yükleme yapan araçlar TIR gümrük işlemlerini hızlı bir şekilde Dover sınır gümrüğünde yaptırabiliyor. Son zamanlarda AEO belgesine sahip firmalar kendi tesislerinden gümrük işlemlerini yapıyor. Orada iç gümrük yok denecek kadar azdır ve çok küçük yerlerdir. Almanya, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde de sistem aynı bu şekilde çalışıyor. En yakın zamanda bu sistemleri de ülkemiz uygulayabilir.

Erenköy gümrüğü gibi binalara, depolara yapılacak yatırımların kaynak israfı olacağının altını çizen Yayman, “Bunun yerine sınır kapılarımıza yatırım yapılabilir, kapasiteler büyütülebilir, yeni sınır kapıları yapılabilir. Böylece İstanbul’un Gebze’nin değerli arazileri başka yatırımlar için kullanılabilir.” diye konuştu.

Pandemi de birçok eşya karayolu ile taşındı

Pandemi, konteyner krizi ve çevre ülkelerde yaşanan problemlerin taşımacılık sektörüne olan yansımalarını değerlendiren Yayman, “ Pandemi lojistiğin önemi daha da çok gösterdi. Eldiven, önlük, maske gibi ürünler karayolu ile taşındı. Iran- Türkmenistan tarafında hep kapalı kaldı Orta Doğuda da kapanmalar oldu ama Avrupa tarafı iyi çalıştı.

Konteyner krizinde ise, Uzak Doğuda bir eksiklikmi hissedildi yada Çin’in manipülasyonu mu oldu  ne olduysa buda navlunlara yansıdı. 3 bin liralık olan navlunlar 9-12 bin hatta 15 binlerde kadar çıktı. Uzak Doğu ile olan tarafta Avrupa da navlun sıkıntısı yaşanmadı ve o dönemde karayolu taşımacılığına olumlu etkilendi. Avrupa’ya olan konteynerlerde de sıkıntılar oldu. Fiyatlar arttı tabii bunlar karayolu taşımacılığına olumlu yansıdı. İngiltere’ye giden konteynerler uzun süre teslim  edilemeyince firmalar karayolu ile taşıtmaya başladılar yüklerini bizler o dönemde de iyi çalıştık olumsuz etkilenmedik.

Rusya’ya olan ambargo nedeni ile Rus mallarının da Türkiye üzerinde gitmeye başlaması buda bize artı yoğunluk getirdi.” dedi.

Şöfor bulma konusunda bir açıklık var

İyi bir kazanç olduğu duyulması ile şoför olma taleplerinde artış gerçekleştiğini söyleyen Yayman, “ Duyulan harcırah ve maaşlarda dolayı şoför olma taleplerinde artış var. Yeni şoförü hazırlanması eğitim ve vize süreçleri ile 6 ayı buluyor. Çoğu konsolosluk işe alınan şoförlerin 3 aylık çalışma sonrasında vize alabileceğini söylüyor buda yeni şoförlerin işe başlama süreçlerini uzatıyor.

Piyasada iyi bir kazanç olduğu duyuluyor ve buna yönelik şoför müracaatlarda artış yaşanıyor, hatta kadın şoför sayılarının da artacağını düşünüyorum. Bakanlık ve UND olarak bu konuda çalışmalarımız var. Bu çalışmalarımızı duyuru, reklam spotları ve İŞKUR kanalları ile duyurduğumuz zaman talebin artacağını düşünüyoruz. Dernek ve STK’ların desteği ile kuracağımız bir şoför akademisinde yeni şoförler yetiştirmeyi planlıyoruz.

Ülkemizde de bu konuda bir açıklık var. Daha çok şoför talebi olabilir çünkü Türkiye’nin ihracatı artıyor. Baktığımız zaman kapılardaki kuyruklar, transit ticaretin artması, Rusya’daki tıkanmalardan dolayı Rus malların Türkiye üzerinden geçmesi sektörde yoğunluk oluşturuyor.”

Elektrikli kamyon yatırımı planlıyoruz

Best Uluslarasın nakliyat olarak yeşil lojistik alanında bir yatırım yapmayı planladıklarını sözlerine ekleyen Ahmet Yayman, “Yeni teknolojileri bekliyoruz. Elektrikli kamyonlar çıktı belirli bölgelerde ve kısa mesafelerde çalışıyor. Elektrikli araçlardaki en büyük problem şarj ve menzil bu konudaki gelişmeler olursa aslında amacımız sıfır emisyonlu elektrikli kamyonlar kullanmak. Bu konuda Türkiye’de şarj anlamında bir yapılanma ve yatırım var. Sıfır emisyon alanında yeşil lojistik yatırımı yapmayı planlıyoruz.

Lojistik sektörü olarak gidip Avrupa’dan ve dünyada gördüğümüz yenilikleri en hızlı uygulayan sektörüz. Ayrıca Avrupa’da çalışma alanımız daha çok olduğu için Türkiye’de ki çalışma günümüz 3 günse geri kalan 15 gün Avrupa’da geçiyor. Dolayısıyla oradaki kurallara kanunlara ve standartlara tabii oluyoruz.

Örneğin, yeşil lojistik emisyon konusu elektrikli araçlara geçişte aslında bize kısıtlama getiriyor.

Ülkemden geçeceksen ülkemin otoyolun kullanacaksan bu şartları istiyorum diyor. Sizde hem işinizi yapmak hem de doğayı korumak için buna uymak zorundasınız.” dedi.

Prometeon Türkiye ve TGL, İş Birliğini 4 Yıl Daha Uzattı
Ekol Satışı İptal
Atlas Lojistik Ödülleri Kurumsal Başvuru Süresi Uzatıldı
Mercedes-Benz Türk Kamyon Satış Bayileriyle Buluştu
Ekol Lojistik Enerjisini Güneş’ten Alıyor
Grimaldi Grubu Trieste-Ambarlı RO-RO Hattını Genişletiyor