Bilgi Teknolojileri Alanında Dış Kaynak Kullanımı Yaygınlaşıyor

1990’lı yıllarda başlayan bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişim, 2000’li yıllarda akıl almaz boyutlara ulaştı. Özellikle iş dünyasındaki rekabette, bilgi teknolojilerini en fazla ve en verimli kullanan şirketler yarışı önde devam ettirenler o

1990’lı yıllarda başlayan bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişim, 2000’li yıllarda akıl almaz boyutlara ulaştı. Özellikle iş dünyasındaki rekabette, bilgi teknolojilerini en fazla ve en verimli kullanan şirketler yarışı önde devam ettirenler oldular ve olmaya da devam edecekler. Bilgi teknolojileri çözüm ve hizmetleri alanında iş çözümleri sunan SIEMENS IT Çözümleri and Servisleri, şirketleri söz konusu pazar şartlarında daha avantajlı konuma getirecek şartları hazırlıyor. İşe şirketlerin bilgi teknolojileri yatırımlarından önce, onların gerçek ihtiyaçlarını analiz etmek, süreçlerini gözden geçirmek ile başlayıp; uygun olan teknolojinin seçilmesi, uyarlanması ve hayata geçirilmesi sonrasında bakımının ve uygun şarlarda işletiminin sağlanması ile devam ediyor. Şirketlere bilgi teknolojileri yatırımları ve kullanımı konusunda dış kaynaktan hizmet almayı önerdiklerini ifade eden Siemens IT Çözümleri Ve Hizmetleri; Portföy ve Teknoloji Yönetimi Bölüm Yöneticisi Orçun Özalp, KargoHaber Dergisi’nin sorularını yanıtladı.

 

* Sayın Özalp, iş çözümleri bugün dünyada ve Türkiye’de ne kadarlık bir pazara sahip; bu pazarda öne çıkan uygulamalar hangileri?

İş çözümleri pazarı dünyada ve Türkiye’de tam ölçümlenemeyen fakat toplam pazarın yaklaşık yüzde 10 civarında olduğu tahmin edilen bir derinliğe sahip. İçinde bulunduğumuz Türkiye bilişim pazarının 5 Milyar Dolar’ın üzerindeki hacmini şu an için yaklaşık 550 Milyon Dolar’lık kısmı çözümler 250 Millyon Dolar’lık kısmını dış kaynak hizmetleri ile karşılandığı tahmin ediliyor

Fakat üzerinde durulması gereken en önemli husus, sektörlerdeki tüm bu donanım altyapı yatırımlarının kurumsal pazardaki iş uygulamalarını daha efektif kullanarak küreselleşen ekonomide maliyet, zaman ve kalite baskılarından uzaklaşmak isteği olmasıdır. Özellikle kârlılığın düştüğü sektörlerde maliyetlerin düşürülmesine, verimliliğin artırılmasına yönelik uygulamalar alanında sayabileceğimiz ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması), satış rakamlarını artırmak ve müşteri memnuniyetini ölçümlemek üzere hayatımıza giren CRM (Müşteri ilişkileri yönetimi) çözümleri kurumların öncelikli yatırım alanları olduğunu hep birlikte gözlemliyoruz.

Öncelikli bilişim çözüm alanlarının başında gelen “Operasyonel Sistem” veya diğer bir değişle ERP yatırımlarını tamamlamış, geleceğe daha güvenle bakan kurumların yönelimi daha çok iş akışı ve kurumsal içerik yönetimi çözümleri, mobil iş çözümleri (saha otomasyonları, RFID, filo yönetimi), iş zekası ve karar destek sistemleri özelinde gerçekleşiyor.

* İş çözümleri alanında gelecek için nasıl bir projeksiyon yapıyorsunuz; Türkiye’de bu alandaki yatırımlar artacak mı; şirketler gelecekte hangi uygulamalara ihtiyaç duyacak?

Operasyonel sistem ihtiyaçlarını tamamlamış kurumlar satın alma ve tedarik zinciri yönetimi konularında iyileştirmeleri sağlamak üzere dünya üzerindeki başarılı çözümleri yakından takip ediyor. Tüm bu çözümlerin entegre çalıştırılması ile gerçek uçtan uça entegre dönüşüm süreci tamamlanmış olacak.  Müşteriyi elde tutmanın ve yeni müşteri kazanmanın öneminin her geçen gün daha da iyi anlaşıldığı bir ortamda CRM çözümlerine doğru bir yönelim var. Günümüz rekabet koşullarının değişkenliği dikkate alındığında ise hızlı ve doğru karar verebilmenin adaptasyon açısından ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Dolayısı ile karar destek sistemlerini destekleyen iş çözümleri firmalar tarafından daha fazla tercih edilmektedir.

* Dış kaynak kullanımı da iş kollarınızdan bir tanesi. Burada öne çıkan çözüm ve hizmetleriniz neler?

Dünyaya hizmet veren bir organizasyon olarak küresel deneyimimiz ile ülkemizin ve iş dünyamızın önünü açabilmek için birçok alanda dış kaynak hizmetlerimizi sunuyoruz. Türkiye’deki uzmanlıklarımızı sadece yurtiçinde değil, yurtdışındaki birçok müşterimizle de buluşturuyoruz. Bilgi teknolojileri hizmetlerimizin içerisinde uzaktan / sunucu / network yönetimi, çağrı merkezi hizmetleri, iş süreçleri dış kaynak kullanımı ve iş sürekliliği ihtiyaçlarını karşıladığımız servislerimizi ayrı ayrı ele alabileceğimiz gibi; müşterilerimizin tüm bilgi teknolojileri ihtiyaçlarının tek bir noktadan sağlandığı bütünleşik hizmetler olarak da ele alabiliriz.

 

Hizmetlerimizin tamamlayıcısı olan çözüm portföyümüzü bakacak olursak, sektörlerin iş ihtiyaçlarına göre değişiklik gösteren sektörel ERP ihtiyaçlarının etrafına CRM, doküman yönetimi, iş zekası ve karar destek sistemleri, bilgi güvenliği yönetimi, harita tabanlı teknolojiler, RFID gibi iş alanlarındaki uzmanlıklarımızı koyarak kurumsal iş ihtiyaçlarına yönelik çözümleri bir arada sunabiliyoruz.

Bizim kendimizi farklı olarak konumlandırdığımız nokta ise müşterilerimizi adım adım dış kaynak kullanımına yöneltmek şeklinde bir yaklaşım izleyip, tüm bilgi teknolojileri altyapılarını dış kaynağa yönlendirmektense kısmi geçiş felsefesiyle ilerlememizdir. Bu yaklaşımımızla hizmet seviyelerindeki iyileştirmeleri, maliyet avantajını ve dış kaynak firmasının esnekliğini gören müşterilerimiz kendiliğinden bilgi teknolojileri haritasındaki diğer bileşenlerini de dış kaynak kullanımına yöneltmek istiyorlar.

* Dış kaynak kullanımı dünyada çok gelişmiş bir pazar. Türkiye’de durum nasıl; gelecekte nasıl olacak?

Dış kaynak kullanımının Türkiye’de tüm dünyada olduğundan daha yavaş olgunlaştığını gözlemliyoruz. 

Özellikle bilgi teknolojileri alanında dış kaynak kullanımı çağrı merkezleri gibi teknoloji yatırımlarına paylaşımlı kullanımın getirdiği düşük maliyetler ile sahip olmak için hayata geçirilmiş projelerdi. Sonrasında bu süreçte kurumların bilgi teknolojileri alanında doğan ihtiyaçlarını konu uzmanı bir yol arkadaşı tarafından hizmet şekli ile (istedikleri ölçülerde) temin etmelerinin süreçlerindeki yükü hafiflettiğini fark ettiler.

Günümüzde kurumların maliyet baskısından kurtulma zorunlulukları ve zaman içerisinde bilişim sektörü ile kurumlar arasında oluşan güven ortamının sağladığı motivasyon ile operasyonların üzerindeki ağırlığı hafifletecek süreçleri bütünü ile dış kaynak hizmetlerine dönüşmesinin, dünya ile paralel olarak yaygınlaşacağını düşünüyoruz.

Özellikle birçok bilgi teknolojileri ihtiyaçlarını tek noktadan Türkiye’nin ve dünyanın her yerinde kendilerine gerektiği oranda sunabileceğini ve bu süreçte belirli bir kalitenin taahhüdünü alacaklarını biliyor olmaları kurumların bilgi teknolojileri dış kaynak hizmetlerine olan ilgilerini artırıyor.

Dünyada hali hazırda çoklu kaynak kullanımı yönünde bir trend var. Bunun anlamı tek bir hizmet sağlayıcıdan tüm hizmetleri almak yerine farklı konularda uzmanlaşmış birden çok hizmet sağlayıcı firma ile en iyi oldukları alanlarda çalışmaktır. Bu da bilgi teknolojileri organizasyonlarının yapısını ciddi manada etkilemektedir. Yapandan ziyade yöneten bir bilgi teknolojileri organizasyonuna doğru geçiş süreci yaşanacaktır.

* Siemens, bilgi teknolojileri çözüm ve hizmetleri alanında danışmanlık hizmetleri de veriyor. Bu hizmetlerin kapsamında neler var?

Her yatırım kararı öncesinde olduğu gibi bilgi teknolojileri yatırımlarından önce de kurumların gerçek ihtiyaçlarını analiz etmek, süreçlerini gözden geçirmek ile başlayan birlikteliğimiz; uygun olan teknolojinin seçilmesi, uyarlanması ve hayata geçirilmesi, sonrasında bakımının ve uygun şartlarda işletiminin sağlanması ile devam ediyor. Sürecin sonrasında da bizler küresel deneyim ve kaynaklarımızı, sektörlerdeki uzmanlıklarımızla harmanlayarak ihtiyaç duydukları her an yanlarında oluyoruz.

* Siemens, teknoloji geliştirme ve uygulama konusunda dünyada öncü şirketlerden. Bugün örneğin RFID konusunda çok önemli çözüm ve hizmetleri var. Bunlardan kısaca söz eder misiniz? RFID bugün hangi alanlarda kullanılıyor, nasıl fayda sağlıyor, gelecekteki kullanımı nasıl ve ne yönde artacak?

Siemens’in geleceğe yön veren bir teknoloji firması olması sebebi ile RFID’nin gelişimi ile yakından ilgileniyoruz ve bu alanda çalışmalar yapıyoruz. Uzun zamandır Türkiye’de konuşulan birkaç özel proje ile hayatımızı giren elektronik etiketleme teknolojisi olan RFID; bilgiyi geleneksel barkottan farklı olarak tüm detayları ile ürünün üzerinde saklaması, çevre koşullarından etkilenmemesi ve uzak mesafelerden okuma / yazmaya imkan tanımasıyla giderek popülaritesini arttırmakta. Dünyada kullanımın artmasıyla inen maliyetler RFID’in ülkemizde de hızlı bir gelişim sürecine girmesini sağladı.

 

Bugüne kadar daha çok endüstri içersinde üretim bantlarında geri dönüşümlü olarak kullanılan RFID etiketler artık giderek hastanelerdeki kan torbaları & hastaların takibi, hava limanlarında bagaj takibi, kurumların envanter takibi gibi kullanım alanlarının yanı sıra değerli kargo takibi,  dış alanlardaki araçların lokasyonlarının belirleme gibi genişleyen kullanım alanlarına sahip.

Yakın gelecekte hayatımızın parçası olarak birçok alanda karşılaşacağımız RFID ile projeler hayal gücümüz ile sınırlı olacak. Çok yakında cebimizde taşıdığımız kredi kartları, pasaportlar, ehliyet ve nüfus cüzdanında bu teknoloji ile bütünleşmesi mümkün olacak.

* Gelecek için trendler nasıl olacak; örneğin gelecek 10 yıla damgasını vuracak yeni

teknolojiler neler olacak?

Bilişim sektörü hakkında projeksiyon yapmak uzun vadede çok zor ama görünen o dur ki dış kaynak hizmetleri, çözümler ile bütünleşik bir servis şekline dönüşecek böylece entegrasyon ve iş sürekliliğinin önemini giderek artıracak.

RFID, Navigasyon gibi hızlı yayılan çözümler ile merkezi otomasyonların entegrasyonu yaşamı kolaylaştıracak. Tabi tüm bunlar yaşanırken bilgi güvenliği ve sağlanan bilgi teknolojileri platformunun sürekliliği  daha ön plana çıkacak. Tüm bunların ötesinde, günümüze damgasını vuran internetin üzerine geleceğe damgasını vuracak açılımlar nano-teknolojiler ile yakalanacak.

 

* Siemens’in sektördeki yeri ve bunu bilişim pazarına sağladığı açılımlardan bahsedebilir misiniz?

Günümüzde her sektörde yaşandığı gibi bilişim sektöründe de fiyat rekabeti çözüm ve hizmet sağlayan firmalar arasında kalite ve yenilikçilik konusunda sıkıntılara yol açıyor. Biz global kaynaklarımız ve deneyimlerimiz ile bu boşluğu dolduruyoruz ve müşteri memnuniyetini mümkün olan en üst standartlara çekmeye çalışıyoruz.

Pazarın güven ortamına dayalı olduğu günümüzde belirli bir ölçeğin üzerinde kaynak gerektiren ve hayata geçirilmesi uzmanlıklara dayalı işlerde rakiplerimizden farklı konumdayız. Biz uzun yıllardır Türkiye’ye hizmet veren büyük bir şirketiz, bir dünya devinin parçasıyız ve bu devin yanlarında olduğunu gören kurumlar yatırımlarını geciktirmeyerek bizimle çalışıyorlar ve rekabet avantajını bugünden yakalıyorlar.

Tüm bunların yanı sıra Türkiye’de yetişen değerli ve yetenekli kaynakları global pazara da sunuyor olmamız bilişim ihracatının önünü açıyor ve yaşadığımız ekosisteme önemli katkı sağlıyor.

 

Dünya Ticaretinin Yüzde 10'unu Lojistik Hizmetler Oluşturuyor

Ticari gelişimin hızla arttığı, uluslararası rekabetin çok yoğun yaşandığı, bu gelişmelere paralel olarak taşımacılık sektörünün öneminin giderek yükseldiği bir çağın yaşandığını ifade eden Orçun Özalp, ekonomik hareketliliğin sonucunda taşımacılık sektörüne duyulan ihtiyacın her gün arttığını ve beraberinde yeni taşımacılık türleri ve kavramlarını gündemimize getirdiğini kaydetti.

Dünya ticaretinin yüzde 10'unun kara, deniz, hava ve demiryolu taşımacılığının entegre kullanılmasıyla ortaya çıkan lojistik hizmetlerinden oluştuğunu söyleyen Özalp, “Lojistik kavramı da bu çerçevede hayatımıza girmiştir. Üretim aşamasından tüketiciye teslime kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsayan lojistik kavramı; müşteriye ait eşyayı/yükü teslim aldıktan sonra kendi denetim ve gözetimi altında yükleme, boşaltma, depolama, istifleme, paketleme, tasnif, etiketleme, dağıtım, tedarik, nakliye ve hatta satış ve pazarlama, sipariş planlaması gibi hizmetlerin yürütülmesi gibi çok farklı alan ve faaliyetleri kendi içinde bir araya getiren geniş ve entegre bir faaliyetler bütününü ifade etmektedir” dedi.

Siemens IT Solutions and Services’ın hem bugün hem de yarın için geliştirdiği çözümleri ile bir destek sağlayıcı olarak, taşımacılık ve lojistik sektöründen gelen uzun bir geçmişe sahip olduğuna değinen Özalp, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buna dağıtımlı ortamda malzeme yönetimi, seyahat yönetimi ve muhasebe sistemleri ile bunun yanı sıra her büyüklükteki şirket için entegre tedarik zinciri ve Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) çözümleri de dahildir. Mobil bilet alma ve radyo frekansından mal takibi (RFID) gibi yenilikçi uygulamalarda ise şirketimiz, teknoloji ortaklarımız ve Siemens'teki kardeş gruplarımız öncü rol oynamaktayız.”

 

Özalp: “Var Olma Nedenimiz, Endüstriyel Sınavların Üstesinden Gelmek”

Siemens IT Solutions and Services’ın var olma nedenini, endüstriyel sınavların üstesinden gelmek şeklinde tanımlayan Orçun Özalp, şirketin tedarikten satışa mühendislik, üretim, lojistik gibi konulardaki yetkinliği, sektöre özel bilgisi ve bugün üretim sektöründe hayati önem taşıyan otomasyon, entegrasyon, süreç optimasyonu gibi alanlardaki üstünlüğünün partner olarak gücünde gizli olduğunu belirtti.

Üretim sektöründeki karar vericileri etkileyen sadece kapsamlı hizmet portföyü (senkronize
tedarik zinciri çözümleri, ürün yaşam döngüsü yönetimi ve kesintisiz tüketici entegrasyonu....)
değil, Siemens'in dünyadaki tek entegre bilgi teknolojileri ve iletişim çözümleri servis sağlayıcısı olmasının da son derece kritik bir faktör olduğuna dikkat çeken Özalp, şöyle devam etti: “Düne kadar buluşlar endüstriyel ve elektriksel ekipman üreticilerinin başarısını doğrudan etkilerdi. Ama artık rekabet ve fiyat avantajını korumak şirketler için tüm süreçlerde önemli. Sürekli olarak yeni çözümler üreten Siemens IT Solutions and Services'in önemli bir yönü de bunu müşterileriyle sürekli yakın temasta çalışarak gerçekleştirmesi. Örneğin; Walldorf'deki SAP merkezinde SAP ile birlikte geleceğin uygulamalarını geliştirmek üzere kurduğumuz Uluslararası Yetkinlik Merkezi, orta ölçekli müşterimiz için hızlı uygulamalar gerçekleştirmek üzere geliştirdiğimiz endüstriyel şablonlar, yıllardır know-how konusunda ufuklar açan, yenilikçi SAP uygulamaları metodumuz LiveTools, tedarik zinciri entegrasyonunda öncü RFID uygulamaları ve bütünleşik çözümlerimiz, kendi kendini iyileştirebilen altyapı çözümlerimiz (gelişmiş kontrol ve kurumsal hata analiziyle otomatik yama yönetiminin kombine edildiği sistemler) ve hiç olmadığı kadar büyük esneklikle iş yapılmasını sağlayan servis yönelimli mimariler kurmamız….”

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor
MRLlog Filosu, 50 Yeni Renault Trucks Çekiciyle Güçleniyor
Lalamove Türkiye’de Faaliyete Başladığını Duyurdu