BP 2035 Yılı Enerji Görünümü Raporunu Yayımladı

BP'nin yayımladığı ‘2035 Yılı Enerji Görünümü’ raporu gelişmekte olan ekonomilerin neden olduğu artışlara rağmen global enerji talebinde büyümenin yavaşladığını ve enerji talebinde 2012 ile 2035 yılları arasında yüzde 41'lik artış beklendiğini

BP'nin yayımladığı ‘2035 Yılı Enerji Görünümü’ raporu gelişmekte olan ekonomilerin neden olduğu artışlara rağmen global enerji talebinde büyümenin yavaşladığını ve enerji talebinde 2012 ile 2035 yılları arasında yüzde 41'lik artış beklendiğini ortaya koyuyor.


BP 2035 Yılı Enerji Görünümü raporuna göre küresel enerji talebi artmaya devam ediyor, ancak bu artış yavaşlıyor. Tüm bu genel gidişat başta Çin ve Hindistan olmak üzere gelişen ekonomilerden kaynaklanıyor. Bu yıl dördüncüsü yayımlanan rapor, güncel analizlere dayalı olarak 2030-2035 sonrası global enerji pazarlarındaki olası gelişmeler ile ilgili BP’nin ilk kez görüşlerini aktardığı rapor olma özelliğine sahip.

Rapor, global enerji tüketiminde geçtiğimiz 23 yıl içerisindeki yüzde 55’lik ve son 10 yıl içerisindeki yüzde 30’luk artışa kıyasla (geçtiğimiz yirmi yıl içerisinde yüzde 52) 2012 ile 2035 yılları arasında yüzde 41’lik artış beklendiğini ortaya koyuyor. Enerji talebindeki artışın yüzde 95’lik kısmının gelişen ekonomilerden kaynaklanacağı tahmin edilirken, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’nın gelişmiş ekonomilerdeki enerji tüketiminin yavaş artması ve öngörülen dönemin ilerleyen yıllarında düşüşe geçmesi bekleniyor.

Başlıca fosil yakıtların enerji tüketimindeki yüzdeleri ise petrol, doğal gaz ve kömürün yüzdesine yaklaşıyor. Her birinin 2035 yılına kadar toplam tüketimin yaklaşık yüzde 27’sini oluşturacağı tahmin ediliyor. Geri kalan yüzdeler nükleer, hidroelektrik ve yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Fosil yakıtlar arasında gaz tüketimde en hızlı artan yakıt olarak karşımıza çıkıyor. Doğal gazın başta enerji üretimi için olmak üzere diğer sektörlerde de kömürden daha temiz bir alternatif olarak kullanımının artacağı öngörülüyor.

BP Group Başkanı Bob Dudley, BP 2035 Yılı Enerji Görünümü hakkında yaptığı açıklamada, raporun rekabetin gücünü ve dünyanın enerji ihtiyaçlarını karşılamak için teknoloji ve yenilikleri ortaya koyma konusunda arz ve talebin altını çizdiğini ve bu faktörlerin, dünyanın enerji geleceği konusunda olumlu düşünmeye yönelttiğini belirtti.

Dudley açıklamasına şöyle devam etti: “Bu rapor bizi üç önemli soruya yöneltiyor: Artan talebi karşılamak için yeterli enerji var mı? Talebi güvenilir bir şekilde karşılayabilir miyiz? Ve talebi karşılamanın sonuçları nelerdir? Yani, kaynaklar yeterli mi, güvencede mi ve sürdürülebilir mi? İlk soruya cevabımız ‘Evet’. Büyük ölçüde artan enerji verimliliği sonucunda global talebin artış oranı, önceki yıllara göre daha yavaş. Global teknoloji, yatırım ve politikalardaki eğilimler, üretimin ayak uydurabileceği konusunda bize güven veriyor. Kaya gazı, kaya petrolü ve yenilenebilir enerji gibi yeni enerji türleri, küresel enerji tedarikindeki artışın önemli bir bölümüne tekabül edecektir.”

Dudley, “Güvenlik ile ilgili soruya gelince, rapor, genel anlamda pozitif olmak üzere karışık bir görünüm de sergiliyor. Günümüz enerji ithalatçıları arasında Amerika Birleşik Devletleri enerji konusunda kendi kendine yetebilme yolunda ilerlerken, Avrupa, Çin ve Hindistan’ın ithalat bağımlılığı artıyor. Asya’nın enerji ithali konusunda egemen bölge olması bekleniyor. Önemli tüketici bölgelerinde açılan yeni tedarik zincirleri ile birlikte, eğer piyasanın kendi işini yapmasına izin verilirse, bu konuda endişe edilmesine gerek kalmayacak. Sürdürülebilirlik ile ilgili soruya gelince, tüm artışın gelişen ekonomilerden kaynaklanması ile global karbondioksit emisyonlarının yüzde 29 artması bekleniyor. Bu raporda bazı pozitif işaretler de belirtiliyor. Doğal gaz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kömür ve petrolden pazar payı kazanması nedeniyle emisyon artışının yavaşlaması ve emisyonların özellikle Avrupa ve ABD’de düşmesi tahmin ediliyor. Gerçekten de, raporun kapsadığı dönemin sonlarına doğru pek çok gelişmiş ülkenin enerji kullanımları düşerken ekonomilerinin büyüdüğünü göreceğiz” dedi.

BP Baş Ekonomisti Christof Rühl ise rapordan elde edilen sonuçlara göre, “Yaşanan süreç, ekonomik güçlerin ve rekabetin gücünü gösteriyor. Daha basit bir dille anlatmak gerekirse, insanlar enerjiyi daha etkin kullanmanın yollarını buluyor. Bu sayede tasarruf sağlıyorlar. Bu durum aynı zamanda çevre için de iyi bir gelişme – ne kadar az enerji tüketilirse çevreye o kadar az karbon salınımı gerçekleştiriliyor. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde karbondioksit emisyonu 1990’lardaki seviyesine düştü” diye konuştu.


29 Ocak 2014

Scania’dan Talay Logistics’e 41 Adet Çekici
MAN 2024'te Pazar İstikrarını Korudu
Tırsan'dan Akkoç Lojistik'e 101 Araçlık Teslimat
Stellantis ve CATL'den İspanya'da Batarya Tesisi
Tırsan’dan EKAY & AYTAŞ'a Low-Bed Teslimatı
Nakliyecilere Müjde