Dile kolay 144 sayı demek, eksiği gediğiyle nereden baksanız, 150 ay demektir. Kargo Haber Dergisi, belki meslekteki ömrü 150 ayı bulmayan binlerce okuruna ulaştı. Bu süreçte –bir yıllık askerlik süreci hariç- Serhat Baş sizlerle birlikte oldu. Elbette yalnız başına değildi. Kendisi de sıkı ve başarılı bir ekip elemanı olarak birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarıyla Kargo Haber Dergisi’ni 20 dolayındaki sektör dergisi arasında lider konuma taşıdı. Türkiye’nin taşımacılık ve lojistik sektörü yükselirken, ileri giderken, sıçrama yaparken yanında, yöresinde, arkasında hep Kargo Haber Dergisi vardı. 500 dolayındaki ‘uluslararası nakliyecilik’ şirketi çevresinde dönen taşımacılık ve bugünkü anlamıyla lojistik sektörü gerçek çizgisine ulaşırken Kargo Haber bu sürece destek veriyordu. Sektörün tüm etkinliklerinde Kargo Haber tanık olarak oradaydı. Sözü olanın sözüne sözcü, yazısı olanın yazısına yazıcı, fikri olanın fikrine fikirdaş oldu; iyi, doğru, faydalı olanın faydasına katkıda bulundu. Kargo Haber, sektörle, sektör için ve sektöre göre var oldu. Bundan sonra da böyle devam edecek.
Mesleki kariyeri Kargo Haber Dergisi’nin çıkışından sonra başlayan pek çok ‘lojistikçi’, kariyer sürecinde dergimizin müdavimi oldu. Esas olan da bu ivmeyi sürdürmektir. Çünkü Türkiye’nin lojistik sektörü ivme kazanmış bir durumdadır. Bunun göstergeleri hayatın her alanında net şekilde görülmektedir. Türkiye, görünen o ki; yakın bir dönemde dünyanın lojistik ‘dikkat’ merkezi olacaktır. Gerek ulusal politikalar gerekse şirketlerin vizyonu bunu destekliyor. Son 10 yılda yaşanan sıçrama gerçekten de takdire şayandır. Bu sürecin son 2-3 yılı sıkıntılı geçti. Kimsenin huzuru, güveni yoktu. Kısmen ‘rahat’ denilebilecek olanlar –ki sayıları 50’yi bulmaz- kriz öncesi çeşitli hamleler yapmış olup hazırı tüketme şansı yakalayanlar oldu.
Bu süreçte kimse boş durmadı elbette. Dünyadan Avrupa’ya Avrupa’dan Türkiye’ye doğru akan bir etkileşimin yalnızca olumsuz olanları değil, çözüme yönelik olanları da vardı. Kavramlar üretildi, kavramların içi dolduruldu. Çalışanlar, tutunmayı başardı. Hayat devam etti. Acısıyla tatlısıyla pek çok etkinlik gerçekleştirildi. Aralarında başarılı olanlar seçildi, görüldü, güçlendi… Bunlardan biri de Logitrans Transport Lojistik Fuarı oldu. Beraberindeki Lojistik Ödülleri ile önemli bir başarı yakalayan etkinliğin her ikisinin de katılımcıları, sektörün temel aktörleriydi. Bu yanıyla ve bu nedenle başarısının devamını garanti eden etkinliklerin paydaşları, sektörün yayın organları ve sivil toplum örgütleri oldu. Gerek fuarı, gerek yarışmayı destekleyen hatta yarışmanın organizasyonunda rol alan tarafların zenginliği, elbette etkinliğin içeriğini olumlu yönde etkiledi.
Türkiye’nin dikkat çekici bir şekilde ilerleyen lojistik endüstrisinde rol alanların hak ettiği övgüye ulaşması için yapılacak daha çok şey var. Önce eldekileri geliştirip dört başı mamur hale getirmek gerekiyor. Bundan sonrası ise hep birlikte yeni ufuklara yelken açmakla mümkündür. Değişmeyen sınıfta kalır. Ne de olsa lojistik, değişim yönetiminin ta kendisidir.
İlker ALTUN
ilker@aysberg.com