Önümüzdeki bir buçuk sene içerisinde forklif, raf sistemleri gibi ekipmanlar ve IT yatırımları dışında Türkiye’ye 20 milyon Avro’luk bir yatırım yapma hedefi olan DHL Exel Supply Chain Türkiye, 2007 sonunda da organik olarak yüzde 44 büyümeyi hedefliyor.
DHL Exel Supply Chain’in oluşum aşamasını ve gelecekteki hedeflerini açıklayan DHL Exel Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Ziya Hakan Atilla, “Hedefimiz tartışmasız bu sektörün lideri olmak.” dedi.
Exel olarak 2000 yılında Sezginler ile yüzde 50, yüzde 50 ortaklıkla çalışmaya başladıklarını belirten Atilla, 2001 yılının sonlarında Exel’in Sezginler’in yüzde 50 hissesini satın alarak yüzde 100 Exel olarak Türkiye’de faaliyetlerine devam ettiğini açıkladı. Daha sonra Exel’in Efes Nakliyat’ın önce yüzde 50’sini daha sonra da tümünü, Transbeynak’ın ise yüzde 100’ünü satın aldığını belirten Atilla, son olarak da Deutsche Post’un Exel’i satın aldığını kaydetti. Bu satın alma sonunda Exel’in ortadan kalkarak DHL Solutions’ın Exel birleşmesiyle DHL Exel Supply Chain olarak devam ettiğini ifade eden Atilla, “Şu anda 110 bin metrekarelik bir depolama alanımız var. 650 kişilik bir kadro ile belli bir ölçeğin üzerinde olan otomotiv, tüketici, perakende ve sağlık sektöründe faaliyet gösteren 41 tane uluslararası ve ulusal firmaya hizmet veriyoruz.” dedi.
Deutsche Post’un Türkiye’ye özel bir bakış açısı bulunduğunun ve yatırım yapmayı istediği birkaç ülkeden bir tanesi olduğunun altını çizen Atilla, bu yatırımların hem ekspres hem supply chain tarafında olduğunu kaydetti.
DHL Exel Supply Chain olarak da sadece organik bir büyüme değil satın alma yoluyla da Türkiye’de büyümeyi hedeflediklerini açıklayan Atilla, DHL Exel Supply Chain olarak iki sene içerisinde bir ve ya iki satın alma daha gerçekleştirmeyi düşündüklerini belirtti.
Şu anda yurtiçi lojistikte pazarın en büyük üç oyuncusundan biri olduklarını ifade eden Atilla,
41 tane büyük müşteriye hizmet verdiklerini söyleyen Atilla, bu müşterilerin 18 tanesinin sağlık sektöründe yer aldığını ve bu sektörde ilk onda yer alan üç dört firma ile çalıştıklarını açıkladı. Tüketici sektörünün cirolarının yüzde 60’ını oluşturduğunu söyleyen Atilla, bunun dışında ciddi bir tekstil işleri olduğunu, Türkiye’deki üreticilerden ürünleri alıp konsolide edip yurtdışına yolladıklarını kaydetti. Yeni yeni otomotiv sektörüne girmeye başladıklarını açıklayan Atilla, “Otomotivde ilk müşterimizle niyet mektubumuzu imzaladık. Otomotivde şu ana kadar DHL Exel Supply Chain olarak yoktuk. Otomotiv bizim 2006 yılı için hedef sektörlerimizden biri idi ve bu sektöre giriş yaptık. Türkiye’de zincir marketlere gıda perakendesine girme hedefimiz vardı. Burada da depolama ve nakliye için ilk müşterimizle niyet mektubumuzu imzaladık. Gıda perakende ve otomotiv sektörlerine yönelik faaliyetlerimize Eylül ayında başlıyoruz.” dedi.
“Stratejik hedefimiz 2007’nin sonunda sadece organik büyümede Türkiye’de bir numara olmaktı. O yönde de gidiyoruz, organizasyonlarımız çok çabuk büyüyor.” diyen Atilla, öncelikle stratejik olarak büyümeyi arzu ettikleri sektörlerin otomotiv, perakende ve teknoloji olduğunu bildirdi.
Çalıştıkları firmalar ile uzun süreli iş birlikteliğine girdiklerini ve uzun dönemli kontratlar imzaladıklarını vurgulayan Atilla, DHL Exel Supply Chain yatırımları ile ilgili de bilgiler aktardı. Hem operasyon hem de iş geliştirmede insana ciddi yatırım yaptıklarının altını çizen Atilla, en alt kademeden en üst kademeye kadar kendi içlerinde sürekli personel yetiştirdiklerini açıkladı.
Şu anda yaklaşık 60 milyon Avro’luk bir hacme doğru ilerlediklerini ifade eden Atilla, “Yıl sonuna
DHL Exel Supply Chain olarak Türkiye’ye önümüzdeki bir buçuk yıl içerisinde ekipman ve IT yatırımları haricinde 20 milyon Avro’luk bir yatırım yapma hedefleri olduğunun söyleyen Atilla, geçen sene 10 yıl kira taahhüdünde bulunarak 40 bin metrekarelik bir depo yaptırdıklarını ve Gebze’de şu anda 40 bin metrekarelik bir depo daha yaptırdıklarını açıkladı. Yapılmakta olan depoya da kira taahhüdünde bulunduklarını belirten Atilla, “On yıllık kira da 20 milyon Avro’luk rakamlara denk geliyor. Bu yatırım da DHL Exel Supply Chain olarak bir buçuk yıl içerisinde yapmayı planladığımız 20 milyon Avro’luk yatırıma dahil değil. Bu depo yatırımı da çok büyük. Bu sene Aralık itibariyle diğer 40 bin metrekarelik depo da dahil olacak.” şeklinde konuştu.
“Bizim işimiz müşteriye has çözüm üretmek.” diyen Atilla, müşteri ile görüşmeye başladıktan sonra ortalama olarak bir projeyi kazanabilmelerinin 4 aylık bir zamana denk geldiğini kaydetti. Öncelikle firmanın fotoğrafını çektiklerini açıklayan Atilla, diğer süreçlerle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Eğer üretim varsa hammaddenin fabrikaya girişinden müşteriye ulaşana kadar firmanın değer zincirindeki tüm aşamalara teker teker bakıp firmalara neler katabileceğimizi öncelikle anlatıyoruz. Outsourcing yapmaya ikna ediyoruz. İkinci aşama DHL Exel Supply Chain olarak firmalara nerede değer katabileceğimizi anlatabilmek. Eğer ikna oldularsa operasyon, maliyet gibi detaylara giriyoruz. Sonrasında da firmalara sürekli yenilik getirebilmek ve işi geliştirmek aşaması başlıyor.”
Biz firmanın tedarik zincirindeki toplam stok miktarını yüzde 20 aşağıya indirebilecek bir çözüm sundukları takdirde işin yüzde 2–3 daha pahalıya yapılması halinde bile firmalara fayda sağlayabileceklerini vurgulayan Atilla, firmalara maliyet avantajı vermek gerektiğini ama o maliyet avantajının doğru ölçebiliyor olması gerektiğini söyledi. Olaya geniş bir perspektiften bakılması gerektiğinin altını çizen Atilla, sadece nakliye maliyetini düşürmenin önemli olmadığını, tüm tedarik zinciri içerisindeki organizasyonların firmalara toplamda ne kazandırdığının önem taşıdığını belirtti.