Bu bilinçle "Sorumluluğu Yaşamak" sloganı ile GoGreen projesine imza atan DHL, böylece kendisine nicel bir karbon emisyon hedefi belirleyen ilk global lojistik şirket durumunda. Şirket, 2050 yılına kadar, lojistikle ilgili tüm emisyonları sıfıra indirmeyi hedefliyor.
Posta ve lojistik şirketi olarak görevimiz insanları birbirine bağlamak ve yaşamı iyileştirmektir diyen DHL SupplyChain Türkiye Genel Müdürü Orkun Saruhanoğlu, “Grubumuzun büyüklüğü ve küresel erişimi ve küresel ticaret için önemi nedeniyle çalışanlarımıza, topluma ve çevreye karşı özel bir sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz. Bu güçlü sorumluluk duygusunun, iş yapma biçimimiz üzerinde büyük bir etkisi vardır ve kurumsal kültürümüzün temelidir. Grup çapında çevre koruma programımız GoGreen bu güçlü sorumluluk duygusunun bir ifadesidir. Programın temel amacı, sera gazı ve yerel hava kirletici emisyonlarını azaltmak ve/veya önlemek. 2050 yılına kadar, lojistikle ilgili tüm emisyonları sıfıra indirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Topluma ve çevreye katkı sağlamak amacıyla Mart 2019 tarihinden başlayarak şirketlerinin farklı departmanlarından 50 kişilik bir ekip kurduklarını belirten Saruhanoğlu, “Ana amacımız, GoGreen ismini verdiğimiz sürdürülebilir, çevre dostu bir kültürü lojistikte ve DHL’in yaptığı tüm işlerde yaymaktır. Bu kültürü yaymak için yaptığımız uygulamalar, farkındalığı artıracak eğitimler vermek ve ofis ve tesislerdeki karbon salınımına sebep olan ihtiyacı azaltmak veya bitirmektir” diye konuştu.
Yaptıkları uygulamalar ile ilgili bilgi veren Saruhanoğlu sözlerine şöyle devam etti: “ Topluluğumuz kurulduğundan beri 120’den fazla kişi online eğitimlerini tamamladı. Plastik su şişelerinin satın alması durduruldu ki bu yılda 12 bin şişeye tekabül ediyor. 2 bin 500’den fazla ka rton bardak iade edildi.
Sosyal medyada Türkiye’deki çalışanlarla başlayıp globale sıçrayan GoGreen faaliyetlerini fotoğraflarıyla öne çıkarmalarını istediğimiz yarışmalar düzenledik ve en iyi fotoğraf yarışmasıyla ödüllendirme organize ettik. Bin 700 adet sarı bez çanta dağıttık ve bu çantaları dağıtırken bin kişiye farkındalığı artıran eğitimler verdik. Ofis çalışanlarına 500 adet cam şişe dağıttık. 3 farklı atık toplama ve ayrıştırma etkinliğine 100’den fazla DHL çalışanıyla katıldık. İletişimi açık ve anlaşılır tutmak için iç iletişim kanallarımızda 50’den fazla paylaşım yaptık. GoGreen kültürünü 3 farklı lansmanla 300’den fazla çalışana aktardık. Kıyafet, gıda ve kitap konusunda kullanılmış ve hala kullanabilir durumda olan ürünleri Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) ile paylaştık.”
Binaların, ofislerin ve araçların yeşil çözümlerle düzenlenmesinin oldukça kritik olduğunu dile getiren Saruhanoğlu, güneş ve rüzgar enerjisi gibi sürdürülebilir enerji kaynaklarını göz önünde bulunduracak şekilde iş akışlarının oluşturulması gerektiğini ve teknik detayların tamamlanmasıyla birlikte organizasyondaki kişilerin de bu değişime ayak uydurmaları için farkındalıkla ilgili eğitimler ve seminerler verilmesi gerektiğinin altını çizdi.