DSV Lojistik Türkiye’deki Entegrasyon Sürecini Tamamlıyor

REKABETİN giderek hız kazandığı lojistik sektöründe ayakta kalabilmek ve müşteri portföyünü genişletmek adına sektör içinde konsolidasyonlar devam ediyor.

Sektörün geleceğinin konsolidasyonlarda olduğunu düşünen firmalar, ortaklıklar ya da satın almalarla rekabette var olmak istiyorlar.

Bu satın almalardan biri de forwarding alanında oldukça güçlü bir network’e sahip olan DFDS gerçekleştirdi. Frans Mass’ı satın alarak lojistik ayağını da güçlendiren firma, yeni yapılanma ile birlikte adını da değiştirerek DSV Lojistik olarak faaliyetlerine devam etme kararı aldı.

Türkiye’deki faaliyetlerini deniz-hava ve kara-lojistik çözümler olmak üzere iki grup altında sunan DSV Lojistik’in kara ve lojistik çözümleri biriminin genel müdürlüğü görevini yürüten Güzin Sürtal ile yaptığımız söyleşide DSV Lojistik’in entegrasyon sürecinden ve Türkiye’deki faaliyetlerinden söz ettik.

* Sayın Sürtal, Frans Maas Türkiye olarak faaliyet gösteriyordunuz ve global olarak DFDS ile Frans Maas’ın birleşmesiyle bir anda yapı değişti. Bu süreci biraz anlatabilir misiniz?

Frans Maas’ın Türkiye ayağı kurulmadan önce 10–13 yıl gibi bir sürede farklı partnerlerle yürütülen Türkiye karayolu trafiği zaten vardı. Ama bu 10 yıldan fazla sürede her ne kadar Türkiye trafiği oluşmuş olsa da ciddi bir pazar payı yoktu. Pazarda partnerlerin isimleri biliniyordu ve Frans Maas’ın yaptığı satışlarda partnerlerin ismi ile pay alıyordu. Frans Maas’ın Türkiye ayağının kurulmasındaki temel neden buydu. Frans Maas, lojistikteki bilgi birikimini de Türkiye’ye kazandırarak hizmet üretenler arasında yer almak istedi. Bu doğrultuda Frans Maas Türkiye’de 2001 yılının Haziran ayında kuruldu. 2006 yılına kadar aslında sıfırdan başlayarak çalıştık. Çünkü partnerlere kaptırılan birçok iş vardı. Dolayısıyla biz, kara ihracatta sıfır volümle, ithalatta oldukça düşük haftada iki TIR gibi grupaj yük ile hava ithalatta olan küçük ölçekli trafiğimizle, denizde tamamen yüksüz olmak üzere Türkiye’de faaliyete başladık. Bir de bizi zorlayan başka bir konu da Frans Maas’ın isminin de Türkiye’de çok bilinmemesi oldu. Pazar Frans Maas’ı bile telaffuz etmekte zorluk çekiyordu. Bu altı yıl içerisinde sıfırdan başlayan taşımaları orta ölçekli diyebileceğimiz bir duruma getirdik. Frans Maas’ın ismini pazara tanıttık. İsminin dışında o ismin arkasında saklı hizmet ağını ve kalitesini anlatmaya çalıştık. Bundan sonraki gelişmeler daha çabuk ve kolay olacak diye düşünürken DFDS’in Frans Maas’ı network olarak satın alması gündeme geldi. DFDS, freight forwarding alanında oldukça güçlü bir network, Frans Maas da forwarder olarak güçlü olmasına rağmen lojistik hizmetlerinde pazarda daha lider konumda idi. Zamanında Hollanda firması olan Furness Lojistik’i satın almasıyla Frans Maas’ın lojistik alanındaki bilgi birikimi daha da büyümüştü. Her iki tarafın güçlü ve birbiriyle kıyaslandığında zayıf   yanları çok güzel örtüştü. Mart 2006’da yurtdışında imzalanan anlaşma ile DFDS Frans Maas’ı satın aldı ve DFDS, hem lojistik hem de freight forwarding’de güçlü bir yapı oldu.

Danimarka’da borsada işlem gören Liner ve Freight Forwarding (Lojistik Çözümler) olmak üzere iki tane DFDS olduğundan   işlemlerde yanlış hisseye yönelik girişimden doğan karışıklığı engellemek adına  Frans Maas ile birleşmeyi de fırsat bilerek Freight Forwarding ve Lojistik hizmet üreten olan birimin ismi değiştirildi. Bu isim değişikliği ile başladığımız yere bir anlamda geri döndük. Şimdi de Türkiye pazarına DSV’yi anlatmaya çalışıyoruz.  

* Entegrasyon süreci Avrupa’da ve Türkiye’de nasıl gerçekleştirildi?

Avrupa’daki entegrasyon hiç vakit kaybetmeden tamamlandı. Bu entegrasyonu yaparken de Frans Maas’ı silmek ve DFDS’i bırakmak yaklaşımı olmadı. Güçlü ve potansiyeli yüksek ofisler, olması gereken bölgelerde kaldılar. Diğer ofislerden hangisi zayıfsa orada birleşmeler yapıldı. Gerekli personel alındı ve yeni yapı sağlandı. Bu süreç Avrupa’da çok hızlı tamamlanmasına karşın, Türkiye’de çok ağır işledi ve Türkiye sona kalan iki üç ülkeden bir tanesiydi. Bunun sebebi de DFDS’in burada üç partnerle çalışmasıydı. Müşteriye, pazara, çalışanlara zarar vermeden bu partnerlerle masaya oturuldu. DFDS’in grup politikasında hava ve deniz sirkülasyonunun yoğun olduğu ülkelerde iki ayrı firma hava-deniz, kara-lojistik çözümler olarak pazarda yerini aldığından, grup politikası gereği  Türkiye’de de Eylül ayında  bu uygulamaya gidildi ve DFDS’in hava ve deniz partnerini  üzerinden yürüttüğü volümleri kendi bünyemize Frans Maas olarak taşıdığımız volumlere ilave ederek hava ve deniz taşımaları ile ilgili aktivitelerimizi ayrı bir şirket yapısında topladık.

Fakat kara taşımaları ve lojistik ile ilgili birimdeki sorunumuz hala devam ediyordu ve bir çözüme ulaşılamamıştı. Karşılıklı yapılan görüşmelerde ortak kararda birleşilememsinden dolayı DFDS ile partnerlerin  işbirliği bitmek zorunda kaldı. Çok kısa bir sürede ciddi gelişme sağlayarak, müşterisiyle, deposuyla, ofisiyle, Avrupa standartlarında hizmetiyle pazarda yine yerimizi alıp partnerler ile yürütülen işleri de devralmış olduk.

* Bu uzun entegrasyon sürecinden sonra DSV’nin Türkiye’deki her iki biriminde de faaliyetleri ne durumda?

Aslında biz şu an DSV Türkiye olarak kara ve lojistik çözümünden başlayacak olursak mevcut taşımaların da bizlere katılması ile karayolunda çok güçlü hale geldik. Bizim şu an İskandinav ülkeleri ile İngiltere, Pazartesi hariç haftanın her günü çıkışımızın olduğu ülkeler. Pazarda yerimizi alıyoruz. Bunun dışında Hollanda, Polonya, Bulgaristan gibi Avrupa’nın diğer yerlerinde de güçlü olduğumuz hatlara ilave volümlerle daha güçlü hale geldik. Lojistik çözümlere gelince; Frans Maas iken daha küçük bir yapımız vardı. Frans Maas’ın yapısı doğrultusunda müşteriyi bulalım, yatırımı yapalım yaklaşımı vardı ama Türkiye’deki pazarda müşteri mutlaka bir showroom görmek istiyor. Biz Frans Maas zamanında bu sıkıntıları yaşadık. Oysa ki şimdi 6 bin metrekarelik, 6 tane yükleme-boşaltma rampası, tekstil kalite kontrol odaları, 24 saat kameralı güvenliği bulunan depomuzda lojistik ve depolama hizmeti vermek adına pazarda daha ciddi ve çözümcü bir rol alacak duruma geldik. Bu depomuzda gümrüklü antrepo için de işlemleri başlattık.

Hava ve deniz olarak da çok güçlü bir kadromuz var. Ekibimizde müşteriyi bilen, sektörün öncülerinden transfer ettiğimiz arkadaşlarımız bulunuyor. Sadece ekip olarak değil, hava ve deniz taşımalarında yurtdışı bilgi birikimi ve gemi hat anlaşmaları rekabette bize daha fazla güç sağlıyor. Hava ve deniz taşımacılığında, Frans Maas zamanındaki ofisimize ilave olarak İzmir’de hava - deniz operasyonlarının yürütüldüğü bir ofisimiz açıldı. Şu an İzmir’de iki ofisimiz bulunuyor. Bunun yanında Mersin ofisimizde deniz taşımalarına yönelik faaliyetimiz sürmekte.

Hem hava - deniz hem da kara - lojistik çözümler olarak en kısa zamanda Bursa’da da bir ofis düşünülüyor. Şu an fizibilite çalışması yapılıyor.

* DSV Lojistik’in 2006 yılı nasıl geçti ve 2007 beklentileri neler?

Geçtiğimiz yıl DFDS olarak hizmet veren firma, 2006’da 31.972 milyon Danimarka Kronu ciro elde etmiş. Brüt kar 6.904 milyon, karlılık 1.504 milyon, vergi öncesi karlılık ise 1.014 milyon Danimarka Kronu olarak gerçekleşmiş. 

DSV, Frans Maas’ın volümü ve konsolidasyonu ile 2007’de başarlı bir entegrasyon süreci hedefliyor. 2007 yılında 35 bin 700 Danimarka Kronu ciro hedefleyen firma, brüt karlılığının 7 bin 733, vergi öncesi karlılığın ise 1 milyon 298 bin Danimarka Kronu olmasını amaçlıyor.

* DSV Lojistik ağırlıklı olarak ne tür taşımalar yapıyor?

Aslında Türkiye’yi düşünecek olursak şu an ağırlıkta tekstil taşımaları yer almakla beraber bunu otomotiv yan sanayi ve diğer sanayi ürünleri takip etmekte.

DSV’nin genelinde söz edecek olursak herhangi bir sektör belirtemiyoruz. Çünkü genel kargoya yönelik, otomotiv sanayini de tekstili de bilişim sektörünü de içinde barındırıyor.

Kapıdan kapıya hizmet veriyoruz. Çok değişik taşıma modlarını bir arada kullandığımız işlerimiz var

* DFDS’in lojistik hizmet verdiği dünya çapında firmalar vardı. Yeni yapılanmadan sonra DSV olarak bu firmaların Türkiye’deki lojistik operasyonları yürütülecek mi?       

DFDS partnerlerle işini yürütürken Türkiye’de bu tarz bir yatırımı olmadı. Bu tür bir müşteriye Türkiye’de kendi organizasyonu ile hizmet verebilir. Bu da yatırım gerektiriyor. Genelde firmalar Avrupa genelinde ya da dünya genelinde hizmet verdikleri müşteriler olduğu için kontrolün tamamen kendilerinde olmadığı yerlerde kendi ana volümlerini riske artmamak için bu tarz hizmetlere de çok girmezler. Müşterinin alışkın olduğu firmalardan alacağı hizmet kalitesi bilindiktir. Ancak  partnerlik bazında verilen hizmetlerde hizmet kalitesinin bütünlüğünün bozulma riski çok büyüktür. Bunu bilemediğiniz ve garanti edemediğiniz için dünya çapında hizmet verdiğiniz müşteriyi riske atmazsınız. Bu nedenle de DSV’nin lojistik anlamında bu tarz hizmeti olmadıysa da bundan sonra kendi organizasyonu var ve bu tarz müşterilerin Türkiye’deki hizmetinin kendi organizasyonlarımız tarafından verilmesi için gereken yapılacaktır.

30 yıllık tecrübe

DFDS, 1976 yılında TIR sahibi nakliyeciler tarafından kurulmuş ve 1987 yılında Kopenhang Borsası’na açılmış. 1997 yılında Samson Transport’u satın almış ve böylece nakliye ve lojistik işlerinin volümünü üçe katlamış. 2000 yılında DFDS, Dan Transport’u 5.5 milyon Danimarka Kronuna satın almış ve bu tarihten sonra DFDS olarak devam etmiş. Sonra DFDS, TNT ile birlikte yüzde 50 yüzde 50 joint venture anlaşması yapmış. 2004 yılında nakliye ve lojistik işlerine daha çok ağırlık verilmiş ve DFDS, TNT Lojistik’e sattığı yüzde 50 hisseyi geri almış. 2005 yılında Almanya’da hava ve deniz trafiğinde güçlü olan Bachman Gmbh’ı, 2006 yılında da Frans Maas Grup’u satın aldı. Bu satın almadan sonra da DSV olarak faaliyetlerine devam etmeye başladı.

DSV’nin şu anki yapılanmasına bakıldığında uluslararası boyutu ile 19 bin çalışanı, 500’ün üzerinde ofisi, 50 ülkede kendi ofisleri, 50 ülkede partnerleri ile birlikte toplam 100 ülkede hizmet veriyor. Şirketin kara taşımalarında 16 bin 200 çalışan var ve Avrupa’da kara taşımada üçüncü sırada yer alıyor. DSV filosunda ise 10 binin üzerinde öz mal araç bulunuyor.

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor