Elazığlı İşadamı Ukraynalılara Karayolu Taşımacılığını Öğretti

AVRUPA’DA vize, geçiş belgesi gibi engellerle gelişmesi istenmeyen karayolu taşımacılık sektörü, kendisine yeni çıkış yolları arıyor.

Avrupa’nın en büyük karayolu nakliye filosuna sahip olan Türkiye, yük ve yolcu taşımacılığındaki deneyimlerini yurtdışına taşıyor. Girişimci işadamları sayesinde yurtdışına fikir ihraç ederken, ülkeye önemli döviz girdisi sağlanıyor.

Sovyetler Birliği’nden ayrıldıktan sonra hızlı bir gelişim süreci yaşayan ve taşımalarının büyük bölümünü demiryolu ile yapan Ukrayna, Güner sayesinde karayolunu tanıdı.

Elazığlı işadamı Selami Güner’in sahip olduğu Günsel firması, Ukrayna’da şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığında liderliğe oynuyor. Henüz 19 yaşındayken Ukrayna’da iş hayatına atılan ve 1997 yılında Ukrayna’nın en büyük kargo ve taşımacılık şirketini kuran Selami Güner, pazara getirdiği yenilikler ve müşteriye sunduğu hizmetle büyümeye devam ediyor. Hali hazırda 35 şube, 50 adet kamyon 30 adet otobüsle Ukrayna’da yüzde 30’dan fazla pazar payına sahip olan Günsel, dünya devi olan DHL, UPS gibi küresel ölçekli kargo şirketlerinin Ukrayna’daki taşımacılığını ve dağıtımını da yapıyor.


Bavul ticaretiyle başladık

Ukrayna-Türkiye arasında otobüsle yolcu taşıyarak bu işe girdiklerini belirten Selami Güner, “1992 yılında girdiğimiz pazarda önceleri Türkiye’ye bavul ticareti dediğimiz aracı olarak yolcu taşımacılığı yapıyorduk. Türkiye’den mal satmak için gidecek olanları Ukrayna’ya götürüyorduk. Aynı trafik çift yönlü devam ediyordu. Öyle başladık bu işe” dedi.

 

Bavul ticaretinin Romanya ve Bulgaristan’ın uyguladığı sıkı vize politikasından dolayı sekteye uğradığını hatta bitme noktasına geldiğini dile getiren Selami Güner, Ukrayna’da edindikleri tecrübe ve bilgi birikimlerine dayanarak bu ülkede şehirlerarası yolcu taşımacılığına başladıklarını söyledi.


Kargonun eksikliğini hissettik

Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yaparken müşterilerin araçlarla zarf, kutu gibi gönderilerini de taşıdıklarını ve bu tür gönderilerin artmasıyla kargonun eksikliğinin hissedildiğini ifade eden Güner, “İlk etapta bunları kargo şirketleri gibi düzenlemeye, numaralandırmaya ve otobüslerle göndermeye başladık. Baktıkki bu iş ilerliyor ve biz de 2000-2001 döneminde otobüs işletmeciliği yanında araç yatırımı yaparak nakliyeciliğe de başladık. Daha sonra kargo taşımalarına yönelik araç sayısını artırdık ve diğer şehirlerde şubeler açtık” dedi.

Ukrayna’daki depolama sistemlerinin Türkiye’de olmadığını ve adrese teslim hizmetinin şu anda tam anlamıyla yaygınlaşmadığını dile getiren Güner, şöyle devam etti: “Tabi orada da kuryecilik şirketleri açılmaya başladı. Biz eve teslim yerine depodan depoya taşıma yapıyoruz. Aldığımız kapalı kasa araçlarla adrese teslim hizmetine de başlayacağız.”

Ukrayna’daki sistemin Türkiye’den farklı olduğunu belirten Güner, Ulaştırma Bakanlığı’nın araçlara değil hatlara yetki verdiğini, bunu da üç yılda bir yapılan ihalelerle düzenlediğini söyledi.


Raflı sisteme geçtik, liderliğe oynuyoruz

Adrese teslim sistemini tam anlamıyla geliştirdikleri zaman müşteriye daha iyi hizmet sunacaklarını belirten Güner, araç parçalarından bilgisayara kadar çok çeşitli ürünler taşıdıklarını söyledi. Gönderilerin ezilmeden, kırılmadan, hasarsız bir şekilde alıcısına ulaşması için kargo araçlarının raflı kat sistemle 3’e bölündüğünü kaydeden Güner, yolcu taşımacılığı ile ilgili Türk usulü yeniliği şu şekilde anlattı: “Bizden önceki firmalar yolculara verdikleri çay, kahve gibi ikramlardan ücret alıyorlardı. Biz bunu ortadan kaldırdık ve Türk ürünlerini ücretsiz olarak ikram etmeye başladık. Böylece hem biz geliştik hem de Türk ürünlerinin Ukrayna’da tanınmasını ve pazar paylarının artmasını sağladık.”

Arkas Filosuna 6 Yeni Eko-Dizayn Gemi Ekliyor
Türk Karayolu Taşımacılığı Darboğazdan Geçiyor
Türk Nakliye Camiasının Duayen İsmi Tankut Berk Vefat Etti
Özçiçek İnşaat Filosunu Renault Trucks İle Güçlendirdi
logitrans Fuarı Lojistiğin Geleceğine Işık Tutuyor