Galata Taşımacılık Depolara Özel Raf Sistemi İle Alandan Tasarruf Sağlıyor

Kurulduğu 1997 yılından buyana 5 kıtada 100’den fazla iş ortağı ile lojistik çözümler üreten Galata Taşımacılık, depolarında kullandıkları son teknoloji altyapı, IT departmanı ve gelişmiş raf sistemleri ile ürünlere yönelik özel depolama hizmeti sunuyor.

Paletleme, ambalajlama, paketleme, elleçleme, etiketleme ve Türkiye çapında dağıtım hizmetleriyle entegre olarak iş devamlılığı sağlan Galata Taşımacılık, ihracata yönelik ürünlerin, yükleme öncesi sipariş birleştirme, barkotlama, etiketleme ve paletleme hizmetleri veriyor.

Tüm depolarda alanları en etkin ve efektif şekilde kullanmak adına tasarlanmış ve her depoya özel üretilmiş olan raf sistemleri bulunduğunu söyleyen Galata Taşımacılık Yönetim Kurulu Başkanı Aram Kalenderoğlu, depolarında kurguladıkları giriş ve çıkış rampaları ile kendi yazılımları sayesinde sürdürülebilir bir operasyon akışını sağladıklarını kaydetti.

İstanbul, Bursa, Ankara ve İzmir ofislerinde toplam 35 bin M2’ye yakın bir depolama alanı üzerinde faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Kalenderoğlu, “Kısa bir zaman içerisinde bu kapasitemizi 50 bin çıkarma çalışması içindeyiz ve aynı zamanda Mersin ve Antalya’da da yeni depoları kurmaya yönelik çalışmalar yapmaktayız. Halihazırda antrepo olarak kullandığımız alanımız ise 10 bin M2 civarındadır.

Taşıma hacmimizin önemli bir miktarını oluşturan perakende sektörü, depolama ve lojistik süreçlerimizde de öne çıkan sektörü temsil etmektedir. Ağırlıklı hazır giyim sektörü olmakla beraber aynı zamanda gıda ve mobilya & dekorasyon sektörü diğer hizmet verdiğimiz müşteri segmentimizdir” dedi.

Tüm depolarında en etkin ve efektif şekilde alanları kullanmak adına tasarlanmış ve her depoya özel üretilmiş olan raf sistemleri bulunduğunu vurgulayan Kalenderoğlu, “Bu sayede farklı ürünleri en optimum seviyede depolama imkanını yakalıyoruz. Bununla beraber gerek raflar arası gerek depo içerisinde farklı kaldırma kapasiteleri ve manevra kabiliyetleri esnek ekipmanlardan oluşan ve yüzde 100 elektrikle çalışan bir ekipman parkuru ile operasyonlarımızı sürdürmekteyiz. Temel olarak raf sistemimiz, depolarımızda kurguladığımız giriş ve çıkış rampaları ile kendi yazılımımız sayesinde sürdürülebilir bir operasyon akışını sağlamaktayız.

Geliştirilmiş ve her depoya göre tasarlanmış raf sistemimiz ile farklı ekipmanlardan oluşan istif makinelerimiz sayesinde yazılım – ekipman ve insan gücü arasında dengeli bir sistem ile operasyonlarımızı yürütüyoruz” diye konuştu.

Sektörde teknolojik gelişmelerin çok hızlı ilerlediğini söyleyen Aram Kalenderoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de en önemli konu doğru depoyu kurgulayacak, inşaa edecek ve altyapısı tamamlanmış bölgelerin az olması. Beraberinde depo yatırımının çok yüksek olması genelde teknolojik yatırımı ikinci plana atmakta ve iş gücü ihtiyacını ön plana çıkarmakta. Bu noktada iş gücü ile alakalı da sıkıntı var çünkü kalifiye ekip arkadaşları bulmak zor. Sektörde bu konuda yetişen insan sayısı maalesef çok az. Her ne kadar şu anda teknolojik alt yapıyı öne çıkaracak adımlar atmak istiyor olsak dahi, birden fazla sektöre hizmet ediyor olmamız, her sektörün ihtiyaçları ile beraber sistemlerinin de farklı olması standartizasyonun önünde bir engel olarak kalıyor. O sebeple mevcut alan optimizasyonuna, kalifiye iş gücüne ve farklı kabiliyetlere sahip makine yatırımına öncelik vermekteyiz.”

Prometeon Türkiye ve TGL, İş Birliğini 4 Yıl Daha Uzattı
Ekol Satışı İptal
Atlas Lojistik Ödülleri Kurumsal Başvuru Süresi Uzatıldı
Mercedes-Benz Türk Kamyon Satış Bayileriyle Buluştu
Ekol Lojistik Enerjisini Güneş’ten Alıyor
Grimaldi Grubu Trieste-Ambarlı RO-RO Hattını Genişletiyor