Gümrüklerde Hız Ve Güvenlik Daha da Önemli Olacak

İGMD ve T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen ‘Geleceğin Gümrük İdareleri ve Gümrük Müşavirleri’ toplantısı, 19 Ağustos 2006 Cumartesi günü İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

İGMD ve T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen ‘Geleceğin Gümrük İdareleri ve Gümrük Müşavirleri’ toplantısı, 19 Ağustos 2006 Cumartesi günü İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin’in oturum başkanlığını yaptığı toplantıda; T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Kontrol Genel Müdürü Haydar Göçer, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü R. Mehmet Korkmaz, Gümrükler Muhafaza Genel Müdür Vekili Cemil Emre, Gümrükler Genel Müdür Yardımcısı Halit Hanoğlu ve İGMD Başkanı Esen Yağcı konuşmacı olarak yer aldılar.

Ankara, İzmir, Mersin, Bursa Gümrük Müşavirleri Dernekleri Başkan ve yönetimlerinin de  yer aldığı yaklaşık 500 kişinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, gümrüklerin son dönemde AB ve dünyada gümrük ve ticaret politikalarında yaşanan değişikliklere göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. "Türk gümrüklerinin genetiğini değiştireceğiz demiştik ve bu genetik değişikliği beraberce yapıyoruz." diyen Bakan Tüzmen, artık merkez - taşra, gümrük çalışanı, gümrük müşaviri ayırımı olmadığını söyledi.

Tüzmen: ''Eksiklerimizi hep birlikte gidereceğiz"

Türkiye'nin ihracata dayalı kalkınma modeli benimsediğini ifade eden Tüzmen, geleceği kazanmak için bugünden, ister kurlarla isterse yerli para birimiyle olsun herkesin anlayacağı biçimde dış ticaretin öneminin kavranması gerektiğini belirterek, Türkiye'nin ihracattan başka çıkışı olmadığının altını çizdi. Cari işlemler açığı ortadan kaldırılmadığı sürece Türkiye’nin hak ettiği kişi başına gelir artışını sağlamanın, borçlanmayı azaltmanın ve dünyada gündem tayin etmenin kolay olmayacağını kaydeden Tüzmen, tüm bunların gerçekleştirilebilmesi için ağırlığın ihracata verilmesi gerektiğini vurguladı. Tüzmen, bu takdirde gümrük idareleri ve Gümrük Müşavirleri Derneği’nin ne kadar önemli olduğunun ortaya çıkacağını açıkladı.

İnsanların ve kurumların bir tuşa dokunacak kadar birbirine yakın olduğunu, dolayısıyla büyürken küçülen dünyada, tüm ülkelerin ortak çabasının daha fazla mal satmak olduğunu ifade eden Bakan Tüzmen, gümrük işlemlerinin ülke sanayilerinin uluslararası pazarlardaki gücünü ve ülke ekonomilerinin gelişmişliklerini doğrudan etkilediğini söyledi.

Elektronik projelerin tamamlanması işleri hafifletecek

Artık Türk gümrüklerinin işlem hızının Avrupa Birliği ülkelerinin üzerine çıktığına dikkat çeken Tüzmen, ''Yüzde 100 tam otomasyona geçtik. Ama eksiklerimiz var. Bunları da hep birlikte gidereceğiz.'' dedi.

Gümrük konusunda yapılan çalışmalar ile ilgili de ihracata yüzde 50 hız kazandıracak bir sistem üzerinde çalıştıklarını belirten Tüzmen, "Uzun dönemde güvenlik ve hız birlikte gidecek. İyi analiz edilmiş ve olabildiğince az müdahale içeren kontrollerin öne çıkacağını görüyoruz." şeklinde konuştu.

Bakan Tüzmen’den sonra söz alan T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin ise; geleceğin gümrük idarelerinin ve gümrük müşavirlerinin daha seri, daha net ve daha şeffaf olmaları gerektiğini söyledi. Bunlar yapıldığı takdirde hem kendilerinin hem de sonraki nesillerin rahatlayacağını iddia eden Şahin, "Bu konudaki bütün iyi niyetimizi ortaya koyduk, koyuyoruz. Son zamanlarda Müsteşarlık olarak yaptığımız bir kısım icraatlar ortada. Yaptıklarımız da yapacaklarımız da ortada. Özellikle elektronik projeler konusundaki işler bittikçe, bunlar sonuçlandırıldığında sizin müşavirler olarak bugün ki yoğunluğunuz ve koşuşturmanız en az yüzde 40 yüzde 50 azalacaktır." dedi. 

İhracattaki büyüme hızı ile birlikte gümrük müşavirlerine çok önemli görevler düştüğünü ifade eden Şahin, "Özellikle dış ticaretimiz geliştiği sürece hizmet çeşitliliğimiz artmakta, bu gelişim sonrasında da dış ticarete yön veren tüm kurumlara da görevler düşmektedir. Buradaki birinci asli görev sizin, kamu erki olarak ikinci görev de bizim." diye konuştu.

Fiziki altyapılar yetersiz

"Gümrük müşavirliği bir meslektir. Gümrük müşavirleri tüccar veya tacir değildir. Meslek sahibi olduğumuzu, tüccar ya da tacir olmadığımızı her fırsatta ifade ediyoruz." diyerek konuşmasına başlayan İGMD Yönetim Kurulu Başkanı Esen Yağcı, son beş yılda dış ticaret hacminin on kat arttığını ancak gümrüklerin buna paralel bir gelişim sağlayamadığını vurguladı. Özellikle idari birimlerin kullandığı fiziki alanların yetersizliğinin hem gümrük müşavirleri hem idarede çalışanlar açısından ciddi sıkıntıları gündeme getirdiğini söyleyen Yağcı, personel sayısının azlığının da hem idareye hem de işlemlere yansıdığını kaydetti.

Gümrük Birliği süreci ile birlikte, gümrüklerde yaşanan değişimlerin de hızlanacağını ifade eden Yağcı, e-imzanın yaygınlaşarak kullanılması ile hız ve güvenliğin de üst seviyeye çıkacağını söyledi.

Oluşan 300 milyar dolarlık ticaret hacminde gümrüklerde yaşanan işlemleri en aza indirmeyi planladıklarını kaydeden Yağcı, "İnsanlar gümrüklere gitmeden ofislerinden de çok daha hızlı ve güvenli olarak işlemlerini yapabilecek." şeklinde konuştu. 

Esen Yağcı, geleceğin gümrük idarelerini oluştururken güven unsurunun ortaya çıktığı bir altyapı oluşturulması gerektiğine de dikkat çekti.

T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdür Yardımcısı Halit Hanoğlu da gümrük işlemlerinde hız ve güvenliğin en önemli unsur olarak öne çıktığını vurguladı. Gümrük müşavirlerinin mevzuat bilgisine sahip olmaları gerektiğinin altını çizen Hanoğlu, hız-güven ve bilgiyi artırabilmek adına nitelikli ve iyi yetişmiş personel, sürece uygun teknolojik altyapı, böylesi bir vizyonu taşıyacak kurumsal bir yapının oluşturulması ve bütün bunların üzerinde bu gelişmelerin kurumsal bir kimlik ile bütünleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Gümrük müşavirleri mesleğinin oda şeklinde örgütlenmesinin meslek bilincini artırmanın yanında mesleki disiplini de sağlayacağını vurgulayan Hanoğlu, oda şeklinde örgütlenmenin gümrük müşavirliği ile ilgili tüm kesimlerin yararına olacağını kaydetti.

11 Eylül güvenliğin önemini ortaya çıkardı

Hanoğlu’ndan sonra söz alan T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Kontrol Genel Müdürü Haydar Göçer, gümrük müşavirlerinin tanzim ettiği belge ve evrakların gümrük idaresinin önüne geldiğini belirterek, bu belge ve prosedürlerin mevzuata uygunluğu, net ve anlaşılır olmasının gümrük idaresinin işini kısaltacağına dikkat çekti. Evrakların yüzde 50’ye yakın kısmının belge kontrol biçiminin gümrük müşavirlerinin beyanlarıyla tamamlandığını vurgulayan Göçer, "Müsteşarlığımız adına sizin yaptığınız hizmetleri yüzde 50 biz kabul ediyoruz. Geri kalan fiziki kontrol kısmında ilave prosedürler devreye giriyor. İşte Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğü olarak incelediğim belgenin yüzde 50’si size güvenilerek üretilmiş ve kabul edilmiş belgelerdir. Bu durumda gümrük müşavirliğinin geleceği doğrudan Gümrük Müsteşarlığı’nın da geleceğini ve kalitesini etkilemektedir, etkileyecektir." dedi.

T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Rıza Mehmet Korkmaz ise dünyada ve özellikle müzakere sürecinde olduğumuz Avrupa Birliği’nde neler olup bittiğine yakından bakmamız gerektiğini belirterek konuşmasına başladı.

Özellikle 11 Eylül sonrasında tüm dünyada güvenlikle ilgili konseptlerin önem kazandığını vurgulayan Korkmaz, gümrük idarelerinin gelir toplayıcı işlevlerinin yanı sıra güvenlik, kaçakçılıkla ve terörizmle mücadele gibi işlevler de kazandığını ifade etti. Bu işlevlerin kazanılması ile birlikte konteynır güvenliği, 24 saat kuralı, yetkilendirilmiş yükümlü gibi birbiriyle ilişkili kavramlar da gündeme geldiğini söyleyen Korkmaz, AB’ye tam üyelikten sonra AB’nin dış sınırlarının Türkiye olacağını ve bunun Türkiye’deki gümrük müşavirleri için bir fırsat olacağını söyledi.

Geleceğin gümrük idaresinde milat; 1 Ocak 1996

Dünya gümrük idarelerinin, misyonlarını yeni konseptlere uygun olarak yeniden tanımlamakta olduğunu belirterek konuşmasına başlayan T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrük ve Muhafaza Genel Müdür Vekili Cemil Emre, bu amaca yönelik olarak; bir yandan eşya sevkıyatındaki uluslararası tedarik zincirini muhtemel terörist saldırılardan korurken aynı zamanda ticareti kolaylaştırma fonksiyonunu da en iyi şekilde icra ederek bu iki esas fonksiyon arasında hassas bir denge oluşturmanın ve idame ettirmenin yöntemlerini keşfetme ve bu doğrultuda yeniden yapılanma çabası içine girdiklerini açıkladı. Bu noktanın Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde bulunan Türkiye’nin önemini çok daha artırdığını dile getiren Emre, AB’ye üye olmuş bir Türkiye’nin artık AB’nin en büyük dış sınırlarını koruyacağının ve AB’nin yeni komşulara sahip olacağı gerçeğinin gözden kaçırılmaması gerektiğinin altını çizdi.

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor