Hidrojenli Kamyonlar Yollara Çıkmaya Hazır

Binek otomobillerden sonra ticari araçlarda da hibrit ve elektrikli modeller üretilmeye başlandı. Son olarak gelişen teknoloji ile kamyon üreticileri esnek ve zorlu uzun yol kullanımları için hidrojen bazlı yakıt hücrelerini devreye almak istiyor.

Dünyada fosil yakıtlı otomobillere olan talep düşerken, hibrit ve elektrikli otomobillerin satışları artıyor. Dünya yollarında 20 milyona yakın hibrit, 8 milyon adedin üzerinde ise yüzde 100 elektrikli otomobil var. Hidrojen yakıt hücreli otomobil sayısı ise oldukça az.

Binek otomobillerden sonra ticari araçlarda da alternatif yakıt teknolojisine ilgi arttı. Bazı markalar hafif ticari araçlarında hibrit ve tamamen elektrikli modellerini satışa sundu. Elektrikli otobüslerin satışları da artıyor. Özellikle Avrupa ve Çin başta olmak üzere elektrikli otobüsler hem şehir içi hem de şehirlerarası yollarda hizmet veriyor. Elektrikli kamyon geliştiren markalar da var. Yakın bir zamanda elektrikli kamyonları yollarda görmeye başlayacağız.


Daimler Trucks Hidrojen Bazlı Yakıt Hücrelerine Güveniyor


Küresel pazarlarda, batarya ve yakıt hücreli araçların gelişimini hızlandırarak emisyonsuz ulaşıma öncülük etmeyi planladıklarını ve elektriğe geçiş sürecinde, esnek ve zorlu uzun yol kullanımları için hidrojen bazlı yakıt hücrelerine güvendiklerini söyleyen, Mercedes-Benz Türk Kamyon Pazarlama ve Satış Direktörü Alper Kurt, “2020 yılında tanıtılan GenH2 Kamyon’un yeni ve daha da geliştirilmiş prototipinin kapsamlı testlerine Nisan ayı sonunda başladı ve böylece seri üretime giden yolda önemli bir adım atıldı. Daimler Trucks mühendisleri, yakıt hücreli GenH2 Kamyon’u en ince ayrıntısına kadar adım adım test ediyor. Araç ve bileşenler için uygulanan son derece zorlu ve geniş kapsamlı testler kapsamında standart test prosedürlerinin yanı sıra; kesintisiz kullanım, farklı hava ve yol koşulları ve çeşitli sürüş koşullarına odaklanılıyor” dedi.

Markanızın ticari araç teknolojisindeki gelişimi ve gelecek beklentileri neler?

Otomobilin mucidi olan markamız aynı zamanda ticari araçlar konusunda da sektörün “ilk”leri ve “en”lerini 100 yılı aşkın süredir gerçekleştiriyor. 2021 yılı itibarıyla Gottlieb Daimler’in 1896’da tanıttığı ilk kamyonun yollara çıkmasının üzerinden 125 yıl geçti. 2021’de ayrıca ticari araçlarımız konusunda başka yıldönümlerimizi de kutluyoruz. İlk kez 1946’da prototipi tanıtılan Unimog, 75 yıldır tüm zorlu koşulların üstesinden gelirken tanıtımı ilk kez 1996 yılında yapılan ve endüstride devrim yaratan kamyonumuz Mercedes-Benz Actros ise 25’inci yaşını kutluyor. Türkiye özelinde de baktığımızda, 54 yıldır ülkemizde faaliyetlerini yürüten şirketimizin, Aksaray’daki Kamyon Fabrikası, 2021’de 35’nci yılını kutluyor. Bu anlamda ağır ticari araçlardaki gelişimi ve yeni teknolojilerin pek çoğunu gerçekleştiren marka, Daimler Truck bünyesindeki Mercedes-Benz’dir.

Tüm büyük kıtalarda geniş kamyon ve otobüs yelpazesi sunan, yıllık ortalama 40 milyar Avro’nun üzerinde satış yapan Daimler Truck için de faaliyetlerimiz bulunuyor. Küresel pazarlarda, batarya ve yakıt hücreli araçların gelişimini hızlandırarak emisyonsuz ulaşıma öncülük etmeyi planlıyoruz. Rekabetçi bir performans sergilemek ve hedeflere ulaşmak için gerekli önlemleri almaya hazırız. Elektriğe geçiş sürecinde, esnek ve zorlu uzun yol kullanımları için hidrojen bazlı yakıt hücrelerine güveniyoruz. Bu sayede yakıt ikmali olmadan bin kilometre ve üzerinde bir menzil hedefliyoruz. 2020 yılında tanıtılan GenH2 Kamyon’un yeni ve daha da geliştirilmiş prototipinin kapsamlı testlerine Nisan ayı sonunda başlandı ve böylece seri üretime giden yolda önemli bir adım atıldı. Söz konusu araçların her biri farklı kullanım alanlarına hitap ediyor. Tamamen elektrikli kamyonlar, daha kısa menzilin ihtiyacıyla daha çok şehir içi hizmetlerde kullanılabilir. Yakıt hücreli kamyonların ise mevcut dizel araçların menzil ve verimliliğe ulaşabilmesi için çalışmalarımız sürüyor. Bu noktada yakıt hücreli araçlar için gerekli dolum tesislerinin ve altyapı yatırımlarının hızlandırılması gerekiyor. Bu alanda ana şirketimiz olan Daimler, çeşitli işbirlikleri ile dünyanın farklı alanlarında yatırımlarını sürdürüyor.  

Gelişen teknoloji ile birlikte otonom araçlar konusundaki gelişmeler neler?

Dijital, otonom ve elektrikli ulaşım alanlarındaki yeni ve hızla büyüyen hizmetler ek büyüme potansiyeli getiriyor. Otonom yani kendi kendine seyahat edebilen araçların teknolojik altyapısına şimdiden büyük ölçüde hazırız. Bu noktada, karayolların altyapısı ve gerekli regülasyonlar için yasal düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor. Otonom sürüşe giden yolda, yasaların izin verdiği ölçüde bu konudaki donanımları sunuyoruz. Örneğin; 2021 itibarıyla satışına başladığımız, Aksaray Kamyon Fabrikası’nda ürettiğimiz yeni Actros 1851 Plus paketi ile yüksek donanım beklentisine sahip müşterilere hitap ediyoruz. Actros 1851 LS’nin yenilenen standart donanımına ilave olarak, ileri aktif güvenlik donanımlarının ön planda olduğu bu opsiyonel donanım paketinde; Yan Görüş Asistanı, Mesafe Kontrol Asistanı ve yarı-otonom sürüşü mümkün kılan Aktif Sürüş Asistanı sunuyoruz.

Ticari araç kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılayan otonom çözümlerinizden bahseder misiniz?

Yeni Actros’taki Aktif Sürüş Asistanı bu alanda oldukça dikkat çekiyor. Belirli bir hızdan sonra devreye giren diğer sistemlerin aksine yeni Aktif Sürüş Asistanı tüm hızlarda yarı-otonom sürüş özellikleriyle sürücüyü destekliyor. Seyir halindeyken öndeki araca yaklaşılması halinde aracı yavaşlatan ve öndeki araç uzaklaşmaya başladığında belirlenen hıza kadar yeniden hızlanmayı sağlayan Aktif Sürüş Asistanı alt yapı olarak; dur-kalk özelliğine sahip Mesafe Kontrol Asistanı, Aktif Fren Asistanı 5 ve Şerit Takip Asistanı’nı kullanıyor. Sistem ayrıca sürücünün aktif şekilde manevra yapmasına gerek kalmadan aracın şerit içerisinde seyretmesini sağlıyor. Aktif Sürüş Asistanı sayesinde sürücünün işi; hafif virajlı yollar, sıkışık dur-kalk trafik, yoğun akıcı yollar ve otoyollar gibi pek çok farklı sürüş koşulunda kolaylaşıyor.

Türkiye’de elektrikli ve hibrit araçlara olan ilginin artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Küresel pazarlarda, batarya ve yakıt hücreli araçların gelişimini hızlandırarak emisyonsuz ulaşıma öncülük etmeyi planlıyoruz. Daimler Truck yakıt ikmali olmadan bin kilometre ve üzerinde bir menzil hedefliyor. 2020 yılında tanıtılan GenH2 Kamyon’un yeni ve daha da geliştirilmiş prototipinin kapsamlı testlerine Nisan ayı sonunda başlandı ve böylece seri üretime giden yolda önemli bir adım atıldı. Söz konusu araçların her biri farklı kullanım alanlarına hitap ediyor. Tamamen elektrikli kamyonlar, daha kısa menzil ihtiyacıyla daha çok şehir içi hizmetlerde kullanılabilir. Yakıt hücreli kamyonların ise mevcut dizel araçların menzil ve verimliliğe ulaşabilmesi için çalışmalarımız sürüyor. Bu noktada yakıt hücreli araçlar için gerekli dolum tesislerinin ve altyapı yatırımlarının hızlandırılması gerekiyor. Bu alanda ana şirketimiz olan Daimler, çeşitli işbirlikleri ile dünyanın farklı alanlarında yatırımlarını sürdürüyor. Küresel pazarlarda daha rekabetçi olabilmemiz için bu alanlara yapılan mevcut yatırımları takip ediyor ve destekliyoruz.

Yeni geliştirmiş olduğunuz teknolojiler ve gelişmeler konusunda bilgi verir misiniz?

2020’de yollara çıkmaya başlayan yeni Actros ile birlikte 2021 yılında da çok sayıda teknolojik yeniliği müşterilerimize sunmaya başladık. Bunlarda bir tanesi Öngörülü Sürüş Sistemi. Yolun topoğrafyasını önceden algılayarak aracın hızını ve vites geçişlerini hassas bir şekilde ayarlayan Öngörülü Sürüş Sistemi; otoyollarda, şehirler arası ve şehir içi yollarda yüzde 5’e varan yakıt tasarrufu sağlıyor. Sistem ayrıca gereksiz fren, hızlanma ve hatta vites değişiminin de önüne geçiyor. Farklı motor güçlerinde tasarruflu ve güvenilir Euro 6 motor seçenekleri, Economy/Power sürüş programı sunan Powershift 3 şanzımanı ve optimize edilmiş arka aks tahvil oranları da Yeni Actros’un yakıt ekonomisine katkı sağlayan diğer özellikleri arasında yer alıyor.

Mercedes-Benz’in Premium segmentte başarı yakaladığı Actros 1851 çekicilerin kapsamı 2021 yılında daha da zenginleştirildi. Yeni Actros 1851 Plus paketi ile Premium segmentte daha yüksek donanım beklentisine sahip müşterilere hitap ediyoruz. Mercedes-Benz Actros 1851 LS çekici modellerinde, yakıt tasarrufuna katkı sağlayan Lastik Basınç İzleme Sistemi, güvenliği arttıran Yağmur Sensörü, Otomatik Uzun/Kısa Far ile Dönüş Aydınlatması standart donanıma eklendi. Ayrıca sürücünün konforunu üst düzeye taşımak adına koltukta masaj fonksiyonu, elektrikli ön güneşlik ve kablosuz telefon şarjı gibi kapsamlar da standart oldu.

Seriye 2021 itibarıyla eklenen yeni Actros 1851 Plus paketi ile yüksek donanım beklentisine sahip müşterilere hitap eden bir araç daha sunmaya başladık. Actros 1851 LS’nin yenilenen standart donanımına ilave olarak, ileri aktif güvenlik donanımlarının ön planda olduğu bu opsiyonel donanım paketinde; Yan Görüş Asistanı, Mesafe Kontrol Asistanı ve yarı-otonom sürüşü mümkün kılan Aktif Sürüş Asistanı sunuluyor. Ayrıca SoloStar Muavin Koltuğu, 12.3 inçlik birincil ekrana sahip İnteraktif Multimedya Kokpit, sürüş ve yaşam için LED Ambiyans Aydınlatma, LED Stop Lambaları ve Alüminyum Jantlar da bu pakete dahil edildi.

2019 yılına göre 2020 yılında satışlarımızı yüzde 141 arttırarak, 6.932 adet ile tamamladık. 2020 yılını bir kez daha Türkiye kamyon pazarının lideri olarak tamamladık. Bu başarımızı Ocak-Haziran 2021 döneminde de sürdürdük. 2021’in ilk 6 ay sonuçlarına göre; 11.361 adet kamyon ve çekici üretirken, bu araçların yüzde 56’lik oranla 6.399 adedini ihraç ettik. 2021’in ilk 6 ayında Türkiye iç pazarına 5.451 adet Mercedes-Benz markalı kamyon satışı gerçekleştirdik. Bu verilen ışığında Mercedes-Benz Türk, 2020’nin Ocak-Haziran sonuçları ile 2021 kıyaslandığında Türkiye’nin kamyon ve çekici üretimi, iç pazar satışı ve ihracat rakamlarıyla, uzun yıllardır devam eden liderliğini sürdürdü. Türkiye’de üretilen her 10 kamyondan 7’si Mercedes-Benz Türk fabrikasından yollara çıkarken ihraç edilen her 10 kamyondan 8’inde de Mercedes-Benz Türk imzası yer alıyor.


Iveco S-WAY PlusDrive İle Yüzde 100 Otonom Olacak


Iveco hafif ticari araçlar otonom kamyon şirketi Plus ile ortak otonom kamyonlar geliştirmek üzere mutabakat imzaladı. Buna göre Iveco ve Plus, Iveco’nun son nesil S-WAY ağır kamyonunu yüzde 100 otonom sürüş sistemi olan PlusDrive ile entegre edecekler.

Plus ile iş birliği, yüksek seviyede otomasyona sahip ağır kamyonlar geliştirme sürecimizi hızlandıracak mükemmel bir fırsat. Iveco, halihazırda ADAS ve diğer bazı şirketlerle beraber çalışmakta, ancak 4’üncü seviye otonomiye geldiğimiz zaman bir ortaklık ekosistemi yaratmak gerek. Teknolojide liderliği, çok yönlü bakış açısı ve aynı temel parça tedarikçileri ile kurmuş olduğu ilişkileriyle Plus, bu süreci hızlandırmak için önemli bir ortak.

Değişimin doğası gereği insanlığın artık daha çok çevreci ve tasarruflu olması gerektiği bir dönemdeyiz. Bu doğrultuda gelişmiş ülkelerde gerek karbon salınımını ve enerji maliyetlerini düşürmeye yönelik politikalar ve gerekse de petrol türlerinin tükenmesine yönelik tehditler nedeniyle doğalgazın kullanımı endüstride ve diğer alanlarda hızlı bir şekilde yaygınlaşıyor. Çin'de LNG yakıtı kullanan 200 bin kamyon yaklaşık 2 bin istasyondan sıvılaştırılmış doğalgaz alarak taşımacılık faaliyetlerini yürütüyor. ABD'de 20’nin üzerinde LNG ikmal istasyonu kamyonlara hizmet verirken, özellikle doğalgazın araç yakıtı olarak kullanılması konusunda ülkede reform niteliğinde çalışmalar yapılıyor ve ülke genelinde CNG ve LNG'de toplam 16 bin istasyona ulaşılması hedefi bulunuyor. Bu değişim ticari araç sektöründe ise en geniş ürün yelpazesine sahip Iveco ve diğer öncü firmalar sayesinde yeni bir akım oluşturuyor. Avrupa’ya bakıldığında, Avrupa Birliği Mavi Koridor Projesi ile belirlenmiş rotalarda, her 150 kilometrede bir CNG, her 400 kilometrede bir de LNG istasyonu kurulmasını sağlayarak, bölge dahilinde doğalgaz kullanımını arttırıp sera gazı salınımını düşürerek çevreye fayda sağlamayı hedefliyor. Avrupa Birliği’nin yayımlamış olduğu direktifler ve bu konudaki politikalarına paralel olarak istasyon altyapısı ve araç sayısı günbegün artmaktadır. 1991 yılında doğalgazın potansiyelini gören ilk ticari araç üreticisi olan Iveco, bu öngörü sayesinde doğalgazla çalışan kamyon, van ve otobüslerden oluşan tam bir ürün gamı üretmeyi başardı. Şu anda dünya genelinde Iveco’nun 25 bin adetten fazla doğalgazla çalışan aracı hizmet veriyor. Ülkemizde ise CNG ile başlattığımız bu akımı LNG ile devam ettirmek için akaryakıt üreticileriyle birlikte önemli atılımlar yapıldı ve ilk LNG ile çalışan çekici 2018 yılında teslim edildi. 2021 yılının başında ise 10 adet daha LNG’li S WAY çekici satışı gerçekleşti.

Iveco S WAY NP yakıt verimliliği sunuyor

Iveco bu zamana kadar 35 bin adet doğalgazlı motor üretti. Bu motorların önemli bir kısmı CNG’li yani sıkıştırılmış doğalgazlı. LNG’li yani sıvılaştırılmış doğalgazlı motordan ise şu ana kadar bin 500 adet civarında motor üreten Iveco, doğalgazlı motor üretimi konusunda en yüksek tecrübeye sahip ticari araç üreticilerinden biri konumunda bulunuyor. Bu tecrübe ile birlikte 2018 yılında satışını gerçekleştirdiğimiz Iveco çekiciler ile ülkemizde ticari araçlar yeni bir soluk kazandı ve ilk defa LNG ile çalışan çekicimiz karayollarımızda çalışmaya başladı. Iveco S WAY NP, 460 hp gücünde, tek yakıtlı, çift LNG depolu olup bin 600 kilometreye kadar menzile sahip ve Iveco’nun en iyi yakıt verimliliği teknolojileri ve hizmetleriyle, dizel kamyona kıyasla yakıt harcamalarında yüzde 35’e kadar tasarruf sunuyor. Bu, Türkiye’de sunulan ilk sadece LNG (Sıvılaştırılmış Doğal Gaz) ile çalışan çekicisidir ve menzil kapasitesiyle rakipsizdir. Ayrıca havaya olduğu kadar, 71 dBA’dan az olan son derece sessiz çalışmasıyla gürültü kirliliğini de büyük ölçüde azaltıyor.

Iveco ve FPT , Nikola ile ortaklıklarına 2019 sonunda Kuzey Amerika ve Avrupa’da sıfır salınımlı, hem pil hem de hidrojen yakıt hücresi ile çalışan ağır kamyon geliştirmek ve üretmek için başladılar. Birbirlerinin deneyimlerini ve teknolojik bilgilerini avantaja çevirerek hızlı bir biçimde çizim tahtasından deneme aşamaları ile prototiplere geçtiler.

İlk prototip şu anda ABD’de Arizona’da test sürüşleri yapıyor. Nikola Tre pilli elektrikli (BEV) prototipinin macerası Iveco ve Nikola’nın Avrupa için ortak üretim merkezi olan Iveco’nun Ulm, Almanya’daki tesisinde başlıyor. Gemi ile Baltimore’a ulaşan kamyon, ABD boyunca orijinal ve yenilikçi tasarımı için övgüler toplayarak Phoenix, Arizona’daki Nikola genel merkezine ulaşıyor ve burada onay süreci için aracın güç aktarma performansı ve dayanıklılığı artan zorluklarda bir dizi teste tabi tutuluyor. Iveco elektrikli çekicinin 2022 yılında yollara çıkması bekleniyor.

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor
MRLlog Filosu, 50 Yeni Renault Trucks Çekiciyle Güçleniyor
Lalamove Türkiye’de Faaliyete Başladığını Duyurdu