ICL’in tekstil taşımacılığındaki hizmetleri, müşterilerine sunduğu ayrıcalıklar, 2011 değerlendirmesi ve bu yıl için beklentilerini aktaran ICL Uluslararası Kara Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Emre Yenal, 2011 senesinde tekstil taşımalarında yüzde 12 artış görülmesine rağmen 2012 yılının zorlu geçeceğini açıklıyor.
Euro bölgesinde yaşanan ekonomik krizin sipariş adetlerini azaltması neticesinde, Türkiye’de yapılan üretiminden kalite ve hız beklentisinin arttığını ifade eden Yenal, böylelikle eskiden daha çok komple bazda yüklenen siparişlerin bugün parsiyel olarak yüklendiğini ve ihraç edildiğini kaydetti. Aynı zamanda satışın yönünün de buna göre şekillendiğini belirten Yenal, bütün bu sürecin ihracatçının maliyetlerini oldukça artırdığını belirterek, “Eskiden 1 sipariş, 1 komple araç ile yükleniyordu, 1 kez beyanname, ATR, yurt dışı gümrükleme, depolara ara nakliye ücretleri toplu olarak ödeniyordu. Ancak şimdi aynı ücretler, fasılalar halinde yapılan yüklemeler sebebiyle birden fazla kez ödeniyor. Bu da birim maliyetleri yükseltiyor ve ihracatçımızın rekabette geri kalmasına neden oluyor. Doğru ürünün 1 kerede ve doğru şekilde yurtdışındaki alıcılara ulaşması çok önemli. Çünkü yanlış adetli, etiket problemli, karışık yüklenmiş, barkodu tam olarak okunmayan ve hatta kalite sorunları olan yükler, yurt dışına çıktığında hem prestij hem de önemli maddi kayıplara sebebiyet verebiliyor. İşte Intercombi sunmuş olduğu katma değerli hizmetler sayesinde bu yanlışların önüme geçerek, fark yaratıyor” diye konuşuyor.
Multimodal taşıma yöntemleri ile çevreci taşıma
Depolarda öncelikle, askılı ya da kolili ürünlerin paketleme talimatlarına uygun olarak işleme alınıp alınmadığının kontrol edildiğini ve ardından sayım yapıldığını kaydeden Yenal, çıkan sonuçların EDI bağlantıları vasıtasıyla müşteriler ve imalatçılarla paylaşıldığı bilgisini veriyor. Yenal, eğer Intercombi depolarının müşterilere özel tahsis edilmiş kalite alanlarında yetkili personeller varsa, ürünlerin kalite kontrole hazır hale getirildiğini belirtiyor.
Alınan nihai konfirmasyona göre de adetler ve diğer bilgilerin kayıt altına alındığını ve ürünlerin, askılı ya da kapalı kasa TAR’lara yüklendiğini söyleyen Emre Yenal, “Ürünlerin herhangi bir TIR için dispoziyon edilmesiyle beraber artık o TIR ve ürünler, müşterilerin Intercombi’nin web portalı üzerinden anlık olarak takip edilebiliyor” diye konuşuyor.
“Geniş acente ağı ve sıklıkla tercih edilen kapı teslim servislerimiz sayesinde, Almanya, Benelüks, İtalya, Fransa, İngiltere gibi Avrupa’nın en büyük tekstil ithalatını yapan ülkelerin her noktasına, haftalık düzenli parsiyel ve komple çıkış hizmeti sunuyoruz. Aynı zamanda yine bu bölgelerden Türkiye’ye yapılan ithalatlarda da hızlı ve güvenli hizmetimizle perakende sektöründe hizmet veren ithalatçıların da iş süreçlerine değer katıyoruz” diyen Yenal, ayrıca ICL’in, çevreci uygulamalarıyla da fark yarattığını vurguluyor. İngiltere, Hollanda, Almanya ve Fransa’nın en iyi bilinen, hız ve doğruluğa önem veren perakendecilerinin, uzun yıllardır güvenilir iş ortakları Intercombi ile yapmış oldukları taşıma organizasyonlarıyla 2011 yılında doğaya 4 milyon 386 bin 221 kilogram karbondioksit salınımını engellediklerini açıklıyor.
Yenal, Intercombi’nin, multimodal taşıma yöntemlerini, müşterilerinin hızlı teslimat prensiplerine uygun olarak yönettiğini ve mümkün olan en az karbondioksit salınımını hedeflediğinin altını çiziyor.
“Katma değerli hizmetleri makul fiyatlarla sunuyoruz”
ICL’in 2011 senesinde tekstil taşımalarını yüzde 12 arttırdıklarını açıklayan Emre Yenal, “Hatta Türkiye’nin genel olarak İngiltere’ye yapmış olduğu hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı 2012’nin 1’inci çeyreğinde, bir önceki yıla oranla değer anlamında hiç artış göstermezken, ICL olarak biz, İngiltere’ye yapılan taşımalarımızı yüzde 44 oranında arttırdık. Ancak 2012 ne kadar zorlu bir yıl olacağını ilk çeyrekte gösterdi. Maalesef bugünden yılın tamamı için aynı performansı devam ettirebileceğimizi garanti etmek zor” diye konuşarak 2012’nin zor geçeceğinin sinyallerini verdi.
Euro bölgesinin derin bir krize doğru gittiğinin sinyallerini verdiğini belirten Emre Yenal, Avrupalı şirketlerin Türkiye’den alımlarını, genel tüketimin azalmasına bağlı olarak, azaltırlarsa Türk nakliyecisinin de taşıma sayılarında muhakkak bir azalma olacağını söylüyor. “Sanıyorum bunu en derinden hissedenler, İtalya’ya ihracat ürünü satanlar ve bunların taşımasını yapanlar olacaktır. Zira 2012’nin ilk çeyreğinde, bir önceki yıla oranla İtalya’ya yapılan ihracat yüzde 23 değer kaybetti. Diğer bir değişle, bu ihracatın dörtte biri uçup gitti. Bu gibi durumlarda, ne alanın ne de satanın daha fazla para kaybetmeye tahammülü olmuyor” diyen Yenal, ICL olarak, tam bu noktada devreye girdiklerinin altını çizerek şunları söylüyor: “Satıcının ürününü doğru paketlediğinden ve istenilen adette ürettiğinden emin olmak adına katma değerli hizmetler sunuyor, taşımayı makul sürelerde ve ürünlere hasar vermeyecek şekilde ama değer/hizmet anlamında rekabetçi koşullarda gerçekleştiriyoruz. ICL olarak hedefimiz piyasada en ucuz fiyatı vermek değil, hiç bir zaman da olmadı. Ama ürettiğimiz katma değeri göz önüne aldığımızda, hizmetimizden dolayı fiyatımızın rekabetçi olduğunu söyleyebilirim. Zira ICL çatısı altında, hiç bir zaman taşıma yönetimi A noktasından B noktasına ürünü sadece taşımak olarak algılanmadı.”