Eczacı kooperatiflerinin ortak satınalma ve lojistik şirketi FarmaLojistik’in stratejik iş ortağı Ekol Lojistik ile birlikte Samandıra’da kurduğu tedarik merkezinin açılışı 24 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleştirildi. Tedarik merkezinin tanıtımı için aynı tarihte gerçekleştirilen toplantıya, FarmaLojistik Yönetim Kurulu Başkanı M. Sait Yücel, FarmaLojistik Genel Müdürü Ufuk Tarhan ve Ekol Lojistik Yürütme Kurulu Üyesi Cem Kumuk katıldı.
FarmaLojistik Yönetim Kurulu Başkanı M. Sait Yücel, yaptığı konuşmada Türkiye’de ilaç üretiminin dünya standartlarında yapıldığını ve hatta bazı tesislerde dünya standartlarının üstünde üretimin gerçekleştirildiğini belirtti. Bu kalitede üretim yapan ilaç sanayinin ilaçlarının da eczaneye kadar ulaşan ağının düzenli olması gerektiğini vurgulayan Yücel, “Ecza kooperatifleri olarak içinde bulunduğumuz Avrupa Ecza Kooperatifleri yapısıyla birlikte yurtdışındaki örnekleri de incelemeye başladık. Türkiye’de de uygulamaya giren iyi dağıtım uygulamaları ile ilgili yönetmeliğimiz var. Bu yönetmeliğe uymaya çalışıyoruz. Ancak bizim kendi kurduğumuz depoların fiziki koşulları kurulduğu dönemlerde kaldığı için yenilemelerle bunu sağlıklı hale getirmeye çalışıyoruz. Ancak yeni kurduğumuz yapılarda iyi dağıtım uygulamalarına sonuna kadar uygulamaya çalışıyoruz.” dedi. Bunun önemli bir maliyet getirdiğini ifade eden Yücel, son birkaç yıldır pazar koşullarının hem ilaç sanayini hem dağıtım kanalını hem de eczane kesimini giderek daha sıkıntılı bir sürece ittiğini kaydetti. Bütçe uygulama talimatında sürekli yaşanan değişiklikler, ilaç fiyat düşüşleri, KDV düşüşü gibi faktörlerin sektörün her kesimini etkilemesine karşın geriye dönüp bakıldığında eczane boyutunda daha fazla sıkıntı çekildiğini söyleyen Yücel, sektörün kendi dinamikleri içerisinde sanayiden eczaneye kadar ulaşan lojistik ayağında sektörün içerisinde herkesin minimum etkileneceği çözümü bulmayı amaçladıklarını kaydetti.
Avrupa’daki ilaç üretim alanlarının belli merkezlere toplandığını ve gerek depolara gerekse hastanelere bu kanallar aracılığıyla ulaşımını sağlayan bir uygulama olduğunu belirten Yücel, Türkiye’de bu tür uygulamaların zamanla devreye gireceğini fakat belli bir süre sonunda uygulamaya geçeceğini söyledi.
Türkiye’de bulunan 26 tane ecza kooperatifinin şube ve merkezlerine her gün ilaçların tek bir merkezden sevkinin sağlanmasının ve sevkıyatın ertesi günü sabah Türkiye’deki 26 şubenin hepsine aynı anda ürünlerin ulaştırılmasının öncelikli hedefleri olduğunu vurgulayan Yücel, bu konuda önemli derecede yol aldıklarını ifade etti.
Yücel’den sonra söz alan FarmaLojistik Genel Müdürü Ufuk Tarhan ise artık kurumların mevcudiyetlerini ve sürdürülebilir büyümelerini sağlamak için bugün ne yaptıklarından çok gelecekte neler yapacaklarına daha çok önem verildiğinin altını çizerek konuşmasına başladı.
FarmaLojistik ile başlayan yapının ulusal pazarın tamamında faaliyet göstermesini dilediklerini açıklayan Tarhan, yine bu yapının ilaç sağlık bakım ürünlerinde lider tedarik merkezi olmasını, yeni hizmet ve ürün alanları geliştirmesini ve şu anda yaklaşık yüzde 12 olan pazar paylarını da yüzde 20’lere çıkarma temennisini taşıdığını belirtti. Bu hedeflerin kooperatifleri sektörde daima bir denge unsuru olarak gören tedarikçi firmaların da beklentisi olduğuna inandığını söyleyen Tarhan, “Kooperatiflerimiz ilaç dağıtımlarında geliştirilmesi gereken noktaları değerlendirerek operasyonlarını birleştirmek ve Türkiye ilaç pazarında gerçek yerlerini almak için yeni bir adım attılar. İlaç dağıtım ve depoculuk alanında kooperatiflerin 30 yıla yaklaşan deneyim ve yetkinlikleri var. Bu deneyim ve yetkinliklerini lojistik ve tedarik zinciri yönetimi ile geliştirerek ilaç, sağlık ve bakım ürünlerindeki öncü tedarik merkezi olmayı stratejik bir şekilde benimsediler.” şeklinde konuştu.
Tarhan, Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB) çatısı altındaki ecza kooperatiflerinin operasyonlarını birleştirmesi ile bu yapının oluşturduğu toplam değerin; 1 milyar dolara yakın iş hacmi, Türkiye ilaç ticari pazarının yüzde 80’inde faaliyet, 8 bin 600 eczane, 27 şube ve depo, bin 130 çalışan, yüzde 12 pazar payı ve 11 bin 500 farklı ürün olduğunu açıkladı.
Türkiye dünya ilaç pazarında 13’üncü sırada
Türkiye ilaç tüketiminin 2005 değerleri ile 7 milyar dolarlara ulaştığını ve Türkiye’nin dünya ilaç pazarında Güney Kore’den sonra 13’üncü sıraya yükseldiğini kaydeden Tarhan, Türkiye’nin 2009’lara kadar ilaç tüketiminin yüzde 77’sini oluşturacak ilk on firmanın arasında olması beklendiğini kaydetti.
FarmaLojistik ve Ekol Lojistik ortaklığı ile açılışı gerçekleştirilen tedarik merkezinin kooperatiflerin yüzde 20 pazar payına ulaşması, ulusal pazarın tamamında faaliyet göstermek, yeni alan ve ürünleri geliştirmek adına ilk adım olduğunun altını çizen Tarhan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “FarmaLojistik, ileri düzeyde teknoloji kullanarak, çekirdek ve uzman bir kadro ile eczacı kooperatiflerinin ortak satın alma kararlarını oluşturuyor, envanter ve tedarik planlamalarını yapıyor. Sistemin ilk hareket noktası, daima eczacı kooperatiflerinin satış hedefleri oluyor. Bu satış hedeflerine göre, oluşturulan satın alma kararları, sipariş haline dönüşüyor ve eczacı kooperatiflerinin tüm merkez ve şube depoları için FarmaLojistik tarafından satın alınıyor, depolanıyor ve sevk ediliyor. Planlama ve koordinasyonun FarmaLojistik’in merkez ofisi tarafından, depolama ve lojistik faaliyetleri de Ekol tarafından yönetiliyor.”
Tarhan, son olarak, şu ana kadar FarmaLojistik’in 46 firma ile bilfiil çalışmaya başladığını ve 2006 sonuna kadar bu sayının 70’e çıkmasını hedeflediklerini açıkladı.
Yatırımlar devam edecek
“Biz kendimizi stratejik ortak olarak görüyoruz. Ekol Lojistik olarak daha önce hızlı tüketim mamulleri sektöründe dünya devi bir grupla yaptığımız çalışmanın bir benzerini yıllardır nitelikli lojistik hizmetlere aç olduğuna inandığımız ilaç sektörüne yapıyor olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.” diyerek konuşmasına başlayan Ekol Lojistik Yürütme Kurulu Üyesi Cem Kumuk, çalışmanın amaç ve hedeflerinden de söz etti.
Ortak hizmet noktası olan TEKB ve FarmaLojistik’in alım yaptığı tüm ilaç üreticilerinin içinde yer alacağı bir sistem entegrasyonu ile Farma Kampüs Projesi’ni harekete geçirmek için hızla kendilerini hazırlamayı hedeflediklerini belirten Kumuk, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Maliyet koşullarının her geçen gün tüm sektörler için daha zorlayıcı hale gelmesi, ürünün üretimden sonra tüketim noktasına en kısa yoldan optimum süre ve hacimlerle gönderilmesini zorunlu hale getiriyor. Gelişen elektronik ticaret uygulamaları üretimden satış noktasına kadar birçok el değiştiren ürünlerin fiziksel olarak bu değişen ellere dokunmadan sadece bir lojistik tedarikçinin varlığı ile bir defada tüketiciye ulaşmasını sağlayan ortamlar yaratıyor. Biz de bu konuda çalışmalar yapıyoruz. Ekol Lojistik ve FarmaLojistik işbirliği sonucu ilaçları ürünün taşınmasına uygun araçlarla son noktaya götürecek filo oluşumuna yöneldik. İlaç sektöründe acil olarak nitelendirilen ürünler son noktalarına çok hızlı bir şekilde ulaşır hale geldi.”
Ürünlerin, siparişin elleçlenme sürat ve durumuna göre ya geldiği gibi alıcılarına göndererek ya gelen ürünü doğrudan bütün kooperatif noktalarına anında dağıtarak ya da ilaçları stoklara alıp stokları sipariş miktarlarına göre elleçleyerek gönderildiğini belirten Kumuk, depo için yatırımların da devam ettiğini söyledi.
Tedarik merkezinde bulunan 4 adet Patemaster’ın çok ciddi bir otomasyon yatırımı olduğunu ifade eden Kumuk, Patemaster’ın ilaç için hijyeni sağladığını, on metrelik yükseklikte en üst raftaki ürünü 8 ve ya 10 saniye içinde getirerek sürat sağladığını kaydetti. Kumuk, şu anda 4 adetle sınırlı tutulan Patemaster yatırımının 16 taneye çıkarılacağını belirtti.