İstatistiklere bakarak hemen her konuda analizler yapabilir, öngörülerde bulunabiliriz. Fakat sektör temsilcilerinin düşünceleri, kararları çok daha önemli. Biz de bu sayımızda lojistik sektörünün önümüzdeki döneme bakışını yansıtmak istedik.
Rail Cargo Logistics İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü Barış Polat
Demiryolu ve Intermodal Taşımacılık yöntemlerini ana iş dalı olarak benimseyen, bu doğrultuda yatırımlar yapan ve hizmet kapasitesini her geçen gün geliştirmeye çalışan Rail Cargo Group yeni yıl hedeflerini de her zamanki gibi en üst seviyeler olarak belirledi.
Olumlu ve olumsuz birçok gelişmenin yaşandığı 2016 yılını hedeflerinin üzerinde rakamlarla tamamlayan Rail Cargo Logistics Türkiye olarak 2017 yılından beklentilerimizin oldukça yüksek olduğunu özellikle belirtmek isterim. Çevre dostu, ekonomik ve kolay planlama avantajları yaratabilen, artan hizmet kalitesi sayesinde her geçen gün daha tercih edilir hale gelen Demiryolu ve Intermodal taşımacılık yöntemlerinin etki alanının da gelişmesiyle birçok yeni firmaya hizmet vermeye başladığımız 2016 yılındaki başarımızı 2017 sürdürmemiz en önemli hedeflerimizden. Bu doğrultuda çalışmalarımızı 2017 yılında da devam ettireceğiz .
Bu anlamda belirtmek isterim ki hızlı bir şekilde büyüyen Türkiye lojistik ve taşımacılık sektörü ülkemizi Avrupa'nın en önemli Lojistik merkezlerinden biri haline getirecek yeterlikte altyapı, kalifiye insan gücü ve bilgi birikimine sahiptir. Daha önemli başarıları yakalamak için 2017 yılında beklentimiz siyasi gerilimlerden uzak, huzurlu, istikrarlı ve ekonomik dengeleri oturmuş bir ülke olarak işlerimizi geliştirmek ve hedeflenen büyümeyi yakalamak olacaktır. 2017’nin sektörümüz için başarılı bir yıl olmasını diler, demiryolu ve Intermodal taşımacılık yöntemlerinin Türkiye genelinde daha da yaygınlaştığı ve bu çevre dostu yöntemler ile ortaya çıkan katma değerden daha fazla firmanın kazanç elde ettiği bir yıl olmasını temenni ederim.
Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul
2016 yılının son 9 aylık verilerine baktığımız zaman 422 milyon Avro’ya ulaşarak 2015 yılına göre yüzde 15 büyüme yakaladığımızı görüyoruz. 2016 içerisinde Çekya ve İran’daki yapılanmalarımızla birlikte ülke portföyümüzü 14’e yükselttik. Ro-Ro filomuzu büyütmek adına 2 yeni Ro-Ro siparişi verdik. Sipariş verdiğimiz Ro-Ro’larımızdan 280 treyler kapasiteli MELEQ gemimiz 18 Kasım’da Almanya’nın Flensburg kentinde denize indirildi. Şubat 2017’de ise Türkiye-İtalya arası seferlere başlamasını hedefliyoruz. İkinci gemimiz de 2018 yılında teslim edilecek. İtalya – Trieste’de Ro-Ro ve blok tren seferleri için kullandığımız limanın işletmeciliğini yapan Europa Multipurpose Terminals firmasının yüzde 65 hissesini de 6 Aralık itibarıyla bünyemize kattık. Aynı anda 2 farklı Ro-Ro’nun operasyonlarını yürütecek kapasiteye sahip Trieste’deki limanda, yapılacak ilave yatırımlarla birlikte tren yükleme kapasitesi günde karşılıklı 10 sefere çıkartılacak.
Mevcutta Türk ve Yunan Ro-Ro’ları’na hizmet veren liman, ileriki dönemlerde İsrail ve Mısır gibi ülkelere de hizmet
2017 yılı itibariyle de yine bir ilke imza atıyor ve yeni yatırımımız olan Trieste-Kiel blok tren hattının 25 Ocak tarihinde -seferlerine başladık. Böylece ülkemizin neredeyse her bölgesi ile Kuzey Almanya ve Danimarka arasındaki sefer süresini 5-6 gün; Kiel ile Malmö ve Göteborg, Helsinki arasında da yine Ro-Ro gemileri hiç çekici ve şoför olmadan Türkiye-İsveç taşıma süresini 6 gün, Finlandiya’yı ise 7 günde neredeyse hiç karayolunda yol gitmeden hızlı, güvenilir ve çevreci bir çözüm daha üretmiş oluyoruz. Bunların haricinde de sadece Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında değil; Avrupa ülkelerinin birbirleri arasında da farklı hat yatırımlarına 2017 yılında da devam etmeyi planlamaktayız.
Şu anda Yalova’da inşaatı devam eden limanımız, Türkiye’nin en önemli sanayi ve otomotiv üreticilerine çok yakın mesafede. Yatırım bedeli 35 milyon Avro’yu aşan terminalimizi inşaat çalışmalarının beklediğimizden daha zorlu geçmesi nedeni ile ancak 2017 Mart ayı gibi devreye alarak uluslararası karayolu taşımacılığına operasyonel avantajlar getireceğiz. Türkiye ve Azerbeycan ticaret yolunun üzerinde bulunan Qazvin’i 2020’ye dek Ortadoğu’nun en modern ve yüksek kapasiteli “Lojistik Üssü” yapmak. 65 bin m2’lik bir arsa üzerinde, içerisinde hem otomasyonel hem konvansiyonel çözümler barındıran büyük bir lojistik merkezi kurmak üzere temelini attığımız İran tesisimizin konvansiyonel bölümünü 2017 yılının ilk yarısında hizmete sunmayı hedefliyoruz.
İran’daki mevcut yatırımlarımızın dışında 2017’de Slovenya, Slovakya, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan ve Fas öncelikli yatırım planlarımız arasında. Depolama konusunda ise, 220 bin metrekare kapalı alanı olan, 120 milyon Euro yatırım bütçesine sahip, Türkiye’nin tek çatı altındaki en büyük lojistik merkezini Şekerpınar’da inşa ediyoruz. 2017 yılı ilk çeyreğinden itibaren faaliyete geçmesi planlanan LEED sertifikalı bu tesisimiz, ihtiyaç duyduğu enerjinin büyük bir kısmını güneş panelleri ile sağlayarak kendi içerisinde birçok ilki ve yeniliği de sektörümüze getirmiş olacak. İkinci olarak, Ankara’da varolan 60 bin palet kapasiteli yüksek otomasyon teknolojisine sahip tesisimizi yüzde 50 oranında büyütmek için hem inşaat hem de otomasyon sistemlerini içeren yaklaşık 20 milyon Avro’luk bir yatırım yapmaktayız.
Üçüncü olarak ise özellikle perakende sektörü için tedarik zinciri sürelerini ve maliyetlerini önemli derecede düşürecek bir lokasyon olan Aksaray’da hem otomasyonel hem de konvansiyonel çözümler içeren bir lojistik merkezi yatırımımız devam etmekte. Diğer taraftan inovasyon ve teknoloji yatırımlarımıza da devam ediyoruz. Yoğun bir şekilde Endüstri 4.0 devrimine hazırlanıyor, artık Ekol 4.0’ı konuşuyor onun için projeler yürütüyoruz. Endüstri 4.0 stratejisinin sektörümüze inovasyon, katma değer ve sürdürülebilirlik alanlarında önemli fırsatlar sunacağına inanıyoruz. Tüm çalışmalarımızla sektörümüzün ufkunu açarak, ülkemiz ve dünya ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz.
Borusan Lojistik Genel Müdürü İbrahim Dölen
2016 yılında genel ekonomik performansa baktığımızda ilk 6 ayda yüzde 4’ler seviyesinde büyüyen bir Türkiye ile karşılaşıyoruz. Ancak Temmuz ayında ülke olarak yaşadığımız ve hala yaşamaya devam ettiğimiz şoklarla farklı bir ekonomik gerçeklik ile karşı karşıya kaldık. Yaşanan gelişmeler Türkiye’nin büyüme ivmesine de etki etti. Ülke büyüme hızımız düşerek yılın ikinci yarısını yüzde 2,3 büyüme ile kapattık. Borusan Lojistik açısından 2016
2016’da 3 temel yatırıma odaklandık. Bunlardan ilki limandaki araç sahamızın kapasitesini 250 bin adetten 350 bin adede çıkartmaktı. Bu kapsamda limanımızın saha büyütme dolgu alanlarını Haziran ayı başında tamamladık. Limanımız şu an 350 bin araca hizmet verebilir duruma geldi. Bir diğer yatırımımız ‘Proje Taşımacılığı’ alanında oldu. Türkiye‘de ilk defa kullanılan yeni bir ekipman ve alt yapılarla birlikte yaklaşık 2.5 milyon dolarlık bir yatırımı hayata geçirdik. Mühendislik çözümlerimizi yeni ekipmanlarımızla birleştirerek özellikle rüzgâr enerjisi alanında farklılıkları müşterilerimize sunacağız. Son olarak İnovasyon ve Ar – Ge çalışmalarımız üçüncü temel yatırım alanımızı oluşturdu. Özellikle inovasyon ve Ar – Ge 2016 ajandamızda önemli bir yer tutuyordu. Bildiğiniz gibi 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “Ar – Ge Merkezi” olarak Nisan ayında onay aldık. Ar – Ge merkezimizi kurduğumuz günden bugüne 100 milyon TL seviyesinde yatırım yapmıştık. Bu alandaki yatırımlarımıza önümüzdeki dönemde aldığımız belgenin de sağladığı artan bir motivasyonla devam edeceğiz.
Bu yıl Türkiye yüzde 2-3’ler seviyesinde bir büyüme hedeflemekte. Ancak ön ekonomik gelişmelerden okuduğumuz Türkiye 2017 yılında pozitif bir büyüme sağlayabilirse çok şanslı olacağımızdır. Lojistik sektörü ise her şeye rağmen Türkiye ortalamasının üstünde bir büyüme sergileyecektir.
Biz de Borusan Lojistik olarak bütçelerimizi yüzde 3 ülke büyüme hedefimize paralel olarak yaptık.
Önümüzdeki dönem yapacağımız yatırımların 20 milyon dolarlık kısmı Ar – Ge ve İnovasyon üzerine olacak. Yine önümüzde ki dönemlerde biri İstanbul’da diğeri İzmir’de toplam 112 bin metrekare alana sahip iki depomuzu hizmete almayı planlıyoruz. İnovasyon ve Ar – Ge konusunda 2017’de 8 farklı dijitalleşme projesi ve bir yeni inovatif ürünümüz bulunuyor. Ar – Ge merkezimiz üzerinden yürüteceğimiz çalışmalarımız sonucunda, şirket satışlarımızda ek yüzde 5’lik bir artış elde etmeyi hedefliyoruz. Özetle, 2017 genelinde inovatif iş modelleri geliştirmeye ve başarılı bulduğumuz projeleri başlatmaya odaklanacağız. Müşterilerimizin kendi tedarik zincirleri içindeki lojistik maliyetlerini düşürebilmek veya hızlandırabilmek, onlara yeni pazarlara girerken rekabet avantajı sağlayabilmek önceliğimiz olacak.
Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan
1985 yılında 20 araçlık filo ile bir Uluslararası Nakliyat firması olarak kurulan Alışan Group; bugün 31 yıllık tecrübesiyle bünyesinde başta Lojistik İnşaat, Sigorta ve Kimyasal Yıkama sektörlerinde şirketler barındıran bir Şirketler Topluluğu halini almıştır. Bu şirketlerden, 2005 yılında Hollandalı ortağı ile birlikte kurmuş olduğu Alışan Den Hartogh; halen gelişmiş, modern ve çevreci tesisiyle Türkiye‘de Kimyasal taşıyan ekipmanları Avrupa standartlarında modern tekniklerle yıkamakta ve çıkan atıkları özel arıtma sistemleriyle bertaraf ederek doğaya karışmasına engel olmaktadır.
Grubun Lokomotif Şirketi Alışan lojistik; günümüzde ulaştığı 450 adet öz mal araç filosu ile taşımacılık sektörüne
Ağırlıklı olarak Gebze bölgesinde olmak üzere Gebze Güzeller OSB, Dilovası OSB ve Tuzla Deri OSB’de lojistik merkezleri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra; Gaziantep, İskenderun, Adana, Mersin İzmir, Marmara Ereğlisi, Ayvalık, Konya gibi noktalarda depo, aktarma merkezi ve çeşitli hizmet birimleri bulunmaktadır. Mart ayı başı itibariyle ise Güzeller Organize Sanayi’de 20 bin paletlik yeni bir depo açılışı daha gerçekleşmiş; yaz başında da Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi’nde 15 bin palet kapasiteli yeni bir depolama tesisini devreye almıştır. Bunlar ek olarak Alışan Lojistik; son dönemde yurtiçi nakliye alanındaki dağıtım hizmetlerine Konya’da açtığı yeni operasyon merkezini ve 5 bin palet kapasiteli 3 bin 500 metrekare kapalı alan ve 5 bin metrekare açık alanı kapsayan yeni deposunu da eklemiştir. Böylelikle toplam 255 bin palet depolama kapasitesi ile Marmara, Trakya, Ege ve Çukurova Bölgesi’nden sonra, tüm İç Anadolu Bölgesi’ne hizmet vermeye başlamıştır.
Çözüm odaklı, kaliteli ve farklılık yaratan hizmetler için kurulduğu günden itibaren yatırımlarına devam eden Alışan Lojistik; 2016 yılında da son yıllardaki büyüme trendini devam ettirmiş ve yılı yüzde 20 büyüme ile tamamlamıştır. Bu doğrultuda 2017 yılında da yine yaklaşık aynı düzeylerde bir büyüme hedefi bulunmaktadır.
Arkas Holding Lojistik Hizmetleri Grup Başkanı Diane Arcas
Geçen yıl ulaştırma, depoculuk, forwarding şirketlerinin hepsini tek çatı altında birleştirerek yarattığımız sinerji sayesinde operasyon süreçlerini daha hızlı ve verimli hale getirdik.Tek merkezden güçlü takım çalışması ile verdiğimiz hizmetler sayesinde karlılığımızı da artırdık.
Küresel ekonomide yaşanan belirsizlikler ve yavaşlamaya rağmen yılın ilk dokuz ayında geçen seneye kıyasla
Önemli projelerimizden biri de demiryolu serbestleşmesi. Özel sektörde en fazla yük taşıyan şirket olan AR-GÜ de serbestleşmeye hazırlanan şirketler arasında yer alıyor.
Vagon işletmecisi bir şirket olarak Türkiye’de ilk defa ECM (Bakımdan Sorumlu Kuruluş) belgesini alan şirket AR-GÜ oldu. AR-GÜ’de EYS (Emniyet Yönetim Sistemi) sertifikası ile ilgili çalışmalar da sürüyor. Filomuzdaki 706 vagonla 35 bin ton taşıma kapasitemiz var. Dolayısıyla kapasite ile ilgili gerekliliği hâlihazırda fazlasıyla yerine getiriyoruz. Ancak beklediğimiz lokomotif yatırımına geçebilmek için TCDD altyapı kullanım ücreti, enerji kullanım bedelleri gibi ekonomik dataların belirlenmesini bekliyoruz. Lokomotif yatırımı yapıp kendimiz işletmeyi planlıyoruz. Özel sektörün kendi lokomotiflerini almasıyla, havayolu yolcu taşımacılığında yaşandığı gibi bu sektörde de büyük gelişmeler olacağına inanıyoruz. Diğer taraftan lokomotif siparişi verilmesi, teslimi ve işletmeye başlanması iki seneyi bulacak. Bu noktada özel sektör sistemini kurana kadar TCDD’nin geçiş sürecini nasıl planlayacağı da önemli.
Barsan Global Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Çaptuğ
2016 yılı ülkemizde sektörümüz için zorlu bir yıl oldu, özellikle yılın ikinci yarısından sonra güney sınırımızda
2017 yılının ilk çeyreğinde lojistik sektörü için eldeki verileri değerlendirdiğimizde durağan bir ilk çeyrek ile karşılaşacağımızı düşünüyoruz. Türkiye’nin yaşadığı bütün sıkıntıları güçlenerek aştığını düşündüğümüzde 2017’den temel beklentimiz büyümenin sürdürülebilir olması yönünde. Barsan Global Lojistik olarak ülkemize ve sektörün gelişimine olan inancımız tamdır. 2017 yılında büyüme hedeflerimizi ve yatırım planlamamızı eksiksiz olarak uygulamaya devam edeceğiz. 19 ülke 56 lojistik merkezde yürüttüğümüz faaliyetlerimize 20 yeni merkez daha açarak hayata geçireceğiz.
Gök-Bora Lojistik Satış ve Pazarlama Direktörü Sefa Ezgin
2016 yılının taşımacılık ve lojistik sektörü açısından zor bir yıl olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sektör, ülkemizde yaşanan terör saldırıları ve dış ticaret hacmindeki dalgalanmalardan önemli ölçüde etkilenmiştir. Özellikle komşu ülkelerde ve yakın coğrafyamızda yaşanan krizler, siyasi belirsizlikler ve güvenlik riskleri sebebiyle yolların
2017 yılına dair öngörülere bakıldığında, globalde ve Türkiye bazında yaşanan jeopolitik gelişmeler ve güvenlik endişeleri sektörü olumsuz etkilemeye devam edebileceği söylenebilir. Bu bağlamda, 2017 yılından beklentilerimiz, öncelikle siyasi zeminde bir istikrarın sağlanması, komşularımızla yeniden iyi ilişkiler kurulması ve Avrupa - Türkiye arasındaki anlaşmazlıkların orta vadede ortadan kaldırılmasıdır. 2017 yılına dair sektörel bazda konuşmak gerekirse; petrol fiyatlarının yükselmesiyle beraber maliyetlerin artması, altyapı eksiklikleri, mevzuat sorunları ve gümrük kapılarında yaşanan sorunlar öncelikli gündem maddeleri olacaktır. Bütün olumsuz koşullara rağmen Türkiye’nin potansiyelinde çok dinamik bir ticaret ve yatırım ortamının varlığının giderek gelişmekte olduğu hatırlamalıdır.
Gök-Bora Lojistik, olarak, ana faaliyet alanımız olarak uluslararası kara taşımacılığı alanının yanı sıra hava, deniz, proje ve depolama alanında hizmet sağlamaktayız. 2016 yılında, yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen satış rakamları şirketimiz için önceki yıla kıyasla memnuniyet vericidir. 2016 yılı bizim için var olan müşterilerimizi korumak ve müşterilerimiz için daha kolay ulaşılabilir olma yolunda önemli adımlar atılmıştır. Bununla birlikte, uluslararası karayolu taşımacılığında, hasar, kayıp ve çalıntıların da dahil edildiği hasarsızlık oranı geçen yıllara göre büyük oranda iyileştirilmiştir. 2016 yılında hız verdiğimiz, müşterilerimize daha kaliteli, sürdürülebilir, düşük maliyetli ve verimli hizmet sunmamızı sağlayan intermodal yatırımlarına 2017 yılında da devam etmeyi planlamaktayız. Her şeyden önemlisi doğa dostu bir taşımacılık modeli olan intermodal ile karbondioksit salınımı en alt seviye indirmek ve böylece çevre korunmasına katkıda bulunmak bizim için en önemli önceliklerden birisi olmaya devam edecektir. 750 araçlık genç - çevreci filomuz, 500’ü aşkın çokuluslu çalışanımızla, farklı sektörlerdeki müşterilerimize lojistik ve tedarik zinciri çözümleri sunmaya devam edeceğiz. 2017’de daha yetkin, hizmet çeşitliliği artmış, müşterilerine daha fazla katma değer üreten bir Gok-Bora Lojistik ile yolumuza devam etmeyi arzuluyoruz.
Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar
Sektörümüz geçtiğimiz 2016’yı yüzde 4 ila 4,5’luk bir büyüme performansıyla kapattı. Bu yılı, iyimser bir bakışla 2017’nin de ülke büyümesinin bir puan üzerinde yine yüzde 4’lük bir büyümeyle kapatmasını bekliyoruz. Türkiye olarak içinde bulunduğumuz coğrafya bizim için bazı zorluklara gebe. Yaşanan siyasi ve ekonomik çalkantılar, güvenlik riskleri, ticaret yolları üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor. Karlılık bizim sektörümüzde sürdürülebilir büyüme açısından kritik bir öneme sahip. Sektörümüzde karlılık 5 yıl öncesine kadar yaklaşık yüzde 10 civarındaydı. Bu rakam bugün yüzde 4’ün altına kadar düşmüş bulunuyor. Bu durum şirketlerin yaşama şansını düşürüyor. Riskleri azaltmak için yenilikçi bir anlayışla faaliyetleri sürdürmek gerekmektedir. Sektörde farklılık yaratmak, maliyetleri düşürmek, inovatif çözümler üretmek şart. Özellikle son bir yıldır yaşanan krizler kâr marjının azalmasına sebep oldu. Bu durum sadece Türkiye’yle sınırlı değil. Ülkemizin bulunduğu coğrafyadaki güvensiz ortam da lojistik sektörünün potansiyeline ulaşmasını engellemektedir.
Sektörün yanı sıra, 2016 yılı Mars Logistics açısından olumlu geçti. Yılı yüzde 12’lik bir büyüme ve 250 milyon
Bu yılın ilk çeyreğinde Hadımköy’deki yeni lojistik merkezimizi hizmete sokacağız. Bu yeni tesise 30 milyon Avro’luk bir yatırım yaptık. Almanya-Türkiye ve Lüksemburg-Türkiye arasındaki yeni Intermodal hattımızı 2017’de daha da geliştireceğiz. Başka bir güzergahta da yeni bir Intermodal servisi için fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz. Ayrıca filomuza da 20 milyon Avro’luk yatırım yapacağız. İstanbul-Anadolu yakasında da bir lojistik merkezi inşa etme planımız var. Mars Logistics olarak “yeşil lojistik” kavramına çok önem veriyoruz. Intermodal taşıma sistemimizle çevreci ve sürdürülebilir bir dünya yaratmaya katkı sağlıyoruz. Bu katkımızı daha da artırarak sürdüreceğiz.
Sektörümüzde farklı taşıma yollarına göre farklı sorunlar oluşabiliyor. Denizyolundaki en büyük sorunumuz, coğrafi konumumuzun gücüne, 3 tarafımızın deniz olmasına rağmen limanlarımızın Avrupa’daki seviyede olmaması. Tren taşımacılığı konusunda coğrafi içyapımızın engebeli oluşu sebebi ile ray sisteminin tüm yurda yeterli düzeyde ulaşamamış olması istenen oranda tren taşımacılığının kullanılmasını engellemektedir. Kara taşımacılığı ise ülkemizin Avrupa’nın en büyük filolarından birine sahip olması sebebi ile önemli bir konumdadır. Ancak filomuzun gücü Avrupa tarafından uygulanan geçiş belgesi sınırlandırmaları ile ciddi anlamda performans kaybına uğramaktadır. Aynı zamanda ithalat - ihracat arasındaki hızlı değişen araç talebi dengesizlikleri de navlun dengesinin düzenli gitmesini engellemektedir. Bunun sonucunda hizmet sağlayan ve hizmet alan taraflar senelik hedeflerini tutturmada ciddi zorluklar yaşamaktadırlar. Bir önceki sorunlarda da değindiğimiz gibi öncelikli olarak bir master plan oluşturmamız gerekiyor. Son olarak bizi etkileyen bir diğer durum da coğrafyamızdaki negatif ortam. Bu krizlerin aşılmasıyla Türkiye, lojistik sektöründe çok önemli başarılara imza atacaktır.