Iveco Eurocargo’yu Türkiye’de Üreterek Pazara Sundu

Otoyol’un Adapazarı Tesisleri’nde üretimine başlanan ve Avrupa’da kendi sınıfının lideri olan Eurocargo kamyonları, 19 Nisan 2006 tarihinde Sapanca’da gerçekleştirilen bir etkinlikle basına tanıtıldı.

Iveco’nun Türkiye’yi üretim üssü yapma kararı doğrultusunda Adapazarı’nda üretimine başlanan Eurocargo’nun tanıtımına Otoyol Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Murat Selek ve Pazarlama Müdürü Tansu Giz katıldı.

Türkiye’nin ve otomotiv sektörünün son 40 yılda gerçekten çok önemli bir aşama kaydettiğini vurgulayarak sözlerine başlayan Otoyol Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Murat Selek, ekonomik göstergelerin Türkiye’nin son yıllarda hızlı ve istikrarlı bir şekilde büyümekte olduğunu gösterdiğini açıkladı. Ekonomik göstergelerin olumlu seyrinin sektöre ve ticari araç pazarına da doğrudan yansıdığını ifade eden Selek, “2001 yılındaki büyük ekonomik krizin ardından toparlanma sürecine giren Türkiye’de toplam ticari araç pazarında ve 3,5 ton üzeri ticari araç pazarında ciddi iyileşme görülüyor. 2005 senesinde de rekor seviyeye gelmiş vaziyette. Yaklaşık 100 bin adetlik bir pazar oluşmuş bulunuyor. Burada dikkat çeken husus son üç yıldaki rekor artış oranları geçen sene azalmış. 2002–2003 ve 2004 yıllarında yüzde 70–80 seviyelerinde artış gösteren ticari araç pazarı, 2005 senesinde artış göstermekle birlikte doyum noktasına gelmiş izlenimi veriyor.” şeklinde konuştu.

Ticari araç pazarının yaklaşık yüzde 80’inin kamyonlardan, yüzde 20’sinin ise otobüslerden oluştuğunu ifade eden Selek, kamyon kısmına bakıldığında ağır vasıta grubunda Stralis ve Trakker ile yer aldıklarını ve geçen seneki pazar paylarının da yüzde 4,3 olduğunu söyledi. Önceki yıllara göre bu segmentte biraz gerilemiş olan pazar payını bu seneden itibaren artırmayı hedeflediklerini belirten Selek, pazarın yüzde 27’sini oluşturan diğer önemli segmentin de orta sınıf denilen 16 ve 32 ton arası araçlardan oluştuğunu açıkladı. Bu segmentteki pazar paylarının 2005 yılında 0 olduğunu kaydeden Selek, “Kamyon pazarı içerisinde bu kadar önemli bir yer oluşturan sınıfta maalesef yoktuk. Eurocargo’yu bu sınıfa dahil ettik. Bu alanda ne kadar önemli bir eksikliğimizi giderdiğimizin somut bir göstergesidir.” dedi.

 

Giderek küçülen hafif kamyon segmentinde ise 65.9, 86 ve 120.14 modelleri ile bulunduklarını ve yüzde 20’ye yakın bir pazar payına sahip olduklarını ifade eden Selek, en önemli grubu da yüzde 40’lık pazar payına sahip olan 3,5 tonluk araçların oluşturduğunu söyledi. Bu segmentte Daily modeli ile yer aldıklarını ve her sene bu segmentte de yüzde 1–1,5’lik bir pazar payı artışı elde ettiklerini belirten Selek, toplamda bakıldığında kamyon pazarında belli eksikliklerden dolayı 2005 senesinde yüzde 5’lik bir pazar payı elde ettiklerini açıkladı.

Pazarın geri kalan yüzde 20’lik kısmını oluşturan minibüs segmentinde, midibüs pazarında yaklaşık yüzde 36 pazar payı ile liderliği sürdürdüklerini kaydeden Selek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Burada Eurobus serisinin katkısı çok önemli. Hemen ardından 15–21 kişilik minibüsler geliyor. Burada da yine Daily minibüsü ile istikrarlı bir şekilde pazar payımızı artırıyoruz. 14 kişilik standart minibüsler segmentinde ise biz bulunmuyoruz. Daily modelimiz bu segment için biraz ağır kalıyor. Ama buna da bir çözüm üretmek üzere çalışmalarımız devam ediyor. Dolmuş segmenti de toplu taşımacılıktaki değişiklikler dolayısıyla yok olma sürecine girdi. Dolmuş uygulamaları artık eskisi gibi rağbet görmüyor. Bu segmentte bizim M14 modelimiz var ama o da segment ile birlikte devreden çıkmak üzere. Buradaki pazar payımız yüzde 10’un biraz üzerindedir. Gerek kamyonda gerek minibüste elde ettiğimiz pazar paylarını çok daha yukarılara taşımak gibi bir hedefimiz var.”

Taşımacılık sektöründe müşteriler için en uygun ürün ve hizmeti yaratarak Türkiye’de ve bölgede vazgeçilmez iş ortağı olmak vizyonu ile hareket ettiklerini vurgulayan Selek, bunun gerçekten iddialı ama gerçekleştirilebilir bir vizyon olduğunu söyledi. Bu vizyonu belirlerken bazı güçlü yönlerine güvendiklerini belirten Selek, bunlardan ilkinin, Adapazarı’nda yaklaşık 90 bin metrekare kapalı alana yayılmış olan üretim tesisleri ile toplam kalite üretimi ve yalın üretim felsefelerini benimsemiş olarak faaliyet gösteriyor olmaları olarak açıkladı. Bir diğer iyi yönlerinin de hizmet altyapısı olduğunun altını çizen Selek, yurt çapında 34 bayi ve 100’den fazla servis ile yaygın hizmet sunduklarını kaydetti. Bu hizmeti uzman servis kadrosu, yaygın ve hesaplı yedek parçayla desteklediklerini ifade eden Selek, üçüncüsünün ise; markaları ve bu marka arkasındaki kurum olan Iveco olduğunu belirtti.

 

Iveco’nun özellikle Avrupa’da çok iddialı ve başarılı bir marka olduğunu ve gerek yolcu gerekse yük taşımacılığında bu başarı ve iddiayı sürdürdüğünü söyleyen Selek, “2005 sonuçlarına baktığımızda Iveco, Batı Avrupa’da 3,5 ton kamyon sınıfında yüzde 17,7’lik bir pazar payına sahip. 6–16 ton orta kamyon sınıfında Iveco yine yüzde 30’a yaklaşın bir pazar payına sahip. Ağır kamyon sınıfında da yaklaşık yüzde 11 pazar payı bulunuyor. Bunların dışında yolcu taşımacılığında da Irisbus markası ile yüzde 26 civarında pazar payı var. Böylesine başarılı bir markanın Türkiye’de de benzer başarılara imza atması gerekir diye düşünüyoruz. Dolayısıyla yaptığımız beş yıllık planda kendimize iddialı bir hedef koyduk ve bu hedef; mevcut pazar payımızı beş yıl içerisinde ikiye katlamaktır. Bunu yapmak için ürün en önemli unsundur.” şeklinde konuştu.

Avrupa’nın lideri Eurocargo’nun Türkiye’de Otoyol tesislerinde üretiliyor olmasının heyecanı ve gururunu yaşadıklarını dile getiren Selek, “Iveco Eurocargo doğduğundan bu yana başarılı olmuş bir ürün. Avrupa’da sürekli lider ürün olma başarısını göstermiş bir ürün. Dolayısıyla Türkiye’de de başarılı olacağına inancımız tam.” dedi.

8,5 tondan 25 tona kadar değişen azami yük ağırlığına sahip altı değişik versiyonda Eurocargo’yu Otoyol tesislerinde üretmeye başladıklarını açıklayan Selek, 130 beygirden 240 beygire kadar değişen Tector motor uygulamalı, 4x2 ve 6x2 versiyonları bulunan araçların yataklı ve yataksız kabin seçeneklerinin bulunduğunu kaydetti.  

Başarının formülünde anahtar kelimelerin müşteri memnuniyeti ve sadakat olduğunu belirten Selek, “Cümlenin arkasında neler etkili oluyor diye baktığımızda ilk başta ürün geliyor. Bunu hizmetle destekleyip elde edilen sonucu da uygun maliyet ile sunduğunuz takdirde başarının anahtarını elde etmiş oluyorsunuz. Eurocargo’ya baktığımızda ürünümüz yakışıklı, hizmetimiz üstün, maliyetimiz hesaplı. Dolayısıyla bu formülün unsurlarını yerine getirdiğimiz kanaatindeyim.” şeklinde konuştu.

Üretimin temel unsurlarının yatırımını daha önce yaptıkları için Eurocargo modelinin geliştirilmesi için tesis anlamında çok büyük bir yatırım yapmaya gerek kalmadığını söyleyen Selek, yatırım programının spesifik bazı ekipmanları içerdiğini ve kamyon üretimi ile ilgili yapmayı planladıkları yatırımın 20 ile 25 milyon dolar civarında olduğunu açıkladı.

 

Segment olarak yüzde 15 gibi bir hedef belirlediklerini belirten Selek, “Geçen seneki pazar gibi bir pazar olursa yaklaşık 2 bin 500 adetlik EuroCargo satışı gerçekleştireceğiz. Bizim altı versiyonumuz da Türkiye’nin ihtiyaçlarına, beklentilerine ve rekabete göre geliştirildi. Dolayısıyla orijinal Iveco’nun Eurocargo’yu tamamlayıcı modelleri olarak geliştirildi. En bazit örneğiyle üçüncü dingil, Türkiye’ye has bir uygulama. Dolayısıyla iç pazara yöneliyoruz. Ancak civar pazarlarda da bu ürünün ilgi göreceğine inanıyoruz. İhracat potansiyeli olduğu kanısındayız ve bu konuda araştırmalarımız devam ediyor.” dedi.

İlk üç aydaki satışların pazarla ilgili yılın geneline dönük mesajlar vermeyebileceğini vurgulayan Selek, ticari araçlar pazarında genelde istikrarlı bir çizgiye gelindiğini ve dolayısıyla çok da büyük artışlar beklemediklerini söyledi. Eurocargo’nun pazara sunulması açısından doğru bir zamanlama yaptıklarını düşündüğünü ifade eden Selek, “Zamanlama açısından geç bile kaldık. Dolayısıyla Eurocargo bir an önce piyasaya girmesini arzu ettiğimiz bir model ve başarılı olacağına inanıyoruz.” dedi.

Araç satışlarında finansmanın çok önemli olduğunu, dolayısıyla bu mekanizmayı iyi kullanan ve geliştiren firmaların rekabet avantajı elde ettiklerini söyleyen Selek, sözlerini şöyle noktaladı: “Bizim de bu yönde çalışmalarımız var. Kendi finansman şirketimizi kurmak gibi bir niyetimiz yok. Ama Koç Grubu, finansman konusunda iddialı hale gelmeye başladı. Onların imkanlarını kullanarak ve ağır vasıta sınıfında yurtdışı finansman imkanlarını kullanarak tüketiciye uygun koşullar vermeye çalışıyoruz. Ayrıca bankalarla da bu konuda çalışıyoruz.” 

Selek’ten sonra bir konuşma yapan Otoyol Sanayi A.Ş. Marka ve Ürün Müdürü Tansu Giz ise Eurocargo’nun özelliklerini basın mensuplarına aktardı.

 

Kabin konforu konusunda iddialı olduklarını ifade ederek sözlerine başlayan Giz; basamakların yerleşimi, iki basamak arasındaki mesafe, basamakların yere yakınlığı ve iniş binişte tutunmayı sağlayan sağlı sollu tutacakların sürücü için avantaj oluşturduğunu açıkladı.

Eurocargo’da kabin içinde kumaş olan her yerde aynı renk ve desende kumaş kullanıldığını kaydeden Giz, “Eurocargo’nun direksiyonu da ergonomik. Direksiyondaki tutma yerleri direksiyonun ele daha iyi oturmasını sağlıyor. Kabin içinde bol miktarda eşya gözü bulunuyor. Kabin sarsıntısı çok daha az. Kabin içi titreşimi ise rakiplerinden çok daha az. Eurocargo’daki elektronik aksanın yerleşimi ürünün daha kısa sürede tamir görmesine imkan sağlıyor.” dedi.

Tüm motorların Euro 3 ve Euro 4 standardına uyum içinde olduğunu belirten Giz, satış sonrası servislerde de kolaylık sağlayan sistemlerin bulunduğunu söyledi. Tector motorlu Eurocargo’nun en önemli özelliklerinden birinin de çok geniş devir aralığında yüksek tork vermesi olduğunu kaydeden Giz, bunun da doğru kullanıldığı takdirde yüzde 30 yakıt tasarrufu sağladığını kaydetti.

Yan kapılardaki camların aşağıya kadar gelişinin şoförün görüş alanının daha iyi olmasını sağladığını ifade eden Giz, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “4 silindirli egzoz freni devreye girdiğinde fren gücü iki misline çıkıyor. Üst versiyonlarda 6 silindirli motor var. Rakiplerde olmayan bir özellik de ön konsolda sol üstte bir düğme bulunuyor olması. Bu düğmenin üç pozisyonu var. Orta pozisyonda tuttuğumuz zaman şoför egzoz frenini debriyajın solunda bulunan frene basarak uyguluyor. Alt pozisyonda tuttuğumuz zaman ayak frenine basıldığında egzoz freni otomatik devreye giriyor. Üst pozisyonda tuttuğumuz zaman da şoför ayağını gazdan çektiği anda özellikle devamlı fren yapması gerektiği durumlarda çok avantajlı egzoz freni otomatik olarak devreye giriyor.”

Altı farklı seçenekle sunulacak Eurocargo’da yedek parça fiyatlarının tüm versiyonlarda rekabetçi olduğunu ifade eden Giz, Eurocargo’yu 48 bin YTL’den başlayan anahtar teslim fiyatlarla piyasaya sunacaklarını kaydetti.

Eurocargo; 100E15, 130E15 yataklı kabin, 130E15 yataksız kabin, 150E21, 220E21 ve 250E24 seçenekleri ile Türkiye pazarına sunuluyor.

 

Türkiye’de 8,5 tondan 25 tona kadar altı farklı modeli ve 130hp’den 240hp’ya kadar dört farklı Tector motor seçeneği ile pazara sunulan Eurocargo’da iki ve üç dingilli versiyonlar bulunuyor. Euro 3 standartlarını karşılayan ve Euro 4 standartlarına da hazır bulunan Eurocargo, sessiz ve güçlü Tector motoru ile yakıt tüketimini de azaltıyor. Geniş devir bandında sağlanan yüksek tork ile vites değişimimin de yüzde 30 oranında azaldığı Eurocargo’da aracın yıpranması azalıyor ve sürüş konforu artıyor.

Eurocargo’da şoförün isteğine göre panelde bulunan bir düğme ile devreye giren egzoz freninin yanında elektronik kendi kendine diyagnostik sistemi, araçtaki arızalara karşı sürücüyü uyararak sürüş güvenliğini de artırıyor. İleri teknolojili servis diyagnostik sistemi ise periyodik bakımları daha da artırıyor.

Elektrikli camlar, hız sınırlayıcı, bilgi ekranlı elektronik gösterge paneli, elektronik motor kumanda sistemi, basamak aydınlatma sistemi gibi birçok standart donanıma sahip olan Eurocargo’nun kabinin ise tamamı kataforez uygulanmış galvanizli çelikten imal ediliyor. Ayrıca Eurocargo’da farklı tonajlara göre tek ve çift yataklı, yataksız kabin seçenekleri de bulunuyor.  

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor