TÜRK lojistik sektörünün önde gelen isimlerinden Alışan Lojistik, kriz dinlemeden yatırımlarına devam ediyor. Bu seneye kadar yüzde 40 oranlarında büyüme kaydeden Alışan Lojistik, krize ve pazardaki daralmaya rağmen 2009 için yüzde 10-20 arasında bir büyüme bekliyor.
KargoHaber Dergisi olarak Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Üyesi Damla Alışan ile devam eden yatırım planlarını ve projelerini konuştuk.
> Sayın Damla Alışan, Alışan Lojistik global kriz nedeniyle 2008’in son çeyreğini nasıl geçirdi? Kriz, planlarınızı ne yönde değiştirdi? Yılı hedeflediğiniz gibi mi tamamladınız?
- 2008 yılını 100 milyon dolar ciro ile tamamladık. Kasım ayından sonra krizin etkileri yavaş yavaş hissedildi. Biz biraz daha entegre hizmet verdiğimiz için, piyasadaki kadar doğrudan etkilenmedik. Piyasadaki küçülme ile aynı oranda olmasa da bir miktar küçülme yaşadık. Aralık ayı zor bir aydı. Biz Aralık ayını pasif bir ay olarak planlamıştık. Dolayısıyla kayıp olarak görmüyoruz. Küçük ölçüde bir daralma oldu. Atılım, yatırım hızlı gidiyordu. Biz bu seneye kadar her yıl yaklaşık yüzde 40 oranında büyüdük. Ciddi yatırımlar yaptık. 2008 için 11 bin 500 paletlik kararı alınmış bir depo yatırımı planımız vardı. Bu yatırımın inşaatı 2008’in üçüncü çeyreğinde başlamıştı. Krizle birlikte yatırımı durdurmadan devam ettik. Haziran’da da açılışını yapacağız. Çok kullanıcılı yanıcı bir depo olacak. Şu anda inşaat halinde 24 bin paletlik bir depo var, onu 11 bin 500 palet daha büyütüyoruz. Toplamda 100 bin palete ulaştık. Bu krizle birlikte daha önce koymuş olduğumuz yüzde 40’lık büyüme hedeflerini revize ettik. Yüzde 10-20 bandında bir büyüme bekliyoruz. Büyüme hedefimizi küçültüyoruz.
> Farklı arayışlarınız olacak mı? Avrupa’daki daralan pazarı nasıl takviye edeceksiniz?
- Avrupa pazarında, Türkiye’nin ithalat ve ihracatında bir daralma var. Pazarlarda yeni alternatifler yaratıyor ve yeni pazarlara doğru hareketleniyoruz. İki senedir proje bölümümüz Ortadoğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerine çalışıyor. Dolayısıyla yeni pazarlar bizim için, iki senedir gitmeye başladığımız ve hızlandığını düşündüğümüz pazarlar. Avrupa’da da sonuçta aynı tempoda devam edeceğiz. Ama bir daralma olacağı mutlak.
> Spesifik bir iş yapıyorsunuz, rakipleriniz genel kargoya oranla daha az değil mi?
- Bizim uzmanlığımız FMCG ve kimya alanında. Bunun yanında yedek parça ve tekstil de var ancak küçük bir bölüm. Kimya dediğiniz zaman uzmanlaşma isteyen bir alan. Yanıcı taşıma ve depolama konusunda Türkiye’de tek olduğumuzu söyleyebilirim. Bizden başka bu standartları sunabilen kimse yok.
> Edindiğiniz vizyon nereden geliyor? Geçmiş dönemdeki firmalarınız mı sizi bu seviyeye
getirdi?
- Portföyümüzün yüzde 80’i çok uluslu firmalardan oluşuyor. Yüksek standartlar istiyorlar ancak beraberinde çok şey öğretiyorlar. Dolayısıyla bu firmalardan gelen talepleri karşılamak adına karşımıza çıkan fırsatları mücadele ederek en iyi şekilde değerlendirdik. Sadece depo değil, aynı zamanda alt yapı, IT, çevre, sağlık ve güvenlik konuları da bizim için çok önemli. Ama burada yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkıyor bilmiyorum açıkçası. Ancak müşterilerin beklentileri, ister istemez çalışma performansını ve vizyonu etkiliyor.
> Avrupalı rakipleriniz ile firmanızı mukayese ettiğinizde neler söyleyebilirsiniz?
- Şu anda bu konuyla ilgili istatistiksel veriler sunmam çok zor. Biz SQS aldık. Bu bilirkişi raporunu nakliyede 93 puan, depoda 95 puan, yıkamada ise 97 puanla aldık. Bu Avrupa ortalamalarının da üzerinde bir puan tablosu. Uyguladığımız operasyonlar ve deponun fiziki standartları Avrupa’nın kabul ettiği standartlar çerçevesinde değerlendiriliyor ve bu çerçevede de uygulamaya geçmiş durumda.
> Sektörün önde gelen firmalarındansınız ve yurt dışında uluslararası firmalarla çalıştığınız için tanınıyorsunuz. Peki ortaklık teklif edenler olmuyor mu?
- Bu konuda başlamış olan çalışmalar var. Buradaki hedef doğru partneri bulmak. Önemli olan böyle bir birliktelikten, daha iyi hizmet verecek, belli sinerji sağlayacak, fayda sağlayacak bir birliktelik oluşturmak. Dolayısıyla böyle bir partner bulunduğunda neden olmasın.
> Halka açılma niyetiniz vardı…
- Şu anda gündemde değil. Sonuç itibari ile belli bir ölçeğe geldikten sonra büyüme hedeflerinden bir tanesi de halka açılmak. Bu yolda ilerlerken karşımıza doğru zamanda, doğru alternatifin çıkması gerekiyor ve çıktığı zaman değerlendiriyoruz. Ancak doğru şart ve parametrelerin yerine gelmesi gerekiyor. Finansman konusunda çok kuvvetliyiz. Doğru zamanda doğru ışığı görmek gerekiyor. Bu seneyi koyduğumuz hedeflerin peşinde geçireceğiz.
> Depo yatırımını durdurmadık dediniz. Krizden önce finansmanı ayarlanmış bir çalışma mıydı?
- Tabiki ön çalışmaları başlamıştı. Burada şöyle bir şey var. Yatırıma baktığınız zaman altyapısını oluşturup projelendirmesinden finansal kaynakların bulunmasına kadar bir çok süreç gerekiyor. Dolayısıyla üçüncü çeyrekte başladık ama 2008’in birinci ve ikinci çeyreğinde çalışmalara başlamıştık. Ancak o noktada durdurabilirdik çünkü kriz düşünülenden daha şiddetli geldi. Ne kadar süreceğini de kimse kestiremiyor. Bir yıl mı, iki yıl mı? Biz pozitif bakıyoruz ve krize göre pozisyon alıyoruz. Ancak kriz geçtiği zamanda, donanımlı ve kuvvetli başlamamız gerekiyor. Dolayısıyla yatırımı ne yavaşlattık, ne durdurduk, aynı planlandığı noktada devam etti.
> Son zamanlarda büyük kontratlarınız var mı?
- İsim veremem ancak, Aralık, Ocak ve Şubat ayları durgun geçti. Yürüyen projeler yürüdü ama yeni proje veya endüstriden gelen talep çok yoktu. Ama Şubat ayından sonra yeni projeler geldi. Üzerinde konuştuğumuz, çalıştığımız onlarca proje var. Ama hayata geçer veya geçmez bilemem. Durgunluk atlatıldı ve piyasada en azından proje anlamında dinamikler yerine geliyor gibi. FMCG alanında tam bir kontrat firmasıyız. Kargo işi ise bambaşka bir alan ve uzmanlaşmak gerekiyor. Mikro dağıtım yapıp, çözüm ortaklarıyla görünmeyi tercih ediyoruz. Mümkün olduğunca o yönde ilerlemek niyetindeyiz.
> Filo olarak ne boyuttasınız?
- Şu anda 200 araçlık bir filo ile çalışıyoruz. İlave olarak 100 araç yurt içinde çalışıyor. Bu filonun 50 tanesi tanker. Filoyu bu seviyelerde tutma niyetindeyiz. 1 Ocak 2010’da ADR gündeme gelirse çok iyi olacak. Biz zaten o standartlarda çalışıyoruz. Filomuz ağırlıklı olarak tenteli araçlardan oluşuyor. Yeni bir projenin gerektireceği yatırımlar dışında bu yıl araç yatırımı yapmayı düşünmüyoruz.
> Yurt dışındaki temsilcilikerinizden biraz bahseder misiniz?
- Trieste ve Münih ofislerimiz bizi Avrupa’da temsilediyor ve koordinasyonumuzu yapıyor. Diğer ülkelerde de çoğu uzun soluklu olmak üzere acentelerimizle ve iş ortaklarımızla çalışmalarımız devam ediyor. Oradaki partnerlerimiz, bizim adımıza nakliye, dağıtım, depolama, satış ve benzeri faaliyetleri bizim adımıza sürdürüyorlar. İlgili ülkenin büyük kuruluşları ile birlikte götürmenin avantajları var. Belli kilit noktalarda kendi şirketinizin olması avantaj sağlıyor. Ama ilgili ülkenin şirketi ile partnerlik kurmak da başarılı sonuçlar getiriyor.
> “Avrupa’da biraz daha güçlü olmamız gerekir” dediğiniz oluyor mu? Ya da kuvvetlenmeyi düşündüğünüz bir bölge var mı?
- Bizim için en büyük trafik Almanya, Benelüx ve İtalya. Fransa ve İngiltere ikinci planda kalıyor. Bunlar, rutin haftalık seferimiz olan ülkeler. Doğu Avrupa trafikleri için kendi filomuzu kullanmıyoruz. Tamamen alt taşeronlarla çalışıyoruz. Dolayısıyla bizim için büyüyen trafiklerden bir tanesi. Geçtiğimiz senelerde oldukça ciddi bir artış yaşadık. Bizim son iki senedir daha aktif olarak proje departmanımızın yoğunlaştığı bölge Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri. Burada da tedarikçilerle çalışmakla birlikte, gelecekte büyüyen trafiğin bu bölgede olacağı kanısındayım. Sonuç itibari ile bunlar büyüyen ve yatırım yapılan pazarlar.
> Alışan Lojistik’in teknoloji ve insan kaynağı konusundaki çalışmaları hakkında neler söylemek istersiniz?
- Teknoloji alanında kardeş şirketimiz Exepto. Bütün yazılımımızı, araç takip sistemlerimizi onlar yapıyor. Raporladığınız yerde, performansı ölçebiliyor olmanız gerekiyor. Exepto’nun desteği ile kardeş şirket olmanın avantajını kullanıyoruz. Çevre, sağlık ve emniyet konusunda sadece son SQS denetimden önce Almanya’dan eğitimci arkadaşlarımız geldi. BBC davranışsal güvenlik eğitimi. Dört günlük bir eğitimdi bu.
> 2009 yatırımlarından bahsettik. Biraz daha uzun vadeli bakarsak, dünya ekonomisinin de normal seviyelere geldiğini düşündüğümüzde Alışan Lojistik nerelere yatırım yapmak istiyor?
- Türkiye’de ilk beş lojistik şirketinden biri olmak için çalışıyoruz. Burada ciro, müşteri portföyü, karlılık, süreklilik gibi birçok parametre var. Tek bir parametreye bağlı değişken değil. Biz spot piyasada çok fazla bulunmuyoruz. Uzun vadeli, kontratlı, çok uluslu firmalarla çalışıp, hizmet yaratıp uzun soluklu ilişkiler kurmanın peşindeyiz. Yatırım anlamında, depo yatırımı bizim için ön planda. Şartlar normale döndüğünde depo alanındaki yatırımlarımız devam edecek. Yıkama istasyonu ile ilgili yatırımlar devam edebilir ancak regülasyon kritik bizim için. Belki başka bölgelerde yatırım yapmak söz konusu olup gündeme gelebilir. Gebze yüzde 40’lık bir bölümünü kapsıyor ama başka bölgeler de var. Diğer yatırımlarımız krizin bitiş hızına ve şartlara bağlı olarak gerçekleşecek.