Sektörel istihdamda yüzde 70’lere yaklaşan oran ile en yaygın eğitim düzeyinin lise muzunu olduğu lojistik sektöründe nitelikli insan kaynağına olan talep ve beklenti giderek artıyor. Bu anlamda Türkiye’de lojistik eğitimi veren üniversite ve yüksekokulların sayısında da son yıllarda ciddi artış yaşandı.
Ön lisans mezunları da eklendiğinde yüksek öğretim mezunu çalışan sayısı yüzde 30 civarında olan sektörde alaylı tabir edilen kesimin yerini yavaş yavaş üniversite mezunlarının aldığını işaret ediyor. Sektörde üniversite muzunu çalışan sayısı artmakla birlikte mezunların sadece yüzde 11’lik kısmını lojistik bölümü mezunu çalışanlar oluşturuyor. Özellikle endüstri mühendislerinin yoğun olarak tercih edildiği kanısının yaygın olduğu sektörde asıl büyük çoğunluğu (yüzde 37) işletme mezunları oluşturuyor.
Eğitim içerikleri her okulda farklılık gösteriyor
Türkiye çapında toplam 48 üniversite ve 50 yüksekokulda lojistik bölümü bulunuyor. 2013 yılı üniversite seçme yerleştirme sınavları kataloguna göre Türkiye’de lojistik eğitimi veren bu üniversitelerin 27 tanesinde dört yıllık lojistik bölümü bulunurken 2014 yılında bu bayı 40’a çıkmış bulunuyor. Kontenjanlar ise bin 600’den 2 bin 700’e yükseldi. Ayrıca lojistik eğitimi Türkiye’de lise düzeyinde de verilir duruma geldi.
Lojistik eğitimi veren lise, yüksek okul ve ya üniversitelerin sayısı artmakla birlikte verilen eğitimlerin içeriği ve bu eğitimleri veren akademik kadronun sektörel anlamda yeterliliği farklılıklar gösteriyor. Ortak bir müfredatın olmadığı okullarda, lojistik branşında uzmanlaşmamış akademik kadronun kendi uzmanlıklarına göre müfredat belirlemeleri de bu farklılıkların temelinde yatan neden olarak gösteriliyor. Ancak lojistik eğitimi veren bu okullar mezun vermeye devam ettikçe ve mezunların uzmanlıkları olan sektörde akademik kariyer yapmaları ile akademisyen sorununun da zamanla ortadan kalkması bekleniyor.
Sektör ne bekliyor?
Uluslararası faaliyet gösteren lojistik sektöründe yabancı dil bilgisi de günümüzde olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Mevcut durumda yapancı dil bilgisi olmayan personel istihdamının yüzde 79’un üzerinde olduğu sektörde İngilizce bilen personel sayısı ortalama yüzde 4’ün biraz daha üzerinde. Mevcut rakamlar çok iç açıcı olmasa da yeni işe alım sürecinde özellikle beyaz yaka diye tabir edilen personel istihdamında yabancı dil –özellikle İngilizce- işe alımda önemli bir kriter olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle de lojistik firmalarının bu alanda eğitim görmüş insan kaynağından en büyük beklentisi yabancı dil hakimiyeti.
Bir diğer önemli nokta ise teorik eğitim alan lojistik öğrencilerinin pratik konusunda yetersiz kalmaları. Üniversitelerin birçoğu teorik eğitimler dışında zorunlu staj ya da uygulamalı eğitimler ile öğrencilerin pratik bilgilerini arttırmaya çalışsalar bile genele bakıldığında firmalar yeni mezunların bu anlamda daha donanımlı olmalarını bekliyor. Lojistik alt dallarında uzmanlık ve sektör ile ilgili güncel bilgilerin tazeliği firmalar için önemli noktalar olarak karşımıza çıkıyor.
Sektör bu tür beklentiler içerisindeyken lojistik eğitimi veren üniversiteler ve lojistik bölümü öğrencileri de sektör firmalarından destek bekliyor. Özellikle teorik bilgilerini sahada pratiğe dökmek adına lojistik firmalarında stajer olarak çalışmak isteyen öğrenciler bu anlamda firmaların kapısını çalıyorlar. Türkiye’de lojistik faaliyetlerde bulunan firmalardan bir kısmı lojistik mezunu öğrencilerin işe alımı ya da eğitimi süren öğrencilerin stajları konusunda okullara ve öğrencilere destek verse bile pek çok firma sektör-üniversite işbirliğinde yetersiz kalıyor.
Lojistik eğitimi konusunda sektör beklentilerini iyi okuyan ve sektörle temas içinde olan üniversiteler de boş durmuyor. Gerek firmalarla işbirliği yaparak, gerekse firma ziyaretleri ile ilişkileri sıcak tutan okullar öğrencileri için staj, mezunları için de iş imkanı yaratmaya çalışırken, konferanslar, paneller gibi organizasyonlarla da sektör ve öğrencileri bir araya getiriyorlar.
Eğitimleri standarda oturtmak için ULAKDER faaliyette
Üniversitelerdeki ders programlarında görülen farklılıklar, eldeki mevcut hocaların ilgi alanlarına göre müfredat oluşturulması, eğitim konusunda standardın oluşturulması adına yeni bir oluşumu da doğurdu.
Ulusal ve uluslararası gelişmeler çerçevesinde lojistik sektöründeki ve bilim dalındaki gelişmeleri göz önünde bulundurarak güçlü sektörel nitelikleri bulunan mezunlar yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) önderliğinde yeni bir dernek doğdu. Ulaştırma ve Lojistik Eğitim Kurumları ve Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (ULAKDER) adıyla faaliyetlerine başlayan dernek, lojistik ve taşımacılık eğitimi veren kurumların eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve idari hizmetler açısından akredite edilerek, belli kalite standartlarının üzerine çıkartılması sağlayacak.
ULAKDER Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Avni Zafer Acar:
“Eldeki Mevcut Hocaların İlgi Alanlarına Göre Müfredatlar Yapılıyor”
Ulaştırma ve Lojistik Eğitim Kurumları ve Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (ULAKDER) Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Avni Zafer Acar, lojistik eğitiminde yaşanan sıkıntılar sonrasında ULAKDER’in oluşumunu ve eğitim konusunda belirli kalite standartlarının yakalanması adına yapılacakları aktardı.
2013 yılı üniversite seçme yerleştirme sınavları kataloğuna göre Türkiye’de 27 tane dört yıllık lojistik bölümü bulunurken 2014 yılında bu rakamın 40’a çıktığını, kontenjanların ise bin 600’den 2 bin 700 rakamına yükseldiğini açıklayan Acar, ilk bakışta sektör için eğitimli çalışan adaylar yetiştiği düşüncesi ile iyi bir durum gibi görünen bu gelişmenin kötü yönlerini şu şekilde aktarıyor: “Öncelikle böyle bir bölümü açmak için mevzuat gereği en az üç doktoralı akademisyen gerekiyor. Dört yıllık bir programı sürdürmek için ise 6-8 akademisyen şartı var. Oysa alanda yetişmiş akademisyen sayısı maalesef henüz bir elin parmakları kadar. Böyle olunca iktisadi, idari ve ticari bilimler alanından derlenen bir eğitim kadrosuyla yola çıkılıyor. Ardından eldeki mevcut hocaların ilgi alanlarına göre müfredatlar yapılıyor. Bu durumda sektörün asıl ihtiyacı ne? Global ölçekte gelişmeler ne yönde diye sorgulanmıyor.”
Hedef; sektörel nitelikleri bulunan mezunlar yetişmesine katkıda bulunmak
Yaptıkları çalışmalarda karşılaştıkları derslerin sayısı ve çokluğu karşısında büyük şaşkınlık geçirdiklerini vurgulayan Zafer Acar, sonuç olarak karşılarına yeterli şekilde donatılmadığı için işsizlik problemi çeken gençler ile kendilerini geleceğe taşıyacak çalışanları bulamayan işletmeler çıktığını söylüyor.
Böyle bir durum tespiti karşısında Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) girişimiyle konuyla ilgili akademik ve uzman personelin yer aldığı bir çalışma grubu toplandığını aktaran Acar, ULAKDER’in kuruluşu ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Bu çalışma grubunun çekirdeği benim dışımda Yrd. Doç. Dr. Halim Yurdakul, Yrd. Doç. Dr. Özgür Karagülle ve UND İcra Kurulu Üyesi Evren Bingöl’den oluşturmakla birlikte zaman zaman sektörel ve akademik diğer uzmanlar da çalışmalarımıza katıldı. Bu grup öncelikle mevcut tüm yüksekokul ve üniversitelerdeki müfredatı inceledi. Ortak ve ayrışan dersleri ortaya çıkarttı. Buna eş zamanlı olarak yurtdışındaki okulların mevzuatını da inceledi. Çalışmalarımız esnasında hem kamu hem de vakıf üniversitelerini aynı amaca hizmet eden bir müfredat çerçevesinde toplamanın zorluğunu fark ettik. Üstelik hoca nitelik ve niceliği açısından da bir düzenleme yapılması gerektiği ortadaydı. Bir grup çalışmasının ardından sektörel beklentileri içeren müfredat ve yetkinlikler konusuna vurgu yapan bir deklarasyon yayınlamak işin en kolay tarafıydı. Ancak biz stratejik ve vizyoner bir yaklaşımla zor olanı seçtik. Böylece ULAKDER inisiyatifi olarak altına imza attığımız davet mektubu ile kurmaya karar verdiğimiz bu derneğe katkıda bulanabileceğine inandığımız uzmanları ve akademisyenleri kurucu üye olmaya davet ettik. Yaptığımız ilk toplantıya gelen davetliler vizyonumuzu heyecanla benimsediler ve kurucu üye olarak kuruluş belgesine imza attılar. Bunlar arasında UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, Prof.Dr. Oktay Alnıak, Cem Kumuk, Emre Cevdet Çizmecioğlu, Elçin Çakmak Eraraslan, Yrd. Doç. Dr. Kenan Dinç, Yrd. Doç. Dr. A. Murat Köseoğlu ve Muammer Ünlü bulunuyor.”
ULAKDER’in ulusal ve uluslararası gelişmeler çerçevesinde lojistik sektöründeki ve bilim dalındaki gelişmeleri göz önünde bulundurarak güçlü sektörel nitelikleri bulunan mezunlar yetişmesine katkıda bulunmayı amaçladığını vurgulayan Acar, bu amaca erişmek için lojistik ve taşımacılık eğitimi veren kurumların eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve idari hizmetler açısından akredite edilerek, belli kalite standartlarının üzerine çıkartılmasının sağlanacağı bilgisini aktarıyor. “Böylece sektörel açıdan güncel ve gelişmekte olan teknolojileri kavrayan, araştırma temeline dayalı bilgi ve beceri ile donatılmış, etik ilke ve tutuma sahip, yaşam boyu öğrenmeyi ilke edinmiş nitelikli ulaştırma ve lojistik uzmanları yetiştirilerek toplum refahının ileri götürülmesine katkı sağlanabilecek. Dolayısıyla bu girişim, hem mezunlar hem de sektör açısından fayda sağlayacak bir hareket” diyen Acar, bu sayede eğitim veren kurumların da uluslararası alanda rekabet edebilir seviyeye gelebileceklerinin altını çiziyor.
14 Ekim 2014