Şirketin Türkiye Genel Müdürü Hasan Hatipoğlu, Lufthansa Cargo’nun geçen yılını, 2022 hedeflerini ve hava kargo alanında ki yeni yatırım ve projelerini KargoHaber’e anlattı. Lufthansa Cargo’nun
2021 yılını tarihinin en yüksek karlılığı ile tamamladığını belirtilen Hatipoğlu, 2022 yılının ilk çeyreğinde hedeflenen bütçenin üzerinde bir performans gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
2021 yılını değerlendirir misiniz? Pazar global ölçekte nasıldı, Lufthansa olarak beklenilen rakamlara ulaştınız mı?
Pandeminin başlangıcından itibaren kapanmalar ve devamındaki kısıtlamalar nedeniyle yolcuların uçuş talebi neredeyse yok denecek seviyelere inmiş ve bu nedenle de yolcu uçakları seferleri çoğunlukla iptal olmuştur. Bu süreç 2021’de de devam etmiş ve Deniz taşımacılığındaki konteyner krizi gibi farklı etkenler de devreye girince kargo uçakları kapasitesine talep artmıştır. Ayrıca küreselde pandemi sebepli kargo talep patlaması da yaşanınca KG başına ücret yukarıya doğru ivmelenmiştir.
Kapasite sunumundaki düşüş ve buna karşılık KG başına ücretteki artış Kargo Hava Yollarının 2021 senesini yüksek karlarla kapatmasına sebep olmuş, Lufthansa Cargo Anonim Şirketimizin ve bağlı diğer şirketlerimizin de tarihindeki en yüksek karlılığa ulaştığı yıl olmuştur. Tabii ki bu rekor karlılıkta giderlere odaklanıp pandemi başından beri ve 2021 senesinde bu doğrultuda strateji geliştirmiş olmamızın etkisi de büyüktür.
Savaşın etkisi ile hava sahalarının kapanması hava kargo taşımalarını nasıl etkiledi? Rotaların kayması ne gibi sorunlar yaşanması nelere sebep oldu?
Bunun dışında savaşın maliyetlere etkisindeki en önemli faktör Hava Yollarının en önemli gider kalemi olan yakıt fiyatlarının geldiği nokta.
Bütün Hava Yolları bu doğrultuda önlemler alıyorlar. Biz de her ne kadar maliyetleri tam karşılamasa da, esnek fiyatlama politikamız ve ASC (Airfreight Surcharge) diye isimlendirdiğimiz uygulamamız ile bu konudaki maliyet artışını nispeten de olsa azaltmaya çalışıyoruz.
Yeşil mutabakat çerçevesinde emisyonların azaltılması ve düşük karbonlu yakıtlara geçilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Lufthansa’nın karbon nötr olma yolundaki hedefleri nedir?
Emisyonların azaltılması ve sürdürülebilirlik konusu uzun zamandır iş planımızın önemli bir parçası. Elektronik rezervasyon, fiyatlama ve en son yüzde yüz e-AWB konularından başlayıp bu konuda kendimiz için koyduğumuz hedeflerde çok yüksek ulaşılabilirliği yakaladık. Hedefimiz karbon salınımını sıfıra indirgemek. Bu hedefimize dijitalleşme öncelikli iş planı ve Global düzeyde bütün çalışanlarımızın konuya yüksek odağı ile ulaşabileceğimize inanıyorum.
Yine az yakıt kullanmak ve karbon salınımını azaltmak hedefi ile bütün filomuzu yeniledik. Ayrıca uçaklarımızda sürtünmeyi azaltarak yakıt kullanımını düşürmek için “AeroSHARK” isimli teknolojiyi kullanıyoruz.
Bunun gibi birçok çalışmayı gerçekleştirdik, ancak Hava Yollarında karbon salınımını azaltmanın yer hizmetlerindeki paydası çok az. Asıl odaklanmamız gereken uçak havadayken gerçekleşen salınım, zira neredeyse yüzde doksan dokuzluk bir paya sahiptir ve ancak buradaki salınımın azaltılmasıyla hedef gerçekleştirilebilir inancındayız.
Bu amaçla da son zamanlarda müşteri ve paydaşlarımızla ortak hedeflerimiz doğrultusunda anlaşmalar yapıp seçilen uçak ve seferlerimizde “SAF” diye isimlendirilen karbon salınımını azaltan uçak yakıtı çeşitlerini kullanıyoruz.
Günümüzde ekonomik ve teknolojik gelişmeler, krizler, savaşlar, rakiplerin ve pazarın yapısı gibi değişkenler hava kargo taşımacılığını nasıl etkiliyor?
Kapsamlı bir soru olduğundan cevaplandırırken birkaç farklı açıdan değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.
Birincisi, pandemi sürecinde Hava Kargo’nun kriz dönemlerinde yaşamsal öneme haiz olduğunu yaşayarak gördük. Aşı, maske, dezenfektan gibi yaşamsal önemi olan Tıbbi malzemeler dışında, krizlerde en az onlar kadar önem taşıyan ve acil gereklilik arz eden diğer araç gereç, yiyecek vs. malzemeler de en hızlı şekilde havayolu ile hedefe ulaştırılabiliyor. Diğer önemli nokta ise şu an yaşanan savaşta da şahit olduğumuz, mağdurlara acilen ulaştırılması gereken `Yardım Malzemeleri` ki bunu sadece savaşa indirgememek gerekiyor, deprem, sel, büyük yangınlar gibi doğal felaketlerde de en hızlı ulaşım yöntemi olan hava kargo hemen devreye giriyor.
Teknolojik gelişmelere gelince, uzay teknolojisi gibi Havacılığın da teknolojik gelişmelerden pozitif anlamda etkilenmesi gerekliliği aşikâr ki öyle oluyor.
Yeni nesil uçaklar ve yer hizmetleri gereçlerindeki elektrikli cihazlara geçişler bunun bazı göstergeleri. Bu sayede hem giderleri aşağı çekerek müşterilerimize en iyi hizmeti en ekonomik şekilde verebiliyor, hem de diğer soruda da cevapladığım gibi çevreye duyarlılık konusunda konulan hedeflere ulaşılabiliyor.
Pazar ve sektördeki farklı gelişmeye örnek olarak da e-Ticaret’te gelinen noktaya değinebiliriz. E-ticarete olan son zamanlardaki çok yüksek talebi pandemide evden çıkamamanın doğal sonucu olarak da değerlendirebiliriz.
Lufthansa Cargo olarak bu gelişmeyi çok önceden gözlemleyip öngördüğümüzden, tam da bu sebeple E-ticaret faaliyetleri için 2019 yılında Heyworld isimli şirketimizi faaliyete geçirdik. Bu sayede de odağımızı arttırıp E-ticaret müşterilerimizin taleplerine birinci elden üst düzeyde hizmet verebilir olduk.
Global hava kargo sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müşteri odaklı, yeni nesil uçaklar ve gereçlerle hizmet veren, ölçülebilir hedefler ile kaliteye ve çevreye duyarlı, teknoloji desteği ile altyapısını sürekli geliştiren, iyi eğitimli, yeterliliği yüksek çalışanlara odaklı, kuruluşların öncülüğünde global hava kargo sektörü her zaman önemini koruyacaktır.
2022 yılı hedefleriniz nelerdir? Hava Kargo alanında yeni yatırımlar ve projeleriniz var mı?
Lufthansa Cargo olarak rekor seviyede karlılık ile kapattığımız 2021 senesi sonrası 2022 senesi ilk çeyreğinde de çok iyi sonuçlara ulaştığımız Lufthansa üst düzey yönetimimiz tarafından bir basın toplantısı ve bülteni ile açıklandı.
09 Mayıs 2022 tarihinde yapılan başka bir basın açıklamasında ise Lufthansa Cargo’nun kuruluşundan bu yana en büyük uçak yatırımı olarak ifade edilen 3 adet büyük gövde Boeing 777F ve 7 adet Boeing 777-8F yeni nesil kargo uçaklarımızın siparişi anons edildi.
Lufthansa Cargo Türkiye olarak ise ilk çeyrekte esnek ve yaratıcı kapasite çözümlerimizi ve yüksek kaliteli servisimizi müşteri ve partnerlerimize sunduk. Bunun karşılığı olarak hedeflenen bütçenin üzerinde bir performans gerçekleştirdik. Bu üstün performansın en önemli faktörlerinin başarılı çalışanlarımız ve esnek ve çeşitli kapasite sunumumuz olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim.
Mart ayının sonunda haftada üç sefer olmak üzere A321 Cargo uçağı ile İstanbul seferlerimize başladık. İlginin yoğunluğu sebebiyle de bir sonraki hafta sunumumuzu hemen haftada beş Cargo uçağı seferine çıkardık.
Ayrıca İstanbul’dan Lufthansa yolcu uçakları ile, İzmir, Ankara ve Antalya gibi diğer şehirlerden de ortaklığımızın bulunduğu SunExpress ile Avrupa’nın birçok noktasına haftada yüzün üzerindeki sefer ile esnek kapasite sunumumuzun devamını gerçekleştirdik.