Lufthansa Entegre Ulaşıma Odaklandı

Hava kargo sektörünün global oyuncularından Lufthansa Cargo, Türkiye’de de özel çözümler sunan bir firma. Firmanın Türkiye genel müdürü Hasan Hatipoğlu’na yeni hizmetlerini ve sektörün dönüşümü hakkındaki düşüncelerini sorduk.

Yeni havalimanı ve diğer havalimanı yatırımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu kapsamda ne gibi fırsatların oluşacağını düşünüyorsunuz?

Yeni havalimanının açılması ile İstanbul çok önemli HUB’lardan birisi olacaktır. Bunda Türkiye’nin avantajlı jeopolitik konumunun rolü büyüktür. Fakat şunu göz önünde bulundurmamız gerekir ki, uluslararası HUB konumu yalnızca bir veya birkaç havayolunun HUB’ı olması ile olmaz. Bütün havayollarına aynı şartları sağlamak için gerekli düzenlemelerin oluşturulması ve yatırım yapmak için cazibeli hale getirilmesi gerekir, hatta uçak kargoları için Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarında geçişler öncelikli ve en yüksek hızda gerçekleştirilebilmelidir.

Hava Kargo alanındaki kapasitenizden ve faaliyetlerinizden kısaca söz eder misiniz?

Lufthansa Cargo global olarak 4 kıtada yaklaşık 100 ülkede 300 varış noktasına uçmaktadır. Bu ülkelerde 50 destinasyona 104 ton kapasiteli B777F ve 93 ton kapasiteli MD11F tipi kargo uçakları ile hava kargo taşımacılığı yapmaktadır.

Türkiye pazarındaki faaliyetlerimiz ise, yaz tarifesinde haftada 3, kış tarifesinde haftada 4 MD11F kargo uçağı ile İstanbul-Frankfurt seferi yapmaktayız. Ayrıca İstanbul’dan Frankfurt’a günde 3 yolcu uçağında, Ankara ve İzmir’den haftanın her günü Münih destinasyonlu yolcu uçaklarımızda kargo bölümleri müşterilerimizin kullanımına sunulmaktadır. Ankara, Antalya ve İzmir çıkışlı SunExpress havayollarının dış hat kargo kapasitesinin satış ve pazarlamasını yapmaktayız. Buna ek olarak Ankara ve İzmir bağlantılı tarifeli kamyon seferlerimiz ile müşterilerimizin gönderilerinin kargo uçaklarımıza ulaşımını sağlamaktayız.

Yeni dönemde hedefleriniz nelerdir ve ne gibi yenilikleriniz olacak?

Hedefimiz her zaman ve her yerde olduğu gibi Türkiyede’de yüksek kalitede ve müşteri odaklı hizmet vererek kar odaklı büyümeyi sürdürmektir. Bu nedenle seferlerimizin karlılığı sürekli gözetilir ve gerek görüldüğünde tarifelerimizde değişiklikler yaparız. İş planımızda öncelikli maddelerden biri; Türkiye’de de kargo uçağı seferlerimizi arttırarak gelişen pazardan pay almak. Diğer bir hedefimiz ise SunExpress havayolları ile açılacak yeni destinasyonlarla yelpazemizi arttırarak çeşitlendirmek. Ayrıca İstanbul’da Atatürk Havalimanı’na iyi bir alternatif olan Sabiha Gökçen’i de değerlendirmek olarak özetleyebiliriz. İnşaat halinde olan 3. havalimanı Türkiye hava kargo pazarı için çok farklı ufuklar açacağından faaliyete geçmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.

Yasal düzenlemeler, sektörel işleyiş gibi açılardan hava kargoda en acil çözülmesi gereken sorunlar ve sizin önerileriniz nelerdir?

En önemli sorun Atatürk Havalimanı’nın yetersizliğinden dolayı yaşanan operasyonel aksaklıklar ve slot problemleri nedeniyle sektöre farklı şirketlerin tercih ettikleri uçuş saatlerinde yeteri kadar ve aktif olarak katılamaması diyebiliriz.

Ayrıca sektörde dijitalleşmede diğer ülkelere göre çok gerideyiz, bu konuda ülkemizde yeterli atılımların gerçekleşmediğini düşünüyorum. Gümrük sistemlerinde gerekli altyapının bir an önce sağlanması ve gümrük sistemlerinin uluslararası normlara entegre edilerek eAWB/eFreight uygulamalarına geçilmesi gerekmektedir.

Prometeon Türkiye ve TGL, İş Birliğini 4 Yıl Daha Uzattı
Ekol Satışı İptal
Atlas Lojistik Ödülleri Kurumsal Başvuru Süresi Uzatıldı
Mercedes-Benz Türk Kamyon Satış Bayileriyle Buluştu
Ekol Lojistik Enerjisini Güneş’ten Alıyor
Grimaldi Grubu Trieste-Ambarlı RO-RO Hattını Genişletiyor