Sektörde 25’inci yılını kutladığı 2014 yılında 600 milyon TL’nin üzerinde bir ciro elde eden Mars Logistics, yüzde 12’lik bir büyüme hedefledikleri 2015 yılında intermodal hattının bir benzerini Avrupa’da başka bir lokasyonda daha hayata geçirmek adına yapılan fizibilite çalışmalarını tamamlayacak. 2015 yılında karayolu ile direk seferler başlatarak bölgedeki etkinliğini arttıracak olan firma, Rusya hattı yanında, Uzakdoğu’da Japon ortağı Hitachi ile birlikte bölgeye lojistik trafiğin arttırılmasını hedefliyor.
2015 yılı ile ilgili proje ve yatırımları açıklayan Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar, Amerika’nın hala gerisinde olmasına karşılık Avrupa seviyesine yakın bir konumda gelişimini sürdüren Türk lojistik sektörünün, seçimlerin piyasaları çok etkilemediği bir yıl olsa da, ithalat-ihracat dengesizliğinin üst seviyede seyretmesi nedeniyle 2014’ü sıkıntılı geçirdiğini belirtti. Mars Logistics’in 25’inci yılını kutladığı 2014 yılında, bu sıkıntıyı minimize etmek ve müşteri beklentilerine daha iyi yanıt verebilmek adına katma değerler sağlayacak her türlü yatırımı gerçekleştirmeye özen gösterdiklerinin altını çizen Tulgar, 2014’ü Mars Logistics açısından değerlendirdi.
Intermodal hattı sefer sayısını haftanın 5 günü gidiş-dönüş olmak üzere arttırdıklarını hatırlatan Tulgar, hizmet kalitesini yükseltmek adına yönetim sistemi standartları arasına yenilerini eklediklerini de söyledi. Çevreci lojistik şirketi misyonunu destekleyen ve faaliyetlerinden doğan karbon ayak izini hesaplayarak sahip oldukları ISO 14064 belgesini almaya hak kazandıklarını da hatırlatan Ali Tulgar, “Yıl içerisinde personellerimizin gelişimlerini destekleyecek eğitimler organize ettik. Kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında eğitime öncelikli olarak önem veren bir şirket olarak bu yıl da belirli üniversitelere sponsor olduk. Bunların yanında 25’inci yılımızı da değerli kurumsal bir sosyal sorumluluk projesi ile kutlamaya karar vererek; Darüşşafaka Cemiyeti ile işbirliği gerçekleştirdik. Proje kapsamında Darüşşafaka Cemiyeti’ne maddi ve manevi destek vererek çocuklarımızın eğitimine katkıda bulunacağız” diyerek 2014 yılındaki faaliyetlerine değinen Tulgar, tüm bunların sonunda 2014 yılını planladıkları gibi 600 milyon TL’nin üzerinde bir ciro ile kapattıkları bilgisini aktardı.
Mars Rusya’ya karayolu seferleri ile bölgedeki etkinliğini arttıracak
2015 yılı içerisinde de geçtiğimiz yılda olduğu gibi ihtiyaç doğrultusunda filo yatırımına devam edeceklerini kaydeden Tulgar, mevcut intermodal hatlarının bir benzerini Avrupa’da başka bir lokasyonda daha hayata geçirmek istediklerini, bunun için 2014 yılı boyunca yapılan araştırma ve fizibilite çalışmalarını tamamlayacaklarını söyledi. “Yine 2015 yılı içerisinde Rusya hattındaki etkinliğimizi karayolu ile direk seferler başlatarak arttıracağız. Uzakdoğu’da son derece etkin olan Japon Hitachi ortağımız ile de Uzakdoğu’daki gücümüzü ve etkinliğimizi arttıracak, lojistik trafiğimizi sıklaştırmaya devam edeceğiz. 2015 planlarımız arasında yer alan inorganik büyüme için ise şirket arayışımızı sürdüreceğiz” diyen Ali Tulgar, yılsonu için ise yaklaşık yüzde 12’lik bir büyüme hedefinden söz etti.
“İhracatçılar navlun ve düşük hizmet kalitesi problemleri yaşayabilir”
Rusya’ya karayolu ile direk seferlere başlamayı planlayan bir firma olarak çevre ülkelerde yaşanan problemlerin taşımacılık sektörüne olan yansımalarını değerlendiren Tulgar, “Rusya ile Avrupa ülkeleri arasındaki gerginlik ilk ortaya çıktığı dönemlerde birçok çok uluslu firma, alternatif olarak Türkiye üzerinden Rusya pazarına girmeyi analiz ettiler. Ancak şu an için planlar henüz gerçeğe dönüşmedi, analiz aşamasında kaldı. Bu gerginlikten dolayı Türkiye’nin şu an için yakalamış olduğu net bir fırsat ortaya çıktı diyemeyiz” açıklamasını yaparken, güney komşularında yaşanan sorunlardan dolayı daha önce bu hatlara kendi filoları ile çalışan nakliyecilerin araçlarını Avrupa hattına yönlendirdiğini hatırlatarak, araç arzının artışı sonucunda fiyat odaklı rekabetin daha da körüklendiğini vurguladı.
Mars Logistics olarak, söz konusu dengesizliği ve doğurduğu sıkıntıları müşterilerine hissettirmeden geçirmek için yatırımlara devam edeceklerini kaydeden Tulgar, “Ancak genel olarak piyasalara baktığımızda, Türk ihracatçılarının gerek navlun gerekse düşük hizmet kalitesi problemlerini yaşayacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.
Lojistiğin stratejik sektörlerden biri olarak konumlandırılmasıyla ilgili düşüncelerini aktaran ve tüm diğer sektörlere destek veren bir konumda olan lojistik sektörünün 2023 için hedeflenen 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmak adına tüm sektörlerin en büyük destekçisi olduğunu belirten Tulgar, “Lojistik altyapısı eksik olan bir ülkenin böyle hedefler koyma şansı yoktur. Bu bakımdan sektörümüz çok stratejik bir konuma sahiptir. Uzun yıllardır başarılı bir şekilde gelişme gösteren sektörümüz giderek dünya sıralamasında daha yukarılara çıkabilmek için yatırımlarını sürdürmektedir. Türkiye’nin büyüme trendine paralel olarak sektörde özellikle lider konumdaki firmalar depo ve TIR filo yatırımlarını arttıracaklar. Keskin bir fiyat rekabetinin olduğu sektörümüzde ölçek büyüterek maliyetleri düşürmenin gerekliliği de bu yatırımları desteklemektedir. Bunun yanında başta çok uluslu yabancı firmalar olmak üzere giderek artan sayıda firmaların depolama ve dağıtım işlerini lojistik sektörüne profesyonel projeler dahilinde outsource etmesi özellikle lojistik sektörünün depolama yatırımlarını arttırmasına sebep vermektedir” şeklinde konuştu.
“Antrepo rejimindeki değişiklikler maliyetleri arttırıyor”
Yürürlüğe giren ve tepki gören Gümrük Genel Tebliği'nin muhtemel etkilerini de değerlendiren Ali Tulgar, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan, yaklaşık beş yıldır da uygulanan ve benimsenen Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği (YGM)müessesesinin, sistemdeki bazı aksaklıklar sebebi ile yine bakanlık tarafından tamamen devre dışı bırakılması ve 2009 öncesi uygulamaya geri dönülmesinin tercih edildiğini belirtti.
Tüm sektörün YGM Tebliğinde yapılan değişikliklere odaklanmışken Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile antrepo rejimi ve işletmeciliğini ilgilendiren önemli değişikliklerin yapıldığına dikkat çeken Tulgar, “Değişiklik öncesi uygulamada antrepoya eşya alımında antrepo işleticisinin götürü teminatı kullanılırken artık antrepoya alınan eşyanın gümrük vergilerini karşılayacak tutarda toplu teminat verilmesi gerekiyor. Sektörden gelen tepkilerin ardından Bakanlık onayı ile bu miktar riskli eşyalarda gümrük vergilerinin yüzde 25’ine, diğer eşyada yüzde 10’una çekildi. Ancak yine de antrepo işleticileri için ciddi maliyetler ortaya çıkıyor ve birçok antrepo işleticisinin bu maliyetleri karşılama gücü yok. İkinci değişiklik ise antrepolardaki kamera sistemlerinde yapıldı. Belirlenen kamera özellikleri, 3 bin metrekare bir antrepo için minimum 75 bin-100 bin dolar arasında kamera ve kayıt sistemi yatırımı yapılmasını gerektiriyor ve bu sistemlerin tamamı yurtdışından ithal edilmek zorunda. Türkiye’de bin 800 antrepo olduğunu düşünürsek değişikliğin mali boyutu ortaya çıkıyor” açıklamasın yaptı.
Türkiye’nin güney komşularında yaşanan olayların orta vadede sona ermesinin beklendiğini ve bu durumda ciddi bir altyapı ve üstyapı yenilenmesi olacağını söyleyen Ali Tulgar, bölgeye yapılacak bu yatırımların sektör için ciddi boyutta bir fırsat olacağını belirtirken, “Bunun yanında yurtdışındaki büyük firmalar ülkemizdeki pozitif ekonomik büyümeyi çok ciddiye alıyorlar ve sonucunda ülkemizle olan yatırım ve diğer ticari ilişkileri geliştirme planları yapıyorlar. Bu da yakın ve orta vadede sektörümüz için önemli” diyerek orta vadede sektör için beklentilerini dile getirdi.