Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün: “2019 Yılında 12 Bin 342 Adet Kamyon İhracatı Gerçekleştirdik”

Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün 2019 senesinde 2 bin 880 adet kamyon, 223 adet otobüs, 9 bin 862 adet otomobil satışına ek olarak; 5 bin 074 adet hafif ticari araç satışı gerçekleştirdiklerini söyledi.

Sülün, dergimiz için 2019 Türkiye ticari araç pazarını değerlendirdi.

2019 Türkiye ticari araç pazarının durumunu değerlendirebilir misiniz?

Türkiye otomotiv pazarındaki daralmayı; otobüs, kamyon, otomobil fark etmeksizin hemen her alanda yaşadık. Kur farklılıkları ve piyasadaki dalgalanmalardan dolayı Türkiye iç pazarı satışlarında düşüşler gözlemledik. Türkiye’nin 2019 Ocak-Aralık verilerini 2018 ile kıyasladığımızda ağır ticari araç pazarında yaklaşık yüzde 38 oranında bir daralma yaşandığını görüyoruz. Benzer etkileri binek ve hafif ticari araç pazarlarında da yaşadık. Binek araç pazarında yaklaşık yüzde 20’lik, hafif ticari araç pazarında ise yaklaşık yüzde 32’lik daralma yaşandı. Üretim anlamında da; ağır ticari araç grubunda 2019 yılı Ocak-Kasım döneminde, geçtiğimiz yılın ilk 11 ayına göre yüzde18 seviyesinde bir daralma yaşandı. Sadece iç pazarda değil, dünya genelindeki otomotiv pazarındaki daralma ihracat faaliyetlerini de etkiledi.

2019 Mercedes-Benz için özellikle satış anlamında nasıl geçti?

Hem dünyada hem Türkiye pazarında gördüğümüz daralmayı kendi ürün gruplarımızda da yaşadık. Buna rağmen şehirlerarası otobüs ve kamyon pazarında bu yıl da liderliğimizi sürdürdük. Mercedes-Benz Türk olarak 2019 senesinde 2 bin 880 adet kamyon, 223 adet otobüs, 9 bin 862 adet otomobil satışına ek olarak; 5 bin 074 adet hafif ticari araç satışı gerçekleştirdik. Adet olarak daralma yaşanmış olsa da her alanda pazar payımızı korumayı hedefledik ve bu durumu hiçbir şekilde müşterilerimize verdiğimiz hizmetlere yansıtmadık. Kusursuz müşteri memnuniyeti için çalışmalarımızı aralıksız sürdürdük ve bu alanlara yatırım yapmaya devam ettik. Geçtiğimiz aylarda açılışını gerçekleştirdiğimiz Türkiye’nin en büyük yedek parça dağıtım merkezlerinden biri bunun bir göstergesidir.   

Ayrıca başta Batı Avrupa ülkelerine olmak üzere otobüs üretimimizin yaklaşık yüzde 96’sını ihraç ederek 2019 yılında 3 bin 985 adetlik otobüs ihracatı gerçekleştirdik.  Şirketimizin bu yılki kamyon ihracat oranı ise toplam kamyon üretiminin yüzde 94’ünü oluşturarak 12 bin 342 adet oldu.

Bu satışları bir önceki yıla göre değerlendirebilir misiniz? (Yaşanan düşüşün etkileri, hareketli veya yavaş iş alanları vs.)

Pazardaki daralma 2018’in ikinci yarısından itibaren hissedilmeye başlanmıştı. Bu durum 2019’da daha stabil bir biçimde seyretti. Kur farklılıkları ve piyasadaki dalgalanmalar etkili oldu elbette. Kamu Bankaları’ndan Yerli Üretim Araçlara Özel Kredi kampanyası ise 2019’un en olumlu etki yaratan teşviği oldu. Bu sayede piyasada olumlu bir ivme yeniden yakalanabildi. Bu kampanyanın 2020 yılında da sürdürülmesini temenni ediyoruz. Kur dalgalanmaları ya da enflasyon rakamları elbet tüm sektörlerde fiyatlara yansıyor ancak çeşitli yöntemlerle daha verimli çalışarak ve maliyetlerimizi azaltarak bu artışı müşterilerimize minimum seviyede yansıtabilmek adına sürekli çalışmalar yürütüyoruz.

2019 yılında sunmaya başladığınız yeni araçlar, yeni teknolojiler, hizmetler, kampanyalar vs. yeniliklerden bahseder misiniz?

Ardımızda bıraktığımız yılda sadece ürün özelinde değil, servis ve hizmet sağlayıcılığı alanında da çok sayıda yenilik sunduk. Ana şirketimiz Daimler AG’nin global ağı içerisinde çok önemli bir konuma sahip olan Hoşdere Ar-Ge Merkezi’nde otobüs Ar-Ge alanında LF/RF karoseri, dış donanım ve aerodinamik hesaplamalar, iç donanım, iç aydınlatma konseptleri, dokümantasyon, elektrikli konfor sistemleri, kablo demetleri ve diyagnoz/bağlanabilirlik, dayanım ve yol testleri gibi yetkinlikleri üstlenmeyi sürdürüyoruz. Otobüs alanındaki bu kapsamların tamamı Hoşdere Ar-Ge Merkezi’nde geliştiriliyor ve ayrıca Daimler’in Mannheim, Ulm ve Ligny gibi fabrikalarında üretilen tüm araçların sorumluluğu da yine bu merkezden yürütülüyor.

Kamyon Ar-Ge alanında ise merkezimizin global sorumlulukları arasında genel araç konsepti, mekatronik, şasi, kabin ve hesaplama & simülasyon bulunuyor. Aksaray Kamyon Fabrikası’nda bulunan Ar-Ge Merkezi’mizde ise global ölçekte tüm Mercedes-Benz kamyonların fiziki yol testlerini gerçekleştiriyoruz. Bu merkez tarafından onaylanmayan bir Mercedes-Benz kamyon dünyanın hiçbir yerinde yola çıkamıyor. Sadece Mercedes-Benz Türk Ar-Ge ekiplerinin Türk ve Alman Patent & Marka kurumlarına ulusal ve uluslararası ölçekte otobüs alanında 79 adet, kamyon alanında ise 77 adet patent başvurusu bulunuyor. Başvuruları kabul edilen pek çok yeniliğimiz Türkiye’de geliştiriliyor ve küresel ölçekte uygulanıyor. Bu bizim için büyük gurur verici bir gelişme.

Son dönemde Daimler otobüsleri için küresel olarak ilk defa yeni şehir içi araçlar için bir tavan konsepti ve tekstil hava kanalı geliştirdik. Bu sayede hem hafiflik ve pratiklik hem de ağırlık merkezinin yere yakınlaştırılmasını sağladık. Daha modüler olan bu tekstil hava kanalları sayesinde lojistik açıdan da verimlilik elde ettik. Otobüs Ar-Ge ekibimiz, CNG’li otobüsler için bu Ar-Ge faaliyetini bir adım daha ileriye taşıyarak tekstil kaplı tavana sahip modeller geliştirmeye başladı. Yaklaşık yüzde 40 hafiflik sağlayan bu Ar-Ge çalışması sonrasında aracın işletme maliyetleri de düşürüldü.

Servis yapılanmasında değişiklik oldu mu?

Project Future olarak adlandırdığımız “Yeniden Yapılanma” kapsamında servis yapılanmamızda bir değişiklik olmuyor. Bayilerimizin işlerini yürütme biçimlerinde önemli bir değişiklik olmayacak. Sadece birtakım ufak sistemsel değişiklikler söz konusu.

Servis konusunda, 2019 yılında 8 milyar Avro’yu aşkın yatırımla hayata geçirdiğimiz Yeni Yedek Parça Dağıtım Merkezi, bu alandaki faaliyetlerimizin adeta simgesi oldu. Daimler bünyesindeki diğer Yedek Parça Dağıtım Merkezleri’nde kamyon, otobüs, otomobil ve hafif ticari araç ürün grupları için ayrı depolama merkezleri bulunurken Mercedes-Benz Türk, tüm ürün gruplarına tek bir Yedek Parça Dağıtım Merkezi’nden hizmet vererek hem sinerji yaratıyor hem de dünyadaki diğer örneklerinden ayrışıyor.

Şirketimizin yürüttüğü “Genişleme Projesi” kapsamında; genel müdürlük kampüsümüz bünyesinde bulunan Yedek Parça Dağıtım Merkezi’mizi 27 bin 500 m2’den 34 bin 500 m2’ye çıkararak, Türkiye’nin en büyük otomotiv yedek parça dağıtım merkezlerinden birinin açılışını gerçekleştirdik. Müşterilerimize çok daha hızlı ve eksiksiz hizmet verebildiğimiz bu teknoloji ve inovasyon yatırımıyla, artan araç çeşitliliğimize paralel olarak Satış Sonrası Hizmetlerimizi de güçlendirerek sektörümüzde öncü olmaya devam ediyoruz. Yaklaşık 15 aylık bir sürede faaliyete geçmeye hazır hale getirdiğimiz bu merkez; Daimler AG’nin parça çıkış operasyonunda Dinamik Raf Sistemi ve Konveyör Sistemi’nin olduğu, alanındaki ilk örneklerden biri konumunda. Giriş operasyonlarında parçaları depolamak için kullanılan etiketleri de kaldırarak yılda 1 tona yakın kağıt tüketiminin, yani 15 adet ağacın kesilmesinin önüne geçiyoruz. Bu sayede depolama süreci hem daha verimli hem de daha çevre dostu hale geldi.

2020 yılı için planlarınızdan bahseder misiniz?

2020 yılı bizim için önemli bir yeniden yapılanma yılı olacak. Project Future olarak adlandırdığımız bu projeye göre; Mercedes-Benz Türk’ün ana şirketi Daimler AG, yeni mobilite çağının sunduğu fırsatları daha iyi değerlendirebilmek, müşteri memnuniyetini ön planda tutup, ürün ve hizmet tedarikçisi olarak sektördeki konumunu daha da güçlendirmek için yeni bir kurumsal yapıyı hayata geçirdi. Daimler AG çatısı altında yasal olarak bağımsız üç şirket yapısına geçiliyor. Otomobil ve Hafif Ticari Araç grubu, “Mercedes-Benz AG”, Kamyon ve Otobüs grubu, “Daimler Truck AG” ve Daimler Finansal Hizmetler grubu ise “Daimler Mobility AG” şirketleri altında toplanıyor. Türkiye’de de bu kapsamda yeniden yapılanıyoruz. Otomobil ve Hafif Ticari Araçlar ile Kamyon ve Otobüs ürün gruplarının faaliyetleri 2 ayrı şirket yapısı altında devam edecek. Bu doğrultuda kamyon ve otobüs ürün gruplarımızın faaliyetlerini “Mercedes-Benz Türk A.Ş.” adı altındaki mevcut şirket yapısında sürdürmeye devam ederken, otomobil ve hafif ticari araçlar ürün gruplarımızın faaliyetlerini ise 9 Nisan 2019 tarihinde kurulan “Mercedes Benz Otomotiv Ticaret ve Hizmetler A.Ş.” şirketimiz bünyesinde yürüteceğiz.

Bu yeni yapılanmamızın ardında, şirketimizin geleceğini güvence altına almak ve yeni mobilite çağında konumumuzu en etkin şekilde korumak ve güçlendirmek yatıyor. Bunlardan da öte, tüm çalışanlarımız için güven sunan bir gelecek oluşturmayı hedefliyoruz. Rekabet gücümüzü artırmak ve büyüme fırsatlarını her daim değerlendirmek için teknolojik, kültürel ve organizasyonel olarak sürekli gelişmek istiyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda, global şirket olmanın avantajlarını korurken hızlı ve çevik olmamızı sağlayan bir kurumsal yapılanmaya ihtiyacımız var. Yeni kurumsal yapılanmamız ile Daimler AG'nin liderliğinde üç güçlü organizasyon içerisinde faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor
MRLlog Filosu, 50 Yeni Renault Trucks Çekiciyle Güçleniyor
Lalamove Türkiye’de Faaliyete Başladığını Duyurdu