Mercedes-Benz Yeni Antos İle Ürünleri Adlandırma Felsefesini Değiştiriyor

Ağır ticari araçlarda ürün adlandırma felsefesini değiştirecek olan Mercedes-Benz, yeni Actros ile uzunyol taşımacılığı sektörüne hitap ederken yeni ürünü Antos ile ağır dağıtımda eski Actros ve Axor’un yerini alacak.

Ağır ticari araçlarda ürün adlandırma felsefesini değiştirecek olan Mercedes-Benz, yeni Actros ile uzunyol taşımacılığı sektörüne hitap ederken yeni ürünü Antos ile ağır dağıtımda eski Actros ve Axor’un yerini alacak. Antos’un henüz satışa sunulmayacağı Türkiye’de ise ağır dağıtımda Actros ve Axor satışları 2015 yılına kadar devam edecek.

Mercedes-Benz Kamyonları Avrupa/Latin Amerika Başkanı Hubertus Troska ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide ağır ticari araçlar pazarını global anlamda değerlendirirken Daimler Trucks ve Mercedes-Benz’in pazardaki yeri, faaliyetleri ve ürünlerdeki yenilikler hakkında bilgi verdi. Türkiye pazarı üzerine de sohbet ettiğimiz Troska, Mercedes-Benz’in aerodinamik konusu ile ilgili yaptığı çalışmalara da değindi.

Öncelikle Daimler’in var olduğu pazarlardaki genel durum ve satışları ile ilgili açıklamalarda bulunan Troska, Daimler içerisinde yılın ikinci çeyreğinde gelirlerini artıran tek birimin Daimler Trucks olduğunu hatırlatarak bu artışın yaşamanın nedenini satışların iyi olduğu pazarlar ile daha kötü olan pazarların birbirini dengelemesi olarak açıkladı. Avrupa’da bazı pazarlar ve Brezilya’daki satışlar düşmesine karşın Kuzey Amerika ve Japonya’da satışların arttığını söyleyen Troska, bazı yıllarda zarar eden Amerika pazarında da var olmalarının özellikle bu yıl çok işe yaradığını belirtti. 

Avrupa’daki bazı pazarların 2009 krizini hala atlatamadıklarına dikkati çeken Troska, “Güney Avrupa ülkelerinden İtalya ve İspanya hala krizin etkilerinden kurtulamadı. Pazarın büyüklüğü nedeniyle Brezilya’daki gerileme bizi en fazla etkileyen faktör oldu. Bunun karşılığında Rusya, Çin ve Ortadoğu’da geçmiş yıllara nazaran beklentilerimizin ötesinde satış yapabildik.  Buna rağmen sene sonu itibariyle Mercedes-Benz satışları geçtiğimiz yılın altında kalacak. Ancak Daimler Trucks olarak bakıldığında bu yıl büyümeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

“Gelişen pazarlarda en önemli ülke Türkiye”

Ağır ticari araçlar olarak bakıldığında gelişen pazarlar ile ilgili değerlendirmede bulunan Troska, 2012 yılına olumlu baktıklarını kaydetmekle birlikte kendilerini tedirgin eden bazı noktalara değindi. “Örneğin Avro’nun paritesi nasıl devam edecek? Dünyadaki pek çok ülke için iktisadi açıklamalar çok açık ve belirgin değil. Bazı ülkelerde düzelmeye gidiyor, durum stabil hale geliyor deniyor. Bu açıklamaya ben de katılmak isterim aslında. Bazı öngörüler de bunun tam aksini söylüyor ve kriz gelecek deniyor. Ben şahsen 2009 yılına benzer bir kriz yaşayacağımızı düşünmüyorum” diyen Troska, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim gelecekte büyümesini öngördüğümüz -ki Türkiye de bunlardan birisi- bu ülkeler hakkında genel bir açıklama yapmak doğru olmaz, bu ülkeleri teker teker ele almak gerekir. Bazı Güneydoğu Asya ülkelerinde potansiyel var ve işaretler olumlu görünüyor ama bu ülkelerin ekonomileri de bir yerde Çin ve Amerika’nın ekonomik gelişmesine bağlı. Bağımlı oldukları için kesin bir yorum yapmak kolay değil. Mercedes kamyonları için gelişmekte olan pazarlar arasında en önemlisi Türkiye.”

“Türkiye’nin en güçlü yanlarından biri ekonomideki iniş çıkışlarla yaşamayı öğrenmesi”

Türkiye pazarına değinen ve pazardaki büyümenin kalıcı olup olmayacağı ile ilgili görüşlerini de aktaran Troska, Avrupa ülkelerinin birçoğu ekonomik sorunlar yaşamasına rağmen 2012 yılında Türkiye ekonomisinin stabil bir görünüm sergilediğinin altını çizerek, “Türkiye’deki kamyon pazarı da yenilendi ama bu pazarın önemini nasıl koruduğu çok etkileyici bence. Ekonomideki stabil göstergeler yanında Mercedes-Benz Türk’ün (MBT) sergilediği performans da önemli. Çok ümitli olmamamıza rağmen pazar payımızı olağanüstü artırdık ve bu kadarını beklemiyorduk. Geçtiğimiz yıl yüzde 37 ile kapattığımız pazarda bu yıl yüzde 43 pazar payına sahibiz. Türkiye’deki tüm müşterilerimize bize gösterdikleri güven için ayrıca teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.

Ağır ticari araç pazarındaki bu artışın Türkiye’de kalıcı olup olmayacağı ile ilgili tahminlerde bulunmanın çok zor olduğunu da ifade eden Troska, “Benim ümidim Türkiye’nin bu pozisyonunu koruması ve gücünü daha da artırması. Mercedes-Benz Türk’ün Otomarsan ile birlikte 45 yıllık geçmişinde iyi zamanları da yaşadık kötü zamanları da yaşadık. Ama son zamanlarda Türkiye ekonomisinin çok sağlam bir yapıya kavuştuğunu düşünüyorum. Biz Mercedes kamyon ekibi olarak Türkiye’ye yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Türkiye’de de zor bir yıl yaşanabilir, her ekonomide olduğu gibi bir iniş görülebilir. Ama Türkiye’nin en güçlü yanlarından biri de bu iniş çıkışlar ile yaşayabilmeyi bilmesi” şeklinde konuştu. 

Yeni siparişlerin yüzde 30’u Euro 6 motorlu araçlar

Ürünler konusunda da açıklamalarda bulunan Troska, yeni Actros’un pazarda kendini çok iyi kanıtladığını ve müşterilerin geri dönüşlerinden çok mutlu olduklarını vurguladı. Euro 6’ya olan talebin de kendilerini şaşırttığının altını çizen Troska, Euro 6 ile ilgili olarak herhangi bir teşvik henüz açıklanmamış olmasına karşın yeni siparişlerin yüzde 30’unun Euro 6 motorlu olduğu bilgisini verdi.

Mercedes’in yeni dağıtım kamyonu olan Antos’un pazardaki konumunu ve hitap ettiği sektörler ile ilgili konuşan ve yeni ürün felsefelerinden söz eden Troska, şu açıklamalarda bulundu: “Ürünleri adlandırma felsefemizi değiştiriyoruz. Şimdiye kadar araç isimleri bir ürün kategorisini anlatıyordu. Actros 2,5 metre eninde V6 ya da 8 motorlu bir araçtı. Actros uzunyol, dağıtım ve inşaat kamyonu olarak kullanılıyordu. Axor dendiğinde ise 2,30 metre eninde, sıralı 6 motor bulunan bir araç akla geliyordu. Axor’u da uzunyol, ağır dağıtım ve inşaat kategorisinde üretiyorduk. Şimdi yepyeni bir ürün grubu geliştirdik. Antos, hem eskilerin yerini alacak hem de ürün yelpazemizi genişletecek.  Şimdiki bakış açımız müşterinin bakış açıcı ve müşterilerin beklentilerini yerine getirecek şekilde adlandırma yapmak. Uzunyol taşımacılığı yapan müşterilerimizim için Actros var. Aracın genişliği 2,50 olmuş 2,30 olmuş fark etmiyor. Bu açıdan baktığımızda yeni Actros eski uzunyol Actros’un ve eski uzunyol Axor’un yerini alıyor. Ağır dağıtım ise farklı bir grup. Çünkü bu aracı kullanan şoförlerin araçta geceleme gibi bir durumları yok. Ağır dağıtım için Antos’u getiriyoruz. Antos da Axor ve Actros’un ağır dağıtım araçları yerine geçiyor.  Bir de inşaat araçlarında benzer bir gelişme olacak. Yeni bir ürünümüz geliyor ancak onu henüz tanıtmadık, daha sonra tanıtacağız.”

Bu gelişmenin 29 Avrupa ülkesi için bu geçerli olacağını ifade eden Troska, Türkiye ve Axor’un Türkiye ile bağının altını çizerek Türkiye’de Axor’un geleceğini Mercedes-Benz Türk ile tartıştıklarını ve 2015 yılına kadar Axor’un Türkiye’de üretiminin devam edeceğini açıkladı.  

Treylerde küçük değişiklikler ile büyük tasarruf

Avrupa’da son zamanlarda tartışılan araç uzunlukları ile ilgili olarak konuşan ve Daimler olarak uzun araçlar ile ilgili şuanda bir çalışma yapmadıklarını belirten Troska, bu araçlar ile ilgili deneme bile yapmanın bazı eyaletlerde yasak olduğuna dikkati çekerek, “Biz daha uzun araçların anlamlı olacağını düşünüyoruz. Ancak buna izin verilmiyor. VDA konferansında iki boyut tartıştık. Ağırlık 60 ton, uzunluk 25 metreye kadar. Ancak 25 metre ve 60 tonluk kamyonun yolda olması insanların gözünü korkuttu. Çözüm olarak; 45 tonluk bir ağırlık maksimal görülebilir ve bir paletlik mesafe kadar da araç uzatabilir teklifi çıktı ortaya. Bizim güvenlik önlemlerimiz ile uzun bir kamyonun ağır bir yükle yola çıkabileceğini ve bunun bir sorun oluşturmadığını düşünüyoruz. Çünkü bu araçlar, hem taşımacılık verimliliğini artırıyor hem de karbondioksit salımını düşürüyor” dedi. 

Küçük değişikliklerle sağlanan yakıt tasarrufu

Ticari araçlar sektöründe yeni trendlerden biri olan aerodinamik ve Mercedes-Benz’in bu alandaki çalışmaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Troska, aerodinamik konusunu bu derinlikte ele almalarının, yakıt tüketimi konusunu çok ayrıntılı irdelediklerinin ve ciddiye aldıklarının bir göstergesi olduğunu söyledi.  Treyler üretiminde bazı detaylara ve ayrıntılara dikkat ederek, aracın aerodinamiğini artırarak yakıt tüketiminde önemli oranlarda tasarruf sağladıklarını ifade eden Troska, “Bu ciddi yatırım gerektiren bir çalışma değildi. Küçük değişiklikler ile büyük tasarruflar elde edilebiliyor. Küçük değişiklikler ile hava direnci yüzde 18 düşüyor, bunun yakıt tüketimine etkisi yüzde 5 civarında. Ayrıca aracın kendisinden kaynaklanın tasarruf da düşünüldüğünde tasarruf oranı daha fazla oluyor” diye konuştu. Troska, aerodinamik konusuna çok önem vermelerine rağmen yakıt tüketimi için sorumluluğu tamamen üst yapıcılara vermediklerini çünkü yakıt tüketiminde en önemli faktörün aracın kendisi olduğunu da vurguladı.

Satışa hazır hale gelen aerodinamik aracın müşteriye yükleme ya da boşaltmasında hiç bir engel oluşturmadığının altını çizen Troska, aerodinamik konusunda çalışan diğer firmaların varlığına da dikkat çekerek, “Diğer firmalar aracın şeklini değiştirmişler ve bu da yeteri kadar palet yükleyecek mesafeyi vermiyor. Onlar da belki tasarruf potansiyeli daha fazla ama yükleme de sorun çıkıyor” açıklamasını yaptı.

15. Atlas Lojistik Ödülleri Sahiplerini Buldu
Ekol Uluslararası Taşımacılık Artık DFDS Oldu
Gebrüder Weiss, logitrans'ta Lojistik Çözümlerini Paylaşacak
Ekol Transport Satışı Gerçekleşiyor
MRLlog Filosu, 50 Yeni Renault Trucks Çekiciyle Güçleniyor
Lalamove Türkiye’de Faaliyete Başladığını Duyurdu